Farklı kanser türlerinin aynı bireyde veya ailede erken yaşta ortaya çıkması bilim adamları için merak konusu olmuştur. İlk olarak 1990 yılında Science Dergisi'nde erken yaşta kalıtımsal geçişli meme- over kanserinden bahseden makalenin yayınlanmasından sonra 1994 de BRCA1, 1995 de ise BRCA2 keşfedilir. Bu genlerle ilgili çalışmalar arttıkça bu proteini hasarlı olan bireylerin sadece meme ve over kanseri için değil, pankreas kanseri, erkeklerde prostat kanseri gelişme ihtimalinin de arttığı saptanır.

BRCA geni adını meme kanserinin (breast cancer) İngilizce baş harflerinin kısaltmasından alır. BRCA 1 ve 2 adlı proteinler genlerimizin yapısını oluşturan DNA’nın tamirinde görev alırlar. Bu proteinler tümör baskılayıcı (büyümeyi engelleyen) genlerdir. Bu proteinlerin bozukluğunda DNA tamiri olamaz ve hasarlanmış DNA üzerinden kanserleşme süreci başlar. DNA onarımının bu ana yolu bozulduğunda tümör hücrelerinde ikinci bir tamir yolu olan polimeraz (PARP) yolu daha çok çalışmaya başlar. PARP yolunun baskılanması kanser hücresini ölüme götüreceği için bu yola karşı geliştirilen ilaçlar BRCA 1-2 mutasyonu olan hastalarda hedeflediğimiz tedaviyi oluşturur. Bu gruba giren ilaçlarlar; Olaparib, Veliparib ve Niraparib'dir.

BRCA1-2 genleri hasarlı over kanserinde FDA (Amerika İlaç ve Gıda Dairesi) onayını 2014’de almış olan Olaparib (Lynparza) adlı ilaç, BRCA1-2 genleri hasarlı meme kanserinde ve prostat kanserinde de yapılan çalışmalarıyla aynı başarıyı ortaya koymuştur. Prestijli dergilerden NEJM'de yayımlanan çalışmasında, hormona dirençli prostat kanserli 49 hasta çalışmaya dahil edilmiştir.

Hastaların hepsi daha önce kemoterapi kullanmış ve hepsinde DNA tamir yolu hasarı (%50'sinde BRCA2 mutasyonu) saptanmış. Plasebo (ilaçsız hasta grubu) koluyla olaparib karşılaştırıldığında 6 aylık ek genel sağ kalım katkısı sağladığı gösterilmiştir. Henüz prostat kanserinde FDA onayını almamış olsa da hastalarımız için umut vadeden bir ilaç olarak yerini almıştır.

Veliparib, 2016 Amerika Kanser Kongresinde (ASCO) sunulan Faz II çalışmasına hormona dirençli prostat kanserli 153 hasta alınmış. İleri evre Prostat kanserli hastalarımızda kullandığımız abirateron (zytiga) isimli ilacın yanına eklenmiş. DNA hasarı durumuna bakmaksızın veliparib verilen hasta grubunda, hastalığın ilerlemesine kadar geçen sürede artış ile birlikte PSA (prostata özgü antijen) düzeyinde azalma sağladığı belirlenmiştir. Hastalardan DNA tamir protenlerinde hasar olan alt grubundaysa başarının daha da arttığı hastalık cevap oranın da %45’lik ek katkı sağladığı, %90 PSA yanıtı ile birlikte olduğu gösterilmiştir. Veliparib de ileri evre prostat kanserli hastalarımız için gelecekte yerini alacak gibi duruyor. Nirapanib isimli PARP yolu baskılayıcı ilacımızın ise çalışmaları devam etmektedir.

Sonuç olarak, hedefe yönelik tedavi başarılarını ortaya koyan bu ilaçlar henüz günlük pratikte kullanıma girmese de hastalarımız için umut vadeden tedavi seçenekleri olarak yerini almıştır.