Çeşitli ülkelerde yapılan birçok araştırma, aflatoksin ile karaciğer kanseri arasındaki ilişkiyi doğrular nitelikte.

Aflatoksin, Aspergillus flavus veya A.Parasiticus olarak adlandırılan mantarın ürettiği nemin artışı ve ısıya bağlı gıdalarda ve yemler gelişen toksik kimyasal bir maddedir. Nemli ortamda oluşan küfün sporları bu toksik maddeyi üretir ve besin maddesine bulaştırır. Küf sporları, tek başına insan sağlığına olumsuz etkisi olmasa da bulunduğu ortam elverişli olduğunda besin maddeleri üzerinde çoğalarak kısmen zararlı kimyasal bir madde üretir.

Daha çok ekinlerde hasat zamanı oluşan aflatoksin, depolama öncesi ekin kurutulmasının aksatılması sonucu su miktarını arttırarak küf gelişimini kolaylaştırır. Ayrıca, böcek ve kemirgen istilası bu küf oluşumuna sebep olan bir başka unsurdur. Bu duruma dünyanın hemen her yerinde rastlanabilir ancak, genellikle tropik ve daha sıcak ülkelerde rastlanma olasılığı daha fazladır.

Genellikle peynir, mısır, fıstık, pamuk tohumu, badem, incir, baharat ve yem çeşitlerinde gözlenen aflatoksin, hayvanların bu maddeyi içeren yemlerle beslenmesi sonucu süt, yumurta ve et ürünlerinde de oluşmaktadır. Ancak aflatoksinli mısır, yer fıstığı ve pamuk tohumu en yüksek kanser riski taşıyan ürünlerdir.

Aflatoksin kansere yol açar mı?

Birçok ülke, tüketiciye ulaşmadan önce tam bir koruma sağlanamasa da yeni düzenlemeler getirerek, bu tür gıdaların kullanımı için sıkı bir denetim mekanizması işletmektedir.

Yapılan bir araştırma sonucu, Çin ve Sahra altı Afrika’da aflatoksinli gıdalar tüketmenin insan hepatosellüler karsinom (karaciğer kanseri) hastalığının ana sebeplerden biri olduğunu gösteren belirgin deliller, kanser dernekleri tarafından desteklenmektedir.

Aflatoksin, insan üzerinde kanserojen etkileri olduğu bilinen ve hayvanlarda karaciğer kanserine yol açan zehirli bir maddedir. Yer fıstığının ana besin kaynağı olduğu Afrika ve Asya’da karaciğer kanseri olan insanlarla aflatoksin arasında olası yakın bir ilişki olduğu düşünülmektedir. Son zamanlarda yapılan bir diğer araştırma, hepatit B virüsü (karaciğerde viral bir enfeksiyon hastalığı) ve uzun süreli aflatoksinli gıdalarla beslenmenin birlikte karaciğer kanser riskini arttırdığı yönündedir.

1960’larda İngiltere’de kümes hayvanları olan çiftliklerde 100.000’den fazla hindi birkaç ay içinde “Hindi X Hastalığı” olarak adlandırdıkları bir hastalıktan telef olmuştur. Bu hastalığın, sadece hindilerle sınırlı olmadığı sonradan anlaşılmış, ördek yavruları ve sülünlere de bulaşan hastalık çok sayıda hayvanı telef etmiştir.

Daha sonra yapılan araştırmada, salgının hayvanların beslenmeleri ile ilgili olduğunu göstermiş, telef olan hayvanların tükettiği şüpheli görülen Brezilya yer fıstığının kümes hayvanları ve yavru ördekler için “hindi X hastalığı” ile benzer belirtileri olan oldukça zehirli maddeler içerdiği sonucuna varılmıştır.

1960’larda mantardan üreyen toksin birçok spekülasyona neden olmuş, bir yıl sonra 1961’de Aspergillus flavus olarak tanımlanan bakteri sonucu mantara bağlı üreyen bu toksin maddeye aflatoksin adı verilmiştir.

Bu keşif, insanlarda ve memeli hayvanlarda hastalığa hatta yaşam kaybına yol açan zehirli gıdaların potansiyel zararları hakkında bilincin artmasını sağlamıştır. Günümüzde, gelişmiş teknolojilere sahip ülkelerde bu tür zehirli madde taşıyabilen gıdaların denetimi sıkı şekilde takip edilmektedir.

Sevgili okurlarım, aflatoksin taşıyan riskli gıdalar tüketirken küflü, rengi değişmiş veya normal olmayan bir hal almış ürünü lütfen bekletmeden atınız ve yenisini satın alınız. Zehirli madde üreten küf sporları barındıran gıdaların uzun süreli saklanmasının hastalık riskini arttırdığı hiç unutulmaması gereken bir gerçektir.