Gleason skorlaması, prostat kanseri hücrelerinin çoğalma ve yayılım hızları hakkında bilgi veren ve bu hücrelerin normal hücrelerden farklılaşma derecelerini değerlendiren bir ölçüdür. Prostat dokusundan alınan biyopsi örneklerinin patalog tarafından mikroskop altında incelenmesi ile hesaplanır. Bu skor, 2-10 arasında değişir ve skor arttıkça kanserin daha agresif olduğu bilinmektedir. Yazımızın konusu olan çalışma, prostat kanserinin seyri ve tedavisinde çok önemli bir yere sahip olan Gleason skorunun, bu konuda uzman pataloglar tarafından değerlendirildiğinde farklı sonuçlar alındığını göstermektedir.

Çalışma kapsamında prostat biyopsisi konusunda uzman olan patoloji merkezi, dış merkezde yapılan ve genel pataloglar tarafından okunan biyopsileri tekrar değerlendirmiş. Prostat kanserinde tanı, tüm kanser türlerinde olduğu gibi biyopsi ile konulur. Biyopsi ile alınan doku örnekleri pataloglar tarafından değerlendirilerek prostat kanseri tanısı konulur; ayrıca eşzamanlı hastalığın agresifliğinin temel göstergesi olan Gleason skoru (GS) hesaplanır. Daha sonra hekimler, prostat kanseri tanısı alan hastalar için, yaş, hastalığın evresi, hastanın genel durumu ve GS gibi bir takım parametreleri hesaba katarak uygun tedavi seçeneğini belirlemeye çalışır.

Bu çalışma kapsamında, dış merkez tanısı sonrası prostat kanseri ameliyatı önerilen 100 hastanın biyopsi örnekleri, ameliyat öncesi, ürolojik kanserler konusunda uzman pataloji ekibi tarafından tekrar değerlendirilmiş ve buna “ikinci görüş patolojik inceleme” denilmiş. Sonuçta görülmüş ki, yaklaşık her 10 hastadan 1’inde, dış merkez GS, ikinci görüş GS’den farklılık göstermektedir ve bu farklılık çoğunlukla GS’yi gerçekte olduğundan daha az hesaplanma şeklindedir. Çalışmanın bir diğer sonucu, genel patologların, prostat kanserinin yağlı dokuya sıçramasını (adipose tissue) daha az tanıdıkları tespit edilmiş.

Prostat kanserinin tedavisi günümüzde ciddi oranda değişikliklere uğramıştır. Erken evre ve düşük risk hastaların cerrahisiz ve tıbbi tedavisiz takip edilebileceği gündemdedir; diğer yandan radyoterapi, kemoterapi, robotik cerrahi, kriyoablasyon, hifu gibi tedaviler ve daha birçok tedavi yöntemi ortaya çıkmıştır. Bu tedaviler için uygun hasta seçimi ve tedavilerin doğru uygulanması hasta için son derece önemlidir. Prostat kanserini doğru tedavi edebilmek için en temel yöntemlerden biri, patolojik değerlendirmenin güvenilir ve doğru yapılmasıdır. Tümörün agresiflik derecesini gösteren Gleason skoru, biz hekimler için en önemli yol göstericilerden birisidir. Bununla birlikte tümörün yaygınlığı, hastanın genel durumu, eşlik eden hastalıklar, beklenen yaşam süresi ve PSA düzeyi de son derece kıymetlidir. Ancak Gleason skorunun hatalı olması, hekimi, tanıdan itibaren çok yanlış tedavi şekillerine yönlendirecektir.

Size bahsettiğimiz çalışma, ikinci görüşün, prostat kanseri tedavisinde ne kadar kıymetli olduğunu göstermektedir. Çalışmada görüldüğü gibi Gleason skoru, ürolojik kanserlere hakim patologlar tarafından değerlendirildiği zaman, ciddi oranda değişebilmektedir. Prostat kanseri tedavisi, multidisipliner çalışmanın ve bu konuda uzman patologların olduğu ekipler tarafından yapılırsa, hastaların yaşamına çok daha fazla katkılar yapılabilecektir.