Pembe Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı Basın Bildirisi

Türk Kanser Araştırmaları ve Savaş Kurumu Antalya Şubesi adına;

  • Prof. Dr. Mustafa Özdoğan
  • Prof. Dr. Ömer Özkan

Antalya Meme Hastalıkları Derneği adına;

  • Prof. Dr. Cumhur Arıcı

Her yıl dünyada Ekim Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı olarak kabul edilmekte ve çeşitli etkinlikler ile farkındalık artırılmaya çalışılmaktadır. Bu amaçla sivil toplum kuruluşları, sağlık çalışanları, meme kanserli hastalar, basın ve toplum bir araya gelerek meme kanserinin nedenlerini, koruyucu faktörleri, erken tanısı ve tedavilerdeki gelişmeler konusunda farkındalığın artmasını amaçlar.

Meme kanseri ölüm oranları, kadınlar arasında özellikle gelişmiş ülkelerde 1989'dan 2016'ya kadar % 40 oranında azalmıştır. Bu önemli gelişmede en büyük pay, meme kanseri taramaları ve farkındalığın artması nedeni ile erken tanıdadır. Önceliklerimizden biri kadınları meme sağlığı konusunda proaktif olmaları için eğitmektir.

Meme Kanseri İstatistikleri

Meme kanseri, kadınlar arasında en sık görülen kanserdir; her yıl dünyada 2,1 milyon kadını etkilemektedir ve aynı zamanda kadınlar arasında kansere bağlı ölümlerin en fazla olduğu kanser türüdür. 2018'de 627.000 kadının meme kanserinden öldüğü tahmin edilmektedir. Bu oran kadınlar arasındaki tüm kanser ölümlerinin yaklaşık % 15'idir.

Yeni meme kanseri tanısı alan kadın sayısı, küresel olarak neredeyse her bölgede artmaktadır. Bugün için yaşam boyu her 8 kadından birisi (%13) meme kanseri riski, her 38 kadından birisi (%2.6) meme kanserine bağlı ölüm riski ile karşı karşıyadır.

Gelişmiş ülkelerde meme kanserinde farkındalığın artışı, taramalara gösterilen ilgi ve ulaşılabilir tedavi seçeneklerinde artış nedeniyle 5 yıllık sağ kalım, yani hastalıktan kurtulma oranları neredeyse %95’ler düzeyindedir. Ülkemizde yıllık yaklaşık olarak 20.000 kadının meme kanserinden etkilendiğini biliyoruz ve risk faktörleri göz önüne alındığında ülkemizde meme kanseri tanısı alan kadın sayısının yıllar içinde artacağını tahmin etmekteyiz.

Ülkemiz için en önemli saptamalardan birisi; hastalığın daha erken yaşlarda görülmesidir. Batılı ülkelerde 40 yaş altında meme kanseri saptanma oranı %5-7 iken ülkemizde bu oran %20’ler düzeyindedir. Meme kanseri daha çok ileri yaş hastalığı olmakla birlikte ülkemizde hastaların %50’si 50 yaş altında görülmektedir. Bu nedenle özellikle ülkemiz için erken yaşlarda meme kanseri farkındalığı ve 40 yaşından sonra mamaografi taramaları son derece kıymetlidir.

Unutulmalarıdır ki meme kanserinde erken tanı; minimal cerrahi ile meme kozmetiğinin daha fazla korunması, daha az kemoterapi ve ilişkili tedavilere daha az maruziyet, hasta ve ailesinin daha az hırpalanması, her şeyden önemlisi de daha uzun yaşam süresine neden olur.

Meme Kanseri Risk Faktörleri

Çok sayıda çalışma, alkol tüketiminin, kadınlarda meme kanseri riskini, günde ortalama tüketilen her bir alkol kadehi için için yaklaşık % 7-10 arasında arttırdığını doğrulamıştır. Günde 2-3 alkollü içki içen kadınlarda, içmeyenlere göre yüzde 20 daha fazla meme kanseri riski vardır.

Obezite, menopoz sonrası meme kanseri riskini arttırır. Obez kadınlarda zayıf kadınlara göre meme kanseri riski yaklaşık 1,5 kat daha fazladır.

Artan kanıtlar, düzenli fiziksel aktivite yapan kadınların, aktif olmayan kadınlarla kıyaslandığında, % 10 ila % 25 daha düşük meme kanseri riskine sahip olduğunu göstermektedir.

Sınırlı ancak biriken araştırmalar, sigara içmenin özellikle uzun vadeli, ağır sigara ve ilk hamilelikten önce sigara içmeye başlayan kadınlar arasında meme kanseri riskini artırabileceğini göstermektedir.

Meme Kanseri Belirtileri

Meme başı ve cildinde değişiklik, memede asimetri, ağrı veya ağrısız ele gelen kitle, meme başında akıntı sıklıkla görülen belirtilerdir. Herhangi bir belirti-bulgu vermeden de meme kanseri görülebilir. Bu nedenle toplum taramaları ve mamaografi son derece önemlidir.

Meme Kanserinde Erken Tanı

Her kadın 20 yaşından sonra ayda bir kez ayna karşısında memesine bakmalı ve deformite, simetride kayıp, meme cildi ve meme başında değişiklik olup olmadığın kontrol etmeli. 40 yaşından sonra yılda bir kez düzenli mamografi yaptırmalı.

Meme Kanserinde Biyopsi ve Cerrahi

Son yıllarda meme kanseri cerrahisinde minimal cerrahi yaklaşım, hastaya en az zarar veren cerrahi yaklaşımlar önem kazandı. Bu nedenle meme kanseri cerrahileri yetkin hekimlerce yapılmalı ve cerrahi planlanmadan önce mutlaka meme biyopsisi yapılarak tümörün biyolojik özellikleri ve kanser tanısı konmuş ise tümörün evresi yani yayılım düzeyi saptanmalı. Koltuk altına yapılan lüzumsuz kapsamlı cerrahilerden olabildiğince kaçınılmalı, doğru cerrahi planlanması için mutlaka ilk tanıdan itibaren hasta multidsipliner çalışan ekiplerce hastalar değerlendirilmeli.

Son yıllarda meme kanseri tedavisinde yapılan aşırı cerrahiler en büyük problemlerden birisidir. Multidsipliner ekiplerce değerlendirilmediğinde, hastanın kaygısı artmakta ve bu durum bazen gereksiz bir şekilde her iki memenin alınması ve meme içinin tamamen boşaltılması ile sonuçlanmaktadır. Sentinel nod olarak adlandırılan bekçi lenf bezi saptanmasında eksik ve hatalı uygulamalar nedeni ile koltuk altına yapılan aşırı cerrahilerin sayılarında da artış gözlenmektedir. Meme kanseri ancak yetkin ve multidsipliner ekiplerce değerlendirilmeli ve hastaya en uygun tedavi planlanmalı.

Meme Kanseri Rekonstrüksiyonu

Meme kanseri cerrahisinde plastik cerrahinin yeri son derece önemlidir. Kadının cinsel kimliğinin korunması yaşamının korunması kadar önemlidir. Plastik cerrahi tekniklerinde artışın en fazla olduğu alanlardan birisi meme kanseridir. Günümüzde plastik cerrahi multidsipliner meme kanseri tedavi ekibinin en önemli üyelerinden birisidir. Çok odaklı meme kanseri, memede büyük kitle varlığı, kalıtsal olduğu kanıtlanmış meme kanserlerinde plastik cerrahi yaklaşımlar ile kötü kozmetik görünüme sahip cerrahi uygulamalar neredeyse tarihe karışmıştır.

Meme Kanseri Tıbbi Tedavisinde Önemli Gelişmeler

Son 10 yılda hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapiler dahil 12 yeni kanser ilacı meme kanseri tedavisinde FDA (Amerika Gıda ve İlaç dairesi) onay almış ve hastaların yaşamlarına önemli katkılar sağlamıştır.

Bu hafta yapılan Avrupa Onkoloji Kongresi’nde (ESMO 2019) meme kanseri tedavisinde çok önemli çalışmaların sonuçları açıklanmış ve hastaların sağ kalım sürelerine önemli katkılar sağlamıştır. ESMO 2019’da agressif meme kanseri türü olan ve tedavi seçeneklerimizin sınırlı olduğu üçlü negatif bölgesel ileri evre meme kanserinde immünoterapilerin kemoterapilere ilavesi ile patolojik tam yanıt oranları %51’den %65’e çıktığı gözlenmiştir. Hormona duyarlı metastatik meme kanserinde CDK4/6 inhibitörlerinin klasik hormonal tedavilere ilavesi ile sağkalım süresinin neredeyse 4 yılı aştığı saptanmıştır. Her2 pozitif meme kanserinde birden çok hedefe yönelik tedavi ve kemoterapi kombinasyonu ile bu zorlu hastalık çok daha kolay yönetilir olmuştur. Kalıtsal geçişli meme kanseri türleri için özel hedefe yönelik tedavilerden elde edilen sonuçlar ümit vericidir.

Kongrede önemli konulardan biri artan tedavi maliyetleri ve kanser hastalarının tedaviye erişiminde güçlük olmuştur. Ülkemizde olduğu gibi tüm ülkeler artan tedavi maliyetleri altında güçlük yaşamaktalar. Bu nedenle klinik araştırmalar konusunda hastalarımız bilinçlendirilmeli, hekimlerin, otoritenin ve sağlık kuruluşlarının dikkati bu yöne çekilmeli, klinik araştırma sayıları artırılmalıdır. Ülkemizde meme kanserine yönelik aktif uluslararası klinik araştırma sayısı 14’dür. Önümüzdeki yıllarda bu sayının ve klinik araştırmalara katılan merkez sayısının artması son derece önemlidir.