Sanat terapisinin tarihinin insanlık tarihinden bile eski olduğunu biliyor muydunuz?
Bir terapi yöntemi olarak sanat
Sanat, insanların yüzyıllar boyunca ruhsal ve fiziksel rahatsızlıkları iyileştirme amacıyla yararlandıkları ve hala kullanılan bir tedavi yöntemi olmuştur. Pek çok farklı kültürde yaratıcı bir eylemde bulunmanın insanların daha iyi hissetmelerine katkı sağladığı kabul edilmiştir. Tarihte; resim, hikaye, dans, drama ve müzik şifa ritüelleri olarak yaşamların içinde yer almıştır. Bu yazımızda bir şifa aracı olan, günümüzdeki bilimsel adı; sanat terapisinin nasıl dönüştüğüne ve günümüze geldiğine değineceğiz.
Tarih öncesi ve ilkel topluluklardan bu yana dünyada bilinen tüm topluluklarda; tapınaklar, evler, resim, heykel, dokuma gibi sanatsal etkinliklerde bulunulmuştur. Eski Yunan’a bakıldığında; tıp ve sanat ayrılmaz bir bütün olarak kabul edilmiştir. İyileşmenin fiziksel olduğu kadar ruhsal da olduğu ve bunun sanat ile mümkün olduğuna inanılmıştır. Apollo krallığında bilim ve sanat bir bütün halinde hayatın bir parçası olarak insan sağlığının vazgeçilmezi şeklinde anılmıştır. Pek çok güncel kaynakta da fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlar bütün olarak bir arada oldukça önemsenir.
"Sanat terapi" kavramı her ne kadar yeni bir yaklaşım gibi görünse de müzik, resim, dans ve tiyatro gibi sanatların istenmeyen negatif duyguları iyileştirme ve daha iyi hissettirdiği üzerine çalışmalar çok önceden de yapılmıştır. Örneğin; Zambia’da geleneksel ayinlerin bir kısmı tedavi amaçlıdır. Bu ayinlerde davul gibi geleneksel müzik aletleri çalınır. Müziğin ritmi ve melodisi ile dansa eşlik eden hastanın duyduğu heyecan, fiziksel hareketliliği ve kalp ritminin değişmesi ile kalp basıncını yani tansiyonunu düzenleyerek sinir sisteminde fark yaratıldığı, hastalarda belirgin bir rahatlama ve daha iyi hissettirdiği desteklenmiştir.
Müzik ile tedavi en eski sanat terapi yöntemlerinden birisidir. Kişilerin duygularına iyi gelirken aynı zamanda; sosyal ilişkilerin, özgüvenin ve sağlığın gelişmesinde yardımcı bir araç olarak kullanılmıştır. Müzik ile tedavi, yaklaşık iki bin beş yüz yıldır kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem; Afrika, Amerika, Asya ve Avrupa’dan; Eski Türkler ve Osmanlı Türklerindeki müzik ile şifa uygulamalarından günümüze kadar uzanan bir alandır.
Görsel sanatlar yani; resim, heykel, mandala, maske vb. İnsanlığın olduğu süre boyunca bir ifade, dil, dini ritüeller, inançlar, güzellik, savunma gibi ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılmıştır. İspanya’da bulunan 64.800 yıllık olduğu bilinen mağara resimleri, modern insanların Afrika’dan Avrupa’ya göç etmesinden yaklaşık 20.000 yıl öncesine dayanıyor; yani Neandertaller tarafından yapılmıştır. İspanya’daki mağara resimlerine yapılan ileri teknolojik analizler, bu resimleri en az 64.800 yıl önce yapıldığını gösteriyor. Yani, sanatın sanıldığından da daha eski olduğunu ve Neandertaller'in, insan kültürünün temellerinden gelen sembolik ifade kapasitesine sahip olduğunun ve sanatın en temelde insanların içinden gelen doğal bir uygulama biçimi oluşunun en güçlü kanıtlarından birini ortaya koyuyor.
Günümüzdeki görsel sanatlar terapisinin temelleri binlerce yıllık sembolik ifade biçimine ve yaratıcı eyleme dayanırken bir kısmı da psikanalizden oluşmuştur. Freud’un 1900’lerde kurduğu psikanalize dayanan teorik altyapısı ve yöntemleri vardır. Terapilerde genellikle kullanılan iletişim biçimi olan konuşmanın yerine; sanat terapisi, dans, şiir ve psikodrama gibi duygusal ifadenin farklı biçimleri araştırılmaya başlanmıştır. Sanat terapisi sırasında, en temel fikir ve amaç duyguların şekiller ve renkler ile aktarımıdır.
Sanat terapisi bir asırdan daha uzun bir süredir kliniklerde kullanılmakta ve 1991'den beri bir meslek olarak tanınmasına rağmen, ülkemizde henüz çok yeni uygulanmaya başlanmıştır. Ancak son yıllarda sistematik ve kontrollü çalışmaların yapılması ile sanatın iyileştirici etkilerini, faydalarını ve iyileşme sürecine olan anlamlı katkıları ortaya konmuştur ve yaygınlaşmaya başlamıştır.
1. GÜVENÇ, R. O. (1985). Türklerde ve Dünyada Müzikle Ruhi Tedavinin Tarihçesi ve Günümüzdeki Durumu, Doktora Tezi, İstanbul, İstanbul Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
2. OLANDE JACOBI, R. M. (1942). The Psychology of C.G. Jung, Routledge & Kegan Paul, London.
3. STUCKEY, H. L., and NOBEL, J. (2010). The connection between art, healing, and public health: A review of current literature, American journal of public health, 100, 2, 254-263.
4. TANRIÖVER, G. B. (2010). Müzikle Tedavi Yöntemleri . e-Journal of New World Sciences Academy, 150-157.
5. WINNICOTT, D. W. (2016). Art Versus Illness: By Adrian Hill, Oxford University Press, England.