Serviks (rahim ağzı kanseri), dünya genelinde kadınlarda en sık görülen 4. kanser türüdür (ülkemizde ise kadınlarda en sık görülen 9. kanser). Rahim ağzı kanseri taramasında 2 yöntem kullanılır. Pap-smear testi, rahim ağzından alınan dokuların immunolojik boyamalarla mikroskop altında incelenmesini içerir ve bu yöntemle pre-kanser (kanser öncüsü) lezyonların % 50'si tespit edilebilmektedir. Diğer bir test ise HPV DNA testidir. Rahim ağzı kanserlerinin %99'u HPV enfeksiyonlarından kaynaklanır. Bu testte, HPV DNA'sının bulunup bulunmadığına bakılır. Ancak sadece dokunun HPV pozitif olup olmadığı saptanır, kişinin ne orandan kanser riskine sahip olduğunu tanımlamaz. Aralık 2018'de International Journal of Cancer dergisinde yayımlanan çalışmada, epigenetik tabanlı geliştirilen bir test, rahim ağzı kanserlerini yüksek başarıyla tespit etti. Test, geleneksel rahim kanseri tarama testlerine büyük üstünlük gösteriyor.

Araştırma, Londrada bulunan Queen Mary Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Ekibin lideri, Profesör Doktor Atilla Lorincz 1988 yılında ilk HPV testinin geliştirilmesinde görev almıştır. 15744 kadın katılımcının dahil olduğu bu randomize klinik araştırmada, geliştirilen epigenetik tabanlı testin rahim kanseri gelişimini tahmin etmedeki başarısı geleneksel testlerle (pap smear ve HPV test) karşılaştırıldı.

İlginizi Çekebilir:

Araştırma Sonuçlarına Göre;

  • Epigenetik tabanlı test, serviks kanserini % 100 başarıyla tespit etti. Pap-smearda bu oran % 25'te kalırken, HPV testinde ise % 50 bulundu.
  • Aynı zamanda, 257 HPV pozitif kadın rastgele seçilerek testin etkinliği daha yakından incelendi. Epigenetik test, pre-kanser (kanser öncüsü) lezyonları da % 93 başarıyla tespit etti. Kanser öncesi rahim ağzı değişikliklerini tespit etmede smear testi % 86, HPV testi ise % 61'de kaldı.

Peki bu Çalışma Bize ne İfade Ediyor?