1 Haftalık Radyoterapi Meme Kanseri için Güvenli ve Etkili mi?

1 Haftalık Radyoterapi Meme Kanseri için Güvenli ve Etkili mi?

Meme kanseri tedavisinde cerrahi sonrası adjuvan radyoterapi, lokal nüks riskini azaltmak ve sağkalım oranlarını iyileştirmek için tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır. Özellikle meme koruyucu cerrahiden sonra kalan mikroskopik kanser hücrelerinin yok edilmesi amacıyla uygulanır. Adjuvan radyoterapi, hastaların daha düşük nüks riskiyle uzun vadeli kontrol elde etmelerine olanak sağlar.

Geleneksel olarak haftalar süren tedavi seansları, hem hasta konforunu zorlaştırmakta hem de sağlık sistemine maliyet yükü getirmektedir. COVID-19 pandemisi sırasında geliştirilen ve kısa sürede yoğun ilgi gören bir yöntem olan ultrahipofraksiyone radyoterapi, 1 haftalık bir program sunarak bu zorluklara çözüm olmayı vaat ediyor.

Ancak bu yaklaşımın etkinlik ve güvenlik açısından nasıl sonuçlar verdiği, dikkatle incelenmesi gereken bir konu. 4 Kasım 2024'te Advances in Radiation Oncology dergisinde yayımlanan bir çalışma, bu yöntemin gerçek dünya verilerindeki etkilerini değerlendirmiştir.


Çalışmanın Temelleri: Neden Bu Kadar Önemli?

COVID-19 pandemisiyle birlikte, uluslararası ve ulusal rehberler, lenf nodu negatif meme kanseri hastalarında 1 haftalık ultrahipofraksiyone radyoterapiyi önerdi. Bu yöntem, 26 Gy dozun 5 fraksiyonda uygulanmasıyla klasik hipofraksiyone rejime kıyasla benzer sonuçlar sunmayı hedefliyordu. Ancak, teorik sonuçların ötesinde, hastaların bu tedaviye nasıl yanıt verdiği ve yan etkilerin hangi seviyede olduğu büyük bir merak konusu olarak kaldı.


Radyoterapi Türleri ve Dozlama

Radyoterapi teknikleri, verilen dozların günlük fraksiyonlar (seanslar) halinde bölünmesi ve toplam tedavi süresine göre adlandırılır. Normal (konvansiyonel) radyoterapi, hipofraksiyone radyoterapi ve ultrahipofraksiyone radyoterapi arasındaki temel fark, günlük doz miktarı ve toplam tedavi süresidir.

  1. Konvansiyonel (klasik) Radyoterapi:

    • Günlük Doz: 1.8-2 Gy
    • Toplam Doz: 45-50 Gy
    • Süre: 5-7 hafta (25-30 seans)
  2. Hipofraksiyone Radyoterapi:

    • Günlük Doz: 2.5-3 Gy
    • Toplam Doz: 40-42.5 Gy
    • Süre: 3-4 hafta (15-16 seans)
  3. Ultrahipofraksiyone Radyoterapi:

    • Günlük Doz: 5-8 Gy
    • Toplam Doz: 26-30 Gy
    • Süre: 1 hafta (5 seans)

Tedavi seçimi, hastanın durumu ve tümör biyolojisine göre yapılır. Kısa süreli yöntemler uygun hastalarda etkili ve güvenlidir.


Çalışmanın Tasarımı

İrlanda’da 3 farklı merkezde yürütülen bu çalışma, Mart-Ağustos 2020 arasında 135 ardışık hastayı değerlendirdi. Hastalar, tedavi sonrası 3, 6 ve 12. aylarda yan etkiler açısından takip edildi. Hasta görüşleri, özellikle ağrı, şişlik, sertlik ve aşırı duyarlılık gibi parametrelerle ölçüldü. Ayrıca, tele-sağlık uygulamalarına yönelik memnuniyet de incelendi.


Bulgular: Yan Etkiler ve Hasta Memnuniyeti

Çalışmanın birincil sonlanım noktası, her bir değerlendirme zamanında bildirilen en kötü toksisite seviyesi olarak belirlendi.

  • İlk Yıl Sonuçları:

    • 3 ve 6. ayda hastaların %76'sı hafif veya hiç toksisite bildirmedi.
      1. ayda bu oran %82’ye yükseldi.
    • 17% hastada orta düzeyde toksisite (genellikle meme ağrısı) görülürken, yalnızca %2 hastada ciddi toksisite (meme sertliği, cilt değişiklikleri) gözlendi.
  • Boost Alan Hastalar:
    Sequential boost (4-8 fraksiyon) uygulanan hastalar ile yalnızca 26 Gy alanlar arasında toksisite açısından bir fark bulunmadı.

  • Hasta Perspektifleri:

    • Hastaların %78,6’sı tedavi süresinin kısalığını önemli bir avantaj olarak değerlendirdi.
    • %59’u enfeksiyon kontrolü açısından yöntemi faydalı buldu.
    • Tele-sağlık ile iletişimde yüksek memnuniyet oranları bildirildi:
      • %97,3 hasta tanı hakkında yeterince bilgilendirildiğini ifade etti.
      • %88, tedavi yan etkileri konusunda iyi bilgilendirildiğini düşündü.
      • %94, sağlık ekibi tarafından desteklendiğini hissetti.
    • Ancak, sadece %27 hasta video görüşmeleriyle meme muayenesi yapmayı kabul etti.

Yorum ve Çalışmanın Önemi

Araştırmanın sonuçları, ultrahipofraksiyone radyoterapinin hem etkinlik hem de yan etki profili açısından umut vaat ettiğini gösteriyor. 1 yıllık takipte ciddi yan etki oranlarının düşüklüğü, bu yöntemin geleneksel rejimlere kıyasla uygun bir alternatif olabileceğini ortaya koyuyor.

Tele-sağlık yöntemlerinin hasta memnuniyetine olan katkısı da dikkate değer. Ancak, video tabanlı meme muayenelerinin düşük kabul oranı, daha fazla hasta eğitimi ve iletişim çabası gerektirdiğini işaret ediyor.


Çalışmanın Sınırlılıkları

Bu umut verici sonuçlara rağmen, bazı sınırlılıklar göz önünde bulundurulmalıdır:

  1. Kısa Takip Süresi: 1 yıl, geç dönem toksisiteleri değerlendirmek için yeterli olmayabilir.
  2. Hasta Raporlamaları: Yan etkilerin hasta bildirimlerine dayanması, sonuçların tutarlılığını etkileyebilir.
  3. Boost Çeşitliliği: Farklı fraksiyon sayılarının hasta deneyimleri üzerindeki etkisi daha fazla araştırılmalıdır.

Bu çalışma, ağırlıklı olarak güvenlik ve toksisite profili üzerine odaklanıyor. Araştırmanın temel amacı, 1 haftalık ultrahipofraksiyone radyoterapinin kısa vadeli yan etkilerini değerlendirmek ve gerçek dünya verilerinde bu yöntemin hasta memnuniyeti üzerindeki etkisini incelemek. Ancak bu çalışma, etkinlik (yani tedavinin tümör kontrolü ve kanser nüks oranları üzerindeki etkisi) hakkında detaylı sonuçlar sunmuyor.


Peki, 1 Haftalık Radyoterapinin "Etkinliği" Ne Durumda?

1 haftalık ultrahipofraksiyone radyoterapinin etkinliği konusunda bilgi, daha önceki faz 3 klinik çalışmalardan geliyor. Bu çalışmalarda, 26 Gy’nin 5 fraksiyonda uygulanmasının, geleneksel hipofraksiyone rejimlere (örneğin 40-42 Gy’nin 15 fraksiyonda verilmesi) karşı benzer tümör kontrolü sağladığı gösterilmiştir.

Öne Çıkan Bulgular:

  1. Faz 3 Çalışmalarının Kanıtı:

    • 26 Gy/5 fraksiyon rejimi ile geleneksel hipofraksiyone tedavi (40-42 Gy/15 fraksiyon) arasında, lokal kontrol oranları ve nüks riskleri açısından anlamlı bir fark olmadığı rapor edilmiştir.
    • FAST-Forward çalışması, bu yaklaşımın etkinliğini destekleyen en önemli çalışmalardan biridir.
  2. Nüks ve Hayatta Kalma:

    • Faz 3 çalışmalara göre, 1 haftalık rejim lokal nüks oranlarında herhangi bir artışa neden olmamış ve sağkalım oranlarında bir değişiklik gözlenmemiştir.
    • Ancak, bu etkinlik verilerinin uzun dönem sonuçlarla daha fazla desteklenmesi gerekmektedir.
  3. Klinik Pratikte Uygulama:

    • Etkinlik açısından, 1 haftalık radyoterapi rejimi özellikle lenf nodu negatif hastalar için uygun kabul edilmiştir. Daha ileri evre hastalarda (örneğin lenf nodu pozitif veya daha agresif tümörlerde), bu rejimin etkinliği hala daha fazla araştırmaya ihtiyaç duymaktadır.

Güncel Çalışmanın Katkısı Nedir?

Bahsi geçen İrlanda çalışması, 1 haftalık rejimin etkinlik yerine toksisite ve hasta memnuniyetine odaklanmıştır. Şu noktaları öne çıkarıyor:

  1. Yan Etki Profili:

    • Çalışma, bu rejimin düşük yan etki oranlarıyla uygulanabilir olduğunu ve hem sağlık profesyonelleri hem de hastalar tarafından kabul edilebilir bulunduğunu göstermektedir.
  2. Hasta Perspektifi:

    • Kısa tedavi süresinin hastalar için büyük bir avantaj olduğu vurgulanmıştır.
    • Hasta memnuniyeti, yöntem etkinliği kadar önemli bir faktördür ve bu çalışmanın sonuçları, kısa süreli tedavinin hasta konforunu artırdığını açıkça ortaya koymaktadır.

Sonuç: 1 Haftalık Tedavi Yeterli mi?

  • Evet, lenf nodu negatif erken evre meme kanseri hastalarında 1 haftalık ultrahipofraksiyone radyoterapi, yapılan çalışmaların sonuçlarına göre etkin ve güvenli bir seçenek olarak değerlendirilmektedir.
  • Ancak, ileri evre hastalarda, daha agresif tümörlerde veya farklı moleküler alt gruplarda bu rejimin etkinliği kesin olarak kanıtlanmamıştır.
  • Uzun Dönem Takip Gerekliliği: Nüks ve sağkalım verilerinin uzun vadeli takibi, bu yöntemin genel kabulü açısından kritik olacaktır.

1 haftalık rejim, mevcut bulgulara göre etkinlik ve güvenlik arasında bir denge sunmaktadır, ancak tedavi seçiminde bireysel hasta özellikleri ve tümör biyolojisi dikkate alınmalıdır. Bu yaklaşımın uzun vadeli etkinlik ve güvenlik sonuçlarını anlamak için daha fazla veri gereklidir.

1. Nicholson JT, Cleary S, Farmer G, Quinlan E, McArdle O, Duane FK. Ultrahypofractionated Adjuvant Breast Radiation Therapy (± Boost) and Virtual Consultations: Patient Perspectives at 1 Year. Adv Radiat Oncol. 2024;10(1):101668. doi:10.1016/j.adro.2024.101668

2. Brunt AM, Haviland JS, Wheatley DA, Sydenham MA, Bloomfield DJ, Chan C, Cleator S, Coles CE, Donovan E, Fleming H, Glynn D, Goodman A, Griffin S, Hopwood P, Kirby AM, Kirwan CC, Nabi Z, Patel J, Sawyer E, Somaiah N, Syndikus I, Venables K, Yarnold JR, Bliss JM; FAST-Forward Trial Management Group. One versus three weeks hypofractionated whole breast radiotherapy for early breast cancer treatment: the FAST-Forward phase III RCT. Health Technol Assess. 2023 Nov;27(25):1-176. doi: 10.3310/WWBF1044. PMID: 37991196; PMCID: PMC11017153.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Kanser Gelişiminde Yeni Bir Oyuncu: Tümöre Sızan Klonal Hematopoez (TI-CH)

Kanser Gelişiminde Yeni Bir Oyuncu: Tümöre Sızan Klonal Hematopoez (TI-CH)

Kanser araştırmaları her geçen gün bizi şaşırtan yeni keşiflerle dolu. Bu keşiflerden biri, "Tümöre Sızan Klonal...

Neoantijen-Hedefli Yeni Nesil TİL Terapi, Gastrointestinal Kanserlerde İlk Kez Etkili

Neoantijen-Hedefli Yeni Nesil TİL Terapi, Gastrointestinal Kanserlerde İlk Kez Etkili

Gastrointestinal (GI) kanserler, dünya genelinde kanserden kaynaklanan yaşam kayıplarının önde gelen sebepleri arasında yer alıyor. Özellikle...

MSH6 Mutant Lynch Sendromlu Kolorektal Kanserlerde Daha Düşük MSI: Ne Anlama Geliyor?

MSH6 Mutant Lynch Sendromlu Kolorektal Kanserlerde Daha Düşük MSI: Ne Anlama Geliyor?

Lynch Sendromu Tek Tip Değil Lynch sendromu (LS), DNA’daki hatalı eşleşmeleri onaran mismatch repair (MMR) genlerindeki kalıtsal...

İnsan Genomu Nedir? Genetik Kodun Sırrı ve Sağlıkla İlişkisi

İnsan Genomu Nedir? Genetik Kodun Sırrı ve Sağlıkla İlişkisi

İnsan Genomu Nedir? İnsan genomu, her hücremizde bulunan ve yaşamın temel şifresini oluşturan DNA dizilerinin tamamıdır. Bu diziler,...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında