
Mide Kanseri Belirtileri, Evreleri ve Tedavisi – Hasta Rehberi
Mide Kanseri Rehberinin Amacı ve Kapsamı
Bu mide kanseri rehberi, siz, aileniz, arkadaşlarınız ve bakım ekibinizin mide kanseri ve tedavi seçenekleri hakkında daha fazla bilgi edinmesine yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Hastalığın nedenleri, teşhis yöntemleri, mevcut tedavi seçenekleri ve olası yan etkilerle ilgili en güncel bilgileri içermektedir. Rehberde sunulan tıbbi bilgiler, mide kanseri tedavisindeki en iyi uygulamalara dayanmaktadır ve bu hastalığın teşhisi ile tedavisinde doktorlara rehberlik etmek amacıyla hazırlanmıştır.
Bu rehber, Prof. Dr. Mustafa Özdoğan ve ekibi tarafından, en güncel klinik araştırmalar, kapsamlı incelemeler ve uzman görüşlerine dayanan kanıtlardan yararlanılarak hazırlanmıştır. İçerikteki bilgiler, doktorunuzun size özel tavsiyelerinin yerine geçmeyi amaçlamamaktadır. Doktorunuz, tıbbi geçmişinizi en iyi şekilde bilen kişi olarak, size en uygun tedavi planını belirlemede rehberlik edecektir.
Mide Kanseri: Önemli Bilgilerin Özeti
Bu rehberde ayrıntılı olarak ele alınacak bilgilerin kısa bir özeti aşağıda sunulmuştur. Rehber boyunca, anlamını bilmek isteyebileceğiniz bazı tıbbi terimler sözlük bölümüne eklenmiştir.
Mide Kanserine Giriş
Mide kanseri, tıbbi adıyla gastrik kanser, midenin içinde gelişen ve sindirim sisteminin bir parçası olan bir kanser türüdür. En sık karşılaşılan türü adenokarsinom olup, bu rehberde adenokarsinom türü ele alınacaktır. Mide kanseri için bilinen bazı risk faktörleri mevcuttur. Helikobakter pylori enfeksiyonu, sigara kullanımı ve alkol tüketimi bu riskler arasında öne çıkar. Ayrıca, mide kanserlerinin yaklaşık %3'ü kalıtsal özellik taşır. Bu nedenle, aile geçmişinde mide kanseri olan kişilere genetik danışmanlık önerilmektedir.
Mide kanseri dünya genelinde en yaygın görülen beşinci kanser türü olup, erkeklerde daha sık rastlanmakta ve yaş ilerledikçe görülme sıklığı artmaktadır.
Mide Kanserinin Teşhisi
Mide kanseri genellikle erken evrelerde belirgin semptomlara neden olmaz. Ancak, ilerleyen evrelerde yutma güçlüğü, hazımsızlık, kusma ve kilo kaybı gibi belirtiler görülebilir. Teşhisi genellikle endoskopi ile yapılır. Bu işlemde, midenin içi incelenerek tümör olup olmadığı görülebilir ve biyopsi alınarak kanser hücrelerinin varlığı doğrulanabilir. Mide kanseri, yayılım durumuna göre evrelendirilir. Erken evre mide kanseri, tümörün sadece geliştiği bölgede sınırlı olduğu ve başka yerlere yayılmadığı durumu ifade eder. Yerel olarak ilerlemiş mide kanseri ise çevredeki dokulara yayılmış olabilir. Ayrıca, metastatik mide kanseri olan hastalarda belirli biyolojik belirteçlerin varlığı için moleküler testler yapılabilir. Bu testler, hastaların hedeflenmiş tedavi ya da immünoterapiden fayda görüp görmeyeceğini belirlemede yardımcı olabilir.
Mide Kanseri İçin Tedavi Seçenekleri
Mide kanseri tedavisi, tümörün boyutuna, konumuna, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavi sürecinde hastalar, mevcut tedavi seçenekleri hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirilmeli ve tedavi kararlarına aktif olarak katılmalıdır.
Erken Evre Mide Kanseri: Çok erken evredeki mide kanseri, endoskopik rezeksiyon adı verilen bir işlemle çıkarılabilir. Ancak, çoğu erken ve yerel olarak ilerlemiş mide kanseri vakasında, tümör radikal gastrektomi ile tamamen çıkarılır ve hasta, ameliyat öncesi (neoadjuvan) ve ameliyat sonrası (adjuvan) kemoterapi alabilir.
Metastatik Mide Kanseri: Metastatik mide kanseri için standart birinci basamak tedavi genellikle kemoterapidir. Bununla birlikte, hastalığın moleküler test sonuçlarına bağlı olarak, kemoterapi, hedeflenmiş tedavi veya immünoterapi ile kombine edilebilir. İkinci basamak tedavi seçenekleri arasında kemoterapi ile kombine halde uygulanan hedeflenmiş tedavi, tek başına hedeflenmiş tedavi, tek başına kemoterapi veya immünoterapi yer alır. Bu seçimler, hastanın moleküler test sonuçlarına, genel sağlık durumuna ve bireysel tercihlerine bağlı olarak belirlenir. Üçüncü basamak tedavi genellikle kemoterapi içerir.
Ek Müdahaleler
Mide kanseri ve tedavi süreçlerinin uzun vadeli yan etkileri, hastaların yaşam kalitesi üzerinde belirgin etkiler bırakabilir. Özellikle gastrektomi sonrasında, yemek yeme alışkanlıklarında ciddi değişiklikler meydana gelebilir ve sağlıklı bir kiloyu korumak zorlaşabilir. Bazı hastalar, yeterli beslenmeyi sağlamak amacıyla beslenme tüpü kullanmak zorunda kalabilir. Bu durumda bir diyetisyen, uygun beslenme planları oluşturarak hastalara sağlıklı kalmaları için rehberlik edebilir. Fiziksel değişiklikler ise bireylerin özgüveni üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve bu da ilişkiler ve cinsel yaşam üzerinde etkili olabilir. Pek çok hasta, duygularını ve deneyimlerini paylaşmanın bu süreçte büyük bir destek sağladığını belirtmektedir. Bu doğrultuda, aile üyeleri ve arkadaşlarla açıkça konuşmak ya da benzer süreçlerden geçmiş insanlarla bir araya gelmek, moral ve motivasyonu artırmada önemli bir rol oynayabilir.
Takip ve Sonrası
Mide kanseri tedavisi sonrası takip sürecinin sıklığı ve yöntemi ülkeler ve uygulamalar arasında değişiklik gösterebilir. Takip randevuları genellikle fiziksel muayeneler, kan testleri ve/veya bilgisayarlı tomografi taramaları içerir. Kanseri tekrarlayan hastalar, genellikle durumun ciddiyetine bağlı olarak ek tedaviler görebilir. Bu tedaviler, tekrarlamanın boyutuna, önceki tedavi geçmişine, hastanın genel sağlık durumuna ve bireysel tercihlerine göre şekillendirilir.
Midenin Yapısı
Mide, sindirim sisteminin hayati bir organı olup, karın boşluğunun üst kısmında, diyaframın hemen altında yer alır. Yapısal olarak mide dört ana bölgeden oluşur: kardiya, fundus, korpus ve pilor. Her bir bölümün kendine özgü işlevleri vardır ve sindirim sürecinde önemli roller oynar. Midenin yapısını oluşturan bu bölümler şu şekildedir:
- Kardiya: Yemek borusunun mideye açıldığı bölgedir. Burada bulunan kardiyak sfinkter, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını önler.
- Fundus: Kardiyanın üst kısmında bulunan, kubbe şeklinde bir bölgedir. Yemek yedikten sonra mideye giren gazları toplar.
- Korpus (Gövde): Midenin en büyük bölümüdür. Yiyeceklerin büyük bir kısmı burada depolanır ve sindirilir.
- Pilor: Midenin alt kısmında bulunur ve ince bağırsağa açılır. Pilor sfinkteri ise mide içeriğinin kontrollü bir şekilde ince bağırsağa geçişini sağlar.
Ayrıca mide ile bağlantılı iki önemli yapı daha bulunmaktadır:
- Özofagus (Yemek Borusu): Ağız ve mide arasında yer alan kaslı, boru şeklinde bir yapıdır. Yaklaşık 25-30 cm uzunluğunda olan bu organ, yiyecek ve sıvıların ağızdan mideye taşınmasını sağlar.
- Duodenum (On İki Parmak Bağırsağı): İnce bağırsağın ilk ve en kısa bölümüdür. Yaklaşık 25-30 cm uzunluğunda olan duodenum, mide içeriğinin (kimus) ince bağırsağa geçtiği yerdir. Duodenum, kimusun mide asidini nötralize ederek sindirimin sağlıklı bir şekilde devam etmesine yardımcı olur.
Midenin Görevleri
Mide, sindirim sürecinde önemli bir rol oynar ve birkaç temel işlevi yerine getirir. İlk olarak, mide yiyecekleri geçici olarak depolar ve kas hareketleriyle mekanik sindirim gerçekleştirir. Bu kas hareketleri, yiyecekleri karıştırarak küçük parçalara ayırır ve kimyasal sindirim için hazır hale getirir.
Kimyasal sindirim sürecinde mide, hidroklorik asit ve pepsin enzimi salgılar. Bu enzimler özellikle proteinlerin parçalanmasını sağlar. Hidroklorik asit ve pepsin, yiyeceklerin moleküler yapısını bozarak sindirim işlemini kolaylaştırır. Mide, yiyecekleri kısmen sindirilmiş bir forma getirip ince bağırsağa kontrollü bir şekilde gönderir. Bu süreç, yiyeceklerin vücutta düzgün bir şekilde sindirilmesi için kritik öneme sahiptir.
Mide ayrıca koruyucu bir işlev de görür; salgıladığı asidik ortam, zararlı mikroorganizmaları öldürerek vücudu olası patojenlerden korur. Böylece mide, hem sindirimin verimli bir şekilde gerçekleşmesini sağlar hem de vücudu zararlı maddelere karşı savunur. Bu fonksiyonlar, sindirim sisteminin genel olarak sağlıklı ve güvenli bir şekilde çalışmasını garanti eder.
Mide Kanseri Nedir?
Vücudumuz, milyarlarca mikroskobik hücreden oluşur. Zaman zaman bu hücreler anormal hale gelerek kontrolsüz bir şekilde büyüyebilir. Bu hücresel değişiklikler, kanserli olmayan (benign) tümörlere, kanser öncesi lezyonlara veya kanserli (malign) tümörlere yol açabilir.
Mide kanseri (gastrik kanser), sindirim sisteminin bir parçası olan midede gelişen bir kanser türüdür. Genellikle midenin iç tabakasında, yani mukozada başlar ve büyüdükçe mide duvarının daha derin katmanlarına yayılır. İlerleyen evrelerde, tümör mide duvarını aşarak çevre dokulara yayılabilir ya da kan dolaşımı yoluyla diğer organlara metastaz yapabilir.
Mide, yemek borusu (özofagus) ile ince bağırsağın ilk kısmı olan duodenum arasında yer alır ve sindirimde görev alan mide sıvılarını üretir. Mide, iç astar, destek dokusu ve kas tabakaları dahil olmak üzere birkaç katmandan oluşur. Mide kanseri, midenin herhangi bir bölümünde gelişebilir, ancak çoğu vakada iç mide astarındaki bez hücrelerinde başlar. Bu tür mide kanserlerine adenokarsinom denir ve mide kanserlerinin yaklaşık %95'ini oluşturur.
Daha nadir mide kanseri türleri arasında, midenin astarını kaplayan düz hücrelerde gelişen skuamöz hücreli karsinom, nadir görülen bir sarkom türü olan gastrointestinal stromal tümörler ve gastrik lenfomalar bulunur. Ancak bu rehber, en yaygın mide kanseri türü olan adenokarsinomlara odaklanmaktadır.
Mide Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Mide kanseri, erken evrelerinde genellikle belirgin bir belirti vermez. Ancak hastalık ilerledikçe şu belirtiler ortaya çıkabilir:
- Yutma güçlüğü
- Hazımsızlık
- Kusma
- Kilo kaybı
- Zayıf hissetme
- Az miktarda yemek yedikten sonra doygunluk hissi
- Anemi (kansızlık)
Eğer bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden bir doktora başvurmalısınız. Ancak bu belirtilerin mide kanseri dışındaki sağlık sorunlarından da kaynaklanabileceğini unutmamalısınız. Yine de, bu tür semptomlar fark edildiğinde mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.
Mide Kanseri Ne Kadar Yaygındır?
Mide kanseri, dünya genelinde en yaygın beşinci kanser türüdür. 2020 yılında dünya çapında 1 milyondan fazla yeni vaka tespit edilmiş ve 770.000'in üzerinde ölüm bildirilmiştir. Mide kanserinin en yüksek insidans oranları Doğu Asya, Orta ve Doğu Avrupa ile Güney Amerika'da görülmektedir.
Mide kanseri, genellikle yaşlı bireylerde daha yaygındır. Vakaların yaklaşık yarısı 75 yaş ve üzerindeki kişilerde ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, bu kanser türü erkeklerde kadınlara oranla iki kat daha sık görülmektedir.
Mide Kanserine Ne Sebep Olur?
Mide kanseri geliştirme riskini artıran bir dizi faktör vardır. Bir risk faktörüne sahip olmak, kanser geliştirme olasılığınızı artırır, ancak bu faktöre sahip herkesin kanser olacağı anlamına gelmez. Aynı şekilde, risk faktörü olmayan kişiler de mide kanserine yakalanabilir.
Mide Kanseri Riskini Artıran Faktörler:
- Helicobacter pylori enfeksiyonu
- Sigara kullanımı
- Alkol tüketimi
- Yüksek tuz tüketimi
- Yetersiz meyve ve sebze tüketimi
- Obezite
- Gastroözofageal reflü (GERD)
Mide veya yemek borusunun mideyle birleştiği noktada kanser gelişmesine katkıda bulunan birçok risk faktörü vardır. Ancak, bu faktörler her bireyde mide kanseri gelişmesine neden olmaz.
Özellikle Helicobacter pylori (H. pylori) enfeksiyonu, mide kanseri gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. H. pylori, mide astarında yaşayan ve kontamine gıdalar veya su yoluyla bulaşan bir bakteri türüdür. Genellikle birçok insan için sorun yaratmaz, ancak bazı kişilerde iltihaplanma ve mide ülserlerine yol açarak kanser riskini artırabilir.
Gelişmiş ülkelerde H. pylori enfeksiyonları azalmış olsa da, hala mide kanseri riskini azaltmak için tedavi edilebilir. Sigara kullanımı, alkol tüketimi ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları gibi risk faktörlerini azaltarak mide kanseri gelişme riski düşürülebilir. Ayrıca, H. pylori enfeksiyonunun antibiyotiklerle tedavisi de kanser riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Kalıtsal Mide Kanseri
Mide kanserlerinin yaklaşık %3’ü kalıtsal niteliktedir, yani genetik olarak aileden çocuklara geçebilen değişikliklerden kaynaklanır. Birkaç kalıtsal sendrom, mide kanseri riskini artırabilir. Aile geçmişinde mide kanseri olan kişilere genetik danışmanlık önerilmektedir. Yüksek risk grubunda olan bazı kişilere, kanserin erken belirtilerini tespit etmek için düzenli endoskopik takip uygulanabilir.
Mide Kanserini Nasıl Teşhis Ederiz?
Mide kanseri teşhisi, bir dizi muayene ve test sonucunda konulur. İşte bu süreçte kullanılan başlıca yöntemler:
Klinik Muayene
Eğer mide kanseri belirtileri gösteriyorsanız, doktorunuz genel bir klinik muayene yaparak mide bölgenizde şişlik veya anormal bir durum olup olmadığını kontrol edebilir. Gerekirse dışkı örneği de vermeniz istenebilir. Doktorunuz ayrıca göğsünüzü ve midenizi dinleyerek sindirim sisteminizin düzgün çalışıp çalışmadığını değerlendirebilir. Klinik muayene ve dışkı testi, ek testlerin gerekip gerekmediğini belirlemede yardımcı olabilir.
Endoskopi
Mide kanserinin kesin teşhisinde en yaygın yöntemlerden biri endoskopidir. Endoskopi sırasında, doktorunuz ince ve esnek bir tüp aracılığıyla mide, özofagus ve duodenumun içini doğrudan gözlemleyebilir. Endoskopi sırasında uyanık olmanıza rağmen, genellikle boğazınız lokal anestezi ile uyuşturulur ve sedatif ilaç verilerek rahatlamanız sağlanır. Bu işlem sırasında doktorunuz, anormal görünen bölgelerden biyopsi (doku örneği) alabilir. Alınan bu doku örnekleri mikroskop altında incelenerek kanser hücrelerinin varlığı kontrol edilir.
Biyopsi Alımı
Biyopsi, mide kanserinin kesin teşhisini koymada kilit rol oynayan bir işlemdir. Bu işlem, mideden küçük bir doku örneğinin alınarak laboratuvarda incelenmesini içerir. Doktorunuz genellikle endoskopi sırasında biyopsi alır ve patoloji uzmanları bu doku örneğinde kanser hücrelerinin olup olmadığını inceler. Bazen cerrahi tedavi planlaması yapmak amacıyla ikinci bir gastroskopi ve biyopsi işlemi gerekebilir.
Tanısal Laparoskopi
Tanısal laparoskopi, doktorunuzun karın bölgesindeki kanser yayılımını görmek için yaptığı bir cerrahi işlemdir. Cerrah, mide kanserinin mide duvarının ötesine, karın zarına veya diğer organlara yayılıp yayılmadığını kontrol etmek amacıyla laparoskopi yapmayı düşünebilir. Bu işlem genel anestezi altında gerçekleştirilir. Cerrah, karın bölgesinde küçük bir kesiden laparoskopu yerleştirir ve kanser belirtilerini inceleyerek, kanser testi için sıvı (peritoneal yıkama) alır. Bu genellikle günübirlik bir işlem olup, hastanede gece kalmayı gerektirmez.
Medikal Görüntüleme
Mide kanseri teşhisi ve evrelendirilmesinde bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları önemli bir rol oynar. BT taraması, göğüs, karın ve pelvis bölgelerinizin detaylı görüntülerini elde ederek tümörün konumunu ve diğer organlarla olan ilişkisini incelemeyi sağlar. Bu görüntüler, kanserin yayılımını ve evresini belirlemekte kullanılır.
Tedavi Sürecim Nasıl Belirlenecek?
Tedavi planınız, büyük ölçüde kanserinizin evresine bağlı olacaktır.
Evreleme Nedir?
Evreleme, kanserin ne kadar yayıldığını, tümörün boyutunu, konumunu ve diğer organlara yayılıp yayılmadığını anlamak için kullanılan bir yöntemdir. Eğer mide kanseriniz olduğu tespit edilirse, karın, göğüs ve pelvis bölgelerinizde BT taraması veya tüm vücut kanser tarama PET-BT yapılacaktır. BT taraması, iç organların detaylı görüntülerini elde etmek için kullanılan bir röntgen tekniğidir. Bu görüntüler, tümörün boyutunu ve kanserin vücutta yayılıp yayılmadığını anlamaya yardımcı olur.
Mide kanserinin boyutunu ve konumunu değerlendirmede kullanılan diğer yöntemler arasında endoskopik ultrason (EUS) ve laparoskopi bulunmaktadır. EUS, endoskopiye benzeyen bir yöntemdir, ancak ucunda ultrason probu bulunur ve bu prob, ses dalgaları kullanarak iç organların bir görüntüsünü oluşturur. Laparoskopi ise, doktorun küçük bir kesiden mide çevresini incelemesini ve biyopsi almasını sağlayan, ışık ve kamera ile donatılmış ince bir tüp aracılığıyla yapılan bir cerrahi işlemdir.
Biyopsi sonuçlarınız ve görüntüleme taramalarınız, hangi tür mide kanserine sahip olduğunuzu ve kanserin ne kadar yayıldığını doğrulamak için kullanılır. Doktorunuz, kanserin yayılımına göre mide kanserinizi aşağıdaki şekilde sınıflandıracaktır:
- Erken evre mide kanseri: Kanser yalnızca geliştiği bölgede sınırlıdır ve vücudun başka bir yerine yayılmamıştır.
- Yerel olarak ilerlemiş mide kanseri: Kanser, komşu bölgelere yayılmış olabilir ve yakındaki lenf düğümlerini etkileyebilir.
- Metastatik mide kanseri: Kanser, vücudun başka bölgelerine yayılmıştır. Orijinal tümörün bulunduğu bölgeden uzaktaki diğer bölgelerde tümörlerin oluşmasına metastaz denir.
TNM Evreleme Nasıl Yapılıyor?
Kanserin boyutunu ve yayılmasını belirlemek için evreleme, harfler ve sayılardan oluşan bir dizi kullanılarak tanımlanır. Mide kanseri için beş evre vardır ve Roma rakamları ile 0'dan IV'e kadar numaralandırılmıştır. Genellikle evre ne kadar düşükse, prognoz (hastalığın seyri) o kadar iyidir. TNM evreleme sistemi şunları dikkate alır:
- T: Tümörün mide duvarına ne kadar yayıldığı.
- N: Kanserin yakındaki lenf düğümlerine yayılıp yayılmadığı.
- M: Uzak bölgelere yayılıp yayılmadığı veya metastaz yapıp yapmadığı.
Evreleme, mide kanseri için en uygun tedaviyi belirlemeye yardımcı olur.
Mide Kanserinin Evreleri
Evre 0
Kanser sadece mide astarının yüzey tabakasındadır (Tis-N0-M0).
- T: Lamina propria'ya invazyon (yayılım) olmadan intraepitelyal tümör, yüksek dereceli displazi (Tis).
- N: Bölgesel lenf düğümü metastazı yok (N0).
- M: Uzak metastaz yok (M0).
Evre IA
Kanser, mide duvarının submukoza tabakasına yayılmıştır (T1-N0-M0).
- T: Tümör lamina propria, muscularis mukoza veya submukoza invazyonu yapar (T1).
- N: Bölgesel lenf düğümü metastazı yok (N0).
- M: Uzak metastaz yok (M0).
Evre IB
Kanser, mide duvarının kas tabakasına yayılmıştır (T1-N1-M0 veya T2-N0-M0).
- T: Tümör lamina propria, muscularis mukoza veya submukoza invazyonu yapar (T1).
- T: Tümör muscularis propria invazyonu yapar (T2).
- N: Bölgesel lenf düğümü metastazı yok (N0).
- N: 1-2 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N1).
- M: Uzak metastaz yok (M0).
Evre II
Kanser, midenin iç, destekleyici, kas veya dış tabakasına yayılmıştır ve yakındaki lenf düğümlerinde bulunmaktadır veya kanser mide duvarının dışına yayılmış olabilir (T1-N3a-M0 veya T2-N2-M0 veya T3-N1-M0 veya T4a-N0-M0).
- T: Tümör lamina propria, muscularis mukoza veya submukoza invazyonu yapar (T1).
- T: Tümör muscularis propria invazyonu yapar (T2).
- T: Tümör subserosa invazyonu yapar (T3).
- T: Tümör serozayı perfora eder (serozayı deler) (T4a).
Evre IIIA
Kanser, midenin kas veya dış tabakasına yayılmıştır ve yakındaki lenf düğümlerinde kanser bulunmaktadır, veya kanser mide duvarını geçerek yakındaki organlara veya dokulara yayılmıştır (T2-N3a-M0 veya T3-N2-M0 veya T4a-N1/2-M0 veya T4b-N0-M0).
- T: Tümör muscularis propria invazyonu yapar (T2).
- T: Tümör subserosa invazyonu yapar (T3).
- T: Tümör serozayı perfora eder (T4a).
- T: Tümör bitişik yapılara invazyon yapar (T4b).
- N: Bölgesel lenf düğümü metastazı yok (N0).
- N: 1-2 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N1).
- N: 3-6 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N2).
- N: 7-15 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N3a).
- M: Uzak metastaz yok (M0).
Evre IIIB
Kanser, midenin iç, destekleyici, kas veya dış tabakasına yayılmıştır veya kanser mide duvarını geçerek yakındaki organlara veya dokulara yayılmıştır. Yakındaki lenf düğümlerinde kanser bulunmaktadır (T1/2-N3b-M0 veya T3/4a-N3a-M0 veya T4b-N1/2-M0).
- T: Tümör lamina propria, muscularis mukoza veya submukoza invazyonu yapar (T1).
- T: Tümör muscularis propria invazyonu yapar (T2).
- T: Tümör subserosa invazyonu yapar (T3).
- T: Tümör serozayı perfora eder (T4a).
- T: Tümör bitişik yapılara invazyon yapar (T4b).
- N: 1-2 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N1).
- N: 3-6 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N2).
- N: 7-15 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N3a).
- N: 16 veya daha fazla bölgesel lenf düğümünde metastaz (N3b).
- M: Uzak metastaz yok (M0).
Evre IIIC
Kanser, midenin dış tabakasına yayılmıştır veya mide duvarını geçerek yakındaki organlara veya dokulara yayılmıştır. Yakındaki lenf düğümlerinde kanser bulunmaktadır (T3/4a-N3b-M0 veya T4b-N3a/3b-M0).
- T: Tümör subserosa invazyonu yapar (T3).
- T: Tümör serozayı perfora eder (T4a).
- T: Tümör bitişik yapılara invazyon yapar (T4b).
- N: 7-15 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N3a).
- N: 16 veya daha fazla bölgesel lenf düğümünde metastaz (N3b).
- M: Uzak metastaz yok (M0).
Evre IV
Kanser, uzak vücut bölgelerine yayılmıştır (herhangi bir T-herhangi bir N-M1).
- T: Lamina propria'ya invazyon olmadan intraepitelyal tümör, yüksek dereceli displazi (Tis).
- T: Tümör lamina propria, muscularis mukoza veya submukoza invazyonu yapar (T1).
- T: Tümör muscularis propria invazyonu yapar (T2).
- T: Tümör subserosa invazyonu yapar (T3).
- T: Tümör serozayı perfora eder (T4a).
- T: Tümör bitişik yapılara invazyon yapar (T4b).
- N: 1-2 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N1).
- N: 3-6 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N2).
- N: 7-15 bölgesel lenf düğümünde metastaz (N3a).
- N: 16 veya daha fazla bölgesel lenf düğümünde metastaz (N3b).
- M: Uzak metastaz var (M1).
Biyobelirteç (Moleküler ve Genetik) Testleri
Metastatik mide kanseri teşhisi konduysa, doktorunuz HER2, MSI veya PD-L1 gibi belirli biyobelirteçlerin varlığını belirlemek için tümörünüzü moleküler olarak test etmeyi önerebilir. Bu, hangi tedavi seçeneklerinin sizin için en uygun olduğunu belirlemeye yardımcı olabilir.
- HER2 pozitif mide kanseri, tümör hücrelerinde normalden daha fazla HER2 proteini bulunan kanserdir. Bu, HER2'yi hedefleyen belirli tedavilere cevap verebilir.
- Mikrosatellit instabilite (MSI) yüksek olan veya dMMR olan tümörler, bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri gibi immünoterapilere yanıt verebilir.
- Programlanmış ölüm ligandı 1 (PD-L1) proteini tümör veya bağışıklık hücrelerinde yüksekse, bu da immünoterapilere yanıt verebilir.
Bu biyobelirteçlerin varlığını belirlemek için yapılan testler, hangi tedavilerin sizin için en etkili olabileceğini belirlemeye yardımcı olabilir.
Tedavi Planım Nasıl Yapılacak?
Tedavinizin planlanmasında çeşitli faktörler göz önünde bulundurulacaktır:
- Kanserin evresi ve yayılımı
- Kanserin HER2, MSI veya PD-L1 gibi biyobelirteçlere sahip olup olmadığı
- Genel sağlık durumunuz ve kişisel tercihleriniz
Doktorunuz, multidisipliner bir ekipten oluşan bir tedavi planı önerecektir. Bu ekipte cerrahlar, medikal onkologlar, radyasyon onkologları, gastroenterologlar, patologlar, diyetisyenler ve hemşireler bulunabilir. Her durumda, doktorunuz tedavi seçeneklerinizi ve bu seçeneklerin her birinin potansiyel yararları ve risklerini ayrıntılı olarak tartışacaktır. Her hastanın tedavi süreci kendisine özgüdür ve aynı olmayabilir, fakat tedaviye giden sürecin şu şekilde ilerlemesi olasıdır:
- Aile hekimi sizi hastaneye yönlendirir.
- Mide kanseri teşhisi doğrulanır.
- Onkoloğunuzla tanı hakkında konuşmak için buluşulur.
- Kanserin evrelemesi yapılır.
- Multidisipliner ekibiniz durumunuzu değerlendirmek için toplanır.
- Kanserinizin durumuyla ilgili konuşmak, beklentileriniz ve endişelerinizi görüşmek için buluşma ayarlanır, ardından uygun görülen tedavi planı size açıklanır.
- Durumunuza göre ameliyat için cerrah ile ya da onkolog ile kemoterapi, hedefe yönelik terapi, immünoterapi seçeneklerini değerlendirmek için buluşma ayarlanır.
Birden fazla tedavi seçeneğinin olduğu durumlarda hastaların tedavilerinin planlanmasına ve karar aşamalarına tamamıyla katılım göstermesi çok önemlidir. Doktorunuz bu durumda ortak karar alabilmek için sizi karar aşamasına davet etmelidir ki, siz ihtiyaçlarınızı ve sizin için önemli olan şeyleri yansıtan tedaviyi tercih edebilin. Doktorunuz tedaviniz hakkındaki her sorunuzu memnuniyetle cevaplayacaktır. Doktorunuz ya da sağlık uzmanınız ile konuşurken size yardımcı olabilecek bazı sorular şunlardır:
- Hangi tedavi seçeneklerine sahibim?
- Tedavi seçeneklerinin olası avantaj ve dezavantajları nelerdir?
- Yan etkileri deneyimleme ihtimalim nedir?
- Tedavim ne kadar sürecek?
- Klinik çalışma seçeneğim var mı?
Mide Kanseri İçin Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Doktorunuz size aşağıdaki tedavi seçeneklerinden bir ya da daha fazlasını önerecektir:
Cerrahi Rezeksiyon
Rezeksiyonun amacı, tümörün etrafındaki sağlıklı dokuyla birlikte kanseri çıkararak kanserin geri gelmesini engellemeye yardımcı olmaktır. Tüm mide kanserleri için cerrahi önerilmeyeceğini anlamak çok önemlidir. Genellikle metastatik hastalığı olan hastalara önerilmez. Cerrahi rezeksiyonun türü, kanserin evresine bağlıdır.
Mide kanseri teşhisi sonrasında cerrahi önerildiyse, cerrahınızla birlikte bir tedavi planı oluşturacaksınız. Bu plan, kanser hücrelerini farklı yöntemlerle hedef alacak bir veya daha fazla tedavi seçeneğini içerebilir. Bu seçenekler arasında endoskopik tedavi, cerrahi, kemoterapi ve/veya radyoterapi yer alabilir. Tedavinin amacı, mevcut kanseri tedavi etmek ve tekrarlama riskini önlemektir. Tedavi sıralaması, sizin özel durumunuza göre belirlenecektir.
Endoskopik Rezeksiyon
Endoskopik rezeksiyon, tümörün bir endoskop aracılığıyla mide duvarından çıkarılması işlemidir. Bu tür cerrahi genellikle mide duvarının ilk katmanını aşmamış erken evre mide kanserinde uygulanır. İşlemde, ağız yoluyla mideye yerleştirilen bir endoskop kullanılarak küçük tümörler kesme aletleri ile çıkarılır. İlk adımda tümörün altına sıvı enjekte edilerek mide duvarından uzaklaştırılır ve ardından çıkarılır.
Küçük mide tümörlerini endoskopik olarak çıkarmanın iki ana yolu vardır:
- Endoskopik Mukozal Rezeksiyon (EMR)
- Endoskopik Submukozal Diseksiyon (ESD)
Eğer endoskopik tedavi planınızın bir parçasıysa, cerrahınız sizi bir endoskopi uzmanına yönlendirecektir.
Cerrahınız ile Endoskopik Rezeksiyon için görüşmeye hazırlanırken…
Nelerle karşılaşabilirsiniz:
- Endoskopik rezeksiyon, bir onkoloji merkezinde yapılacaktır.
- İşlem öncesinde size eğitim ve hazırlık bilgileri verilecektir.
Endoskopi uzmanınıza sormak isteyebileceğiniz sorular:
- Endoskopik tedavinin faydaları ve riskleri nelerdir?
- Hangi tür endoskopik rezeksiyon uygulanacak?
- Yan etkiler nelerdir ve nasıl yönetilir?
- Endoskopik tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında özel talimatlar var mı?
- Yanımda birini getirebilir miyim?
- Düzenli kullandığım ilaçları (vitaminler, mineraller veya doğal tedaviler dahil) almaya devam edebilir miyim?
- Hastanede kalmam gerekecek mi?
- Endoskopik tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında diyetimde ne gibi değişiklikler yapmam gerekecek?
Gastrektomi
Mide kanserlerinin çoğu için cerrahi tedavi bir seçenektir. Bu işlem, tümörün, hastalıklı mide bölümünün, tümörün yayılmış olabileceği yakın yapıların ve çevresindeki lenf düğümlerinin çıkarılmasını içerir. Bu tür cerrahiye gastrektomi denir ve kanserin yayılımına bağlı olarak midenin bir kısmının veya tamamının çıkarılmasıdır.
- Total Gastrektomi: Midenin tamamı çıkarılır.
- Subtotal veya Parsiyel Gastrektomi: Midenin bir kısmı çıkarılır. Sindirim sistemi yeniden yapılandırılır ve kalan mide, yemek borusuna veya ince bağırsağa bağlanır.
- Proksimal Gastrektomi: Midenin üst yarısı çıkarılır.
- Distal Gastrektomi: Midenin alt yarısı çıkarılır.
Cerrahınız, tedavi planınıza göre en uygun cerrahi türünü belirleyecektir.
Gastrektomi sırasında çevredeki lenf nodları da çıkarılır; bu işleme lenf nodu diseksiyonu denir. Alınması gereken lenf nodlarının sayısı kanserin yayılımına bağlı olarak değişebilir. Amaç, tüm kanserin sağlıklı sınırlarda tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamaktır.
Lenf Nodu Diseksiyonu
Lenf nodlarının veya bir grup lenf nodunun alınması işlemine lenf nodu diseksiyonu, nodal diseksiyon ya da lenfadenektomi denir. Lenf nodu diseksiyonu, tümörün yeri ve özelliklerine göre, alınan lenf nodu miktarına bağlı olarak D0, D1 veya D2 olarak sınıflandırılır:
- D0: Midenin küçük ve büyük kavisi boyunca lenf düğümlerinin eksik olarak çıkarıldığı anlamına gelir. Yani, bazı lenf düğümleri alınmıştır ancak minimum gereken 16 lenf düğümü alınmamıştır.
- D1: En az 16 lenf düğümünün çıkarılmasını içerir. Bu işlem, büyük ve küçük omentumları da kapsar. Omentum, karın boşluğunu kaplayan ince bir doku katmanıdır ve karın içindeki organları çevreler.
- D2: En az 30 lenf düğümünün çıkarılması anlamına gelir. D1 diseksiyonuna ek olarak, sol gastrik arter, ortak hepatik arter, çölyak arter ve dalak arteri boyunca tüm lenf düğümlerinin alınmasını içerir. Bu işlem, bu teknikte deneyimli merkezlerde ve uzman cerrahlar tarafından gerçekleştirilmelidir.
En az 16 bölgesel lenf nodunun çıkarılıp kanser için test edilmesi gerekir. Ancak, 30 bölgesel lenf nodunun çıkarılması önerilmektedir.
Gastrektomi ameliyatınız aşağıdaki yöntemlerden biriyle yapılabilir:
Laparoskopik (Minimal İnvaziv Cerrahi)
Eğer ameliyatınız laparoskopik olarak yapılacaksa, cerrahınız karın bölgenizde 4 ila 6 küçük kesi yapacaktır. Bu kesilerden yerleştirilen aletler ve bir video kamera yardımıyla cerrah, tüm mideyi veya hastalıklı kısmı çıkarır ve gastrointestinal sistemi yeniden yapılandırır. Laparoskopik teknik, ameliyat sonrası ağrıyı azaltır ve iyileşme sürecini hızlandırırken, kanser operasyonunun kalitesini korur. Minimal invaziv doğası sayesinde ameliyat sonrası süreç daha konforlu hale gelir.
Açık Cerrahi
Eğer ameliyat açık teknikle yapılacaksa, cerrahınız karın bölgenizde tek bir büyük kesi yaparak ameliyatı gerçekleştirecektir. Cerrah, tüm mideyi veya hastalıklı kısmı çıkaracak ve gastrointestinal sistemi yeniden yapılandıracaktır. Cerrahınız, kanserinizin özelliklerine, teknik detaylara ve tercihlerinize göre en iyi seçeneği sizinle tartışacaktır. Ameliyat için hastanede yatış gerekebilir, ancak bazı durumlarda günübirlik olarak yapılabilir. Ameliyat genel anestezi altında gerçekleştirilecektir.
Ameliyat için hazırlık aşamasında karşılaşabileceğiniz bazı işlemler:
- Ameliyat için onay formu
- Kan transfüzyonu veya kan ürünleri için onay formu
- Klinik araştırmalara katılım için Araştırma Koordinatörü ile görüşme formu
Klinik Çalışmalar
Klinik denemeler, kanser tedavisinde yeni yaklaşımlar (yeni ilaçlar, tedavi türleri veya mevcut tedavilerin kombinasyonları) araştırır. Bu denemeler, güvenlik ve etkinlik açısından yakından izlenir. Doktorunuza, uygun bir tedavi seçeneği olarak herhangi bir klinik deneme olup olmadığını sorun.
Gastrektomi Öncesi Doktor Görüşmesine Hazırlık
- Cerrahınız, kan testleri, biyopsi, teşhis laparoskopisi ve BT taramaları gibi test sonuçlarınızı gözden geçirecektir.
- Tedavi Seçeneklerinin Tartışılması: Kanserinizin özelliklerine, yaşam tarzınıza, işinize ve kişisel tercihinize göre en uygun tedavi seçenekleri hakkında bilgi verilecektir.
- Tedavi Planı: Bu plan, mevcut kanseri tedavi etmek ve kanserin tekrar büyümesini önlemek amacıyla oluşturulacaktır. Tedavi seçenekleri arasında endoskopik tedavi, cerrahi, kemoterapi ve/veya radyoterapi bulunabilir.
- Cerrahınız, durumunuza göre en uygun tedavi sırasını sizinle tartışacaktır.
Cerrahınıza sormak isteyebileceğiniz bazı sorular:
- Kanser nerede ve yayıldı mı?
- Kanseri tedavi etmek için neler yapılabilir?
- Hangi tür ameliyatı olacağım?
- Neden ameliyat öneriliyor? Başka seçenekler var mı?
- Başka uzmanlara yönlendirilecek miyim?
- Riskler ve olası komplikasyonlar nelerdir? Bu riskler ameliyatın faydalarına göre nasıl karşılaştırılır?
- Tedaviye hemen karar vermem gerekiyor mu yoksa daha fazla bilgi edinip düşünebilir miyim? Daha fazla bilgi nereden alabilirim?
- İkinci bir görüş almak istersem bunu ayarlayabilir misiniz?
- Kanserin tekrar etme olasılığı nedir?
- Tedavi olmayı seçmezsem ne olur?
- Tedavi doğurganlığımı etkileyecek mi?
- Hastanede ne kadar kalacağım?
- Tedavi iştahımı ve diyetimi nasıl etkileyecek?
- Ne zaman işe dönebilir ve normal günlük aktivitelerime devam edebilirim?
- Ameliyat için nasıl hazırlık yapmalıyım?
Yanınızda getirmek isteyebilecekleriniz:
- Kimlik kartınız
- Destek kişi olarak yanınızda olabilecek bir aile üyesi veya arkadaş. Yabancı bir hastaysanız, akıcı konuşabilen bir yakınınız ya da tercüman (eğer tercümana ihtiyacınız varsa, lütfen önceden bize bildirin).
Gastrektomi Öncesi Beslenme
Beslenme, kanser sonrası bakımın önemli bir parçasıdır. Beslenme şekliniz kilonuzu, gücünüzü ve enerjinizi etkileyebilir. İyi beslenme, iyileşmeyi teşvik eder, bağışıklık fonksiyonunu destekler ve kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olur. Kalori, protein, vitamin ve mineral sağlayan çeşitli yiyecekler tercih edin. Daha yüksek kalorili yiyecekler (örneğin, avokado, yüksek yağlı süt ürünleri, yağlar, soslar, kuruyemişler ve tohumlar, fıstık veya diğer kuruyemiş ezmeleri, kuru meyveler) tüketmek ve gün boyunca daha küçük öğünler (günde 5-6 kez) yemek, kilonuzu korumanıza yardımcı olabilir.
Öğünlerde ve atıştırmalıklarda iyi protein kaynakları eklemelisiniz
(örneğin, yağsız etler, balık, kümes hayvanları, yumurta, baklagiller, tofu, kuruyemişler ve tohumlar, fıstık ezmesi veya diğer kuruyemiş ezmeleri, süt, yoğurt ve peynir).
Gastrektomi Sonrası Beslenme
Cerrahınız sindirim sisteminizi yeniden modellemelidir. Parsiyel gastrektomi sonrası, cerrah duodenumu (ince bağırsağın ilk kısmı) midenin kalanıyla birleştirir. Radikal gastrektomide ise cerrah duodenumu özofagus (yemek borusu) ile birleştirir. Yiyecekleri sindirme şeklinizdeki değişiklikler, fiziksel ve duygusal sağlığınız üzerinde uzun vadeli etkileri olabilecek gastrektominin önemli bir yan etkisidir.
Ameliyat Öncesi Değerlendirme Randevunuza Hazır Olun
Ameliyatınızdan birkaç gün veya hafta önce Ameliyat Öncesi Değerlendirme randevusu planlanacaktır. Bu randevu, sizin ve sağlığınız hakkında daha fazla bilgi edinmemiz ve sizin de ameliyatınız hakkında daha fazla bilgi edinmeniz için bir fırsattır. Bu değerlendirme sırasında, cerrahi sürecin detayları, olası riskler ve ameliyat sonrası iyileşme süreci hakkında bilgi verilecektir. Ayrıca, genel sağlık durumunuz değerlendirilecek ve gerekli testler yapılacaktır.
Nelerle karşılaşabilirsiniz:
Hemşire Görüşmesi:
- Tüm doldurulan formların incelenmesi.
- Kan testi ve gerekirse EKG yapılması.
- Ameliyat öncesi duş, bağırsak hazırlığı, vücut tüylerinin alınması, diyet ve açlık gereksinimleri hakkında bilgi verilmesi.
- Klorheksidin sabunu nereden alacağınız ve nasıl kullanacağınız konusunda talimatlar verilmesi.
Eczacı Görüşmesi:
- Mevcut ilaçlar, vitaminler, mineraller ve doğal tedavilerin incelenmesi.
Anestezi Uzmanı Görüşmesi:
- Ağrı yönetimi seçeneklerinin gözden geçirilmesi.
- Ameliyat sırasında ve sonrasında ağrı hissetmemeniz için hangi anestezinin ve ağrı kesicilerin kullanılacağı hakkında bilgi verilmesi.
Doktor Görüşmesi (Gerekirse):
- Tıbbi doktorla görüşme.
Araştırma Asistanı Görüşmesi (Klinik Denemeler İçin)
- Klinik denemelere katılım hakkında bilgi verilmesi.
Sigara İçenler İçin:
- Ameliyattan önceki 3 hafta boyunca sigarayı bırakmanız önerilir.
- Sigarayı bırakma konusunda kaynaklar hakkında bilgi için hemşire veya eczacı ile konuşun.
Randevunuzun yaklaşık 2-4 saat sürmesi beklenmektedir.
Sormak İsteyebileceğiniz Bazı Sorular:
- Ameliyattan önce ne yapmalıyım ve ameliyat sonrası ne olacak?
- Hastanede ne kadar kalacağım?
- Ameliyat öncesinde diyetimde değişiklik yapmam gerekiyor mu?
- Ameliyat öncesi, ameliyat günü ve ameliyat sonrasında hangi ilaçları almam veya bırakmam gerekiyor?
Yanınızda Getirmek İsteyebilecekleriniz:
- Kimliğiniz
- Kullandığınız ilaçların listesi, vitaminler, mineraller, takviyeler veya doğal tedaviler dahil.
- Bir atıştırmalık (özellikle diyabetikseniz).
- Uzman doktorlarınızın isimleri ve iletişim bilgileri ile son test sonuçları ve danışma notları (varsa).
- Destek kişi olarak yanınızda olabilecek bir aile üyesi veya arkadaş, yabancı bir hastaysanız akıcı konuşabilen bir yakınınız ya da tercüman (eğer aile üyeniz veya arkadaşınız müsait değilse ve bir tercümana ihtiyacınız varsa, lütfen önceden bize bildirin).
Ameliyatınıza Hazırlanırken Neler Yapmalısınız?
Ameliyat öncesi hazırlık yapmanız ve iyileşme sürecine aktif olarak katılmanız hepimiz için çok önemlidir, çünkü bu sizin için en iyi sonucu sağlar. Sizi eve kimin götüreceğini bildiğinizden emin olun. Ayrıca, ameliyat sonrası eve döndüğünüzde her şeyin hazır olduğundan emin olun. Araba kullanma, yemek hazırlama, çamaşır, temizlik, evcil hayvan bakımı ve kişisel bakım konularında yardıma ihtiyacınız olabilir. Normal şekilde yürüyebilmeniz, yemek yiyebilmeniz ve kendinize bakabilmeniz gerekir.
Eve döndükten sonra, 72 saat içinde kendinizi iyi hissetmezseniz, örneğin ateş, öksürük, soğuk algınlığı veya grip gibi belirtileriniz varsa mutlaka cerrahınızı arayın.
Ameliyat Günü Karşılaşabilecekleriniz
- Bir hemşire ile görüşerek tıbbi kayıtlarınız tekrar gözden geçirilecek. Ameliyat için güvenli olduğunuzdan emin olmak amacıyla size birkaç soru sorulacak, yaşamsal belirtileriniz (örneğin, nabız, kalp atış hızı vb.) kontrol edilecek ve varsa sorularınız yanıtlanacaktır.
- Hastane önlüğü giymeniz, takılarınızı, protez dişlerinizi ve gözlüklerinizi çıkartmanız gerekecek.
- Ameliyat öncesinde ağız yoluyla almanız için ağrı kesici ilaç verilebilir.
- Ameliyat öncesinde beklerken vücut sıcaklığınızı 36.0°C - 37.5°C arasında tutmak için size bir ısıtıcı battaniye verilebilir.
- Ameliyathane odasında cerrahınız ve anestezi uzmanınız sizi bekliyor olacak.
Ameliyatınız Tamamlandığında:
- Ameliyat sonrası bakım odasına götürüleceksiniz.
- Kolunuzda sıvı ve ilaç almak için bir damar yolu (IV), oksijen almak için bir yüz maskesi ve idrarınızı boşaltmak için bir idrar sondası bulunacaktır.
- Hemşireler yaşamsal belirtilerinizi kontrol edecek ve ağrı seviyenizi soracak. Lütfen ağrınız değişirse veya kötüleşirse hemşireye bildirin. Hemşireler size ağrı kesici ilaç verecek.
- Hemşireler bandajlarınızı kontrol edecek ve derin nefes almanızı, ayak bileklerinizi ve ayaklarınızı hareket ettirmenizi teşvik edecek.
- Günübirlik cerrahi geçirdiyseniz, uyanık olduğunuzda, düzgün nefes aldığınızda ve ağrınız iyi yönetildiğinde sizi eve götürmek için bir aile üyesi veya arkadaşınızın gelmesi gerekebilir.
- Eğer hastanede kalacaksanız, hazır olduğunuzda yataklı bakım ünitesine transfer edileceksiniz.
Yanınızda Getirmek İsteyebilecekleriniz:
Günübirlik Cerrahi için:
- Kimliğiniz
- Rahat kıyafetler giyin. Değerli eşyalarınızı evde bırakın.
- Ameliyatınızdan sonra sizi eve götürecek bir aile üyesi veya arkadaşınız refakat edebilir.
Yatışınızı Gerektiren Cerrahi için:
- Kimlik kartınız ve sigorta bilgileriniz.
- Halen almakta olduğunuz ilaçlar (vitaminler dahil).
- Bornoz, bol ve rahat kıyafetler. Kaymaz terlik veya ayakkabılar, okuma gözlüğü, okumak için dergiler veya kitaplar.
- Protez dişleriniz (gerekiyorsa) adınızla etiketlenmiş bir kutuda.
- Kişisel hijyen malzemeleri (diş fırçası, diş macunu, saç fırçası, ağız gargarası, deodorant, dudak kremi ve el kremi).
- Yürümek için gerekiyorsa baston, koltuk değneği veya yürüteç.
- Uyurken kullanıyorsanız uyku apnesi cihazı.
- Kolay sindirilebilen, bozulmayan yiyecekler, örneğin kurabiye veya kraker. Buzdolabında saklanması gereken yiyecekler getirmeyin, çünkü bozulabilirler.
Hastanede Kalış Süreniz Hakkında Bilgiler
Sağlık ekibiniz, en iyi ağrı yönetimini sağlamak ve ameliyat sonrası komplikasyonları azaltarak iyileşmenizi hızlandıracak aktiviteleri gerçekleştirmenizi teşvik etmek için sizinle çalışacaktır.
Karşılaşabilecekleriniz:
- Hemşireler, yaşamsal belirtilerinizi (örneğin, nabız, kalp atış hızı vb.) sık sık kontrol edecektir. Ağrınızı bir ağrı ölçeği kullanarak değerlendirmeniz istenecektir. 0'dan 10'a kadar olan bu ağrı ölçeği, hemşirenin ne kadar ağrınız olduğunu anlamasına yardımcı olur. Ağrı seviyeniz 4'ten az olmalıdır. Eğer ağrınız 4 veya daha fazla ise, hemşireye bildirmeniz gerekmektedir. Hemşireler ağrı seviyenizi düzenli olarak takip edecektir.
- Hemşireler, bandajlarınızı ve serumunuzu (IV) sık sık kontrol edecektir.
- Eğer idrar sondanız varsa, ameliyattan bir gün sonra çıkarılacaktır.
- Yatakta yatarken derin nefes almanız ve ayak bileklerinizi, ayaklarınızı hareket ettirmeniz teşvik edilecektir.
- Ameliyat sonrası ilk akşam, hemşire yatağınızın kenarına oturmanıza ve ayaklarınızı sarkıtmanıza yardımcı olacaktır. Bu, ertesi gün hemşire veya fizyoterapistin yardımıyla koridorda yürümeniz için hazırlık niteliğindedir. Yürümek, ameliyat sonrası iyileşmenin en iyi yollarından biridir ve ayrıca zatürre, cilt yaralanmaları, kan pıhtıları ve kas zayıflığı gibi komplikasyonları önlemeye yardımcı olur.
- Ameliyat gecesi şeffaf sıvılar tüketebilirsiniz.
- Ameliyatınızdan sonraki gün ilk yemeğinizi alacaksınız ve tüm yemeklerinizde sandalyede oturacaksınız.
- Evde olduğunuz zaman için tercihan bir onkoloji diyetisyeniyle görüşerek post-gastrektomi diyet planınızı tartışacak ve eğitim materyalleri alacaksınız.
Boş Zaman ve Spor Aktiviteleri
Kendinizi daha iyi hissettiğinizde fiziksel aktivitelere yeniden başlayabilirsiniz. Tek kısıtlama, 6 hafta boyunca yaklaşık 4.5 kg’dan fazla ağırlık kaldırmamaktır (örneğin, 1 çamaşır sepeti veya 2 küçük market torbasına eşdeğer). Bu, karın bölgenize baskı yapacak diğer aktiviteleri de içerir; örneğin, kürek çekme veya dirençle bisiklete binme. Ameliyattan sonraki 6 hafta boyunca karın egzersizleri, yüksek yoğunluklu aerobik aktiviteler veya ağırlık çalışmaları yapmamalısınız. Bu kısıtlamanın nedeni, kesi yerinin zayıflamasını ve iyileşmenin gecikmesini önlemektir.
Kesi yeri biraz çekiştirebilir ve hafifçe öne eğilmenize neden olabilir. Aynı zamanda hafif bir yanma hissi de olabilir, bu normaldir. Bu durum sırtınızda gerginlik yaratabilir, bu nedenle dik yürümek için ekstra çaba göstermelisiniz.
Cinsel Aktivite
Kendinizi rahat hissettiğinizde cinsel aktiviteye devam edebilirsiniz. Ağrıya neden olan pozisyonlardan kaçının. Takip randevunuzda bu konuda cerrahınıza sorularınızı sorabilirsiniz.
Araç Kullanma
Genel olarak, güçlü opioid ağrı kesici ilaçları almayı bıraktığınızda araç kullanmaya başlayabilirsiniz. Ancak, bir süre normalden daha zayıf hissedebilirsiniz. Takip randevunuzda cerrahınız, araç kullanmanın güvenli olup olmadığını size söyleyecektir.
İşe Dönüş
İşe dönüş tarihinizi cerrahınızla görüşün. Bu, iyileşme sürecinize ve iş türünüze bağlı olacaktır. Eğer kemoterapiye ihtiyacınız varsa, ameliyattan 8-10 hafta sonra başlayacaktır. Bu durumda, kemoterapiye nasıl tepki verdiğinizi görmeden önce işe dönmemelisiniz. Bazı hastalar kemoterapi sırasında çalışacak kadar iyi hissederken, diğerleri bu şekilde hissetmeyebilir.
Seyahat
Ameliyattan sonraki 3-4 hafta boyunca uçakla seyahat etmemeniz tavsiye edilir. Ülke dışına seyahat etmeyi planlıyorsanız, seyahat sigortasıyla ilgili sorunlar olabileceğini unutmayın. Seyahat sigortası sağlayıcınızla iletişime geçerek kapsama alanınızı kontrol edin.
Ameliyat Sonrası Evde Dikkat Etmeniz Gereken Semptomlar ve Belirtiler
Aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşarsanız, derhal cerrahınızı arayın veya en yakın acil servise gidin:
- Ateş (38°C veya üzerinde)
- Sürekli kusma, şişkinlik veya sürekli mide bulantısı hissetme
- Kalıcı ishal ve şiddetli karın krampları
- Cerrahi kesilerinizde kızarıklık, şişlik, kötü koku, irin veya artan ağrı
- Anüsten parlak kırmızı veya koyu kan gelmesi
- İlaçlarınızın hafifletmediği şiddetli veya kontrol edilemeyen karın ağrısı
- Ameliyattan 7 gün sonra bağırsak hareketi yapmamış olmanız
- Göğüs ağrısı, sıkışma veya baskı hissetme
- Nefes darlığı veya nefes almakta zorluk çekme
- Kollarınızda veya bacaklarınızda şişlik
Bu belirtiler, ameliyat sonrası ciddi komplikasyonların işareti olabilir ve hızla tıbbi müdahale gerektirebilir. Herhangi birini deneyimlediğinizde vakit kaybetmeden acil tıbbi yardım almanız hayati önem taşır. Özellikle yüksek ateş, sürekli mide bulantısı ve kusma, şiddetli karın ağrısı gibi belirtiler, vücudunuzun enfeksiyon veya başka bir ciddi sorunla mücadele ettiğini gösterebilir. Bu yüzden durumunuzu ciddiye almalı ve bir sağlık uzmanından hemen destek almalısınız.
Unutmayın, bu tür belirtileri hafife almak iyileşme sürecinizi olumsuz etkileyebilir ve daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Dolayısıyla erken müdahale her zaman en iyi yaklaşımdır.
Ameliyat Sonrası Sağlıklı Beslenme
Ameliyatınızdan sonra diyetinizde ve yeme alışkanlıklarınızda değişiklikler yapmanız gerekebilir. Gün boyunca 3 büyük öğün yerine küçük öğünler ve atıştırmalıklar yemek daha kolay olabilir. Kilo kaybını kontrol etmek ve gücünüzü korumak için yeterli kalori ve protein almanız önemlidir. Doktorunuz veya kayıtlı diyetisyeniniz, takviyeler ve sağlıklı bir diyeti nasıl sürdüreceğiniz konusunda size daha fazla bilgi verebilir.
Dumping Sendromu
Dumping sendromu, mide ameliyatı sonrası yaşanabilecek bir dizi semptomu ifade eder. Bu durum, yiyeceklerin mideden ince bağırsağa çok hızlı geçmesi sonucu oluşur. Çoğu insan, yemekten 10-30 dakika sonra semptomlar yaşar (erken dumping sendromu). Bazıları ise yemekten bir ila dört saat sonra semptomlar yaşar (geç dumping sendromu). Tüm midenin çıkarıldığı durumlarda dumping sendromu gelişebilir.
Erken Dumping Sendromu Belirtileri:
Erken dumping sendromunda, mide yiyecekleri çok hızlı bir şekilde ince bağırsağa bırakır. İnce bağırsak, çevre dokulardan ve kan damarlarından sıvı çeker. Yaşayabileceğiniz belirtiler şunlardır:
- Şişkinlik
- Karın krampları
- İshal
- Baş dönmesi
- Erken doyma (az miktarda yemek yedikten sonra doygunluk hissi)
- Bulantı ve kusma
- Çarpıntı (kalbin çok hızlı, güçlü veya düzensiz atması)
- Hafif baş dönmesi
Geç Dumping Sendromu Belirtileri:
Yiyecekler ince bağırsağa çok hızlı bir şekilde salındığında, vücut karbonhidratları emer ve kan şekeri seviyesi hızla yükselir. Vücut buna insülin salgılayarak tepki verir, bu da kan şekeri seviyesinin düşmesine (hipoglisemi) neden olur. Yaşayabileceğiniz belirtiler şunlardır:
- Terleme
- Titreme
- Açlık
- Konsantrasyon zorluğu
- Dikkat dağınıklığı
Belirtiler kötüleşirse veya geçmezse, lütfen doktorunuza veya sağlık ekibinize bildirin.
Dumping Sendromu İçin Beslenme Rehberi:
-
Gün boyunca daha küçük ve daha sık öğünler tüketin: Her gün altı veya daha fazla küçük öğün yiyin, yaklaşık 2-3 saat arayla. Yavaş yiyin ve yiyeceklerinizi iyice çiğneyin.
-
Yemeklerle birlikte sıvı tüketmeyin: Yemeklerden en az 30 dakika önce veya sonra sıvı tüketin.
-
İlave şekerleri sınırlayın: Şeker içeren yiyecekler arasında gazlı içecekler, meyve suları, spor içecekleri, şekerlemeler, kurabiyeler ve kekler bulunur. Yapay tatlandırıcılar veya "diyet" yiyecekler kullanmak isterseniz, önce diyetisyeniniz veya doktorunuzla konuşun.
-
Her öğünde yağ ve protein içeren yiyecekler dahil edin: Sağlıklı yağlar içeren yiyecekler arasında kanola yağı, zeytinyağı, hidrojenize edilmemiş margarin, balık, avokado ve kuruyemişler bulunur. Protein kaynakları ise et, kümes hayvanları, balık, fasulye, tofu, fındık ezmesi ve yumurtalardır.
-
Yüksek lifli yiyecekler dahil edin: Mercimek, kuru bezelye, fasulye (barbunya, siyah fasulye, yeşil fasulye ve nohut), yulaf kepeği ve meyve-sebzelerde bulunan lif geç dumping sendromunu hafifletebilir.
-
Süt ürünlerine dikkat edin: Bazı kişiler süt ürünlerinin dumping sendromu semptomlarını artırdığını bildirmektedir. Eğer süt ürünleri semptomlarınızı kötüleştirmiyorsa, dahil edebilirsiniz. Süt ürünleri kullanmıyorsanız, yeterli kalsiyum ve vitamin aldığınızdan emin olmak için diyetisyeninizle konuşun.
-
Kafeinden kaçının: Kafein kahve, çay, kola içecekleri ve çikolatada bulunur. Eğer semptomlarınızı kötüleştiriyorsa kafeinsiz içecekleri tercih edin.
-
Alkol kullanımını doktorunuzla görüşün.
-
Vitamin veya mineral takviyeleri hakkında doktorunuza danışın: Mide ameliyatı geçiren bazı insanlar, B12 vitamini ve demir gibi besinleri emmede zorluk yaşayabilirler.
Patoloji Raporlarıyla İlgili Bilmeniz Gerekenler
Ameliyat sırasında çıkarılan tümör, patolojistlerimize gönderilir. Tümörün işlenmesi yaklaşık 1-2 hafta sürer. Patoloji raporu, bulunan kanser hücrelerinin özelliklerini tanımlar. Bu özellikler arasında tümörün boyutu, derinliği ve lenf düğümü tutulumu olup olmadığı bulunur.
Cerrahınızla ilk takip ziyaretiniz ameliyattan iki ila dört hafta sonra olacaktır. Bu ziyarette cerrahınız, iyileşmenizi ve kesi yerinizin iyileşmesini gözden geçirecek ve patoloji raporunun sonuçlarını sizin ve ailenizle tartışacaktır. Patoloji raporu, kemoterapi veya radyoterapi gibi ek tedavilere ihtiyaç olup olmadığını belirlemeye yardımcı olacaktır.
Diğer İşlemler
Gastrojejunostomi
Gastrojejunostomi, mide içeriğinin bağırsağın ince kısmına yönlendirilmesi için yapılan bir cerrahidir. Midenin yeni yolu, duodenumun tıkanmış bölümünü atlayacaktır. Gastrojejunostomi, açık cerrahi veya laparoskopik cerrahi ile yapılabilir.
Gastrojejunostomi operasyonu sırasında, venting gastrostomi (gastrostomi tüpü veya G-tüpü) ve jejunostomi tüpü (J-tüpü) yerleştirilmesi de gerekebilir.
Gastrostomi Tüpü (G-Tüpü)
Gastrostomi tüpü (G-tüpü), karın derisinden doğrudan mideye yerleştirilen yumuşak plastik bir tüptür. Bu tüp, mide içindeki hava ve sıvının dışarı çıkmasına izin verir ve ilaçlar, sıvılar ve sıvı gıda dahil olmak üzere besinlerin verilmesinde kullanılabilir. Gastrostomi tüpü aracılığıyla gıda verme işlemi, internal beslenme türüdür. Ayrıca perkütan endoskopik gastrostomi (PEG) tüpü olarak da adlandırılır.
Jejunostomi Tüpü (J-Tüpü)
Jejunostomi tüpü (J-tüpü), karın derisinden doğrudan ince bağırsağın orta bölümüne yerleştirilen yumuşak plastik bir tüptür. Bu tüp, kişi ağız yoluyla yeterince sağlıklı şekilde yemek yiyebilene kadar gıda ve ilaç sağlar. J-tüpü, gastrojejunostomi operasyonu ile mümkündür. Doktorunuz, J-tüpü bakımı ve tüpün vücuda girdiği bölgedeki cilt bakımını nasıl yapmanız gerektiği konusunda sizi bilgilendirecektir.
Kemoterapi
Kemoterapi, hem erken evre hem de metastatik evre mide kanseri tedavisinde kullanılan, kanser hücrelerini yok etmeyi amaçlayan bir tedavi seçeneğidir. Kemoterapi mide kanseri tedavisinde sıkça kullanılır ve bazı durumlarda radyoterapi ile aynı anda uygulanabilir. Kemoterapi çeşitli yan etkilere neden olabilir ve aynı tedaviyi alan kişiler bile farklı yan etkiler yaşayabilir. Herhangi bir endişeniz olduğunda onkoloji ekibinize bildirmeniz önemlidir, böylece bu yan etkiler ele alınabilir ve/veya en aza indirilebilir.
Mide kanseri tedavisinde kullanılan kemoterapi ajanları şunlardır:
- 5-fluorouracil (5-FU)
- Kapesitabin
- Sisplatin
- Dosetaksel
- Irinotekan
- Oksaliplatin
- Paklitaksel
- Trifluridin + tipirasil (TAS-102)
Kemoterapi ajanları tek başına ya da kombinasyon halinde kullanılabilir. Örneğin, FLOT tedavisi; 5-FU, Folinik asit, Oksaliplatin ve Dosetaksel ajanlarının bir kombinasyonudur ve mide kanseri tedavisinde kullanılır. Ancak, tüm kemoterapi ilaçları her hasta için uygun olmayabilir. Her hasta bazı kemoterapi ilaçlarını tolere edemeyebilir. Bu nedenle doktorunuz, genel sağlık durumunuzu ve fiziksel formunuzu dikkate alarak sizin için en uygun tedaviye karar verecektir.
Kemoterapi Öncesi Testler
Bazı spesifik kemoterapileri (5-FU ve Kapesitabin dahil) almadan önce, dihydropyrimidine dehydrogenase adlı enzime duyarlılığınızın olup olmadığının test edilmesi gerekebilir. Eğer bu enzime duyarlılığınız varsa, normalden daha düşük doz kemoterapi almanız gerekebilir veya doktorunuz başka bir kemoterapi türü önerebilir.
Kemoterapi Tedavinize Hazırlık İçin İpuçları
Karşılaşabilecekleriniz:
- Onkoloji kliniğine ilk ziyaretinizde, eczacı veya hemşire tarafından eğitim alacaksınız.
- Kemoterapi tedavinizden bir gün önce, kemoterapi öncesi ilaçları başlatmanız istenebilir.
- Kemoterapi öncesindeki gün, kan örneğinizi vermeniz gerekecek.
- Tedaviniz için geldiğinizde, Kemoterapi Kliniğinde kayıt yaptırmanız gerekecek. Randevu saatinizden 15 dakika önce gelerek semptom değerlendirme taramasını tamamlayın.
- Kemoterapi için ziyaret süreniz, alacağınız tedaviye bağlı olarak değişecektir.
Yanınızda Getirmek İsteyebilecekleriniz:
- Kimliğiniz.
- Tıbbi onkoloğunuzun reçete ettiği bulantı önleyici ve diğer ilaçlar.
- Yiyecek/içecekler.
- Beklerken veya kemoterapi alırken vakit geçirmek için kitaplar/eğlence araçları.
Onkoloğunuza Sormak İsteyebileceğiniz Sorular:
- Kemoterapi bana nasıl yardımcı olacak?
- Alacağım spesifik kemoterapi ilaçlarının yararları ve riskleri nelerdir?
- Bazı yan etkiler nelerdir ve nasıl yönetilirler?
- Dikkat etmem gereken ciddi yan etkiler nelerdir ve bu yan etkileri yaşarsam ne yapmalıyım?
- Tedavi günlük aktivitelerimi veya iş programımı nasıl etkileyecek?
- Kemoterapi tedavileri öncesinde, sırasında ve sonrasında izlemem gereken özel talimatlar var mı?
- Kemoterapi tedavisinden önce herhangi bir aşı yaptırmam gerekiyor mu?
- Yanımda birini getirebilir miyim?
- Düzenli olarak aldığım ilaçlara (vitaminler, mineraller veya doğal tedaviler dahil) devam edebilir miyim?
Radyoterapi Hakkında Önemli Bilgiler
Radyasyon tedavisi (radyoterapi), yüksek enerjili X ışınları kullanarak kanser hücrelerini yok etmek ve yeniden büyümelerini önlemek amacıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir. Mide kanserini tedavi etmek için en yaygın kullanılan radyasyon tedavisi, dışarıdan uygulanan ışın tedavisidir. Bu yöntem, büyük bir makine kullanılarak vücudunuzun dışından radyasyonun verilmesini sağlar. Radyasyon, cildiniz ve diğer dokularınızdan geçerek tümöre ulaşmayı hedefler.
Mide kanserini tedavi etmek için radyasyon tedavisi, genellikle günlük tedaviler serisi halinde verilir. Bu şekilde, tedaviler arasında sağlıklı hücrelerin iyileşmesine izin verilir. Radyasyon tedavisi, aynı zamanda kemoterapi ile kombinasyon halinde uygulanabilir. Radyasyon tedavisi çeşitli yan etkilere neden olabilir ve aynı tedaviyi gören kişiler bile farklı yan etkiler yaşayabilirler. Bu nedenle, endişelerinizi onkoloji ekibinize bildirmeniz önemlidir, böylece bu yan etkiler ele alınabilir ve/veya en aza indirilebilir. Eğer tedavi planınızda radyoterapi varsa, onkoloji doktorunuz sizi yönlendirecektir.
Radyoterapi Hazırlığınız İçin İpuçları
Karşılaşabilecekleriniz:
- Radyasyon tedavisi, bir kanser merkezinde gerçekleştirilecektir.
- Radyasyon tedavisi genellikle hafta içi her gün (Pazartesi'den Cuma'ya) uygulanır.
- Tedavi seanslarının sayısı, özel durumunuza bağlı olarak değişiklik gösterecektir.
Radyasyon Onkolojistinize Sormak İsteyebileceğiniz Sorular:
- Radyoterapinin yararları ve riskli yönleri nelerdir?
- Ne tür bir radyoterapi alacağım?
- Radyoterapinin yan etkileri nelerdir ve nasıl yönetilebilir?
- Bilmem gereken en ciddi yan etkiler nelerdir ve karşılaşırsam ne yapmalıyım?
- Radyoterapi günlük yaşam aktivitelerimi ve rutin hayatımı nasıl etkileyebilir?
- Radyasyon almadan önce, alırken ve aldıktan sonra izlemem gereken bir yönerge var mı?
- Yanımda birini getirebilir miyim?
- Rutin ilaçlarımı almaya devam edebilir miyim? (vitamin, mineral ve doğal içerikli takviyeler dahil)
Tedavi Esnasında Sağlık ve Zindelik Rehberi
Sağlık, zindelik ve tedavi sırasında iyi olma hali, vücut, zihin ve ruhunuzu etkileyen unsurları ele alır. Beslenme, egzersiz, duygusal sağlık, sosyal ve topluluk bağlantıları, cinsellik ve ruhsallık gibi unsurlar bu kavramın bir parçasıdır. Pozitif yaşam tarzı seçimleri, tedavi sırasında ve sonrasında sağlığınızı iyileştirebilir.
Tedavi sürecinde ve sonrasında iyilik halinizi en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan programlar ve destekler size sunulacaktır. İyi bir beslenme düzeni ve düzenli egzersiz, tedavi sırasında genel sağlık ve enerji seviyelerinizi artırabilir. Bu yaşam tarzı tercihleri, tanı ve tedavi sürecinin yan etkileriyle başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Beslenme ve egzersiz konusunda endişeleriniz varsa, sağlık ekibinizle konuşmanız önemlidir. Tedavi yan etkileriyle ilgili sorunlar yaşıyorsanız, bu semptomları yönetmek konusunda doktorunuza danışmak faydalı olacaktır.
Hedefe Yönelik Tedaviler
Hedefe yönelik tedavi ilaçları, kanser hücrelerinin büyümesini sağlayan biyolojik aktiviteleri bloklamayı amaçlar.
-
Ramucirumab: Vasküler Endoteliyal Büyüme Faktörü Reseptörü 2 (VEGFR2) adı verilen bir proteine bağlanan bir monoklonal antikordur. Ramucirumab, VEGFR2'yi bloke ederek kanserin büyümesi için ihtiyaç duyduğu kan damarlarını geliştirmesini durdurur.
-
Trastuzumab: HER2 adı verilen proteine tutunarak kanser hücrelerini öldüren bir başka monoklonal antikordur. Trastuzumab, trastuzumab deruxtecan adlı kemoterapi ajanı ile kombinlenerek kullanılabilir. Ancak bu tedavi yalnızca moleküler testinde HER2 pozitif çıkan kanserlerde uygulanır.
Ramucirumab, trastuzumab ve trastuzumab deruxtecan, metastatik mide kanserlerinde intravenöz (damar yoluyla) olarak verilmektedir.
İmmünoterapi Hakkında Önemli Bilgiler
İmmünoterapiler, vücudun kansere karşı bağışıklık tepkisini azaltan süreçleri engelleyen tedavilerdir. Bu tedaviler, vücudun bağışıklık sistemini yeniden aktifleştirerek tümörü bulup kanserle savaşmasını sağlar.
Nivolumab ve pembrolizumab, programlanmış hücre ölüm protein-1'in (PD-1) etkilerini engelleyen intravenöz immünoterapilerdir. PD-1, vücudun kansere karşı bağışıklık tepkisini baskılar. Ancak immünoterapi ile PD-1'in etkileri engellendiğinde, bağışıklık sistemi kanserle savaşmak için yeniden etkinleştirilir.
Nivolumab ve pembrolizumab, metastatik evre mide kanseri tedavisinde kullanılır. Nivolumab, moleküler testte PD-L1 pozitif olan hastalarda, pembrolizumab ise MSI-yüksek/MMRd tümörlerde ve PD-L1 pozitif olup mide ile yemek borusunun kesiştiği bölgelerde bulunan kanserlerde kullanılmaktadır.
Evrelerine Göre Mide Kanseri Tedavisi
Erken Evre ve Bölgesel Olarak İlerlemiş Mide Kanseri İçin Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Çok erken evre mide kanseri (evre IA) tek başına endoskopik rezeksiyon yoluyla çıkarılabilir, ancak çoğu erken ve lokal olarak ilerlemiş mide kanseri (evre IB-III) cerrahi müdahale ve kemoterapi gerektirir. Evre IB-III mide kanseri olan hastalara genellikle tümörü çıkarmak için ameliyattan önce kemoterapi önerilir ve buna neoadjuvan kemoterapi denir.
FLOT tedavisi, bu durumlarda sıklıkla kullanılır, ancak doktorunuz genel sağlık durumunuza bağlı olarak sizin için en uygun neoadjuvan kemoterapiyi önerecektir. Neoadjuvan kemoterapiyi takiben, evre IB-III mide kanseri genellikle gastrektomi ile çıkarılır. Ameliyattan sonra ise adjuvan kemoterapi (genellikle FLOT ile) önerilir. MSI-yüksek tümörlere sahip olan hastalar, kemoterapiden farklı bir yarar görebilirler, bu nedenle bu hastalarda neoadjuvan kemoterapinin kullanımı multidisipliner ekip içinde vaka bazında tartışılır.
Doktorunuz tedavinizi kişiselleştirerek mümkün olan en iyi bakımı sağlamaya çalışacaktır, bu nedenle tedavi süreciniz yukarıda belirtilen yoldan farklı olabilir.
Çok yaygın olmasa da bazı hastalara radyoterapi önerilebilir. Adjuvan radyoterapi (tek başına veya kemoterapi ile kombinasyon halinde), neoadjuvan kemoterapi uygulanmamış olan veya yeterince lenf nodu çıkarılmamış hastalarda ya da cerrahın tümörü çıkarırken sağlıklı bir doku marjı elde edemediği durumlarda önerilebilir.
Metastatik Mide Kanseri İçin Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Metastatik mide kanseri tedavisinde ilk aşama kemoterapidir. Kemoterapi genellikle oxaliplatin, cisplatin veya irinotecan’ın, 5-FU ya da capecitabine ile kombinasyonu şeklinde uygulanır. HER2-pozitif kansere sahip hastalara, genellikle kemoterapi ile birlikte trastuzumab önerilir. PD-L1 pozitif kansere sahip hastalar ise genellikle nivolumab ile kemoterapiyi birlikte alırlar. Pembrolizumab, özefagus ve midenin birleştiği noktada PD-L1 pozitif tümörü olan hastalara önerilebilir.
Eğer ilk tercih edilen tedavi yönteminden sonra kanser ilerleme gösterirse, Ramucirumab ve kemoterapi ilacı olan Paklitaksel genellikle ikinci tercih tedavi olarak tavsiye edilir. Ramucirumab, kemoterapiye uygun olmayan hastalarda tek başına kullanılabilir, ayrıca Ramucirumab ile tedaviye uygun olmayan hastalar kemoterapiyi tek başına alabilir.
HER2-pozitif hastalarda trastuzumab deruxtecan ve MSI-yüksek ya da MMRd olan hastalarda pembrolizumab tedavi seçenekleri arasında yer alır.
Kemoterapide üçüncül tedavi genellikle kemoterapi ve TAS-102 kombinasyonundan oluşur ve bu tedavi oral olarak alınır. Oral tedaviye uygun olmayan hastalarda ise intravenöz kemoterapi tavsiye edilir.
Klinik Araştırmalar
Doktorunuz size bir klinik çalışmaya katılmak isteyip istemediğinizi sorabilir. Bu çalışmalar, aşağıdaki amaçlarla yürütülen araştırmalardır:
- Yeni tedavileri test etmek
- Var olan tedavilerin yeni kombinasyonlarını denemek veya yan etkilerini azaltmak
- Semptomları kontrol eden ilaçların etkinliklerini karşılaştırmak
- Tedaviye rehber olabilecek yeni biyobelirteçleri belirlemek
Klinik çalışmalar, kanser hakkındaki bilgi birikimini genişletmek ve yeni tedaviler geliştirmek adına önemli katkılar sağlar. Bir klinik çalışmaya katılmadan önce bazı testlerden geçmeniz ve çalışmanın ardından yakından takip edilmeniz gerekebilir. Yeni tedaviler mevcut tedavilere üstünlük sağlayabilirken, bazı yeni tedaviler mevcut tedaviler kadar etkili olmayabilir veya yan etkiler açısından daha riskli olabilir.
Bir klinik çalışmaya katılmanız tedavinizin kalitesini hiçbir şekilde etkilemez. Eğer doktorunuz bu konuda bir soru sormazsa ve siz bu seçenek hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız, uygun bir çalışma olup olmadığını doktorunuza danışabilirsiniz.
Ek Müdahaleler Nelerdir?
Hastalar, tanı, tedavi ve mide kanserinin yaşam kaliteleri üzerindeki etkisiyle başa çıkmada ek müdahalelerden fayda görebilirler. Kanseriniz ve aldığınız tedavi, daha fazla müdahale gerektiren komplikasyonlara neden olabilir. Tedavi sürecinde, yaşam kalitenizi en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan destekleyici, palyatif, hayatta kalma ve yaşam sonu bakımı gibi multidisipliner müdahalelerle desteklenebilirsiniz.
Destek Tedavi:
Destekleyici bakım, kanser semptomlarının ve tedavinin yan etkilerinin yönetimini içerir. Mide kanseri ve aldığınız tedavi, yaşam kaliteniz üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Bu süreçte, diyetisyen, fizyoterapist, sosyal hizmet uzmanı veya iş ve uğraşı terapisti gibi çeşitli kaynaklardan destek alabilirsiniz.
Midenin çıkarılması, vücudun normal bir diyetten yeterli vitamin ve mineral ememeyeceği anlamına gelebilir. Bu nedenle, ek kalsiyum, D vitamini, demir ve B12 vitamini almanız gerekebilir. Ayrıca bir yemek günlüğü tutmanız tavsiye edilebilir. Bazı durumlarda, tıkanıklığı gidermek için stent yerleştirilebilir.
Palyatif Bakım
Palyatif bakım, semptomların yönetimi ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan ileri hastalık bakımıdır. Kanserle mücadele eden hastalarda palyatif bakım, tıkanıklık ve kanama tedavisini içerebilir. Bazı durumlarda, tüple besleme gerekebilir. Sıvı gıdalar mideye veya bağırsağa doğrudan verilebilir.
Palyatif bakım merkezine gittiğinizde karşılaşabilecekleriniz:
- Ağrı ve rahatsız edici semptomları hafifletmek için kapsamlı bir bakım ekibiyle tanışacaksınız.
- Manevi, psikososyal ve duygusal destek alacaksınız.
- Evde veya hastanede bakımın kolaylaştırılması için destek hizmetlerinin koordinasyonu sağlanacak.
Hayatta Kalma Bakımı
Hayatta kalma bakımı, kanserden kurtulan hastalara yönelik sosyal destek, eğitim ve rehabilitasyonu içerir. Fiziksel değişiklikler, kilo kaybı ve ilişkiler üzerindeki etkiler gibi psikososyal sorunlarla başa çıkmada yardımcı olabilir. Bu süreçte, ailenizle ve arkadaşlarınızla açıkça konuşmak ve destek almak önemlidir.
Yaşadığınız değişiklikleri anlamak ve kabul etmek için kanseriniz ve tedaviniz hakkında kendinizi eğitmeniz faydalı olacaktır. Doktorunuzdan tedavi ve yan etkiler hakkında tam bilgi almayı talep etmekten çekinmeyin. Ayrıca, benzer deneyimlere sahip insanlarla konuşmak da bu sürece uyum sağlamanıza yardımcı olabilir.
Tedavinin Olası Yan Etkileri Nelerdir?
Her medikal tedavide olduğu gibi, kanser tedavisinde de yan etkilerle karşılaşabilirsiniz. En sık karşılaşılan yan etkiler, nasıl yönetilebileceği bilgisiyle birlikte aşağıda belirtilmiştir. Farklı yan etkilerle karşılaşabileceğinizi unutmayın ve sizi ilgilendiren potansiyel yan etkiler hakkında doktorunuzla konuşmanız çok önemlidir.
Doktorlar, herhangi bir kanser tedavisinden kaynaklanan yan etkileri, şiddeti artan şekilde 1-4 arası bir ölçekte sınıflandırır. Derece 1 yan etkiler hafif, derece 2 orta, derece 3 şiddetli ve derece 4 çok şiddetli olarak kabul edilir. Ancak, belirli bir yan etkiye atanan derece, dikkate alınan yan etkinin türüne bağlı olarak değişir. Amaç, yan etkileri şiddetlenmeden önce tanımlamak ve yönetmektir. Bu nedenle, endişe verici semptomları mümkün olan en kısa sürede doktorunuza bildirmeniz önemlidir.
Yorgunluk
- Nedeni: Kanser tedavisi veya kanserin kendisi nedeniyle sıkça görülen bir yan etkidir.
- Yönetimi: Yeterli uyku almak, sağlıklı beslenmek ve aktif kalmak yorgunluğun etkisini azaltabilir.
Ameliyat Sonrası Yan Etkiler ve Tedavisi
- Ağrı ve Yorgunluk: Gastrektomi büyük bir ameliyattır ve iyileşme zaman alır. İlk hafta ağrı normaldir ve doktorunuz ağrı kesici verebilir. Ameliyat sonrası birkaç hafta yorgun hissetmeniz de yaygındır.
- Beslenme: Çoğu hasta ameliyat sonrası yeme ile ilgili sorunlar yaşayabilir. Yiyeceklerin hızlı hareket etmesi, kan şekerinizin düşmesine ve baş dönmesi, baygınlık gibi semptomlara neden olabilir. Diyetisyeniniz, düzenli ve küçük öğünlerle bu durumu yönetmenize yardımcı olacaktır.
- Sindirim Sorunları: İshal, yetersiz yağ sindirimi gibi sorunlar yaşanabilir. Sindirim enzimleri veya ilaçlar önerilebilir.
- Kilo Kaybı: Sağlıklı bir vücut ağırlığını korumak zor olabilir. Diyetisyeniniz, kilo kaybını önlemek için size özel bir beslenme planı oluşturacaktır.
Radyoterapinin Yan Etkileri ve Tedavisi
- Mide Bulantısı ve Kusma: Mide kanserinde radyoterapi, mide bulantısı, kusma ve iştah kaybına neden olabilir. Bu yan etkiler genellikle tedavi bitiminden sonra hafifler.
- Cilt Sorunları: Radyoterapi tedavi bölgesinde ciltte koyulaşma veya yanık görünümü oluşabilir. Cildinizi yatıştırmak için krem kullanabilirsiniz.
Kemoterapi İlaçlarının Yan Etkileri ve Yönetimi
Kemoterapinin yan etkileri kullanılan ilaçlara ve dozlara bağlı olarak değişir. Yan etkiler genellikle kemik iliği, saç kökleri, sindirim sistemi gibi hücrelerin hızla üretildiği bölgelerde görülür.
- Tat Değişiklikleri: Bazı hastalar, metalik bir tat ve ağızda kabarcıklar gibi tat değişiklikleri yaşayabilir.
- Nötropeni: Kemoterapi beyaz kan hücrelerinin (nötrofiller) seviyesini düşürebilir ve bu da enfeksiyonlara karşı duyarlılığı artırabilir.
- Genel Yönetim: Yan etkilerin çoğu geçicidir ve ilaçlar veya yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol edilebilir.
5-Fluorouracil (5-FU)
- Yan Etkiler:
- Anemi (kansızlık)
- Anoreksiya
- Asteni
- Kardiyak etkiler
- İshal
- Baygınlık
- El ayak sendromu
- Lökopeni
- Mukozit
- Mide bulantısı
- Nötropeni
- Trombositopeni
Tedavi ve Yönetim:
- Nötropeni, anemi, lökopeni veya trombositopeni durumuna karşı kan sayımınız düzenli olarak monitörize edilecektir. Doktorunuz, test sonuçlarına göre tedavinizi düzenleyip, enfeksiyondan korunma adına tavsiyelerde bulunabilir.
- Gastrointestinal sistemdeki etkiler ve mukozit, iştah kaybı (anoreksiya) veya güçsüzlük (asteni) olarak sonuçlanabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri önlemek veya baş etmek için önerilerde bulunacaktır.
- Mide bulantısını önlemek için güçlü ilaçlar mevcuttur.
- El ayak sendromu şiddetli ise tedavi programınız düzenlenebilir, ancak çoğu durumda semptomlar hafiftir ve kremlerle tedavi edilebilir. Tedavi bittikten sonra semptomlar azalacaktır.
- Kardiyak fonksiyonlarınız, kalp yetmezliği riskini en aza indirmek için tedavi öncesi ve sırasında monitörize edilecektir.
Kapesitabin
- Yan Etkiler:
- Anemi
- Anoreksiya
- Asteni
- İshal
- Baygınlık
- El ayak sendromu
- Lökopeni
- Mukozit
- Mide bulantısı
- Nötropeni
- Trombositopeni
Tedavi ve Yönetim:
- Nötropeni, anemi, lökopeni veya trombositopeni durumuna karşı kan sayımınız düzenli olarak monitörize edilecektir. Doktorunuz, test sonuçlarına göre tedavinizi şekillendirip, enfeksiyondan korunma adına tavsiyelerde bulunabilir.
- Gastrointestinal etkiler ve mukozit, iştah kaybı (anoreksiya) veya güçsüzlük (asteni) olarak ortaya çıkabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkilerle nasıl başa çıkacağınızı anlatacaktır.
- Mide bulantısı için güçlü ilaçlar mevcuttur.
- El ayak sendromu şiddetli ise tedavi programınız düzenlenebilir. Ancak çoğu durumda semptomlar hafiftir ve kremlerle tedavi edilebilir. Tedavi tamamlandıktan sonra semptomlar azalacaktır.
- Kardiyak fonksiyonlarınız, kalp yetmezliği riskini azaltmak için tedavi öncesi ve sırasında izlenecektir.
Sisplatin
- Yan Etkiler:
- Anemi
- Kan elektrolitlerinde değişim
- Böbrek rahatsızlıkları; iflası, nefrotoksisite
- Lökopeni
- Mide bulantısı
- Ototoksisite
- Periferal nöropati
- Trombositopeni
- Kusma
Tedavi ve Yönetim:
- Gastrointestinal sistemdeki etkiler ve mukozit, iştah kaybı (anoreksiya) veya güçsüzlük (asteni) olarak sonuçlanabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkilerle nasıl başa çıkacağınızı anlatacaktır.
- Mide bulantısını ve kusmayı önlemek için güçlü ilaçlar mevcuttur.
- Periferal nöropati belirtilerini (el veya ayaklarda karıncalanma veya uyuşma) doktorunuza bildirin.
- Böbrek fonksiyonlarınız izlenecek ve günlük su tüketiminiz önemlidir. Alkol alımından kaçınmanız önerilir.
- İşitme değişikliklerini veya kulak çınlaması (tinnitus) yaşarsanız doktorunuza bildirin.
- Böbrek fonksiyonlarındaki değişiklikler kan elektrolitlerinde değişikliklere yol açabilir; halsizlik veya kafa karışıklığı yaşarsanız doktorunuzu bilgilendirin.
Dosetaksel
- Yan Etkiler:
- Alopesi (saç dökülmesi)
- Anemi
- Anoreksiya
- Astenia
- İshal
- Doku hasarı
- Artan enfeksiyon riski
- Mukozit
- Tırnak bozuklukları
- Bulantı
- Kusma
Tedavi ve Yönetim:
- Kan sayımlarınız düzenli olarak izlenecek ve tedavi planınız buna göre ayarlanacaktır.
- Periferal nöropati belirtilerini doktorunuza bildirin.
- Bulantı ve kusmayı önlemek için etkili ilaçlar mevcuttur.
- Tırnak bozuklukları, cilt reaksiyonları veya şişlik yaşarsanız doktorunuza bildirin.
- Alopesi (saç dökülmesi) konusunda doktorunuzdan bilgi alın. Soğuk başlık tedavisi bazı merkezlerde mevcut olabilir.
Irinotekan
- Yan Etkiler:
- Alopesi (saç dökülmesi)
- Anemi
- İshal
- Artan enfeksiyon riski
- Artmış karaciğer enzimleri
- Mukozit
- Bulantı
- Nötropeni
- Trombositopeni
- Kusma
Tedavi ve Yönetim:
- Kan hücresi sayımlarınız düzenli olarak izlenecek ve tedavi planınız buna göre ayarlanacaktır.
- Bulantı ve kusmayı önlemek için etkili ilaçlar mevcuttur.
- Alopesi (saç dökülmesi) konusunda doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.
Oksaliplatin
- Yan Etkiler:
- Karın ağrısı
- Alerjik reaksiyon
- Alopesi (saç dökülmesi)
- Anemi
- Anoreksi
- Astenia
- Yorgunluk
- Yüksek kan şekeri
- Artmış karaciğer enzimleri
- Lökopeni
- Lenfopeni
- Bulantı
- Nötropeni
- Periferik nöropati
- Tat değişiklikleri
- Trombositopeni
- Kusma
Tedavi ve Yönetim:
- Kan sayımlarınız düzenli olarak izlenecek ve tedavi planınız buna göre ayarlanacaktır.
- Bulantı ve kusmayı önlemek için etkili ilaçlar mevcuttur.
- Periferik nöropati belirtilerini doktorunuza bildirin.
Paklitaksel
- Yan Etkiler:
- Alopesi
- Anemi
- Artralji (eklem ağrısı)
- İshal
- Alerjik reaksiyonlar
- Artan enfeksiyon riski
- Lökopeni
- Mukozit
- Miyalji (kas ağrısı)
- Tırnak bozuklukları
- Bulantı
- Nötropeni
- Periferik nöropati
- Trombositopeni
- Kusma
Tedavi ve Yönetim:
- Kan sayımlarınız düzenli olarak izlenecek ve tedavi planınız buna göre ayarlanacaktır.
- Gastrointestinal sistem üzerindeki etkileri doktorunuza bildirin.
- Periferik nöropati belirtilerini doktorunuza bildirin.
- Alopesi ile başa çıkma konusunda bilgi alabilirsiniz.
Trifluridin + Tipiracil (TAS-102)
- Yan Etkiler:
- Anemi
- Anoreksi
- İshal
- Yorgunluk
- Lökopeni
- Bulantı
- Nötropeni
- Trombositopeni
Tedavi ve Yönetim:
- Kan sayımlarınız düzenli olarak izlenecek ve tedavi planınız buna göre ayarlanacaktır.
- Bulantı ve iştah kaybı için etkili ilaçlar mevcuttur.
Hedefe Yönelik Terapiler
Hedefe yönelik tedavilerle tedavi edilen hastalarda yaygın yan etkiler arasında cilt reaksiyonları ve gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (örneğin, bulantı, ishal) bulunur. Hedefe yönelik tedavilerden kaynaklanan birçok yan etki önlenebilir veya etkili bir şekilde yönetilebilir. Herhangi bir yan etki fark ederseniz, mümkün olan en kısa sürede doktorunuza veya hemşirenize bildirin.
Aşağıdaki tabloda, mide kanserinin tedavisinde kullanılan hedefe yönelik tedavilerin önemli spesifik yan etkileri listelenmiştir.
Hedefe Yönelik Tedavi İlaçlarının Yan Etkileri ve Tedavisi
Ramucirumab (SPC, 2022)
Olası Yan Etkiler:
- Kan pıhtıları
- Kan elektrolitlerinde değişiklikler
- İshal
- Yorgunluk
- Baş ağrısı
- Hipertansiyon
- Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları
- Burun kanamaları
- Proteinüri
Yan Etkilerin Yönetimi:
- Tedavi sırasında kan basıncınız izlenecek ve gerekirse antihipertansif tedavi uygulanacaktır.
- Enjeksiyon bölgesinde yanma veya cilt değişiklikleri yaşarsanız, doktorunuza veya hemşirenize bildirin.
- Böbrek fonksiyonlarındaki değişiklikler veya ishal sonucu kan elektrolitlerinde değişiklikler veya proteinüri oluşabilir. Bol sıvı tüketmek önemlidir ve herhangi bir halsizlik veya kafa karışıklığı yaşarsanız doktorunuza bildirin.
- Baş ağrısı veya burun kanamaları yaşarsanız doktorunuza bildirin.
Trastuzumab (SPC, 2021)
Olası Yan Etkiler:
- Artralji (eklem ağrısı)
- Kardiyak rahatsızlıklar
- Döküntü ve diğer cilt etkileri
- Solunum etkileri, özellikle dispne (nefes darlığı)
Yan Etkilerin Yönetimi:
- Trastuzumab tedavisine başlamadan önce kardiyak fonksiyonunuz değerlendirilecek ve tedavi süresince 3-4 ayda bir izlenecektir. Kardiyak fonksiyon etkilenirse, doktorunuz tedaviyi azaltabilir veya durdurabilir.
- Solunum sorunları yaşarsanız doktorunuza bildirin. Rahatsız edici dispne, opioidler veya benzodiazepinler ile tedavi edilebilir; bazı durumlarda steroidler kullanılabilir.
- Artralji veya ağrı yaşarsanız doktorunuza bildirin. Ayrıca cilt reaksiyonları konusunda da tavsiyelerde bulunabilirler.
Trastuzumab Derukstekan (SPC, 2022)
Olası Yan Etkiler:
- Alopesi (saç dökülmesi)
- Anemi
- Anoreksi (iştahsızlık)
- Kardiyak etkiler
- İshal
- Yorgunluk
- Lökopeni (düşük beyaz kan hücresi)
- Karaciğer enzimlerinde artış
- Lenfopeni (düşük lenfosit sayısı)
- Bulantı
- Nötropeni (düşük nötrofil sayısı)
- Solunum etkileri (dispne, pnömonit, interstisyel akciğer hastalığı)
- Trombositopeni (düşük trombosit sayısı)
- Kusma
Yan Etkilerin Yönetimi:
- Tedavi süresince anemi, lökopeni, lenfopeni, nötropeni veya trombositopeniyi tespit edebilmek için kan hücresi sayımlarınız izlenecektir. Doktorunuz, test sonuçlarına göre tedavinizi ayarlayabilir.
- Gastrointestinal yan etkiler (örneğin, ishal, bulantı, kusma) iştah kaybına ve yorgunluğa neden olabilir. Doktorunuz bu yan etkileri yönetmenize yardımcı olacaktır.
- Kardiyak fonksiyonunuz tedavi öncesi ve tedavi süresince izlenecektir.
- Karaciğer fonksiyonlarınız izlenecek ve gerekli ayarlamalar yapılacaktır.
- Solunum problemleri yaşarsanız doktorunuza bildirin. Rahatsız edici dispne, opioidler veya steroidler ile tedavi edilebilir.
- Öksürük, nefes darlığı veya diğer solunum problemleri interstisyel akciğer hastalığının belirtileri olabilir; bu belirtileri yaşarsanız hemen doktorunuza bildirin.
İmmünoterapi
İmmünoterapi ile tedavi edilen hastalarda yaygın yan etkiler arasında gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler ve tiroid disfonksiyonu bulunur. İmmünoterapiden kaynaklanan birçok yan etki, erken tespit edilip tedavi edilirse etkili bir şekilde yönetilebilir. İmmünoterapinin otoimmüniteye neden olabileceğini bilmek önemlidir; bu durumda bağışıklık sistemi kendi dokularını yabancı olarak tanır ve onlara saldırır. Otoimmünite, vücuttaki herhangi bir organı etkileyebilecek iltihaplanmalara yol açabilir. Bazı durumlarda, bu yan etki yaşamı tehdit edici olabilir; bu nedenle, immünoterapi ilacı ile tedavi edilirken herhangi bir yan etki fark ederseniz veya kendinizi hiç iyi hissetmezseniz, hemen doktorunuzu veya hemşirenizi bilgilendirmeniz çok önemlidir.
Aşağıdaki tablo, mide kanserinin tedavisinde kullanılan immünoterapi ilaçlarının en önemli spesifik yan etkilerini listeler.
Yan Etkilerin Yönetimi:
-
Gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (örneğin, ishal) yorgunluğa neden olabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri önlemenize veya yönetmenize yardımcı olacaktır.
-
Kardiyak fonksiyonunuz tedavi öncesi ve tedavi süresince izlenecektir; bu, kardiyak bozukluk riskini en aza indirmek için önemlidir.
-
Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarınız tedavi öncesi ve tedavi süresince izlenecektir; doktorunuz test sonuçlarına göre tedavinizi ayarlayabilir.
-
Öksürük, nefes darlığı veya diğer yeni ya da kötüleşen solunum problemleri pnömonit belirtileri olabilir; bu belirtileri yaşarsanız hemen doktorunuza bildirin.
-
Kolit, hepatit ve pnömonit bağışıklıkla ilişkili yan etkilerdir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri tanımanıza ve yönetmenize yardımcı olabilir.
-
Göz problemleri, baş ağrısı veya döküntü yaşarsanız doktorunuza veya hemşirenize bildirin; bu yan etkileri yönetmenize yardımcı olacaklardır.
İmmünoterapi Yan Etkileri ve Özet Tablosu
Bu yan etkiler ve yönetim stratejileri hakkında daha fazla bilgi almak için doktorunuz veya hemşirenizle konuşmaktan çekinmeyin.
Mide Kanserinde Diğer Yan Etkiler
Hazımsızlık
Hazımsızlık, üst karın bölgenizde rahatsızlık hissini tanımlayan genel bir terimdir. Hazımsızlık aynı zamanda dispepsi veya mide bulantısı olarak da adlandırılır. Hazımsızlığı önlemek için:
- Turunçgillerin suları, domates sosları ve baharatlı yiyecekler gibi asit üretimini artıran yiyeceklerden kaçının.
- Kafein, nane ve çikolata gibi gastroözofageal sfinkter tonunu düşüren yiyeceklerden kaçının.
Demir Eksikliği
Demir eksikliği adı verilen düşük demir seviyeleri açısından izleneceksiniz. Tam kan sayımı ve demir seviyeleri yılda en az bir kez yapılmalıdır. Gerekirse demir takviyesi verilebilir. Daha fazla bilgi için sağlık uzmanınıza danışmanız önerilir. Düşük demir seviyeleri vücutta anemi adı verilen çok az sayıda sağlıklı kırmızı kan hücresine neden olabilir.
Yemeklerden Sonra Tokluk ve Yeme Sorunları
Yemeklerden sonra tokluk hissi ile başa çıkmak için küçük porsiyonlar tüketin ve daha sık yemek yiyin. Ayrıca, öğünlerle birlikte sıvı tüketmekten kaçının. Öğünler arasında sıvı içmeye devam edin.
B12 Eksikliği
Distal gastrektomi geçirenler, vücuttaki tüm bölgelere oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerini yapmak için gereken vitamin B12 düşük seviyeleri için izlenecektir. Her 3 ayda bir tam kan sayımı (CBC) ve B12 seviyeleri 3 yıl boyunca yapılmalıdır, ardından 5 yıl boyunca her 6 ayda bir ve 5 yılın sonrasında yılda bir kez yapılmalıdır. Gerektiğinde vitamin B12 takviyeleri verilebilir.
Nöropati
Nöropati, vücudun farklı bölgelerinde ağrı, uyuşma, karıncalanma, şişlik veya kas zayıflığına neden olan bir sinir sorunudur. Genellikle ellerde veya ayaklarda başlar ve zamanla kötüleşebilir. Kemoterapi kaynaklı olan nöropatiye ise kemoterapiye bağlı nöropati denir. Bu durumda mesleki rehabilitasyon veya fizik tedaviye yönlendirilebilirsiniz.
Uzun Vadeli Yan Etkiler
Blind Loop Sendromu
Blind loop sendromu, küçük bağırsakta bakteriyel aşırı çoğalma durumudur. Total gastrektomi sonrasında, gıda normal sindirim yolunu takip etmez ve bağırsağın bir bölümünü atlar.
Dumping Sendromu
Dumping sendromu, yiyeceklerin ince bağırsağa çok hızlı boşalması durumunda ortaya çıkar. Bu, yemekten sonraki 30 dakika içinde (erken damping sendromu) veya yemekten 2 ila 3 saat sonra (geç damping sendromu) meydana gelebilir.
Erken damping sendromunun belirtileri arasında çarpıntı, ishal, bulantı ve kramplar bulunur. Geç damping sendromu ise genellikle baş dönmesi, açlık, soğuk terleme ve baygınlık hissine neden olur.
Damping sendromunun belirtilerini yönetmeye yardımcı olmak için:
- Gün boyunca sık sık yemek yiyin
- Öğünlerle birlikte sıvı tüketiminden kaçının
- Yüksek protein ve lif içeren, basit karbonhidrat ve şeker açısından düşük bir diyetle beslenin
Kemik Sağlığı
Düzenli olarak düşük kemik yoğunluğu taramasından geçeceksiniz. Eğer tespit edilirse, yönetmek için ilaç reçete edilebilir. Sağlık profesyoneliniz, D vitamini testi gereksiniminizi de değerlendirebilir. Herhangi bir reçetesiz takviye, vitamin veya ilaç almadan önce daima sağlık hizmeti sağlayıcınıza danışın.
İshal
İshal, sık ve sulu dışkılama demektir. Sağlık ekibiniz size ishali nasıl yöneteceğinizi anlatacak ve ishali durdurmak için ilaç önerilerinde bulunabilir. Bol miktarda sıvı içmek önemlidir. Diyetinizde yapılacak değişiklikler de yardımcı olabilir.
Bitkinlik
Bitkinlik, aşırı yorgunluk ve enerji eksikliği nedeniyle işlevlerinizi yerine getirememe durumudur. Bakım ekibinize nasıl hissettiğinizi ve yorgunluğun keyif aldığınız şeyleri yapmanıza engel olup olmadığını bildirin. Dengeli beslenme, egzersiz, yoga, akupunktur ve masaj terapisi yardımcı olabilir. Yorgunluğu gidermeye yardımcı olması için bir beslenme uzmanına veya diyetisyene yönlendirilebilirsiniz.
Önemli Noktalar
- Midenizin tamamının veya bir kısmının alınması için yapılan cerrahi müdahale sağlık sorunlarına yol açabilir. Sağlığınız izlenecektir.
- Bir beslenme uzmanı veya diyetisyen, durumunuza en uygun gıdalar konusunda rehberlik sağlar.
- Birincil sağlık hizmeti sağlayıcınıza düzenli olarak görünmeye devam edin ve sağlık hizmeti sağlayıcınızın önerdiği koruyucu kanser taramalarını yaptırın.
- Sağlıklı bir vücut ağırlığını ve aktif bir yaşam tarzını koruyun.
- Gün boyunca sık sık yiyin.
- Öğünlerle birlikte sıvı tüketiminden kaçının.
- Yüksek protein ve lif içeren, basit karbonhidrat ve şeker açısından düşük, çoğunlukla bitki bazlı bir diyetle beslenin.
- Alkol kullanımını sınırlayın.
- Sigara veya elektronik sigara kullanıyorsanız, bırakmak için yardım alın.
TEDAVİDEN SONRA SİZİ NELER BEKLİYOR?
Takip Randevuları
Takip randevularınızda herhangi bir endişenizi doktorunuzla görüşebilirsiniz. Mide kanseri tedavisinden sonra, doktorunuz size diyet ve psikolojik destek sağlamak, olası nüksleri hızlıca teşhis etmek ve tedavi etmek, yan etkileri etkili bir şekilde yönetmek için takip randevuları düzenleyecektir.
Doktorunuz, ne sıklıkla takip randevularına gelmeniz gerektiğini size bildirecektir; bu program bölgelere göre değişiklik gösterebilir. Bu randevular sırasında fiziksel muayene, kan testleri ve/veya bir BT taraması yapılabilir.
Daha Fazla Tedaviye İhtiyacım Olursa Ne Olur?
Teşhis sırasında en iyi tedaviyi almanıza rağmen, kanserinizin geri gelme ihtimali vardır. Geri dönen kansere nüks denir. Size sunulacak tedavi, nüksün boyutuna, önceki tedavinize ve genel sağlık durumunuza bağlı olacaktır. Genellikle mide kanseri nüksleri metastatik mide kanseri gibi tedavi edilir, ancak doktorunuz sizinle tüm tedavi seçeneklerini tartışacaktır.
Sağlığınıza Dikkat Etmeniz Çok Önemli
Mide kanseri tedavisinden sonra kendinizi çok yorgun ve duygusal hissedebilirsiniz. Vücudunuza iyileşmek için zaman tanıyın ve yeterince dinlendiğinizden emin olun, ancak kendinizi iyi hissediyorsanız aktiviteleri sınırlamak için bir neden yoktur. Kendinize iyi bakmanız ve ihtiyacınız olan desteği almanız önemlidir.
Kanser sonrası sağlıklı bir yaşam tarzı için aşağıdaki sekiz öneri iyi bir temel oluşturabilir:
- Sigara içmeyin.
- Pasif içicilikten kaçının.
- Düzenli egzersiz yapın.
- Kilo almaktan kaçının.
- Mümkün olduğunca sağlıklı bir diyetle beslenin.
- Alkol içmeyin.
- Arkadaşlar, aile ve diğer kanserden kurtulanlarla bağlantıda kalın.
- Düzenli kontrollerinizi ihmal etmeyin.
Sağlıklı, Aktif Bir Yaşam Tarzı
Fiziksel ve zihinsel olarak iyileşmenize yardımcı olacaktır. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz, sağlıklı bir yaşam tarzının önemli parçalarıdır; fiziksel olarak formda kalmanıza ve sağlıklı bir kiloyu korumanıza yardımcı olur. Bir diyetisyenden tavsiye almalısınız ve herhangi bir kilo kaybı araştırılmalıdır. Doktorunuzun veya hemşirenizin önerilerini dikkatle dinlemeniz ve egzersizle ilgili herhangi bir zorluk hakkında onlarla konuşmanız çok önemlidir. Ayrıca, doktorunuza veya hemşirenize danışmadan diyetinizi değiştirmemeli veya yeni bir egzersiz programına başlamamalısınız.
SÖZLÜK
- Adjuvan: Tedaviye ek olarak verilen, tedaviye yardımcı olan ilaç veya tedavi yöntemi.
- Adenokarsinom: Bez yapısındaki hücrelerden kaynaklanan kanser türü.
- Astenia: Güçsüzlük, yorgunluk hali.
- Biyopsi: Hastalığın tanısı için vücuttan küçük bir doku parçası alma işlemi.
- Dehidropirimidin dehidrogenaz: Pürin ve pirimidin nükleotidlerinin katabolizmasında görev alan bir enzim.
- Deodenum: Onikiparmak bağırsağı olarak bilinen ince bağırsağın ilk kısmı.
- Displazi: Hücrelerin normal yapılarının bozulması ve anormal şekilde çoğalmaları.
- Eozinofil: Bağışıklık sisteminin bir parçası olan beyaz kan hücresi türü.
- Gastroözofageal sfinkter: Mide ile yemek borusu arasındaki kas halkası, reflüyü engeller.
- Helikobacter pylori: Mide mukozasında yaşayan, mide ülserine neden olan bakteri.
- Hepatit: Karaciğerin iltihaplanması.
- İnsülin: Kan şekerini düzenleyen hormon.
- İntratepitelyal: Epitel hücreleri içinde bulunan.
- Klorheksidin sabunu: Antiseptik özelliklere sahip bir sabun.
- Kolit: Kalın bağırsağın iltihaplanması.
- Lamina propria: Mukozanın bağ dokusu tabakası.
- Lenfadenopati: Lenf bezlerinin şişmesi veya büyümesi.
- Lenf nodu: Lenfatik sistemin bir parçası olan küçük, fasulye şekilli yapı.
- Lokal anestezi: Vücudun belirli bir bölgesini uyuşturmak için kullanılan anestezi türü.
- Mide polipi: Midenin iç yüzeyinde büyüyen iyi huylu tümörler.
- Mukozal: Mukoza ile ilgili.
- Mukozitis: Mukoza iltihabı.
- Nötropeni: Kanda nötrofil adı verilen beyaz kan hücrelerinin düşük olması durumu.
- Opioid: Morfin benzeri ağrı kesici maddeler.
- Özofagus: Yemek borusu.
- Patoloji: Hastalık bilimi, hastalıkların nedenleri ve etkileri ile ilgilenen tıp dalı.
- Periferik: Çevresel, çevreye ait.
- Prognosis: Hastalığın olası seyri ve sonucu hakkında yapılan tahmin.
- Sedatif: Uyuşturucu, sakinleştirici ilaç.
- Stoma: Vücutta cerrahi olarak açılan yapay açıklık.
- Submukoza: Mukoza altındaki bağ dokusu tabakası.
- Trombositopeni: Kanda trombosit sayısının düşüklüğü durumu.
- Tiroid disfonksiyonu: Tiroid bezinin normal şekilde çalışmaması durumu.
- Ultrason probu: Ultrason cihazının vücuda temas eden ve görüntü almayı sağlayan kısmı.
1. Cancer.Net. 2020. Fatigue. Available from: http://www.cancer.net/navigating-cancer-care/side-effects/fatigue. Accessed 22st July 2024.
2. ClinicalTrials.gov. 2019. Learn about clinical studies. Available from: https://clinicaltrials.gov/ct2/about-studies/learn. Accessed 23st July 2024.
3. Curigliano G, Lenihan D, Fradley M, et al; ESMO Guidelines Committee. Management of cardiac disease in cancer patients throughout oncological treatment: ESMO consensus recommendations. Ann Oncol 2020;31(2):171–190.
4. Ferlay J, Ervik M, Lam F, et al. Global cancer observatory: Cancer Today. Lyon, France: International Agency for Research on Cancer 2020. Available from: https://gco.iarc.fr/today. Accessed 23th July 2024.
5. Harada K, Zhao M, Shanbhag N, et al. Palliative care for advanced gastric cancer. Expert Rev Anticancer Ther 2020;20(7):575–580.
6. Jordan K, Aapro M, Kaasa S, et al. European Society for Medical Oncology (ESMO) position paper on supportive and palliative care. Ann Oncol 2018;29(1):36–43.
7. Kloke M and Cherny N. Treatment of dyspnoea in advanced cancer patients: ESMO Clinical Practice Guidelines. Ann Oncol 2015;26(Suppl 5)
–v173.
8. Lordick F, Carneiro F, Cascinu S, et al; ESMO Guidelines Committee. Gastric cancer: ESMO Clinical Practice Guideline for diagnosis, treatment and follow-up. Ann Oncol 2022;33(10):1005–1020.
9. Macmillan. 2022. Chemotherapy side effects. Available from: https://www.macmillan.org.uk/cancer-information-and-support/treatment/types-of-treatment/chemotherapy/side-effects-of-chemotherapy. Accessed 25st July 2024.
10. Pérez Fidalgo JA, García Fabregat L, Cervantes A, et al; ESMO Guidelines Working Group. Management of chemotherapy extravasation: ESMO-EONS Clinical Practice Guidelines. Ann Oncol 2012;23(Suppl 7)
11. Wolin KY, Dart H, Colditz GA. Eight ways to stay healthy after cancer: an evidence-based message. Cancer Causes Control 2013;24(5):827–837.
12. Cancer Hope Network. "Cancer Hope Network." https://cancerhopenetwork.org.
13. Debbie’s Dream Foundation: Curing Stomach Cancer. "Debbie’s Dream Foundation: Curing Stomach Cancer." https://DebbiesDream.org.
14. Hope for Stomach Cancer. "Hope for Stomach Cancer." https://Stocan.org.
15. MedlinePlus. "Stomach Cancer." https://medlineplus.gov/stomachcancer.html.
16. National Cancer Institute (NCI). "Stomach Cancer." https://cancer.gov/types/stomach.
17. No Stomach for Cancer. "No Stomach for Cancer." https://Nostomachforcancer.org.