Meme kanseri tedavisinde aksiller lenf nodu biyopsisi, kanserin lenf sistemi yoluyla vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını belirlemek için kritik bir uygulamadır. Meme kanseri, öncelikle yakındaki aksiller lenf nodlarına yayılma eğilimindedir. Bu nedenle, bu lenf nodlarının durumu, hastalığın evresini, gidişatı ve tedavi seçeneklerini belirlemede hayati bir rol oynar. Aksiller lenf nodu biyopsisi işlemi sırasında, koltukaltındaki lenf nodlarından iğne ile küçük bir örnek alınır ve mikroskop altında kanser hücreleri açısından incelenir. Pozitif nodlar, daha kapsamlı tedavi gerektirebilir. Bu uygulama, hastalığın yayılımını kontrol altında tutmak ve tedaviyi yönlendirmek için onkologlara değerli bilgiler sağlar.

aksiller lenf nodlari meme kanseri

Onkoloji pratiğinde, aksiller lenf nodu biyopsisi ve bu lenf nodlarının ameliyatla çıkarılmasını ifade eden aksiller lenf nodu diseksiyonu (ALND) yıllardır meme kanseri tedavisinin köşe taşı olmuştur. Ancak ameliyatla koltukaltı lenf nodlarını çıkarmanın uzun dönemde hastalar üzerindeki etkileri, tedavi yöntemlerinin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılmıştır. Bu yazımızda, meme kanseri yönetiminde ALND'nin yerini sorgulayan ve tedavi standartlarını yeniden şekillendiren SENOMAC çalışmasının önemli bulgularını ele alacağız.

Tarihsel Gelişim

ALND, 1990'lardan bu yana, klinik olarak nod-negatif meme kanseri olan hastalarda sentinel nod biyopsisine (SNB) bir alternatif olarak kullanılmaktadır. ACOSOG Z0011 ve AMAROS gibi önceki çalışmalar, SNB'nin, hastalık-negatif bireylerde aksiller evreleme için yeterli olduğunu göstermiş, ALND'nin uygulanmamasının, belli hastalar için genel sağkalım veya lokal nüks oranlarını etkilemediğini ortaya koymuştur.

Çalışmanın Gerekçesi ve Tasarımı

Daha önceki çalışmaların sınırlı istatistiksel gücü ve diğer metodolojik kısıtları, bu konuda kesin sonuçlara varmayı zorlaştırmıştı. SENOMAC çalışması, bu boşluğu doldurmak ve SNB uygulamasının güvenliğini daha geniş bir hasta grubunda kanıtlamak amacıyla dizayn edilmiştir.

SENOMAC, klinik olarak nod-negatif, T1-T3 evre meme kanseri olan ve bir veya iki sentinel nod makrometastazı bulunan hastaları kapsayan uluslararası, randomize, noninferiority Faz 3 çalışmasıdır. Hastalar, ya tamamlanma ALND'si ya da yalnızca SNB yapılması arasında randomize edilmişlerdir. Adjuvan tedavi ve radyoterapi ulusal rehberlere uygun olarak uygulanmıştır.

Hastalar ve Tümörlerin Özellikleri:

  • İsveç merkezli bu çalışma, 2015-2021 yılları arasında Avrupa'da farklı ülkelerde 67 merkezde yürütüldü ve 2766 hasta randomize edildi.
  • Ortanca takip süresi 46.8 aydı.
  • Hastaların çoğu aksilladaki bölgesel lenf nodlarına yönelik radyoterapi aldı ve yalnızca 26 hasta herhangi bir sistemik tedavi almadı.
  • Yaklaşık olarak hastaların üçte birinde ekstrakapsüler yayılım vardı ve SNB ile ortalama 2 lenf nodu çıkarıldı.
  • Adjuvan kemoterapi yaklaşık %65 hastaya, endokrin terapi %93'e ve HER2-hedefli terapi ise %9'a uygulandı.
  • Hastaların %88'ine göğüs duvarı ve bölgesel lenf nodlarına radyoterapi uygulandı.

Sonuçlar:

  • Toplamda 191 hasta nüks etti veya yaşamını kaybetti.
  • 5 yıllık genel sağkalım yalnızca SNB grubunda %92.9, diseksiyon grubunda %92.0 olarak tahmin edildi.
  • 5 yıllık meme kanseri özgül sağkalım yalnızca SNB grubunda %97.1, diseksiyon grubunda %96.6 olarak tahmin edildi.
  • İki grup arasında nüksüzsüz yaşam üzerine etki, yalnızca SNB grubunda noninferior olarak değerlendirildi ve diseksiyon grubu ile karşılaştırıldığında önemli bir fark gözlemlenmedi.

Tekrarlamasız Sağkalım Grafiği

5 yıllık tekrarlamasız sağkalım grafiği SENOMAC

Alt Grup Analizleri:

  • Analizler klinik olarak önemli alt gruplarda gerçekleştirildi.
  • Erkek hastaların sayısı az olduğu için bu alt grup analizi mümkün olmadı.
  • Estrogen reseptörü pozitif, HER2 pozitif hastalığı olanlar dışındaki tüm alt gruplarda, SNB yalnızca grubu ile diseksiyon grubu arasında istatistiksel bir fark gözlemlenmedi.
  • Estrogen reseptörü pozitif, HER2 pozitif hastalığı olanlar alt grubunda, yalnızca SNB grubu daha iyi sonuçlar gösterdi.

erken evre meme kanseri aksiller lenf nodu diseksiyonu vs sentinel biyopsi 5 yıllık tekrarlaması

Yorum

SENOMAC çalışması, aksiller cerrahinin rolünün yeniden değerlendirilmesine önayak olmuştur ve meme kanseri tedavisinde daha az invaziv yaklaşımlara geçişin önünü açmıştır. Bu bulgular, radyasyon terapisi ve adjuvan tedavideki gelişmeler ışığında, aksiller cerrahinin gerekliliğini sorgulamaktadır. Ancak, aksiller evreleme, uygun meme kanseri terapisinin belirlenmesinde hala kritik bir öneme sahiptir. Hastaların yaşam kalitesini artırmayı ve tedavi ile ilişkili morbiditeyi azaltmayı hedefleyen, multidisipliner meme kanseri yönetimi içinde dikkatlice düşünülmesi gereken bir konudur.