Özofagus (Yemek Borusu) Kanseri Belirtileri, Evreleri ve Tedavisi – Hasta Rehberi
Rehberin Amacı ve Kapsamı
Bu rehberin amacı, özofagus (yemek borusu) kanseri hakkında kapsamlı ve anlaşılır bir bilgi kaynağı sunmaktır. Özofagus kanseri, sindirim sistemi kanserleri arasında önemli bir yere sahiptir ve erken teşhis ile tedavi şansı yüksek olan bir hastalıktır. Bu rehber, hastalığın nedenleri, risk faktörleri, belirtileri, tanı yöntemleri ve tedavi seçeneklerini detaylı bir şekilde ele alarak hem hastalara hem de sağlık profesyonellerine rehberlik etmeyi hedeflemektedir.
Rehber, özofagus kanserinin tanı ve tedavi süreçlerine ek olarak, yaşam kalitesini artırmaya yönelik stratejilere de odaklanmaktadır. Bu kapsamda, egzersiz, rehabilitasyon, kanıta dayalı tamamlayıcı terapiler, vitamin ve takviye kullanımı gibi konular detaylandırılacaktır. Amacımız, hastaların tedavi sürecini daha iyi anlamalarına ve yaşam kalitelerini en üst seviyeye çıkarmalarına yardımcı olmaktır. Ayrıca, Türkiye'deki özofagus kanseri istatistikleri ve bu alandaki en güncel araştırmalar ışığında, yerel ve küresel düzeyde bilgilendirici bir kaynak sunulacaktır.
İçindekiler
- Özofagus Nedir?
- Özofagus Anatomisi
- Özofagus Kanseri Nedir?
- Özofagus Kanserinin Belirtileri
- Özofagus Kanseri Ne Kadar Yaygındır?
- Özofagus Kanserinin Risk Faktörleri
- Özofagus Kanseri Türleri
- Özofagus Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
- Özovagus Kanseri Evreleri
- Özofagus Kanseri İçin Tedavi Seçenekleri
- Erken Evre ve Lokal İlerlemiş Özofagus Yassı Hücreli Karsinom İçin Tedavi Seçenekleri
- Metastatik Özofagus Skuamöz Hücreli Karsinom İçin Tedavi Seçenekleri
- Metastatik Özofagus Adenokarsinomu ve Özofagogastrik Bileşke Kanseri Tedavisi
- Klinik Denemeler
- Ek Müdahaleler
- Ameliyat Öncesi Rehabilitasyon (Prehabilitasyon)
- Beslenme ve Özofagus Kanseri
- Destekleyici Bakım
- Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
- Palyatif Bakım
- Tedavi Sonrası Bakım
- Tedaviye Bağlı Yan Etkiler ve Yönetimi
- Kemoterapi İlaçları ve Olası Yan Etkileri
- Özofagus Kanserinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
- Özofagus Kanserinde Beslenme: Tedavi Sürecini Destekleyici Yaklaşımlar
- Sonra Ne Olacak?
- Kaynakça
Özofagus Nedir?
Özofagus, yutma süreci sırasında yiyecek ve sıvıların ağızdan mideye taşınmasını sağlayan, kaslarla kaplı bir tüptür. Bu önemli organ, sindirimin başlangıcında hayati bir rol oynar, yiyeceklerin düzgün bir şekilde mideye ulaşmasını sağlarken mide içeriğinin yukarıya kaçmasını engeller.
Özofagusun Anatomisi
Özofagusun üst kısmında yer alan kas halkası (sfinkter), yiyecek veya sıvıların yemek borusuna girmesine izin vermek için açılır. Özofagusun alt ucu, mideye özofagogastrik bileşke (OGB) denilen noktadan bağlanır. Burada bulunan bir sfinkter, yiyeceklerin özofagustan mideye geçmesini sağlar ve mide içeriğinin geri kaçmasını engeller.
Özofagus Kanseri Nedir?
Özofagus kanseri, özofagusun astarını / iç tabakasını döşeyen hücrelerde gelişir. Yassı epitel hücrelerde başlayan kansere skuamöz hücreli karsinom (SHK), bez epitel hücrelerinde başlayan kansere ise adenokarsinom denir.
Özofagusun üst ve orta bölgesinde oluşan kanserler genellikle skuamöz hücreli karsinom iken, alt bölgede gelişen kanserler genellikle adenokarsinom olarak tanımlanır.
Özofagus Kanserinin Belirtileri
Özofagus kanserinin belirtileri aşağıdakileri içermektedir:
- Yutma güçlüğü (disfaji)
- Sürekli hazımsızlık veya mide ekşimesi
- Kilo kaybı
- Boğazda veya göğüs kemiğinin arkasında ağrı
Ancak, bu belirtilerin özofagus kanseri olmayan kişilerde de görülebileceğini ve başka durumlar tarafından da tetiklenebileceğini unutmamak önemlidir. Özofagus kanserinin herhangi bir belirtisi mutlaka doktor tarafından kontrol edilmelidir.
Özofagus Kanseri Ne Kadar Yaygındır?
Özofagus kanseri, dünya genelinde en sık görülen sekizinci kanserdir ve 2020 yılında 600.000’den fazla yeni vaka ve 540.000 yaşam kaybı bildirilmiştir. En yüksek görülme oranları Doğu Asya, Güney Afrika, Doğu Afrika, Kuzey Avrupa ve Orta-Güney Asya'dadır.
Özofagus kanseri erkeklerde kadınlara kıyasla daha yaygındır; vakaların yaklaşık %70’i erkeklerde görülmektedir.
Özofagus kanseri adına Türkiye’de yıllık 1.405 yeni vaka görülmektedir ve yaşa standardize edilmiş insidans oranı (ASR) 2020 verilerine göre 2.6/100.000’dir. ASR (Age-Standardized Rate), yaşa göre standardize edilmiş oran anlamına gelir. Bu, bir toplumun yaş yapısı dikkate alınarak hastalığın görülme oranını hesaplamak için kullanılan bir ölçüttür. Bu, Türkiye’de yıllık her 100.000 kişi başına, yaş yapısına göre standardize edildiğinde, 2.6 yeni özofagus kanseri vakası görüldüğü anlamına gelir.
Özofagus Kanserinin Risk Faktörleri / Nedenleri
Özofagus kanserine yakalanma riskini artıran bazı faktörler vardır. Bir risk faktörüne sahip olmanın, kanser gelişme riskini artırdığını bilmek önemlidir ancak bu kesin olarak kanser olacağınız anlamına gelmez. Aynı şekilde, bir risk faktörüne sahip olmamanız da kesin olarak kanser olmayacağınız anlamına gelmez. Özofagus kanserinin risk faktörleri aşağıdakiler gibidir:
- Aşırı alkol tüketimi
- Sigara kullanımı
- Obezite
- Gastroözofageal reflü
- Özofageal bağırsak metaplazisi
Özofageal bağırsak metaplazisi, Barret özofagusu olarak bilinen bir durumdur. Bu durumda, Yemek borusunun alt kısmındaki normal skuamöz hücreler, mide veya ince bağırsak hücrelerine benzeyen bez hücreleri ile yer değiştirir. Bu değişim genellikle uzun süreli Gastroözofageal Reflü (GERD) nedeniyle ortaya çıkar ve özofageal kanser geliştirme riskini arttırabilir.
Özofagus kanserinin gelişimi ile ilişkili çeşitli risk faktörleri vardır, ancak bu faktörlerin her biri hastalığa yakalanan herkes için geçerli olmayabilir.
Özofagus kanseri için risk faktörleri (skuamöz hücreli karsinom) SHK ve adenokarsinom arasında değişiklik gösterir. Aşırı alkol kullanımı ve sigara içimi, SHK için ana risk faktörleridir. Bazı bölgelerde, betel yaprağı çiğneme ve yiyeceklerin ve içeceklerin çok sıcak tüketilmesi de SHK ile ilişkilendirilmiştir. Obezite, gastroözofageal reflü ve özofageal bağırsak metaplazisi ise adenokarsinom için ana risk faktörleridir.
Özofagus kanseri gelişme riski, risk faktörlerine maruziyeti azaltarak düşürülebilir; örneğin, alkol tüketiminin azaltılması, sigarayı bırakma ve sağlıklı bir kilonun korunması gibi. Özofagus kanseri gelişme riski yüksek olan bazı kişilere, herhangi bir kanser belirtisinin erken tespit edilmesi için düzenli endoskopik gözetim önerilebilir.
Özofagus Kanseri Türleri
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, özofagus kanserleri, hücrelerin tipi ve gelişim yeri bakımından iki ana türe ayrılır: Skuamöz Hücreli Karsinom (SHK) ve Adenokarsinom. Bu iki tür arasında risk faktörleri, yayılma biçimi ve tedavi yaklaşımları açısından önemli farklar vardır. Bir de nadir görülen özofagus türleri bulunmakta. Her iki özofagus kanseri türü, nadir görülen özofagus kanseri türleri ve bunların özellikleri aşağıdakiler gibidir:
- Skuamöz Hücreli Karsinom (SHK)
Skuamöz hücreli karsinom, özofagusun iç yüzeyini kaplayan yassı hücrelerde gelişen kanserdir. Bu kanser türü, özofagusun üst ve orta bölgelerinde yaygın olarak görülür ve dünya genelinde en sık rastlanan özofagus kanseri türlerinden biridir.
- Adenokarsinom
Adenokarsinom, özofagusun alt kısmındaki bez hücrelerinde başlayan bir kanser türüdür. Özellikle Batı ülkelerinde son yıllarda adenokarsinom vakalarında artış gözlenmiştir. Adenokarsinom genellikle gastroözofageal reflü hastalığı (GERD) ile ilişkilidir ve uzun süreli reflüye bağlı olarak gelişen Barrett özofagusu bu kanser türünün en önemli risk faktörüdür.
- Diğer Nadir Görülen Özofagus Kanser Türleri
Küçük Hücreli Karsinom: Özofagusun küçük hücreli karsinomları, nadir görülmekle birlikte agresif seyirli kanserlerdir. Genellikle hızlı yayılma eğilimindedirler ve tedavisi zor olabilir.
Lenfoma: Özofagusta nadiren ortaya çıkan lenfomalar, lenfatik sistemde gelişen kanser türleridir. Tedavi yaklaşımları daha çok lenfoma türüne göre belirlenir.
Sarkomlar: Özofagusun bağ dokusundan kaynaklanan kanserlerdir. Çok nadir görülürler ve tedavi genellikle cerrahidir.
Özofagus Kanseri Nasıl Teşhis Edilir?
Özofagus kanseri tanısı, aşağıdaki muayene ve test sonuçlarına göre konur:
Klinik Muayene
Özofagus kanseri belirtileriniz varsa, doktorunuz genel bir klinik muayene yaparak boğazınızdaki şişlik veya anormal hissedilen bölgeleri kontrol edebilir. Doktorunuz ayrıca kan testleri de isteyebilir.
Klinik muayene, ek testlerin gerekip gerekmediğini gösterebilir.
Endoskopi
Doktorunuz endoskopi yapılmasını önerebilir. Bu işlem, doktorların ince, esnek bir tüpün ucuna yerleştirilen ışık ve kamera aracılığıyla özofagus, mide ve duodenumunuzu görmesine olanak tanır. Tüp, ağız yoluyla özofagusa yerleştirilir. Genellikle endoskopi sırasında hafif sedasyon (anestezi) uygulanır ve baygın olursunuz.
Endoskopi sırasında, doktorunuz anormal görünen bölgelerden biyopsi alabilir. Bu biyopsiler mikroskop altında incelenerek kanser hücreleri aranır. Ayrıca bu inceleme ile kanserin yassı hücreli karsinom veya adenokarsinom olup olmadığı tespit edilebilir.
Özofagus kanseri tanısı genellikle endoskopi sırasında alınan biyopsiler ile konur.
Evreleme ve Tedavi Planlaması
Tedavi planınız büyük ölçüde kanserinizin evresine bağlıdır.
Evreleme, kanserin vücutta yayılımını, boyutunu, konumunu ve başlangıç yerinden başka bir yere yayılıp yayılmadığını belirlemek için kullanılır. Eğer endoskopi ve biyopsi sonuçlarınız özofagus kanserini doğruluyorsa, doktorunuz genellikle karın, göğüs ve pelvis bölgesini tarayan bir bilgisayarlı tomografi (BT) taraması yapılmasını isteyecektir. BT, doktorların iç organlarınızı detaylı bir şekilde görmesine olanak tanıyan ince kesitli röntgen görüntüleme yöntemidir.
BT taraması, kanserin yerini, boyutunu ve yayılıp yayılmadığını değerlendirmek için kullanılır. Tanı sonrası görüntüleme testleri, kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını gösterir.
Özofagus Kanserinin Boyutu ve Yayılımını Değerlendirmek İçin Kullanılan Diğer Teknikler:
- Endoskopik ultrason: Endoskopiye benzer, ancak endoskopun ucunda bir ultrason probu bulunur. Bu prob, iç organların görüntüsünü oluşturmak için ses dalgaları üretir.
- Laparoskopi: Küçük bir kesiden karın boşluğuna ışık ve kamera yerleştirilerek özofagus ve mide çevresi incelenir ve biyopsiler alınabilir.
- Pozitron emisyon tomografisi (PET): Damar yoluyla radyoaktif bir madde enjekte edilir ve bu madde kanserli bölgeleri tespit etmeye yardımcı olur. Çoğu PET taraması artık BT ile birlikte yapılmaktadır.
Biyopsi ve görüntüleme sonuçları, kanserin türünü ve yayılma derecesini belirler. Doktorunuz kanserinizi şu şekilde sınıflandırabilir:
- Erken evre / lokal özofagus kanseri, kanserin başladığı bölgede sınırlıdır ve vücudun başka bir yerine yayılmamıştır.
- Bölgesel olarak ilerlemiş özofagus kanseri, komşu bölgelere yayılmış olabilir ve yakındaki lenf düğümlerini etkileyebilir.
- Metastatik özofagus kanseri, vücudun başka bir bölgesine yayılmıştır. Orijinal tümör bölgesinden uzakta bulunan tümörler metastaz olarak adlandırılır.
Lenf düğümleri, lenfatik sistemin bir parçası olan küçük fasulye şeklinde bezlerdir. Lenf düğümleri, lenf sıvısı içinden geçerken süzülür ve beyaz kan hücreleri, lenfteki bakteri veya virüslere saldırır. Kanser hücreleri bir tümörden kopup yakındaki lenf düğümlerine ulaşabilir, bu nedenle doktorlar, kanserin yayılıp yayılmadığını görmek için lenf düğümlerini de incelerler.
TNM Evreleme
Kanserin boyutunu ve yayılımını belirlemek için evreleme, harf ve rakamların bir araya geldiği bir sıralama ile ifade edilir. Özofagus kanseri için evreler, Roma rakamlarıyla 0’dan IV’e kadar belirlenir. Genellikle, evre ne kadar düşükse, prognoz (hastalık gidişatı) o kadar iyidir. TNM evreleme sistemi şunları içerir:
- Tümörün özofagus duvarına ne kadar yayıldığı (T).
- Kanserin yakındaki lenf nodlarına yayılıp yayılmadığı (N).
- Kanserin uzak bölgelere, yani metastaz yapıp yapmadığı (M).
Evreleme, özofagus kanseri için en uygun tedavi planını belirlemede yardımcı olur. Aşağıda özofagus kanseri için kullanılan evreleme sistemi görsellerle anlatılmaktadır.
Özofagus Kanseri Evreleri
Evre 0
- Kanser, özofagusun iç yüzeyini kaplayan tabakanın içinde oluşmuştur. Evre 0, ayrıca ileri evre displazi olarak da adlandırılır.
Evre I
Evre IA, IB ve IC olarak bölünmüştür. Bu sınıflandırma, kanserin nerelere yayıldığına bağlıdır.
- Evre IA
- Kanser, özofagusun mukoza tabakasına ya da ince kas tabakasına yayılmıştır. Kanser hücreleri derece (grad) 1’de olabilir veya dereceleri bilinmeyebilir.
- Evre IB
Kanser;
- Mukoza tabakasına veya özofagusun ince kas tabakasına yayılmıştır. Kanser hücreleri derece 1’dedir
- Kanser özofagusun submukoza tabakasına yayılmış olabilir. Kanser hücreleri herhangi bir derecede ya da derecesi bilinmemektedir.
Evre II
Evre IIA ve IIB olarak sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırma, kanserin nereye yayıldığına bağlıdır.
- Evre IIA
Kanser;
- Özofagusun kalın kas tabakasına yayılmıştır. Kanser hücreleri derece 2 veya 3’tedir veya derecesi bilinmemektedir ya da;
- Özofagus duvarının bağ dokusuna yayılmıştır. Tümör özofagusun alt kısmındadır ya da;
- Özofagus duvarının bağ dokusundadır. Kanser hücrelerinin derecesi 1'dir. Tümör özofagusun orta ve üst bölümündedir.
- Evre IIB
Kanser şuralara yayılmış olabilir:
- Özofagusun kas tabakasına yayılmıştır. Kanser hücreleri 2 ya da 3. derecedir. Tümör özofagusun orta ve alt bölümündedir ya da;
- Kanser özofagus duvarının bağ dokusu katmanına yayılmıştır. Kanser hücrelerinin derecesi bilinmemektedir veya tümörün özofagusun neresinde oluştuğu bilinmemektedir ya da;
- Mukoza, ince kas tabakası ya da submukoza tabakasına yayılmıştır.. Tümörün yakınındaki 1 ya da 2 lenf düğümünde kanser bulunabilir.
Evre III
Evre IIIA ve IIIB olarak sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırma, kanserin nereye yayıldığına bağlıdır.
- Evre IIIA
Kanser;
- Mukoza, ince kas tabakası veya yemek borusunun submukoza tabakasına yayılmış olabilir. Tümörün yakınındaki 3 ila 6 lenf düğümünde kanser bulunabilir;
- Özofagusun kalın kas tabakasına yayılmış olabilir. Tümörün yakınındaki 1 ya da 2 lenf düğümünde bulunabilir.
- Evre IIIB
Kanser;
- Özofagusun bağ dokusu tabakasına yayılmış olabilir. Tümörün yakınındaki 1 ila 6 lenf düğümünde kanser bulunabilir ya da;
- Diyafram, azygos ven, plevra, kalp zarı ya da periton gibi yapılara yayılmış olabilir. Tümörün yakınındaki 0 ila 2 lenf düğümünde kanser bulunabilir.
Evre IV
Evre IVA ve IVB olarak sınıflandırılmıştır. Bu sınıflandırma, kanserin nereye yayıldığına bağlıdır.
- Evre IVA
Kanser;
- Diyafram, azygos ven, plevra, kalp zarı ya da peritona yayılmış olabilir. Tümörün yakınındaki 3 ila 6 lenf düğümünde kanser bulunabilir.
- Aort, solunum yolu ya da omurga gibi yapılara yayılmış olabilir. Tümörün yakınındaki 0 ila 6 lenf düğümünde kanser bulunabilir ya da;
- Tümörün yakınındaki 7 ya da daha fazla lenf düğümünde kanser bulunabilir.
- Evre IVB
- Kanser vücudun diğer bölgelerine, örneğin karaciğer ya da akciğere yayılmıştır.
Nihai Evre
Yukarıdaki evreleme bilgisi karmaşık olabilir, ancak bilmeniz gereken en önemli şey kanserinizin genel evresidir:
Evre I: Kanser, özofagus duvarının kalın kas tabakasının ötesine geçmemiştir.
Evre II: Kanser, özofagus duvarının kalın kas tabakasının ötesine yayılmış ve bir veya iki yakındaki lenf düğümüne yayılmış olabilir.
Evre III: Kanser, özofagusun dış tabakasını aşmış ve yakındaki dokulara yayılmıştır. Birkaç yakındaki lenf düğümüne yayılmış olabilir, ancak diğer organlara yayılmamıştır.
Evre IV: Kanser, yakındaki dokulara ve organlara yayılmış veya vücudun uzak bölgelerine metastaz yapmıştır.
Moleküler Testler
Endoskopi sırasında alınan biyopsileriniz moleküler testlere de tabi tutulabilir veya daha sonra (genellikle kanser metastatikse) moleküler testler için ek biyopsiler alınabilir. Bu tür testler, kanser hücrelerindeki spesifik biyolojik molekülleri (biyomarkerlar) tanımlayabilir ve bu, doktorların en uygun tedavi türünü belirlemesine yardımcı olabilir.
Eğer yassı hücreli karsinomunuz varsa ve moleküler testler metastatik özofagus kanserinizde programlanmış ölüm-ligandı 1 (PD-L1) adı verilen biyomarkerın yüksek düzeyde olduğunu gösteriyorsa, kanseriniz PD-L1 pozitif olarak kabul edilir ve PD-L1’i bloke eden spesifik tedaviler (immünoterapi) size önerilebilir.
Eğer adenokarsinom veya özofagogastrik bileşke (OGB) kanseriniz varsa ve moleküler testler metastatik özofagus kanserinizde PD-L1 veya insan epidermal büyüme faktörü reseptörü 2 (HER2) biyomarkerlarının yüksek düzeyde olduğunu gösteriyorsa, PD-L1 pozitif veya HER2 pozitif hastalık için spesifik tedaviler size sunulabilir. Kanserinizde mikrosatellitlerde (kısa, tekrarlayan DNA dizileri) yüksek sayıda mutasyon veya hücrede DNA kopyalanırken yapılan hataları düzeltmekle ilgili belirli genlerde değişiklikler tespit edilirse, kanseriniz mikrosatellit instabilitesi yüksek (MSI-high) veya uyumsuzluk tamir yetmezliği (MMR-deficient) olarak sınıflandırılır ve bu durum alacağınız tedaviyi etkiler.
Özofagus Kanseri İçin Tedavi Seçenekleri
Tedavi seçenekleriniz, tümörünüzün boyutuna, konumuna ve evresine, ayrıca genel sağlık durumunuza ve fiziksel yeterliliğinize bağlı olacaktır. Tedavi seçenekleri sizinle tartışılacak ve tercihlerinize önem verilecektir. Tedaviniz, farklı kanser tedavisi alanlarında uzmanlaşmış bir multidisipliner ekip tarafından ele alınmalıdır. Bu ekip, onkologlar, gastroenterologlar, cerrahlar, radyologlar, hemşireler ve diyetisyenler gibi çeşitli uzmanların bilgi ve deneyimlerini paylaşarak en iyi hasta bakımını sunmayı amaçlar. Her hasta için tedavi süreci kişiselleştirilmiş olacaktır, ancak tedavi süreciniz şu şekilde ilerleyebilir:
- Hekim ile görüşme
- Özofagus kanseri tanısının doğrulanması
- Tanınız hakkında görüşme ve başlıca sağlık uzmanlarınızla tanışma
- Kanserinizin evrelendirilmesi
- Multidisipliner ekibinizin durumunuzu görüşmek üzere toplanması
- Kanserinizin evresi, beklentileriniz ve endişeleriniz hakkında görüşme randevusu
- Önerilen tedavi seçeneklerinin açıklanması
- Cerrahi hakkında görüşmek üzere bir cerrahla veya kemoterapi, hedefe yönelik tedavi, immünoterapi ve radyoterapi hakkında görüşmek üzere bir onkolog ve radyoterapistle randevu
Bu süreç boyunca sizin sağlık durumu ve ihtiyaçlarınıza göre en uygun tedavi planı oluşturulacaktır.
Hastaların tedavi karar sürecine tam olarak katılmaları önemlidir. Birden fazla tedavi seçeneği mevcut olduğunda, doktorunuzun sizinle iş birliği yaparak tedavi kararlarını alması, sizin ihtiyaçlarınızı karşılayan ve sizin için önemli olan unsurları yansıtan bir bakım seçmenizi sağlar.
Doktorunuz, özofagus kanserinin tedavisi için aşağıdaki yaklaşımlardan bir veya birkaçını önerebilir:
Cerrahi Rezeksiyon (Ameliyatla Tümörlü Bölgenin Çıkarılması)
Rezeksiyonun amacı, kanseri ve tümör etrafındaki sağlıklı bir doku marjını çıkararak kanserin geri gelmesini engellemektir. Ancak, tüm özofagus kanserleri cerrahi için uygun değildir; genellikle metastatik hastalığı olan hastalar için cerrahi önerilmez. Cerrahi rezeksiyonun türü, kanserin evresine bağlıdır.
Özofagus kanseri için cerrahi seçenekler şunlardır:
- Endoskopik mukoza rezeksiyonu, tümörün özofagusun iç yüzeyinden bir endoskop yardımıyla çıkarılmasıdır. Bu tür cerrahi genellikle sadece erken evre özofagus kanserini çıkarmak için kullanılır.
- Özofajektomi, tümörün bulunduğu özofagus kısmının çıkarılmasıdır. Total özofajektomide, özofagusun tamamı çıkarılır. Cerrahi türü kanserin evresine bağlıdır.
Özofajektomi sırasında yakındaki lenf düğümleri de çıkarılır. Bu, kanserin tamamının sağlıklı bir marjla çıkarıldığından emin olmak içindir. Açık cerrahi veya kapalı (laparoskopik) cerrahi yapılıp yapılmayacağı, tümörün boyutuna, konumuna ve cerrahi ekibinizin önerilerine bağlıdır.
Özofajektomiden sonra cerrah sindirim sisteminizi yeniden düzenlemek zorunda kalabilir:
- Tümörün bulunduğu özofagus kısmı çıkarıldıktan sonra, cerrah sağlıklı özofagus bölümlerini yeniden bağlayarak midenizi hafifçe yukarı çeker.
- Total özofajektomiden sonra cerrah, midenizi (ve bazen bağırsaklardan bir parçayı) çıkarılan özofagusun yerine kullanır. Bu durumda, mideniz göğsünüzde yer alacaktır.
Sindirim sisteminizdeki bu değişiklikler, özofajektominin fiziksel ve duygusal sağlığınız üzerinde uzun vadeli etkileri olabilecek önemli yan etkilerindendir.
Kemoterapi
Kemoterapi, kanser hücrelerini yok eder ve genellikle lokal olarak ilerlemiş veya metastatik özofagus kanseri tedavisinde kullanılır. Kemoterapi genellikle radyoterapi ile birlikte uygulanır (bu kombinasyona kemoradyoterapi denir). Özofagus kanserinin tedavisinde kullanılan kemoterapi ajanları şunlardır:
- 5-fluorourasil (5-FU)
- Kapesitabin
- Karboplatin
- Sisplatin
- Doksetaksel
- İrinotekan
- Oksaliplatin
- Paklitaksel
- Trifluridin + tipirasil (TAS-102)
Bu kemoterapi ilaçları tek başına veya birbirleriyle kombine edilerek kullanılabilir. Örneğin, FLOT, 5-FU, folinik asit, oksaliplatin ve doksetakselin kombinasyonudur ve özofagus kanseri tedavisinde kullanılır. Ancak, bu ajanların hepsi her hasta için uygun olmayabilir. Bazı hastalar, belirli kemoterapi rejimlerini tolere edebilecek kadar iyi durumda olmayabilir. Bu nedenle doktorunuz, sizin genel sağlık durumunuzu ve fiziksel kapasitenizi dikkate alarak sizin için en uygun tedaviyi seçecektir.
Bazı kemoterapi türlerini (örneğin 5-FU ve kapesitabin) almadan önce, dihidropirimidin dehidrogenaz (DPD) adı verilen bir enzimin eksikliği için test edilebilirsiniz. Bu enzimde eksiklik varsa, normalden daha düşük bir kemoterapi dozu ile tedavi edilebilirsiniz veya doktorunuz farklı bir kemoterapi türü kullanmayı tercih edebilir.
Radyoterapi
Radyoterapi, kanser hücrelerinin DNA’sına zarar vererek onların ölmesine neden olan iyonlaştırıcı radyasyonu kullanır. Özofagus kanseri tedavisinde radyoterapi genellikle kemoterapi ile birlikte kullanılır ve bu kombinasyona kemoradyoterapi denir.
İmmünoterapi
İmmünoterapiler, vücudun kanserle savaşma yeteneğini azaltan süreçleri bloke eden tedavilerdir. Bu tedaviler, vücudun bağışıklık sistemini yeniden aktive ederek kanseri tespit edip ona saldırmasını sağlar.
Pembrolizumab ve nivolumab, programlanmış hücre ölüm proteini 1’i (PD-1) bloke eden intravenöz immünoterapilerdir. PD-1, bağışıklık sisteminin kansere karşı tepkisini baskılar, ancak bu proteinin immünoterapi ile bloke edilmesi, bağışıklık sistemini kanserle savaşmak için yeniden aktive eder. Pembrolizumab, metastatik yassı hücreli karsinom ve adenokarsinom tedavisinde PD-L1 pozitif olan hastalar için kullanılır ve MSI-high/MMR-deficient metastatik Adenokarsinom veya OGB kanserlerinde de uygulanır. Nivolumab, lokal olarak ilerlemiş ve metastatik YHK ve Adenokarsinom tedavisinde kullanılır ve bazen sadece PD-L1 pozitif hastalar için uygulanırken, bazen PD-L1 pozitif olup olmamasına bakılmaksızın kullanılır.
Ipilimumab, sitotoksik T-lenfosit ilişkili protein 4 (CTLA-4) adı verilen bir proteini bloke eden bir immünoterapi türüdür. Bu ilaç, metastatik PD-L1 pozitif YHK tedavisinde nivolumab ile birlikte kullanılır.
Hedefe Yönelik Tedavi
Hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerindeki büyümeyi teşvik eden spesifik biyolojik süreçleri bloke eden ilaçlardır. Ramucirumab, vasküler endotelyal büyüme faktörü reseptörü 2’ye (VEGFR2) bağlanan ve bu reseptörü bloke eden bir monoklonal antikordur. VEGFR2’yi bloke ederek, ramucirumab kanserin büyümesi için gerekli olan kan damarlarının gelişmesini engeller. Trastuzumab, kanser hücrelerindeki HER2’ye bağlanarak onları öldüren başka bir monoklonal antikordur. Trastuzumab, kemoterapi ajanıyla birleştirilerek trastuzumab derukstekan adlı bir kombinasyon tedavisi de oluşturulmuştur. Trastuzumab ve trastuzumab derukstekan, sadece moleküler testlerin kanserin HER2 pozitif olduğunu göstermesi durumunda kullanılır. Ramucirumab, trastuzumab ve trastuzumab derukstekan, metastatik özofagus adenokarsinomunun (AC) tedavisinde kullanılır ve intravenöz olarak uygulanır.
Erken Evre ve Lokal İlerlemiş Özofagus Yassı Hücreli Karsinom (YHK) İçin Tedavi Seçenekleri
Erken evre sukuamöz hücreli karsinom genellikle yalnızca cerrahi ile tedavi edilir. Cerrahi, endoskopik mukoza rezeksiyonu veya özofajektomi şeklinde yapılabilir.
Lokal olarak ilerlemiş skuamöz hücreli karsinomlu hastalar genellikle tümör cerrahi olarak çıkarılmadan önce kemoradyoterapi alırlar (bu tedaviye neoadjuvan kemoradyoterapi denir). Özofajektomi sonrasında, çıkarılan dokunun incelenmesi sonucunda tümörün tamamen çıkarılamadığı anlaşılırsa adjuvan tedavi olarak nivolumab önerilebilir. Alternatif bir yaklaşım olarak, kemoradyoterapi küratif amaçla kullanılabilir ve hastalar nüks olup olmadığını kontrol etmek için düzenli takip randevuları alır. Eğer kemoradyoterapi başarılı olmazsa veya nüks olursa, bazı hastalarda rezeksiyon bir seçenek olabilir.
Cerrahiye uygun olmayan ya da cerrahi istemeyen hastalar genellikle kemoradyoterapi alırlar.
Erken Evre veya Lokal İlerlemiş Özofagus Yassı Hücreli Karsinomu (YHK) İçin Tedavi Seçenekleri
Erken Evre
- Endoskopik mukoza rezeksiyonu veya özofajektomi
Lokal İlerlemiş
- Neoadjuvan kemoradyoterapi
- Özofajektomi (Eğer kanser tamamen çıkarılamazsa)
- Adjuvan nivolumab
- Küratif Kemoradyoterapi
- Cerrahi İçin Uygun Değilse
- Kemoradyoterapi
Metastatik Özofagus Yassı Hücreli Karrsinom (YHK) İçin Birinci Basamak Tedavi Seçenekleri
Metastatik özofagus yassı hücreli karsinom (YHK) için standart birinci basamak tedavi genellikle kemoterapidir. Tümörlerinde PD-L1 pozitifliği olan hastalarda ise immünoterapi genellikle kemoterapi ile birlikte uygulanır. Bu kombinasyonda pembrolizumab veya nivolumab gibi ilaçlar kullanılabilir. PD-L1 ekspresyonu yüksek olan hastalarda, nivolumab ile ipilimumab (başka bir immün kontrol noktası inhibitörü) kombinasyonu da göz önünde bulundurulabilir.
Eğer kanser birinci basamak tedaviden sonra ilerlerse, ikinci basamak tedavi seçenekleri daha önce hangi tedavinin uygulandığına bağlı olarak değişir.
Metastatik Özofagus Yassı Hücreli Karsinomu (YHK) İçin Tedavi Seçenekleri
Metastatik Özofagus Adenokarsinomu ve Özofagogastrik Bileşke Kanseri Tedavisi
Metastatik özofagus adenokarsinomu ve özofagogastrik bileşke (OGB) kanseri tedavisi, mide kanseri için önerilen tedaviye dayanmaktadır. Bunun nedeni, bu kanser türleri arasında benzerlikler bulunmasıdır.
Metastatik adenokarsinom veya OGB kanseri için birinci basamak tedavi kemoterapidir. HER2 pozitif olan hastalara genellikle kemoterapi ile birlikte trastuzumab önerilir ve PD-L1 pozitif olan hastalar genellikle kemoterapi ile birlikte nivolumab veya pembrolizumab alırlar.
Metastatik Özofagus AC veya OGB Kanseri İçin Birinci Basamak Tedavi Seçenekleri
Eğer kanser birinci basamak tedaviden sonra ilerlerse, ramucirumab genellikle kemoterapi ilacı paklitaksel ile birlikte ikinci basamak tedavi olarak önerilir. Kemoterapiye uygun olmayan hastalarda ramucirumab tek başına kullanılabilir ve ramucirumab tedavisine uygun olmayan hastalara sadece kemoterapi verilebilir. HER2 pozitif hastalara trastuzumab derukstekan önerilebilir ve MSI yüksek veya MMR yetersiz hastalar pembrolizumab ile tedavi edilebilir.
Metastatik Özofagus AC veya OGB Kanseri İçin İkinci Basamak Tedavi Seçenekleri
Metastatik adenokarsinom veya özofagogastrik bileşke kanserinin üçüncü basamak tedavisi genellikle ağızdan alınabilen TAS-102 ile yapılan kemoterapidir. Ağızdan ilaç alamayan hastalar için ise intravenöz kemoterapi önerilmektedir.
Klinik Denemeler
Doktorunuz, klinik bir denemeye katılmayı isteyip istemediğinizi sorabilir. Bu, hastalarla yapılan ve aşağıdaki amaçlarla yürütülen bir araştırma çalışmasıdır:
- Yeni tedavileri test etmek.
- Var olan tedavilerin yeni kombinasyonlarını incelemek veya bunların uygulanma şeklini değiştirerek daha etkili hale getirmek ya da yan etkileri azaltmak.
- Semptomları kontrol etmek için kullanılan ilaçların etkinliğini karşılaştırmak.
- Tedaviye rehberlik edecek yeni biyobelirteçler tanımlamak.
Klinik denemeler, kanser hakkında bilgiyi geliştirmeye ve yeni tedaviler geliştirmeye yardımcı olur, ve bu denemelere katılmanın birçok faydası olabilir. Denemeye girmeden önce çeşitli testlerden geçmeniz ve çalışma sırasında ve sonrasında dikkatle izlenmeniz gerekecektir. Yeni tedavi, mevcut tedavilere göre avantajlar sunabilir, ancak bazı yeni tedavilerin mevcut tedaviler kadar iyi olmadığı veya faydalarını aşan yan etkilere sahip olduğu bulunabilir.
Klinik denemeler, hastalıklar hakkındaki bilgiyi geliştirmeye ve yeni tedaviler geliştirmeye yardımcı olur, katılmanın birçok faydası olabilir.
Bir klinik denemeye katılmayı kabul etme veya reddetme hakkına sahipsiniz ve bu, tedavinizin kalitesine herhangi bir olumsuz etkisi olmayacaktır. Eğer doktorunuz size klinik bir denemeye katılmayı teklif etmezse ve bu seçenek hakkında daha fazla bilgi edinmek isterseniz, doktorunuza, yakınlarda sizin kanser türünüz için bir deneme olup olmadığını sorabilirsiniz.
Ek Müdahaleler
Hastalar, teşhisleri, tedavileri ve özofagus kanserinin yaşam kaliteleri üzerindeki etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olacak ek bakım yöntemlerinin faydalı olduğunu görebilirler. Kanseriniz ve bu hastalık için aldığınız tedavi, başka müdahaleler gerektirebilecek komplikasyonlara yol açabilir. Kanser süreciniz boyunca, anti-kanser tedaviler, hastalık ve tedavi komplikasyonlarını önlemeyi ve yaşam kalitenizi en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan müdahalelerle desteklenmelidir. Bu müdahaleler arasında destekleyici bakım, palyatif bakım, tedavi sonrası bakım ve yaşam sonu bakımı yer alabilir; bu bakımların tümü bir multidisipliner ekip tarafından koordine edilmelidir.
Doktorunuza veya hemşirenize hangi ek müdahalelerin mevcut olduğunu sorun; bir diyetisyen, fizyoterapist, sosyal hizmet uzmanı, ergoterapist gibi farklı uzmanlardan destek alabilirsiniz.
Ameliyat Öncesi Rehabilitasyon (Prehabilitasyon)
Doktorunuz veya hemşireniz, tedaviye başlamadan önce iyileşmenize yardımcı olmak amacıyla bazı yaşam tarzı değişiklikleri yapmanızı önerebilir. Buna prehabilitasyon denir. Prehabilitasyon genellikle beslenme alışkanlıkları ve vücut ağırlığı, fiziksel egzersiz ve zihinsel iyilik hali üzerine odaklanır. Sigara bırakma ve alkol tüketimini azaltma da teşvik edilir, çünkü bu hem iyileşmeyi hızlandırabilir hem de genel sağlığınızı iyileştirebilir.
Özofagus kanseri hastalarında beslenme, prehabilitasyonun önemli bir parçasıdır. Doktorunuz, küratif tedaviye (örneğin rezeksiyon) başlamadan önce diyetinizden yeterince besin alabildiğinizden emin olmak isteyecektir. Bazen bu durumu sağlamak için tüple beslenme gerekebilir. Fiziksel zindeliğin, özofagus kanseri hastalarında sonuçları ve yaşam kalitesini iyileştirdiği bilinmektedir, bu yüzden doktorunuz tedaviniz öncesinde, sırasında ve sonrasında yapabileceğiniz hafif bir egzersiz programı önerebilir.
Beslenme ve Özofagus Kanseri
Özofagus kanseri tanısı ve tedavisi, hem fiziksel hem de metabolik açıdan ciddi bir yük getirebilir. Tedavi sırasında karşılaşılan yutma güçlüğü (disfaji), kilo kaybı ve malnütrisyon gibi komplikasyonlar, hastanın yaşam kalitesini ve tedaviye yanıtını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, beslenme yönetimi özofagus kanseri tedavisinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu yazıda, tedavi sürecinde beslenme stratejileri, malnütrisyonun önlenmesi ve postoperatif dönem için öneriler ele alınacaktır.
Özofagus Kanserinde Beslenme Sorunları:
Özofagus kanseri tanısı konan hastaların önemli bir kısmında malnütrisyon (yetersiz beslenme) görülür. Bunun başlıca nedenleri arasında, tümörün yemek borusunu tıkayarak yutmayı zorlaştırması ve tedavi sürecindeki yan etkiler yer alır. Önemli beslenme sorunları şunlardır:
- Disfaji: Hastaların yemek yemesini zorlaştırır ve kilo kaybına yol açar.
- Kilo Kaybı: Özofagus kanseri tanısı konan hastaların %60’ında, tanı anında önemli bir kilo kaybı gözlenir. Bu durum, genel sağlığı olumsuz etkileyerek tedavi sonuçlarını kötüleştirir.
- Malnütrisyon: Özellikle ilerleyen evrelerde kanser hücrelerinin metabolizmayı etkilemesi ve yetersiz beslenme nedeniyle ortaya çıkar.
Beslenme Müdahaleleri:
Tedavi öncesi, sırası ve sonrasında uygun beslenme desteği, hastanın genel sağlık durumu ve tedaviye yanıtı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Özofagus kanseri hastaları için başlıca beslenme müdahaleleri şu şekildedir:
- Prehabilitasyon Döneminde Beslenme: Tedaviye başlamadan önce hastanın beslenme durumunun optimize edilmesi, operasyon sonrası iyileşme sürecini hızlandırır ve tedavi toleransını artırır. Yüksek kalori ve protein içeren bir diyet, bu dönemde önerilmektedir.
- Tedavi Sırasında Beslenme Desteği: Kemoterapi ve radyoterapi sırasında beslenme yönetimi, tedavinin yan etkilerini hafifletebilir. Disfaji yaşayan hastalar için enteral beslenme (nazogastrik tüp veya gastrostomi ile) bir seçenek olabilir. Ayrıca, yüksek enerjili sıvı gıdalar ve oral besin destekleri önerilir.
- Postoperatif Beslenme: Özofajektomi sonrasında, hastaların beslenme düzeni dikkatlice planlanmalıdır. Ameliyat sonrası erken dönemde parenteral veya enteral beslenme uygulanabilir. Zamanla hastanın katı gıdaya geçişi sağlanır, ancak bu süreçte porsiyon kontrolü ve sık öğünler önerilir.
Malnütrisyonun Önlenmesi:
Tedavi sürecinde malnütrisyonun önlenmesi ve hastaların yeterli beslenmeyi sağlaması için multidisipliner bir yaklaşım gereklidir. Diyetisyen, onkolog, cerrah ve hemşirelerden oluşan bir ekip, hastanın beslenme durumunu yakından izleyerek uygun müdahalelerde bulunmalıdır.
- Beslenme Değerlendirmesi: Tedavi öncesi, sırası ve sonrasında düzenli olarak vücut ağırlığı, kas kitlesi ve biyokimyasal göstergeler değerlendirilmelidir.
- Oral Destekler: Yutma güçlüğü olan hastalar için yüksek proteinli ve enerjili içecekler önerilebilir.
- Tüp Beslenme: Ciddi disfaji vakalarında tüp yoluyla beslenme uygulanabilir.
- Psikososyal Destek: Beslenme zorlukları ile mücadele eden hastalarda psikolojik desteğin de önemli bir rolü vardır.
Önerilen Besinler ve Diyet:
Özofagus kanseri hastalarının diyetlerinde yer alması gereken besinler şunlardır:
- Yumuşak ve Pürüzsüz Gıdalar: Yutması kolay, pürüzsüz kıvamdaki gıdalar tercih edilmelidir. Örneğin, püre haline getirilmiş sebzeler, yoğurt, meyve püreleri.
- Yüksek Kalorili ve Proteinli Gıdalar: Kas kaybını önlemek için protein açısından zengin, yüksek kalorili gıdalar tercih edilmelidir. Et suyu, yumurta, balık, peynir ve süt ürünleri bu gruptadır.
- Sıvı Takviyesi: Yetersiz sıvı alımı dehidrasyona yol açabilir, bu nedenle hastaların yeterli sıvı alımına dikkat etmesi önemlidir.
Özofagus kanseri tedavi sürecinde beslenme yönetimi, hasta sağlığını optimize etmek ve tedavi sonuçlarını iyileştirmek için kritik öneme sahiptir. Yutma güçlüğü ve malnütrisyon gibi sorunların erken teşhisi ve yönetimi, hasta için yaşam kalitesini artırır. Uygun beslenme müdahaleleri ve düzenli izlem ile hastaların tedavi sürecinde karşılaşabileceği komplikasyonlar minimize edilebilir.
Destekleyici Bakım
Destekleyici bakım, kanser semptomlarının ve tedavi yan etkilerinin yönetimini içerir. Özofagus kanseri ve bunun için aldığınız tedavi, yaşam kaliteniz üzerinde önemli etkilere sahip olabilir, bu nedenle bu duruma uyum sağlamanıza yardımcı olmak için destekleyici bakım alacaksınız.
Özofagus kanseri cerrahisi yemek yeme ile ilgili sorunlara yol açabilir, ancak bu konuda size yardımcı olacak destek sağlanacaktır. Bir diyetisyen, ameliyat sonrasında yan etkileri azaltmak ve sağlıklı bir kiloda kalmak için yeterli besini almanızı sağlamak amacıyla nasıl ve ne yemeniz gerektiği konusunda size tavsiyelerde bulunabilir.
Bazı tümörler özofagusu kısmen veya tamamen tıkayarak yutmayı zorlaştırabilir. Doktorunuz, tıkanıklığı gidermek ve özofagusu yeniden açmak için bir stent (küçük bir metal veya plastik tüp) yerleştirilmesini önerebilir.
Stent kullanımı bazen özofagusta ağrı ve hafif kanama gibi sorunlara neden olabilir. Nadiren, özofagusta bir yırtılmaya yol açabilir. Diğer potansiyel sorunlar arasında stentin yer değiştirmesi, tümörün stentin içine büyümesi ve gastroözofageal reflü yer alır. Doktorunuzla bu riskler ve yararlar hakkında konuşmanız önemlidir.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Özofagus kanseri tanısı konan hastalar, hem tedavi sürecinde hem de sonrasında fiziksel ve fonksiyonel zorluklarla karşılaşabilirler. Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi modaliteleri hastalarda yutma güçlüğü, ağrı, kas zayıflığı, yorgunluk, mobilite kaybı ve yaşam kalitesinde düşüşe yol açabilir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon, bu hastaların iyileşme sürecine ve yaşam kalitelerini yeniden kazanmalarına katkıda bulunur.
Prehabilitasyon:
Prehabilitasyon, önceden de belirttiğimiz gibi cerrahi ve diğer tedaviler öncesinde hastanın fiziksel ve fonksiyonel durumunu optimize etmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. Amaç, hastanın ameliyat sonrası iyileşme sürecini hızlandırmak, komplikasyonları azaltmak ve tedaviye toleransı artırmaktır. Özofagus kanseri hastalarında prehabilitasyon şunları içerebilir:
- Aerobik Egzersizler: Hastanın genel kardiyovasküler dayanıklılığını artırmak için düşük yoğunluklu aerobik egzersizler önerilir.
- Solunum Egzersizleri: Özofagus kanseri tedavisi sıklıkla solunum fonksiyonlarını etkileyebilir. Solunum kaslarını güçlendirmek ve postoperatif pulmoner komplikasyonları azaltmak için derin nefes alma ve solunum egzersizleri uygulanmalıdır.
- Kas Güçlendirme Egzersizleri: Tedavi sürecinde kas kitlesi ve gücü azalabileceğinden, ameliyat öncesinde kasları güçlendirmek önemlidir. Direnç egzersizleri ile kas kitlesinin korunması amaçlanır.
Postoperatif Dönemde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon:
Özofajektomi gibi cerrahi müdahalelerden sonra, hastaların fonksiyonel bağımsızlığını yeniden kazanması ve komplikasyonların önlenmesi için fizik tedavi büyük önem taşır. Postoperatif dönemde önerilen fizik tedavi yaklaşımları şunlardır:
- Erken Mobilizasyon: Cerrahi sonrası ilk günlerde mobilizasyon, pulmoner komplikasyonları ve tromboembolizm riskini azaltmak için kritik öneme sahiptir. Hastaların yatak içinde pozisyon değiştirmesi, oturma ve yürüme egzersizleri teşvik edilmelidir.
- Solunum Rehabilitasyonu: Ameliyat sonrası dönemde solunum fonksiyonlarının korunması ve geliştirilmesi için solunum terapisi uygulanmalıdır. Triflow cihazı kullanarak nefes alma egzersizleri yapılabilir.
- Postüral Eğitim: Özofagus cerrahisi sonrasında hastalarda postüral bozukluklar gelişebilir. Bu nedenle, hastaların doğru postürü korumalarına yönelik eğitim verilmelidir. Omuz kuşağını ve gövdeyi güçlendiren egzersizlerle kamburluğun önüne geçilmelidir.
Tedavi Sırasında Yorgunluk Yönetimi:
Özofagus kanseri tedavisi sırasında ve sonrasında yorgunluk, hastaların karşılaştığı en yaygın yan etkilerden biridir. Bu yorgunluk genellikle kanser tedavilerine bağlı olup, günlük aktiviteleri sınırlayabilir. Fiziksel aktivite, bu yorgunluğun yönetilmesinde etkili bir yöntemdir. Kanser tedavisi sırasında fiziksel aktiviteyi sürdürmek, yorgunluğun azalmasına ve genel yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olur.
- Düşük Yoğunluklu Aerobik Egzersizler: Yürüme, bisiklet sürme gibi düşük yoğunluklu aerobik egzersizler, yorgunluğu yönetmede etkilidir.
- Yoga ve Tai Chi: Hafif esneme ve denge egzersizleri, fiziksel kondisyonu artırırken, zihinsel rahatlama sağlayabilir.
Lenfödem ve Fizik Tedavi:
Bazı özofagus kanseri hastalarında, özellikle lenf nodlarının çıkarıldığı cerrahi girişimlerden sonra lenfödem gelişebilir. Lenfödem, vücutta sıvı birikmesine ve şişmeye yol açar. Fizik tedavi, lenfödemin yönetiminde önemli bir rol oynar ve şunları içerebilir:
- Manuel Lenf Drenajı: Lenf sıvısının hareketini teşvik etmek ve şişmeyi azaltmak için manuel teknikler uygulanır.
- Kompleks Dekonjestif Terapi (CDT): Bandajlama, egzersiz ve cilt bakımını içeren bu bütüncül yaklaşım, lenfödem tedavisinde oldukça etkilidir.
- Lenfödem Egzersizleri: Ekstremitelerdeki lenf sıvısının drenajını kolaylaştırmak için hafif esneme ve direnç egzersizleri önerilir.
Nöropati Yönetimi:
Kemoterapi tedavisi sırasında bazı özofagus kanseri hastalarında periferik nöropati gelişebilir. Bu, el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve güç kaybına yol açabilir. Fizik tedavi, bu semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir:
- Denge ve Koordinasyon Egzersizleri: Nöropati yaşayan hastalarda dengenin korunması zor olabilir. Bu nedenle dengeyi geliştiren egzersizler uygulanmalıdır.
- Fonksiyonel Egzersizler: El ve ayaklarda ince motor becerilerin korunmasına yardımcı olacak egzersizler uygulanmalıdır.
Ağrı Yönetimi:
Cerrahi ve tedavi süreçlerinde hastalar sıklıkla ağrı ile karşılaşır. Fizik tedavi, bu ağrının yönetiminde önemli bir role sahiptir. Kullanılan yaklaşımlar şunlardır:
- Sıcak/Soğuk Uygulama: Ağrılı bölgelere sıcak veya soğuk kompres uygulamaları, ağrıyı hafifletmede etkili olabilir.
- TENS (Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu): Elektriksel sinir stimülasyonu, sinir yollarını bloke ederek ağrının hafifletilmesinde etkili bir yöntemdir.
- Manuel Terapi: Kas gerginliği ve ağrıya yönelik hafif masaj teknikleri ile kaslardaki gerginlik azaltılabilir.
Uzun Dönem Rehabilitasyon ve Fonksiyonel Geri Kazanım:
Özofagus kanseri tedavisi sonrasında hastaların uzun vadede yaşam kalitelerini artırmak ve günlük yaşam aktivitelerine geri dönebilmeleri için kapsamlı rehabilitasyon programları uygulanmalıdır. Bu programlar şunları içerir:
- Kardiyovasküler Kondisyon: Hastaların dayanıklılığını artırmak ve kardiyovasküler sağlıklarını iyileştirmek için düzenli egzersiz programları uygulanır.
- Kas Güçlendirme Egzersizleri: Tedavi sonrası kas kaybı yaşayan hastalarda kas gücünü artırmak için direnç egzersizleri uygulanmalıdır.
- İşlevsel Rehabilitasyon: Günlük yaşam aktivitelerine geri dönebilmeleri için hastalara işlevsel egzersizler öğretilir.
Özofagus kanseri tedavisinde fizik tedavi ve rehabilitasyon, hastaların hem tedavi sürecinde hem de sonrasında yaşam kalitesini artıran ve fonksiyonel iyileşmeye katkı sağlayan önemli bir bileşendir. Prehabilitasyon, postoperatif dönem, yorgunluk yönetimi, lenfödem tedavisi, nöropati ve ağrı yönetimi gibi geniş bir yelpazede uygulanan fizik tedavi yöntemleri, hastaların tedaviye olan yanıtını artırırken komplikasyonları azaltmaya yardımcı olur. Bu nedenle, multidisipliner bir yaklaşımla fizik tedavi ve rehabilitasyon, özofagus kanseri tedavi sürecinin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Palyatif Bakım
Palyatif bakım, ileri hastalıkta semptom yönetimini ve prognozla başa çıkma, zor kararlar verme ve yaşam sonu bakımına hazırlık gibi konularda desteği içeren bakım müdahalelerini tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Özofagus kanseri hastalarında palyatif bakım, disfaji (yutma zorluğu), malnütrisyon ve ağrı tedavisini içerebilir.
Bazı durumlarda tüple beslenme gerekebilir. Tüple beslenmenin farklı türleri vardır ve sıvı gıdalar doğrudan mideye veya bağırsaklara iletilir. Doktorunuz ve diyetisyeniniz hangi tür tüpe ihtiyaç duyduğunuzu ve hangi tür sıvı gıdanın sizin için en uygun olduğunu açıklayacaktır. Bazı beslenme tüpleri, cilt üzerinden mideye veya bağırsaklara doğrudan geçen bir açıklık (stoma) yoluyla yerleştirilir. Buna örnek olarak jejunostomi verilebilir; bu işlemde yumuşak bir plastik beslenme tüpü (J-tüpü olarak adlandırılır) karın derisinin içinden ince bağırsağın orta bölümüne yerleştirilir. Eğer bir stomanız varsa, ona nasıl bakım yapacağınızı öğreneceksiniz. Uzman bir hemşire, stomanızı nasıl temizleyeceğinizi ve karşılaşabileceğiniz sorunlarla nasıl başa çıkacağınızı gösterecektir. Bu değişiklikler rahatsız edici olabilir ve kendinize uyum sağlamak için zaman tanımanız önemlidir. Bazı hastalar, bu değişikliklerle normal yaşamlarında başa çıkma konusunda endişeli olabilir, ancak yeni beslenme yöntemine alışacaksınız. Ailenize ve arkadaşlarınıza nasıl hissettiğinizi söylerseniz, size destek olabilirler.
Tedavi Sonrası Bakım
Kanseri yenen hastalara yönelik destek, sosyal destek, hastalık hakkında eğitim ve rehabilitasyonu içerir. Yaşam kalitenizi etkileyen psikososyal sorunlar arasında yemek yeme konusunda kaygı, vücudunuzdaki fiziksel değişiklikler, kilo kaybı ve ilişkiler üzerindeki etkiler yer alabilir. Bir stomaya sahip olmak, kendinizi nasıl hissettiğinizi ve cinsel yaşamınızı etkileyebilir, bu yüzden sizin ve eşinizin bir stomanın nasıl göründüğüne alışmanız biraz zaman alabilir. Sizi endişelendiren şeyler hakkında açık konuşmanız önemlidir.
Kanser teşhisi, tedavisi ve yan etkileri, tedaviniz tamamlandıktan sonra da duygusal olarak sizi uzun süre etkileyebilir, ancak zihinsel sağlığınız üzerindeki etkileri en aza indirmek için yapabileceğiniz şeyler vardır. Kanserinizin ve tedavinizin tüm yönleri hakkında kendinizi eğitmek, yaşadığınız değişiklikleri tam olarak anlamanıza yardımcı olabilir. Doktorunuza birkaç kez açıklama yapmasını istemekten çekinmeyin; tamamen bilgilendirildiğinizden emin olun. Ameliyat öncesinde cerrahınızla açık bir şekilde konuşmak, sizi fiziksel değişimlere hazırlayabilir.
Duygularınız ve deneyimleriniz hakkında diğer insanlarla konuşmak, değişiklikleri kabullenmenize yardımcı olabilir. Bazı insanlar aile ve arkadaşlarıyla konuşmayı tercih ederken, bazıları bir kanser hemşiresi veya terapist gibi eğitimli bir profesyonelle konuşmayı tercih eder.
Tedavinin Olası Yan Etkileri
Her tıbbi tedavide olduğu gibi, kanser tedavinizden de yan etkiler yaşayabilirsiniz. Aşağıda her bir tedavi türü için en yaygın yan etkiler ve bu yan etkilerin nasıl yönetilebileceği hakkında bilgiler verilmiştir. Burada bahsedilenlerin dışında başka yan etkiler de yaşayabilirsiniz. Sizi endişelendiren olası yan etkiler hakkında doktorunuzla konuşmanız önemlidir.
Doktorlar, herhangi bir kanser tedavisinden kaynaklanan yan etkileri, şiddet derecesine göre 1’den 4’e kadar bir “derece” vererek sınıflandırır. Genelde 1. derece yan etkiler hafif, 2. derece orta, 3. derece ciddi ve 4. derece çok ciddi olarak kabul edilir. Ancak, belirli bir yan etkiye derecenin verilmesinde kullanılan kesin kriterler, dikkate alınan yan etkiye bağlı olarak değişir. Amaç, herhangi bir yan etkinin ciddi hale gelmeden önce tespit edilmesi ve ele alınmasıdır, bu yüzden endişelendiğiniz herhangi bir semptomu en kısa sürede doktorunuza bildirmeniz gerekir.
Kanser tedavisi gören hastalarda yorgunluk çok yaygındır ve bu durum hem kanserin kendisinden hem de tedavilerden kaynaklanabilir. Doktorunuz size, yeterince uyumak, sağlıklı beslenmek ve aktif kalmak gibi, yorgunluğun etkilerini azaltmaya yönelik stratejiler sunabilir.
Cerrahi
Özofajektomi büyük bir ameliyattır ve iyileşmek biraz zaman alacaktır (hastanede en az bir hafta kalmanız gerekecek). İlk bir hafta boyunca ağrı hissetmeniz normaldir ve doktorunuz veya hemşireniz sizi rahat ettirmek için ağrı kesiciler verebilir. İlk birkaç gün sizi susuz kalmaktan korumak için bir damara bağlı serum alabilirsiniz. Kademeli olarak içecek tüketmeye başlayacaksınız ve bazı hastalar hafif bir diyetle beslenebilecektir. Ameliyatınızdan sonra iyileşmenizi hızlandırmak için mümkün olan en kısa sürede hareket etmeniz teşvik edilecektir; ancak ameliyattan sonraki birkaç hafta boyunca kendinizi yorgun hissetmeniz normaldir.
Eğer bir stomanız varsa, eve gitmeden önce ona nasıl bakacağınız öğretilecek ve hangi tüple beslenme sistemini kullanırsanız kullanın rahat hissetmenizi sağlamak için destek alacaksınız. Ancak, çoğu hasta özofajektomiden sonra normal bir şekilde yiyip içebilir, ancak vücudunuzun özofagusunuzun bir kısmını veya tamamını kaybetmeye alışması biraz zaman alabilir.
Özofajektomi geçiren çoğu hasta, ameliyattan sonra yemek yeme ile ilgili sorunlar yaşar. Yutkunmada zorluk yaşayabilir veya hazımsızlık, bulantı ya da ishal hissedebilirsiniz. Yavaş yemek yemeniz ve yiyecekleri iyice çiğnemeniz önerilebilir. Bazı hastalar başlangıçta yumuşak gıdalarla beslenmenin daha kolay olduğunu fark eder.
Özofajektomiden sonra yeme alışkanlıklarınızın normale dönmesi biraz zaman alacaktır. Kendinizi birkaç ay sonra daha iyi hissedebilirsiniz, ancak bazı hastalar için bu süreç 2 yıla kadar sürebilir. Normalde yediğiniz miktarda yemek yemeye devam etmeniz önemlidir. Diyetisyeniniz, kilonuzu korumanız için yeme alışkanlıklarınızı nasıl ayarlayacağınız konusunda size yardımcı olacaktır.
Bazı hastalar, özofajektomiden sonra seslerinin değiştiğini fark ederler. Bu, ameliyat sırasında larenkse (gırtlak) yakın sinirlerin zarar görmesi durumunda meydana gelebilir. Bu yan etki genellikle geçicidir, ancak bazen kalıcı olabilir. Bazı hastalara, hasarlı ses tellerini onarmak için ameliyat önerilebilir.
Özofajektomi büyük bir operasyondur ve uzun vadeli sağlık sonuçlarına yol açabilir.
Radyoterapi
Özofagus kanseri için radyoterapi, ağız ve boğazda ağrı, disfaji (yutma zorluğu), bulantı, kusma ve ses değişikliklerine neden olabilir. Yan etkiler genellikle radyoterapiden birkaç gün sonra başlar ve tedavi bittikten 1-2 hafta sonra düzelmeye başlar.
Radyoterapi ayrıca tedavi alanındaki cildin kızarmasına veya koyulaşmasına ve ağrımasına (hafif güneş yanığına benzer) neden olabilir. Cildi yatıştırmak için krem verilebilir ve ağrı tedavi bittikten birkaç hafta sonra genellikle kaybolur.
Kemoterapi
Kemoterapinin yan etkileri kullanılan ilaçlara ve dozlara bağlı olarak değişir. Aşağıda listelenen bazı yan etkileri yaşayabilirsiniz, ancak bunların hepsini yaşama olasılığınız çok düşüktür. Ayrıca burada listelenmeyen bazı yan etkiler de yaşayabilirsiniz. Kemoterapinin en çok etkilediği vücut bölgeleri, yeni hücrelerin hızla yapıldığı ve yenilendiği alanlardır (kemik iliği, saç kökleri, sindirim sistemi, ağız içi astarı). Bazı hastalar, tat alma duyularının etkilendiğini fark eder (ağzınızdaki enzimlerdeki değişiklikler metalik bir tat ve kabarcıklara neden olabilir). Nötrofillerdeki (bir tür beyaz kan hücresi) azalma nötropeniye yol açabilir ve bu da enfeksiyonlara karşı daha duyarlı hale gelmenize neden olabilir. Kemoterapinin çoğu yan etkisi geçicidir ve ilaçlar veya yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol edilebilir, doktorunuz bunları yönetmenize yardımcı olacaktır.
Kemoterapi İlaçları ve Olası Yan Etkileri
5-fluorouracil (5-FU)
- Anemi
- Anoreksiya
- Astenya
- Kardiyak etkiler
- İshal
- Yorgunluk
- El-ayak sendromu
- Lökopeni
- Mukozit
- Bulantı
- Nötropeni
- Trombositopeni
Yan Etki Yönetimi
- Tedavi sırasında nötropeni, anemi, lökopeni veya trombositopeniyi tespit etmek için kan hücre sayımlarınız düzenli olarak izlenecek. Doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir ve enfeksiyonları önleme konusunda sizi bilgilendirebilir.
- Gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (bulantı, ishal) ve mukozit, iştahsızlık (anoreksiya) veya güçsüzlük hissine (asteni) yol açabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri önlemenize veya yönetmenize yardımcı olabilir.
- Bulantıyı önlemek için çok etkili ilaçlar mevcuttur.
- Şiddetli el-ayak sendromu yaşarsanız tedavi planınız ayarlanabilir, ancak çoğu durumda semptomlar hafif olur ve kremlerle tedavi edilebilir. Tedavi bittikten sonra semptomlar genellikle düzelir.
- Kardiyak fonksiyonlarınız tedavi öncesinde ve sırasında izlenecek, bu sayede kardiyak hasar riski en aza indirilecektir.
Kapesitabin
- Anemi
- Anoreksiya
- Astenya
- İshal
- Yorgunluk
- El-ayak sendromu
- Lökopeni
- Mukozit
- Bulantı
- Nötropeni
- Trombositopeni
Yan Etki Yönetimi
- Tedavi sırasında nötropeni, anemi, lökopeni veya trombositopeniyi tespit etmek için kan hücre sayımlarınız düzenli olarak izlenecek. Doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir ve enfeksiyonları önleme konusunda sizi bilgilendirebilir.
- Gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (bulantı, ishal) ve mukozit, iştahsızlık (anoreksiya) veya güçsüzlük hissine (asteni) yol açabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri önlemenize veya yönetmenize yardımcı olabilir.
- Bulantıyı önlemek için çok etkili ilaçlar mevcuttur.
- Şiddetli el-ayak sendromu yaşarsanız tedavi planınız ayarlanabilir, ancak çoğu durumda semptomlar hafif olur ve kremlerle tedavi edilebilir. Tedavi bittikten sonra semptomlar genellikle düzelir.
Karboplatin
- Anemi
- Erkeklerde doğurganlığın azalması
- Lökopeni
- Bulantı
- Nötropeni
- Trombositopeni
- Kusma
Yan Etki Yönetimi
- Tedavi sırasında anemi, lökopeni, nötropeni veya trombositopeniyi tespit etmek için kan hücre sayımlarınız düzenli olarak izlenecek. Doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir ve enfeksiyonları önleme konusunda sizi bilgilendirebilir.
- Bulantı ve kusmayı önlemek için çok etkili ilaçlar mevcuttur.
- Tedavi, sperm üretiminin azalmasına/bozulmasına yol açabilir ve bazı hastalarda geri dönüşü olmayan kısırlık gelişebilir.
Sisplatin
- Anemi
- Kan elektrolitlerinde değişiklikler
- Böbrek bozuklukları: böbrek yetmezliği, nefrotoksisite
- Lökopeni
- Bulantı
- Ototoksisite (kulak hasarı)
- Periferik nöropati (sinir hasarı)
- Trombositopeni
- Kusma
Yan Etki Yönetimi
- Tedavi sırasında anemi, lökopeni veya trombositopeniyi tespit etmek için kan hücre sayımlarınız düzenli olarak izlenecek. Doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir ve enfeksiyonları önleme konusunda sizi bilgilendirebilir.
- Bulantı ve kusmayı önlemek için çok etkili ilaçlar mevcuttur.
- El ve ayaklarınızda karıncalanma veya uyuşma gibi periferik nöropati belirtilerini doktorunuza veya hemşirenize bildirin; bu yan etkileri yönetmenize yardımcı olacaklardır.
- Tedavi öncesinde ve sırasında böbrek fonksiyonlarınızı izlemek için testler yapılacaktır. Böbreklerinizin hasar görmesini önlemek amacıyla günde 1.5-2 litre su içmeniz istenecektir. Alkol tüketiminden kaçınmalısınız, çünkü bu durum dehidrasyona ve böbrek disfonksiyonuna yol açabilir.
- İşitme kaybı veya kulak çınlaması (tinnitus) fark ederseniz doktorunuza bildirin. İşitmedeki değişiklikler kalıcı olabilir.
- Böbrek fonksiyonundaki değişiklikler veya ishal sonucu kan elektrolitlerinde değişiklikler meydana gelebilir. Bol sıvı tüketmek önemlidir, ayrıca kendinizi halsiz veya kafası karışmış hissederseniz doktorunuza veya hemşirenize söyleyin.
Dosetaksel
- Alopesi (saç dökülmesi)
- Anemi
- Anoreksiya
- Astenya
- İshal
- Dışa sızma nedeniyle doku hasarı
- Enfeksiyonlarda artış
- Mukozit
- Tırnak bozuklukları
- Bulantı
- Nötropeni
- Ödem
- Periferik nöropati
- Cilt reaksiyonu
- Trombositopeni
- Kusma
Yan Etki Yönetimi
- Tedavi sırasında nötropeni, anemi veya trombositopeniyi tespit etmek için kan hücre sayımlarınız düzenli olarak izlenecek. Doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir ve enfeksiyonları önleme konusunda sizi bilgilendirebilir.
- El ve ayaklarınızda karıncalanma veya uyuşma gibi periferik nöropati belirtilerini doktorunuza veya hemşirenize bildirin; bu yan etkileri yönetmenize yardımcı olacaklardır.
- Gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (bulantı, kusma, ishal) ve mukozit, iştahsızlık (anoreksiya) veya güçsüzlük hissine (asteni) yol açabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri önlemenize veya yönetmenize yardımcı olabilir.
- Bulantı ve kusmayı önlemek için çok etkili ilaçlar mevcuttur.
- Tırnak değişiklikleri, cilt reaksiyonları veya ödem yaşarsanız doktorunuza bildirin; bu yan etkileri yönetmenize yardımcı olacaklardır.
- Alopesi birçok hasta için zorlayıcı olabilir; doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkiyle nasıl başa çıkabileceğiniz konusunda bilgi verecektir. Bazı hastaneler saç dökülmesini azaltmak için soğutucu başlıklar sağlayabilir.
- Enjeksiyon bölgesinde yanma veya cilt değişiklikleri yaşarsanız doktorunuza bildirin; bu durumu nasıl yöneteceklerine karar vereceklerdir. Çoğu dışa sızma çok az hasara neden olur, ancak bir antidot ile tedavi edilmeniz ve birkaç gün boyunca bölgeye kompres uygulamanız gerekebilir.
İrinotekan
- Alopesi
- Anemi
- İshal
- Enfeksiyonlarda artış
- Karaciğer enzimlerinde artış
- Mukozit
- Bulantı
- Nötropeni
- Trombositopeni
- Kusma
Yan Etki Yönetimi
- Tedavi sırasında anemi, nötropeni veya trombositopeniyi tespit etmek için kan hücre sayımlarınız düzenli olarak izlenecek. Doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir ve enfeksiyonları önleme konusunda sizi bilgilendirebilir.
- Gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (bulantı, kusma, ishal) konusunda doktorunuz veya hemşireniz size yardımcı olacak ve bu yan etkileri önlemek veya yönetmek için etkili ilaçlar sağlayacaktır.
- Alopesi birçok hasta için zorlayıcı olabilir; doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkiyle nasıl başa çıkabileceğiniz konusunda bilgi verecektir. Bazı hastaneler saç dökülmesini azaltmak için soğutucu başlıklar sağlayabilir.
- Karaciğer fonksiyonlarınız tedavi sırasında izlenecektir.
Oksaliplatin
- Karın ağrısı
- Alerjik reaksiyon
- Alopesi
- Anemi
- Anoreksiya
- Astenya
- Yorgunluk
- Yüksek kan şekeri
- Karaciğer enzimlerinde artış
- Enjeksiyon bölgesinde reaksiyonlar
- Lökopeni
- Lenfopeni
- Bulantı
- Nötropeni
- Periferik nöropati
- Tat değişiklikleri
- Trombositopeni
- Kusma
Yan Etki Yönetimi
- Tedavi sırasında anemi, nötropeni, lökopeni, lenfopeni veya trombositopeniyi tespit etmek için kan hücre sayımlarınız düzenli olarak izlenecek. Doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir ve enfeksiyonları önleme konusunda sizi bilgilendirebilir.
- Gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (bulantı, kusma, karın ağrısı) ve tat değişiklikleri, iştahsızlık (anoreksiya) veya güçsüzlük hissine (asteni) yol açabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri önlemenize veya yönetmenize yardımcı olabilir.
- Bulantı ve kusmayı önlemek için çok etkili ilaçlar mevcuttur.
- El ve ayaklarınızda karıncalanma veya uyuşma gibi periferik nöropati belirtilerini doktorunuza veya hemşirenize bildirin; bu yan etkileri yönetmenize yardımcı olacaklardır.
- Enjeksiyon bölgesinde yanma veya cilt değişiklikleri yaşarsanız doktorunuza veya hemşirenize bildirin; durumu yönetmek için ne yapılacağına karar vereceklerdir.
- Karaciğer fonksiyonlarınız tedavi sırasında izlenecektir.
Paklitaksel
- Alopesi
- Anemi
- Eklem ağrısı (artralji)
- İshal
- Aşırı duyarlılık reaksiyonları
- Enfeksiyonlarda artış
- Lökopeni
- Mukozit
- Kas ağrısı (miyalji)
- Tırnak bozuklukları
- Bulantı
- Nötropeni
- Burun kanamaları
- Periferik nöropati
- Trombositopeni
- Kusma
Yan Etki Yönetimi
- Tedavi sırasında anemi, nötropeni, lökopeni veya trombositopeniyi tespit etmek için kan hücre sayımlarınız düzenli olarak izlenecek. Doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir ve enfeksiyonları önleme konusunda sizi bilgilendirebilir.
- Gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (bulantı, kusma, ishal) konusunda doktorunuza veya hemşirenize bilgi verin; bu yan etkileri önlemek veya yönetmek için yardımcı olacaklardır. Bulantı ve kusmayı önlemek için çok etkili ilaçlar mevcuttur.
- El ve ayaklarınızda karıncalanma veya uyuşma gibi periferik nöropati belirtilerini doktorunuza veya hemşirenize bildirin; bu yan etkileri yönetmenize yardımcı olacaklardır.
- Burun kanamaları, tırnak değişiklikleri, eklem ağrısı (artralji) veya kas ağrısı (miyalji) yaşarsanız doktorunuza bildirin; bu yan etkileri yönetmelerine yardımcı olacaktır.
- Alopesi birçok hasta için zorlayıcı olabilir; doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkiyle nasıl başa çıkabileceğiniz konusunda bilgi verecektir. Bazı hastaneler saç dökülmesini azaltmak için soğutucu başlıklar sağlayabilir.
Trifluridin + Tipirasil (TAS-102)
- Anemi
- Anoreksiya
- İshal
- Yorgunluk
- Lökopeni
- Bulantı
- Nötropeni
- Burun kanamaları
- Trombositopeni
Yan Etki Yönetimi
- Tedavi sırasında anemi, lökopeni, nötropeni veya trombositopeniyi tespit etmek için kan hücre sayımlarınız düzenli olarak izlenecek. Doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir ve enfeksiyonları önleme konusunda sizi bilgilendirebilir.
- Gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (bulantı, ishal), iştahsızlık (anoreksiya) ya da güçsüzlük hissine yol açabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri önlemenize ya da yönetmenize yardımcı olabilir.
- Bulantıyı önlemek için çok etkili ilaçlar mevcuttur.
İmmünoterapi
İmmünoterapi ile tedavi edilen hastalarda yaygın yan etkiler arasında gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler ve tiroid disfonksiyonu yer alır. İmmünoterapinin neden olduğu birçok yan etki, erken tanınıp tedavi edilirse etkili bir şekilde yönetilebilir.
İmmünoterapinin otoimmüniteye yol açabileceğini bilmek önemlidir; bu durumda bağışıklık sistemi vücudun kendi dokularını yabancı olarak yanlış tanımlar ve onlara saldırır. Otoimmünite, vücuttaki herhangi bir organı etkileyebilecek inflamasyona neden olabilir. Bazı durumlarda bu yan etki hayatı tehdit edici olabilir; bu nedenle, immünoterapi ilacı ile tedavi edilirken herhangi bir yan etki fark ederseniz veya kendinizi kötü hissederseniz derhal doktorunuza veya hemşirenize haber vermeniz çok önemlidir.
Aşağıdaki tablo, özofagus kanseri tedavisinde kullanılan immünoterapi ilaçlarının en önemli spesifik yan etkilerini listelemektedir.
İmmünoterapinin Olası Yan Etkileri
Ipilimumab- Nivolumab- Pembrolizumab
- Kardiyak etkiler
- Kolit
- Öksürük
- İshal
- Endokrin bozukluklar
- Göz problemleri (örneğin, üveit)
- Yorgunluk
- Baş ağrısı
- Hepatit
- Böbrek bozuklukları
- Kas-iskelet sistemi ağrısı
- Pnömonit (akciğer iltihabı)
- Döküntü
Yan Etki Yönetimi
- Gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (örneğin, ishal) yorgunluğa yol açabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri önlemenize veya yönetmenize yardımcı olabilir.
- Kardiyak fonksiyonlarınız tedavi öncesinde ve sırasında izlenecek, bu sayede kardiyak hasar riski en aza indirilecektir.
- Karaciğer ve böbrek fonksiyonlarınız tedavi öncesinde ve sırasında izlenecek. Doktorunuz, test sonuçlarına göre tedavinizi ayarlayabilir.
- Öksürük, nefes darlığı veya başka yeni ya da kötüleşen solunum problemleri pnömonit belirtisi olabilir, bu semptomları yaşarsanız hemen doktorunuza bildirin.
- Kolit, hepatit ve pnömonit bağışıklıkla ilgili yan etkilerdir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri tanımanıza ve yönetmenize yardımcı olacaktır.
- Göz problemleri, baş ağrısı veya döküntü yaşarsanız doktorunuza veya hemşirenize bildirin; bu yan etkileri yönetmenize yardımcı olacaklardır.
Hedefe Yönelik Tedaviler
Hedefe yönelik tedavilerle tedavi edilen hastalarda yaygın yan etkiler arasında cilt reaksiyonları ve gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (örneğin, bulantı, ishal) yer alır. Hedefe yönelik tedavilerin neden olduğu birçok yan etki önlenebilir veya etkili bir şekilde yönetilebilir. Hedefe yönelik tedavi kullanıyorsanız ve herhangi bir yan etki fark ederseniz bunu mümkün olan en kısa sürede doktorunuza veya hemşirenize bildirin.
Aşağıdaki tablo, özofagus kanserinin tedavisinde kullanılan hedefe yönelik tedavilerin en önemli spesifik yan etkilerini listelemektedir.
Hedefe Yönelik Tedavinin Olası Yan Etkileri
Ramucirumab
- Kan pıhtıları
- Kan elektrolitlerinde değişiklikler
- İshal
- Yorgunluk
- Baş ağrısı
- Hipertansiyon
- Enjeksiyon bölgesi reaksiyonları
- Burun kanamaları
- Proteinüri (idrarda protein)
Yan Etki Yönetimi
Tedavi sırasında kan basıncınız izlenecek ve gerekirse anti-hipertansif tedavi uygulanacaktır.
Enjeksiyon bölgesinde yanma veya cilt değişiklikleri fark ederseniz doktorunuza veya hemşirenize bildirin, durumu yönetmek için karar vereceklerdir.
Böbrek fonksiyonundaki değişiklikler veya ishal nedeniyle kan elektrolitlerinde değişiklikler ya da proteinüri meydana gelebilir. Bol sıvı tüketmek önemlidir, ayrıca kendinizi halsiz veya kafası karışmış hissederseniz doktorunuza veya hemşirenize bildirin.
Baş ağrısı veya burun kanamaları yaşarsanız doktorunuza bildirin, durumun nasıl yönetileceğine karar verecektir.
Trastuzumab
- Eklem ağrısı (artralji)
- Kardiyak bozukluklar
- Döküntü ve diğer cilt etkileri
- Solunum problemleri, dispne dahil (nefes darlığı)
Yan Etki Yönetimi
- Trastuzumab tedavisine başlamadan önce kardiyak fonksiyonlarınız değerlendirilecek ve tedavi süresince her 3-4 ayda bir izlenecektir. Eğer kardiyak fonksiyonlarınız etkilenirse doktorunuz trastuzumab tedavisini azaltabilir, duraklatabilir veya kardiyak yan etkileri tedavi etmek için başka bir ilaç reçete edebilir.
- Solunum problemleri yaşarsanız doktorunuza veya hemşirenize bildirin. Rahatsız edici dispne opioidler veya benzodiazepinlerle tedavi edilebilir ve bazı durumlarda steroidler kullanılabilir.
- Eklem ağrısı veya ağrı yaşarsanız doktorunuza veya hemşirenize bildirin, bu yan etkileri yönetmenize yardımcı olacaklardır. Ayrıca cilt reaksiyonları konusunda size tavsiye verebilirler.
Trastuzumab deruxtecan
- Alopesi (saç dökülmesi)
- Anemi
- Anoreksiya
- Kardiyak etkiler
- İshal
- Yorgunluk
- Lökopeni
- Karaciğer enzimlerinde artış
- Lenfopeni
- Bulantı
- Nötropeni
- Solunum problemleri, dispne, pnömonit ve interstisyel akciğer hastalığı dahil
- Trombositopeni
- Kusma
Yan Etki Yönetimi
- Tedavi sırasında anemi, lökopeni, lenfopeni, nötropeni veya trombositopeniyi tespit etmek için kan hücre sayımlarınız düzenli olarak izlenecek. Doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir.
- Gastrointestinal sistem üzerindeki etkiler (örneğin, ishal, bulantı, kusma) iştahsızlık (anoreksiya) ve yorgunluğa yol açabilir. Doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkileri önlemenize veya yönetmenize yardımcı olabilir.
- Kardiyak fonksiyonlarınız tedavi öncesinde ve sırasında izlenecek, bu sayede kardiyak hasar riski en aza indirilecektir.
- Karaciğer fonksiyonlarınız tedavi öncesinde ve sırasında izlenecek, doktorunuz tedavinizi test sonuçlarına göre ayarlayabilir.
- Solunum problemleri yaşarsanız doktorunuza veya hemşirenize bildirin. Rahatsız edici dispne opioidler veya benzodiazepinlerle tedavi edilebilir ve bazı durumlarda steroidler kullanılabilir.
- Öksürük, nefes darlığı veya yeni ya da kötüleşen solunum problemleri interstisyel akciğer hastalığının belirtileri olabilir – bu semptomları yaşarsanız derhal doktorunuza bildirin.
- Alopesi birçok hasta için zorlayıcı olabilir; doktorunuz veya hemşireniz bu yan etkiyle nasıl başa çıkabileceğiniz konusunda bilgi verecektir.
Özofagus Kanserinde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Özofagus kanseri, tanı ve tedavi süreci bakımından zorlu bir hastalıktır. Kanser tedavisinin süresi boyunca ve sonrasında hastaların yaşadığı fizyolojik ve psikolojik sorunlar, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Özellikle yutma güçlüğü, kas kuvvetsizliği, nefes darlığı ve fonksiyonel kapasitede azalma gibi semptomlar, hastaların günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayarak bağımsızlıklarını kaybetmelerine yol açabilir. Bu semptomları yönetmek ve yaşam kalitesini artırmak için fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları büyük bir öneme sahiptir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon, cerrahi ve medikal tedavilerle birlikte kullanılarak tedavi sürecini destekler ve hastaların genel fonksiyonel durumlarını iyileştirir. Özofagus kanserinde fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları; solunum egzersizleri, yutma terapisi, postüral drenaj teknikleri, kas güçlendirme egzersizleri ve mobilizasyon çalışmaları gibi birçok farklı yaklaşımdan oluşur.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uygulamaları
- Solunum Egzersizleri
Özofagus kanseri tedavisi sonrası hastalarda solunum kapasitesi genellikle azalır. Solunum egzersizleri, akciğer fonksiyonlarını iyileştirerek nefes darlığını azaltmaya yardımcı olur. Diyaframatik solunum ve kontrollü solunum teknikleri, akciğerlerin tam kapasiteyle çalışmasını destekler. Böylece, oksijen alımı artar ve yorgunluk hissi azalır.
- Yutma Terapisi
Özofagus kanseri hastalarında yutma güçlüğü yaygındır. Yutma terapisi, yutma kaslarını güçlendirerek disfaji semptomlarını hafifletmeyi amaçlar. Bu terapi, nöromüsküler elektrik stimülasyonu ve yutma kaslarını hedefleyen spesifik egzersizlerle desteklenir. Ayrıca, hastalara uygun yutma pozisyonları ve baş pozisyonu önerilerek yiyecek ve sıvıların doğru şekilde alınması sağlanır.
- Postüral Drenaj Teknikleri
Özofagus kanseri olan hastalarda akciğerlerde mukus birikimi sıkça görülür. Postüral drenaj teknikleri ile hastaların belirli pozisyonlara getirilmesiyle mukusun doğal yollarla dışarı atılması sağlanır. Bu teknikler, akciğer enfeksiyonlarının önlenmesi ve solunum fonksiyonlarının korunması açısından önemlidir.
- Kas Güçlendirme Egzersizleri
Kanser tedavisi sürecinde hastalarda kas gücünde azalma ve genel bir güçsüzlük görülebilir. Kas güçlendirme egzersizleri, özellikle üst vücut kaslarını hedef alarak fonksiyonel kapasitenin korunmasına katkıda bulunur. Hafif direnç egzersizleri ve elastik bantlar kullanılarak yapılan çalışmalar, kas tonusunu artırarak günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığı destekler.
- Mobilizasyon Çalışmaları
Özofagus kanseri tedavisi sürecinde ve sonrasında hastaların mobilizasyonu kısıtlanabilir. Yatak içi mobilizasyon çalışmaları ve hafif yürüyüş programları, hastaların dolaşım sistemlerini destekler ve kan pıhtılaşma riskini azaltır. Ayrıca, mobilizasyon çalışmaları mental sağlığı destekler ve hastaların sosyal hayata daha hızlı uyum sağlamasına yardımcı olur.
- Postüral Düzeltme Egzersizleri
Tedavi sürecinde postür bozuklukları sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Postüral düzeltme egzersizleri, omurga hizalanmasını sağlayarak hastanın vücut duruşunu düzeltir. Bu egzersizler, omuz ve sırt kaslarını güçlendirerek postüral dengeyi korur ve ağrıların azaltılmasına katkı sağlar.
Rehabilitasyon Sürecinde Psikososyal Destek
Özofagus kanseri tedavisi sürecinde hastalar hem fiziksel hem de psikolojik zorluklarla karşı karşıya kalır. Rehabilitasyon programının bir parçası olarak psikososyal destek sunmak, hastaların kaygı ve depresyon gibi duygusal sorunlarını azaltarak yaşam kalitesini artırır. Grupla yapılan terapi seansları veya bireysel danışmanlık hizmetleri, hastaların kendilerini daha güçlü ve motive hissetmelerine katkı sağlar. Ayrıca, sosyal destek mekanizmaları, hastaların toplum içinde aktif rol almalarını teşvik eder.
Özofagus Kanserinde Beslenme: Tedavi Sürecini Destekleyici Yaklaşımlar
Özofagus kanseri, yemek borusunun işlevini etkileyen bir kanser türü olduğu için beslenme desteği, tedavi sürecinin kritik bir bileşeni haline gelmektedir. Özellikle cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi gibi tedavi yaklaşımlarının ardından hastalarda yutma güçlüğü, iştah kaybı ve kilo kaybı gibi beslenme ile ilişkili sorunlar ortaya çıkabilir. Bu tür beslenme sorunları, hastanın genel sağlığını ve tedaviye yanıtını olumsuz etkileyebilir. Özofagus kanseri olan bireylerde uygun bir beslenme programı; enerjiyi, protein alımını ve bağışıklık sistemini destekleyerek yaşam kalitesini artırmaya katkı sağlar. Bu yazıda, özofagus kanseri tedavisi sürecinde beslenmenin önemi, önerilen besin grupları, destekleyici diyet yaklaşımları ve hastaların yaşam kalitesini artırmaya yönelik beslenme stratejileri ele alınacaktır.
Beslenmenin Önemi ve Temel İlkeler
- Kalori ve Protein Desteği
Özofagus kanserinde kilo kaybı sık görülen bir sorundur. Yeterli kalori ve protein alımı, kas kütlesini koruyarak zayıflama ve kas kaybını önlemeye yardımcı olur. Tedavi sürecinde günlük kalori ihtiyacının üzerinde enerji sağlamak, vücut direncini artırarak tedaviye uyum sağlamayı kolaylaştırır. Protein açısından zengin gıdalar (yumurta, tavuk, balık gibi) kas kaybını önlemede önemlidir.
- Yutma Kolaylığı Sağlayan Gıdalar
Yutma güçlüğü, özofagus kanserinde beslenmeyi zorlaştıran bir faktördür. Bu nedenle hastaların rahat tüketebileceği yumuşak veya püre halinde gıdalar tercih edilmelidir. Pişmiş sebzeler, patates püresi, yoğurt ve püre haline getirilmiş etler gibi gıdalar, yutma sırasında rahatsızlık vermeden tüketilebilir. Ayrıca, sıcak veya çok soğuk gıdalardan kaçınılmalı, yemekler oda sıcaklığında servis edilmelidir.
- Mikrobesin Desteği
Kanser tedavisi sırasında vitamin ve mineral eksiklikleri sıkça gözlenir. Özellikle B vitaminleri, C vitamini, E vitamini ve çinko, bağışıklık sistemini destekleyici rolleri ile önem taşır. Bu mikrobesinler, sebze ve meyvelerden sağlanabileceği gibi doktor önerisi ile takviye olarak da alınabilir. Antioksidan içerikli yiyecekler de tedavi sürecinde vücudu destekler ve serbest radikal hasarını azaltır.
- Lifli Gıdalardan Kaçınma
Özofagus kanseri olan hastalarda bazen yüksek lifli gıdalar (çiğ sebzeler, tam tahıllar gibi) sindirim sisteminde rahatsızlık yaratabilir. Bu tür gıdalar yerine daha düşük lif içeren ve sindirimi kolay besinler tercih edilmelidir. Çorbalar, pirinç lapası ve haşlanmış sebzeler gibi yumuşak yiyecekler, sindirim sistemine daha az yük bindirir ve daha kolay tolere edilir.
- Sık ve Küçük Öğünler
Özofagus kanserli hastalarda büyük porsiyonların tüketimi zorlayıcı olabilir. Bu nedenle sık ve küçük porsiyonlarla beslenmek, kalori alımını artırırken aynı zamanda sindirim sistemini yormaz. Her 2-3 saatte bir küçük porsiyonlarla beslenmek, enerji seviyesini korur ve mide bulantısını önlemeye yardımcı olur.
- Sıvı Tüketimi
Tedavi sürecinde dehidrasyonu önlemek için yeterli miktarda sıvı alınması önemlidir. Ancak, sıvılar yeme esnasında değil yemeklerden sonra tüketilmelidir, çünkü yemekle birlikte alınan sıvı mideyi hızla doldurur ve mide bulantısını tetikleyebilir. Su, bitki çayları ve düşük asitli meyve suları tercih edilebilir.
Beslenme Planının Kişiselleştirilmesi ve Diyetisyen Desteği
Özofagus kanseri hastalarının beslenme ihtiyaçları kişiye özel olmalıdır. Tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında hastanın durumu değerlendirilerek uygun bir diyet planı oluşturulmalıdır. Beslenme düzeni, hastanın tedavi yanıtına, genel sağlık durumuna ve tercih ettiği gıdalara göre düzenlenmelidir. Profesyonel bir diyetisyen, hastaların günlük ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olabilir ve besin takviyeleri konusunda rehberlik sağlayabilir.
Psikolojik Destek ve Beslenme Motivasyonu
Beslenme süreci, özofagus kanseri hastalarında yalnızca fiziksel değil, psikolojik olarak da zorluklar barındırır. İştah kaybı, yutma güçlüğü ve tat değişiklikleri gibi semptomlar, hastaların beslenmeye olan motivasyonunu olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, beslenme motivasyonunu artırmak için psikolojik destek de önemlidir. Hastaların yiyecekleri hoş bir deneyim haline getirmesi ve yeme alışkanlıklarını sürdürmesi için aile desteği veya profesyonel psikolojik destek sağlanabilir.
Sonra Ne Olacak?
Takip randevuları
Endişelerinizi takip randevularınızda dile getirme fırsatınız olacaktır. Özofagus kanseri tedavisi sonrasında doktorunuz, diyet ve psikolojik destek aldığınızdan, nükslerin hızla teşhis ve tedavi edildiğinden ve yan etkilerin etkili bir şekilde yönetildiğinden emin olmak için takip randevuları ayarlayacaktır. Doktorunuz, ne sıklıkta takip randevularına gelmeniz gerektiğini size bildirecektir; bu program bölgelere göre değişiklik gösterebilir. Bu randevular sırasında fiziksel muayene, kan testleri ve/veya BT taraması yapılabilir.
Daha fazla tedaviye ihtiyacım olursa ne olacak?
Teşhis sırasında en iyi tedavi uygulanmış olsa bile, kanserinizin geri dönme olasılığı vardır. Geri dönen kanser, nüks olarak adlandırılır. Size sunulacak tedavi, nüksün boyutuna, önceki tedavilerinize ve genel sağlık durumunuza bağlıdır. Genellikle, özofagus kanseri nüksleri metastatik özofagus kanseri ile aynı şekilde tedavi edilir, ancak doktorunuz sizinle tüm tedavi seçeneklerini tartışacaktır.
Sağlığınıza dikkat etmelisiniz
Özofagus kanseri tedavisi gördükten sonra kendinizi çok yorgun ve duygusal hissedebilirsiniz. Vücudunuza toparlanması için zaman tanıyın ve yeterince dinlendiğinizden emin olun, ancak kendinizi iyi hissediyorsanız faaliyetlerinizi kısıtlamanıza gerek yoktur. Kendinize iyi bakmanız ve ihtiyaç duyduğunuz desteği almanız çok önemlidir.
Kanser sonrasında sağlıklı bir yaşam tarzı için sekiz öneri:
- Sigara içmeyin.
- Pasif içicilikten kaçının.
- Düzenli egzersiz yapın.
- Kilo alımından kaçının.
- Mümkün olduğunca sağlıklı bir diyet yapın.
- Alkol içmeyin.
- Aile, arkadaşlar ve diğer kanser hastalarıyla bağlantıda kalın.
- Düzenli kontrollerinize gidin.
Sağlıklı ve aktif bir yaşam tarzı, hem fiziksel hem de zihinsel olarak iyileşmenize yardımcı olacaktır. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz, fiziksel formunuzu korumanıza ve sağlıklı bir kiloda kalmanıza yardımcı olan sağlıklı bir yaşam tarzının önemli parçalarıdır. Bir diyetisyenden tavsiye almanız ve herhangi bir kilo kaybının araştırılması gereklidir. Doktorunuzun veya hemşirenizin önerilerini dikkatle dinlemek ve egzersizle ilgili herhangi bir zorluk yaşarsanız onlarla konuşmak çok önemlidir. Ayrıca, doktorunuza veya hemşirenize danışmadan diyetinizi değiştirmemeli veya yeni bir egzersiz programına başlamamalısınız.
1. Cancer.Net. 2020. Fatigue. Available from: http://www.cancer.net/navigating-cancer-care/side-effects/fatigue. Accessed 31st January 2023.
2. ClinicalTrials.gov. 2019. Learn about clinical studies. Available from: https://clinicaltrials.gov/ct2/about-studies/ learn. Accessed 31st January 2023.
3. Curigliano G, Lenihan D, Fradley M, et al; ESMO Guidelines Committee. Management of cardiac disease in cancer patients throughout oncological treatment: ESMO consensus recommendations. Ann Oncol 2020;31(2):171–190.
4. Ferlay J, Ervik M, Lam F, et al. Global cancer observatory: Cancer Today. Lyon, France: International Agency for Research on Cancer 2020. Available from: https://gco.iarc.fr/today. Accessed 24th January 2023.
5. Jordan K, Aapro M, Kaasa S, et al. European Society for Medical Oncology (ESMO) position paper on supportive and palliative care. Ann Oncol 2018;29(1):36–43.
6. Kloke M and Cherny N. Treatment of dyspnoea in advanced cancer patients: ESMO Clinical Practice Guidelines. Ann Oncol 2015;26(Suppl 5):v169–v173.
7. Lordick F, Carneiro F, Cascinu S, et al; ESMO Guidelines Committee. Gastric cancer: ESMO Clinical Practice Guideline for diagnosis, treatment and follow-up. Ann Oncol 2022;33(10):1005–1020.
8. Macmillan. 2022. Chemotherapy side effects. Available from: https://www.macmillan.org.uk/cancer- information-and-support/treatment/types-of-treatment/chemotherapy/side-effects-of-chemotherapy. Accessed 31st January 2023.
9. Obermannová R, Alsina M, Cervantes A, et al; ESMO Guidelines Committee. Oesophageal cancer: ESMO Clinical Practice Guideline for diagnosis, treatment and follow-up. Ann Oncol 2022;33(10):992–1004.
10. Pérez Fidalgo JA, García Fabregat L, Cervantes A, et al; ESMO Guidelines Working Group. Management of chemotherapy extravasation: ESMO-EONS Clinical Practice Guidelines. Ann Oncol 2012;23(Suppl 7):vii167–vii173.
11. Pichel RC, Araújo A, Domingues VDS, et al. Best supportive care of the patient with oesophageal cancer. Cancers (Basel). 2022;14(24):6268.
12. Wolin KY, Dart H, Colditz GA. Eight ways to stay healthy after cancer: an evidence-based message. Cancer Causes Control 2013;24(5):827–837.
13. Bozzetti, F., & Mariani, L. (2009). Enteral nutrition in advanced cancer patients. Supportive Care in Cancer, 17(6), 667-668.
14. Arends, J., Bachmann, P., Baracos, V., Barthelemy, N., Bertz, H., Bozzetti, F., … & Preiser, J. C. (2017). ESPEN guidelines on nutrition in cancer patients. Clinical Nutrition, 36(1), 11-48.
15. Mantzorou, M., Papoutsis, Z., Kontogianni, M., & Pavlidou, E. (2017). Nutritional status and dietary needs of cancer patients. Medical Oncology, 34(5), 52.
16. Wu, A. H., Pike, M. C., & Stram, D. O. (2012). Meta-analysis: dietary cholesterol, fatty acids, and risk of oesophageal adenocarcinoma. Cancer Causes & Control, 23(2), 229-240.
17. Fearon, K., Strasser, F., Anker, S. D., Bosaeus, I., Bruera, E., Fainsinger, R. L., … & Baracos, V. E. (2011). Definition and classification of cancer cachexia: an international consensus. The Lancet Oncology, 12(5), 489-495.
18. Kvale, P. A., & Selecky, P. A. (2007). “Pulmonary rehabilitation in lung cancer: a scientific statement from the American Association of Cardiovascular and Pulmonary Rehabilitation.” Chest, 131(5), 1243-1248.
19. Martin, L., & Birdsell, L. (2013). “Cancer cachexia in the age of obesity: skeletal muscle depletion is a hidden epidemic among cancer patients.” Journal of Clinical Oncology, 31(10), 1257-1261.
20. Lewis, C. M., & Blanco, B. A. (2017). “The role of physical therapy in the management of patients with dysphagia.” Physical Medicine and Rehabilitation Clinics of North America, 28(4), 709-723.
21. Van der Schans, C. P., & de Jong, W. (2008). “Pulmonary rehabilitation in patients with lung cancer: recent developments and new directions.” European Journal of Cancer Care, 17(6), 522-529.
22. Chang, V. T., & Hwang, S. S. (2000). “Feasibility of the Edmonton Symptom Assessment Scale in patients with advanced cancer.” Journal of Pain and Symptom Management, 19(1), 15-21.
23. Dicker, M. J., & McMillan, D. C. (2018). “Role of systemic inflammation in cancer cachexia and cancer-related fatigue.” Clinical Oncology, 30(5), 290-293.
24. van Cutsem, E., & Arends, J. (2005). “The causes and consequences of cancer-associated malnutrition.” European Journal of Oncology Nursing, 9, S51-S63.
25. Nitenberg, G., & Raynard, B. (2000). “Nutritional support of the cancer patient: issues and dilemmas.” Critical Reviews in Oncology/Hematology, 34(3), 137-168.