Erken Evre Meme Kanseri Cerrahisinde Meme Başı Koruyucu Mastektomi Onkolojik Açıdan Güvenli Midir?
Kadınlarda en sık görülen kanser olan meme kanserinde, özellikle erken evrede tedavinin temelini cerrahi oluşturmaktadır. Meme, kadınlar için gerek kozmetik açıdan, gerek cinsel açıdan, gerekse annelik açısından önemli bir organdır. Bu yüzden geliştirilen yöntemlerle meme cerrahisi gittikçe küçülmüştür. Önceleri sıklıkla memenin tamamen alındığı radikal yöntemler tercih edilirken, günümüzde bu yöntemler az tercih edilir hale gelmiştir ve birtakım engeller yoksa sıklıkla meme cildi ve/veya meme başının korunduğu yöntemler tercih edilmektedir. Bu yöntemlerden meme başı koruyucu mastektomide meme dokusu alınmakta, ancak meme derisi ve meme başı yerinde bırakılmaktadır. Sonrasında ise memeye estetik cerrahi (rekonstrüksiyon) uygulanmakta ve daha iyi bir kozmetik sonuç sağlanmaktadır. Ancak bu yöntemde geride kalabilecek meme dokusunun, gelecekte oluşabilecek kanserler için potansiyel bir liman teşkil etmesi, bu yöntem için endişeleri beraberinde getirmektedir. Bu yüzden yapılan birçok çalışmada, meme başı koruyucu mastektomi sonrası yineleme oranları araştırılarak, bu yöntemin güvenilirliği değerlendirilmiştir. Dünyanın önde gelen kuruluşlarından Amerikan Meme Cerrahları Derneği'nin yıllık toplantısında da son yıllarda bu konuda yayınlanmış 18 ayrı araştırmaya ait verilerin derlenip, analiz edilmesi yöntemiyle yapılmış bir çalışma (meta-analiz) sunulmuştur.
Çalışmada; çoğunluğu evre 1 olan, meme başı koruyucu mastektomi uygulanan 2332 meme kanserli hasta ortalama 45 ay takip edilmiştir. Sonuçta bu sürede hastaların yaklaşık %96 sı hayatta kalmış (genel sağ kalım), %91 inde herhangi bir ilerleme-kötüleme olmamış (hastalıksız sağ kalım) ve hastaların yalnızca %1,3 ünde bölgesel yineleme olmuştur. Yani meme başı koruyucu mastektominin bu hastalarda güvenli olduğu sonucuna varılmıştır. Çalışmada ayrıca meme başı koruyucu mastektominin sadece tedavi amaçlı uygulandığı hastalarla, tedavi veya koruma amaçlı uygulandığı hastalar kıyaslanmıştır. Ve sonuçta sadece tedavi amaçlı meme başı koruyucu mastektomi uygulanan hastalarda genel sağ kalım %93, hastalıksız sağ kalım % 84.2, bölgesel yineleme %2,6 olurken; tedavi veya koruma amaçlı uygulanan hastalarda bu oranlar sırasıyla %99, %96.2, %0,4 olmuştur. Yani beklenildiği gibi koruyucu amaçlı uygulanan mastektomi; genel sağ kalım, hastalıksız sağ kalım oranlarını artırmakta ve bölgesel yineleme riskini azaltmaktadır. (Koruyucu mastektomi: genetik testlerle meme kanseri riski yüksek saptanan veya ailesinde yüksek oranda meme kanseri bulunanlarda koruyucu amaçlı memelerin alınması işlemidir.)
Sonuç olarak; bu çalışma, meme başı koruyucu mastektominin bazı kriterlere uyan erken evre meme kanserli hastalarda, memenin tamamen alındığı radikal yöntemler kadar güvenli olduğuna işaret eden önemli bir çalışmadır. Ancak elbette ki bu çalışma tek başına, onkologların meme başı koruyucu mastektomi hakkındaki endişelerini gidermeye yetmeyecektir. Bunun için, araştırma ekibinin de dediği gibi; iyi dizayn edilmiş, kapsamlı çalışmalarla bu sonuçların doğrulanması gerekmektedir.
Yayına hazırladığımız sonraki bir yazımızda “Kimlere meme koruyucu cerrahi, kimlere meme başı koruyucu cerrahi, kimlere cilt koruyucu mastektomi yapılmalı?” sorularının cevaplarını paylaşacağız.
De La Cruz LM, Blankenship S, Tappy, E et al: Overall survival, disease-free survival, and nipple-areolar recurrence in the setting of nipple-sparing mastectomy: A meta-analysis. 2015 American Society of Breast Surgeons Annual Meeting. Presented April 30, 2015.