
İnsan Refahı Araştırmasının Şaşırtıcı Sonuçları Üzerine
Türkiye, Birleşik Krallık ve Japonya Neden İnsan Refahında Geride Kaldı?
Dünyanın dört bir yanından 22 ülkeyi kapsayan kapsamlı bir araştırma, 30 Nisan 2025'te Nature Mental Health dergisinde yayımlandı. Kısaca adı "Global Flourishing Study (GFS)" olan bu araştırma, ekonomik büyüklüğün ötesinde insan refahının gerçek boyutlarını ortaya koydu. Mutluluk, sağlık, finansal güvence, anlamlı yaşam ve sosyal ilişkiler gibi temel göstergelerin değerlendirildiği araştırmada, Türkiye, Birleşik Krallık ve Japonya gibi ülkelerin en alt sıralarda yer alması dikkat çekti.
Human flourishing kavramı sadece ekonomik veya maddi refahı değil, aynı zamanda bireylerin hayatlarında anlam bulmalarını, iyi ilişkiler kurmalarını, psikolojik ve fiziksel açıdan sağlıklı olmalarını, potansiyellerini gerçekleştirmelerini ve içinde yaşadıkları topluma ve çevreye uyumlu ve katkı sağlayıcı olmalarını ifade eder.
Yukarıdaki dünya haritası, The Global Flourishing Study (GFS) adlı beş yıllık uzunlamasına araştırmanın 2022-2023 yıllarını kapsayan ilk dalgasına (Wave 1) dahil edilen ülkeleri göstermektedir. Mavi renkle gösterilen ülkeler, GFS'nin ilk aşamasına katılmış, ulusal temsiliyeti olan örneklemle değerlendirilmiş ülkelerdir. Gri renkteki ülkeler ise bu aşamada çalışmaya dahil edilmemiştir.
Bu ülkeler, GFS’nin amacı doğrultusunda kıtalararası çeşitlilik gözetilerek seçilmiştir ve dünya nüfusunun neredeyse yarısını temsil etmektedir.
Türkiye, Birleşik Krallık ve Japonya'nın Skorları
GFS çalışmasında kullanılan bileşik refah endeksi (composite flourishing index), altı ana alanı kapsayan 12 göstergenin ortalamasından oluşmaktadır:
-
Mutluluk
-
Fiziksel ve zihinsel sağlık
-
Hayatın anlamı
-
Karakter/erdem
-
Sosyal ilişkiler
-
Finansal güvenlik
Üç Ülkenin Ortalama Skorları (0-10 puan ölçeğinde):
-
Türkiye: 6,59
-
Birleşik Krallık (UK): 6,88
-
Japonya: 5,93 (tüm ülkeler arasında en düşük skor)
Bu üç ülke, GFS çalışmasına katılan 22 ülke arasında en düşük üç sırada yer almıştır.
En Yüksek Ortalama Refah Skorlarına Sahip Ülkeler
-
Endonezya – 8,47
-
İsrail – 8,21
-
Meksika – 8,19 (finansal güvenlik dahil edilmeden ikinci sıradaydı)
-
Filipinler – 8,11
-
Brezilya – 7,87
Bu ülkeler, genellikle yüksek toplumsal aidiyet, dini katılım ve sosyal ilişkilerdeki güçlülük gibi "manevi ve ilişkisel" refah unsurlarında öne çıkmıştır. Gelişmiş ülkelere kıyasla daha düşük ekonomik refaha sahip olsalar da, yaşamdan anlam bulma ve ilişkiler açısından daha yüksek skorlar almışlardır.
Ne Anlama Geliyor?
-
Türkiye: Gençlerde yaşam tatmini düşüklüğü, ekonomik belirsizlik ve toplumsal aidiyet duygusunun zayıflaması, skorların düşük olmasında belirleyici.
-
Birleşik Krallık: Özellikle 18-24 yaş arası bireylerde refahın ciddi oranda düştüğü gözlemlenmiş.
-
Japonya: Objektif sağlık göstergeleri çok iyi olsa da, bireylerin yaşamdan anlam ve memnuniyet algısı oldukça düşük.
Araştırma Nasıl Yapıldı?
Global Flourishing Study (GFS), 2022 yılında başlamış beş yıllık, çok uluslu ve boylamsal (longitudinal) bir panel çalışmasıdır. İlk dalgasında, 22 ülkeyi kapsayan araştırma, 2023 yılı itibarıyla ulusal temsiliyete sahip 203 bin yetişkin bireyden veri toplamıştır. Katılımcılar, yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, gelir durumu ve dini katılım gibi demografik değişkenler üzerinden dengeli bir şekilde örneklenmiştir.
Anketler; mutluluk, fiziksel ve zihinsel sağlık, yaşamda anlam, karakter/erdem, sosyal ilişkiler ve finansal güvenlik gibi altı ana başlık altında 12 bileşen sorudan oluşan “bileşik insan refahı endeksi”ni (composite flourishing index) oluşturacak şekilde yapılandırılmıştır.
Ayrıca katılımcılara çocukluk dönemlerine dair ebeveyn ilişkisi, finansal durum, sağlık durumu, istismar ve dini pratikler gibi geçmişe dönük sorular da yöneltilmiştir.
Veri toplama süreci, Gallup Inc. tarafından uluslararası ölçekte yürütülmüş; anketler online veya yüz yüze yöntemlerle uygulanmıştır.
Türkiye'nin İnsan Refahındaki Kritik Durumu
Araştırmaya göre Türkiye, incelenen ülkeler arasında en düşük refah seviyesine sahip ülkelerden biri olarak öne çıktı. Türkiye'nin bu düşük puanlarında ekonomik belirsizlik, finansal güvensizlik, sosyal ilişkilerdeki zayıflama ve genç nüfusun artan memnuniyetsizliği önemli rol oynuyor. Özellikle gençler arasında gelecek kaygısının yükselmesi ve istihdam sorunları, genel yaşam tatminini düşüren kritik faktörler olarak belirlendi.
Türkiye'de, 18-24 yaş grubundaki gençlerin refah seviyeleri, daha ileri yaş gruplarına kıyasla belirgin şekilde daha düşük. Bu durum, genç nüfusun eğitimde yaşadığı belirsizlikler, iş bulma güçlükleri ve ekonomik bağımsızlık konusundaki endişelerini yansıtıyor. Ayrıca Türkiye'nin yaşam anlamı ve manevi doyum gibi göstergelerde aldığı düşük puanlar da dikkate değer.
Birleşik Krallık'ın Beklenmeyen Sonuçları
Birleşik Krallık ise, ekonomik açıdan gelişmiş bir ülke olmasına rağmen, araştırmada şaşırtıcı biçimde alt sıralarda yer aldı. Özellikle genç nüfusun yaşam tatmini ve gelecek beklentileri konusunda ciddi endişeler taşıdığı görülüyor. Birleşik Krallık'taki gençlerin, pandemi sonrası sosyal izolasyon ve eğitimde yaşanan kesintiler gibi zorluklardan etkilendikleri açıkça belirtiliyor.
Araştırmada, ekonomik refah ile yaşamın anlamını bulma arasında ters bir ilişki olduğu da dikkat çekici. Birleşik Krallık gibi ekonomik açıdan güçlü ülkelerde maddi güvence yüksek olsa da, manevi ve sosyal açıdan tatmin edici yaşam kriterleri düşük kalıyor.
Japonya'nın Paradoksu
Araştırmanın en ilginç sonuçlarından biri ise Japonya'nın durumuydu. Japonya, uzun yaşam süresi ve düşük bebek ölüm oranları gibi sağlık göstergelerinde üstün başarı sergilemesine rağmen, genel refah açısından son sırada yer aldı. Japonya'nın düşük skorlarının altında, sosyal izolasyonun artması, genç nüfusun manevi boşluk yaşaması ve bireylerin hayatlarında anlam bulmada zorluk çekmeleri yatıyor.
Manevi ve Toplumsal Aidiyetin Önemi
Araştırmada, dini hizmetlere katılımın ve sosyal bağların güçlü olduğu ülkelerde yetişkinlerin refah düzeylerinin daha yüksek olduğu belirlendi. Özellikle çocukluk döneminde düzenli olarak dini ibadetlere veya toplu dini etkinliklere katılmış bireylerin, yetişkinlikte yaşamdan daha fazla anlam çıkardığı ve psikososyal refahlarının daha yüksek olduğu görüldü. Türkiye'de bu durum, toplumdaki geleneksel ve dini bağların son yıllarda zayıflamasıyla birlikte düşüşe geçmiş görünürken; Birleşik Krallık ve Japonya gibi ülkelerde dini ve sosyal bağların azalmasının, manevi ve toplumsal tatmin eksikliğine yol açtığı gözlemlendi.
Pandemi Etkisi Göz Ardı Edilmemeli
Uzmanlar, araştırma sonuçlarını değerlendirirken COVID-19 pandemisinin etkisinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Pandemi döneminde özellikle gençlerin sosyal izolasyon, eğitimdeki aksaklıklar ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle refah seviyelerinde ciddi düşüşler yaşandığı belirtiliyor.
Geleceğe Yönelik Politika Önerileri
Araştırmanın sonuçları, Türkiye, Birleşik Krallık ve Japonya gibi ülkelerin ekonomik büyümeyi destekleyen politikaların yanı sıra gençlerin ve toplumun genel refahını artıracak manevi ve sosyal politikalar geliştirmesinin önemini ortaya koyuyor. Toplumların ekonomik zenginliği ile yaşamın anlamı, sosyal ilişkiler ve manevi doyum arasında denge kurması gerekiyor. Bu tür politikalar geliştirilmediği takdirde, refahın gerçek anlamda sağlanması mümkün olmayabilir.
VanderWeele, T.J., Johnson, B.R., Bialowolski, P.T. et al. The Global Flourishing Study: Study Profile and Initial Results on Flourishing. Nat. Mental Health (2025). https://doi.org/10.1038/s44220-025-00423-5