Milenyum Çocuklarında Kanser Görülme Oranları Artıyor

Kanser Görülme Oranları ABD'deki X ve Y Kuşaklarında Artıyor

Amerikan Kanser Derneği'nden Dr. Hyuna Sung'un liderliğinde yürütülen bir araştırma, ABD'deki Y ve X kuşaklarında kanser görülme oranlarının arttığını ortaya koydu. Bu araştırma, The Lancet Public Health dergisinde yayımlandı. Araştırmacılar, her bir ardışık doğum grubunda artış gösteren 8 kanser türü ve önceki nesillerde azalan 9 kanser türü olmak üzere toplamda 17 kanser türünde artış saptadılar.

Dr. Sung, "Bu bulgular, 2. Dünya Savaşı sonrasında doğan nesillerinde artan kanser riskine dair kanıtları genişletiyor ve erken başlangıçlı kolorektal kanser ve birkaç obeziteye bağlı kanser türünü içeren önceki bulguları daha geniş bir kanser türleri yelpazesine taşıyor," dedi. Araştırmacılar, kanser oranlarının neden arttığına dair net bir açıklama bulamamış olsalar da, doğum yılları ile ilişkili kanser trendlerini belirlediklerini ifade ettiler.

Bu çalışmada, Dr. Sung ve ekibi, 25-84 yaş arası kanser hastaları üzerindeki verileri analiz ettiler. Araştırmacılar, 23,6 milyon kanser hastası ve 7,3 milyon kansere bağlı yaşam kaybı verisini değerlendirdi. Hastalar, beş yıllık doğum gruplarına göre ayrıldı.

Kanser insidans oranları (KİO), ardışık doğum grupları için 11 kanser türünde artış gösterdi.

Kanser insidansı, belirli bir zaman diliminde, belirli bir toplumda yeni teşhis edilen kanser vakalarının sayısını ifade eder. Bu ölçüm, genellikle 100.000 kişi başına düşen yeni vaka sayısı olarak hesaplanır ve kanserin yaygınlığını ve dağılımını anlamada önemli bir göstergedir.

Hangi Kanserler

Bu kanserler arasında miyelom, lösemi, ince bağırsak, tiroid, böbrek ve böbrek yoplayıcı sistem, pankreas, yumuşak doku ve mide kanserleri bulunuyor. Kadınlarda ise karaciğer ve intrahepatik safra kanalı kanseri, özofagus adenokarsinomu ve HPV ile ilişkili olmayan ağız boşluğu ve farinks (yutak) kanserlerinde artışlar saptandı.

1955 doğumlu hastalar ile karşılaştırıldığında, 1990 doğumlu hastalarda

• ince bağırsak kanseri insidans oranı 3.56 kat artış
• tiroid kanseri 3.29 kat
• böbrek ve böbrek toplayıcı sistem kanseri 2.92 kat ve
• pankreas kanseri 2.61 kat olmak üzere kanser görülme oranları 2 ila 3 kat daha yüksekti.

1955 doğumlu kadınlarla karşılaştırıldığında, 1990 doğumlu kadınlardankaraciğer ve intrahepatik safra kanalı kanseri görülme oranı 2.05 kat daha yüksekken, 1985 doğumlu kadınlarda HPV ile ilişkili olmayan ağız boşluğu veya yutak kanserlerin görülme oranı 1.26 kat daha yüksekti.

Araştırmacılar, kanser insidans trendlerinde doğum grubu etkisinin 11 kanserin 8'inde anlamlı olduğunu (Pcohort <.05), tiroid kanseri, yumuşak doku kanseri ve kadın özofagus adenokarsinomu için ise anlamlı olmadığını belirttiler.

Yaşam Kaybı Oranları

Mortalite (yaşam kaybı) verileri 11 kanserin 8'i için mevcuttu. Miyelom ve lösemi için mortalite oranları, 1990 grubunda 1955 grubuna göre daha düşüktü. İnce bağırsak, tiroid ve yumuşak doku kanseri için mortalite oranları gruplar arası sabit kalırken, pankreas ve böbrek/börek toplayıcı sistem kanseri için mortalite oranları dalgalanmalar gösterdi.

Kadınlarda karaciğer ve intrahepatik safra kanalı kanseri için ise, sonraki doğum gruplarında mortalite artışı gözlendi. 1955 grubuna kıyasla, 1980 grubundaki kadın karaciğer ve intrahepatik safra kanalı kanseri için mortalite oranı 1.36 kat fazla idi.

• Genç yetişkinlerde (25-49 yaş) en hızlı yıllık insidans artışları:

  • Pankreas kanseri: Yüzde 4.34; 25-29 yaş aralığında.
  • Küçük bağırsak kanseri: Yüzde 4.22; 25-29 yaş aralığında.
  • Böbrek ve renal pelvis kanseri: Yüzde 3.93; 35-39 yaş aralığında.

• Çoğu kanser türü için genç yetişkinlerde mortalite oranları:

  • Genellikle ya azaldı ya da sabit kaldı.
  • Ancak: Kadınlarda karaciğer ve intrahepatik safra kanalı kanseri için mortalite oranı yıllık olarak yüzde 1.95 arttı (Page <.05).

Yorum

Genç nesiller arasında artan kanser oranları, kanser riskinin kuşaklar arası farklılıklarını ortaya koyuyor ve gelecekteki kanser yükünün erken bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Genç nesillerdeki bu yüksek risk devam eder ve etkili nüfus düzeyinde müdahaleler uygulanmazsa, kansere karşı onlarca yıldır kaydedilen ilerlemeler durabilir veya geriye dönebilir. Bu araştırma, X ve Y kuşaklarındaki temel risk faktörlerini belirleyip, önleme stratejilerini geliştirmek için kritik bir ihtiyacı işaret ediyor.