Prostat Biyopsisinde En İyi Yöntem Hangisidir?
Prostat kanseri teşhisinde kullanılan biyopsi yöntemleri, hem doktorlar hem de hastalar için kritik bir karar noktasıdır. Geleneksel transrektal (TR) prostat biyopsisi uzun yıllardır kullanılıyor olsa da, son yıllarda transperineal (TP) biyopsi yöntemi, güvenlik açısından önemli avantajlar sunmasıyla dikkat çekiyor.
- Transrektal biyopsi (TR): Bu biyopsi yöntemi, prostatın arkasındaki rektumdan iğneyle girilerek yapılan bir işlemdir. İğne rektumdan geçerken prostat dokusundan örnek alınır ve bu esnada enfeksiyon riski olabilir.
- Transperineal biyopsi (TP): Bu yöntemde, iğne rektum yerine perine bölgesinden (anüs ile cinsel organ arasındaki bölge) geçirilerek prostat dokusuna ulaşılır. Bu sayede enfeksiyon riski çok daha düşüktür ve işlem daha güvenlidir.
19 Eylül 2024'te JAMA Oncology'de yayımlanan çok merkezli, randomize bir çalışma, transperineal biyopsilerin transrektal yönteme göre daha güvenli olduğunu ve enfeksiyon riskini sıfıra indirdiğini ortaya koyarak bu konudaki tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Araştırmanın bulguları, prostat biyopsisi uygulamalarında TP yönteminin yeni standart olarak benimsenmesi gerektiğini işaret ediyor.
Transperineal Yöntem Enfeksiyon Riskini Sıfırlıyor
Çalışmanın sonuçlarına göre, TP biyopsi yapılan hastalarda enfeksiyon görülmezken, TR biyopsi uygulanan grubun %1,6'sında enfeksiyon tespit edildi. Bu oldukça çarpıcı bir fark; zira TR biyopsi yönteminin enfeksiyon riski daha önceden %5 ila %7 arasında rapor edilmekteydi. Çalışmanın yürütücüsü Dr. James Hu, TP biyopsilerin sıfır enfeksiyon riski sunduğunu ve bu durumun antibiyotik kullanımına gerek kalmadan enfeksiyonları önleyebileceğini belirtiyor. Bu durum, antibiyotik dirençli bakterilerin yayılmasını azaltmak için önemli bir strateji olan antibiyotik yönetimi açısından büyük bir avantaj sağlıyor.
TP biyopsi, iğnenin perine bölgesinden (anüs ile skrotum arasındaki bölge) geçirilmesiyle gerçekleştiriliyor. Bu, enfeksiyon riskini doğrudan etkileyen bir faktör; çünkü TR biyopsi sırasında kullanılan iğne, rektumdan geçerek prostat dokusuna ulaşıyor ve bu bölgedeki bakterilerin prostat çevresine taşınmasına neden olabiliyor. TP yöntemi ise bu riskten tamamen kaçınarak prostat dokusuna daha steril bir erişim sağlıyor.
Klinik Çalışmanın Detayları: TR Biyopsiyle Karşılaştırma
Çalışma, prostat kanseri şüphesi olan 742 hastayı kapsayan geniş bir örneklem üzerinde gerçekleştirildi. Katılımcılar, TP biyopsi (antibiyotik kullanılmadan) ve TR biyopsi (antibiyotik tedavisi ile) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Her iki grupta da sepsise rastlanmazken, TR grubundaki enfeksiyonlar genellikle idrar yolu enfeksiyonu olarak sınıflandırıldı ve ciddi komplikasyonlara yol açmadı. Ancak, bu çalışma TP biyopsinin enfeksiyon riskini tamamen ortadan kaldırdığına dikkat çekiyor.
Kanser Tespiti: TP ve TR Yöntemleri Arasında Fark Yok
Çalışmanın en dikkat çekici bulgularından biri de kanser tespit oranları oldu. TP biyopsilerde yüksek dereceli prostat kanseri tespiti %55 iken, TR biyopsi grubunda bu oran %52 olarak saptandı. İki grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (fark: %2,9; P = .40). Bu durum, TP biyopsinin güvenlik avantajlarına ek olarak, kanser tespitinde TR yöntemi kadar etkili olduğunu gösteriyor.
TP biyopsilerin, özellikle prostatın anterior (ön) ve apeks (uç) bölgelerindeki klinik olarak anlamlı kanserleri tespit etmede daha başarılı olduğunu biliyoruz. TR biyopsi bu bölgelerdeki bazı kanserleri atlayabilirken, TP biyopsi daha geniş bir alanda etkili olabiliyor.
TP Biyopsi: Yaygınlaşması Gerekli Bir Yöntem
TP biyopsi, Avrupa Üroloji Derneği tarafından hali hazırda önerilen bir yöntemken, Amerikan Üroloji Derneği ve Ulusal Kapsamlı Kanser Ağı (NCCN) halen her iki yönteme eşit ağırlık vermekte. Ancak, TP biyopsinin sunduğu enfeksiyonsuz süreç ve antibiyotik kullanımına gerek kalmaması gibi avantajlar, bu yöntemin daha yaygın şekilde benimsenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Sonuç: Yeni Bir Standart Doğuyor mu?
Sonuç olarak, TP biyopsi yönteminin enfeksiyon riski açısından üstünlüğü, prostat biyopsisi konusunda yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Antibiyotik direnci gibi küresel sağlık sorunlarına da çözüm getirebilecek bu yöntem, hem güvenlik hem de kanser tespitinde etkili sonuçlar veriyor. Bu bulgular ışığında, TP biyopsinin dünya genelinde prostat biyopsileri için standart yöntem haline gelmesi, gelecekte enfeksiyon riskini en aza indirmek ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak adına önemli bir adım olacaktır.
1. Hu JC, Assel M, Allaf ME, et al. Transperineal vs Transrectal Prostate Biopsy—The PREVENT Randomized Clinical Trial. JAMA Oncol. Published online September 19, 2024. doi:10.1001/jamaoncol.2024.4000
2. Transperineal Biopsies Show Superior Safety Over Transrectal Method - Medscape - September 19, 2024.