Kanser Riski: Pestisitler Yeni Sigara mı?

Kanser Riski: Pestisitler Yeni Sigara mı?

Pestisit Nedir? Neden Kullanılır?

Pestisit, zararlı organizmaları (böcekler, yabani otlar, mantarlar vb.) kontrol etmek veya yok etmek amacıyla tarımda kullanılan kimyasal maddelerdir. Bitki hastalıklarını önlemek ve tarımsal verimi artırmak için yaygın olarak kullanılırlar. Ancak, insan sağlığı ve çevre üzerinde olumsuz etkileri olabileceği için dikkatli kullanılmaları gerekir.

Pestisitler, modern tarımı dönüştürerek üretim verimliliğini artırmış ve hızla büyüyen küresel nüfusun gıda güvenliğini sağlama konusunda önemli bir rol oynamıştır. Ancak halk sağlığı açısından, pestisitlere maruz kalmanın birçok zararlı etki ile ilişkilendirildiği bilinmektedir; bunlar arasında Parkinson hastalığı gibi nörolojik bozukluklar, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve kanser riskinin artması da bulunmaktadır.

Pestisitlere maruz kalma, kolorektal kanser, akciğer kanseri, lösemi (hem çocuklarda hem de yetişkinlerde), lenfoma ve pankreas kanseri gibi kanserlerle ilişkilendirilmiştir. Ancak bu çalışmalar, genellikle belirli pestisitlere veya kanser türlerine maruz kaldığı bilinen bireyler üzerinde odaklanmış ve bu nedenle sınırlı bir bakış açısı sunmuştur.

İLGİLİ KONUBazı Pestisitlerin Pankreas Kanseri Riski ile Bağlantılı Olduğu Bulundu

Pestisit kullanımının daha geniş bir toplum üzerinde kanser riskini nasıl etkilediğine dair kapsamlı bir değerlendirme henüz yapılmamıştır.

25 Temmuz 2024 tarihinde Frontiers in Cancer Control and Society dergisinde yayımlanan bir nüfus düzeyindeki çalışma, bu boşluğu doldurmayı amaçlayarak ABD nüfusu üzerinde pestisit kullanımını değerlendiren ve çeşitli faktörlere göre ayarlanan bir model kullanarak kanser risklerini incelemiştir. Amaç, bölgesel farklılıkları tespit etmek ve halk sağlığını koruyacak politikaların geliştirilmesine katkıda bulunmaktı.

Kanser Riskinin Hesaplanması

Araştırmacılar, tarımsal pestisit kullanımından kaynaklanan ek kanser riskini tahmin etmek için çeşitli veri kaynaklarını kullanan bir model geliştirdiler. Ana veriler şunları içeriyordu:

  • ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'nun 2019 yılına ait pestisit kullanım verileri: 3143 bölge genelinde 69 tarımsal pestisit kapsanmıştır.
  • Ulusal Sağlık Enstitüleri ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri tarafından 2015-2019 yılları arasında toplanan, mesane, kolorektal, lösemi, akciğer, non-Hodgkin lenfoma ve pankreas kanserleri dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerine ait her 100.000 kişi başına kanser insidansı (sıklığı) verileri.
  • Sigara içme oranı, Sosyal Kırılganlık Endeksi, tarımsal arazi kullanımı ve 2019 yılına ait toplam ABD nüfusu gibi kovaryatlar.

Pestisit kullanım profilleri, heterojen bir nüfus içinde homojen alt grupları belirlemek için kullanılan istatistiksel bir yöntem olan gizli sınıf analizi ile geliştirildi. Ardından, genel doğrusal model kullanılarak bu pestisit kullanım kalıplarının ve kovaryatların kanser insidansını nasıl etkilediği tahmin edildi.

Model, pestisit maruziyeti ile ilişkili "ek" kanser riskinin en yüksek ve en düşük olduğu bölgeleri vurgulayarak, tarımsal pestisit kullanımındaki farklılıklardan kaynaklanan yıllık kanser vakalarındaki tahmini artışı hesapladı.

En Çok Etkilenen Bölge: Ortabatı

Bu model nedenselliği kanıtlamasa veya bireysel riskleri değerlendirmese de, pestisit kullanım kalıpları ile kanser insidansı arasındaki ilişkiyi nüfus düzeyinde ortaya koymaktadır.

Mısır üretimiyle bilinen ABD Ortabatı bölgesi, pestisit kullanımından en çok etkilenen bölge olarak öne çıktı. En düşük riskli bölgelerle karşılaştırıldığında, Ortabatı’da her yıl tüm kanser türlerinde toplam 154.541 ek kanser vakası görülmüştür. Kolorektal ve pankreas kanserlerinde bu yıllık artışlar sırasıyla 20.927 ve 3835 vaka olarak raporlanmıştır. Benzer eğilimler lösemi ve non-Hodgkin lenfoma için de gözlemlenmiştir.

Pestisitler ve Sigara

Araştırmacılar, aynı modeli kullanarak sigara içme ile ilişkili ek kanser riskini de tahmin ettiler. Birçok vakada, pestisitlerin sigaradan daha yüksek bir kanser riski oluşturduğu bulundu.

En belirgin fark non-Hodgkin lenfoma ile gözlemlendi; pestisitlerin sigaraya göre %154,1 daha fazla vaka ile ilişkilendirildiği görüldü. Tüm kanser türleri, mesane kanseri ve lösemi için ise artışlar sırasıyla %18,7, %19,3 ve %21 olarak belirlendi.

Bu sonuç, kanser risklerini incelerken pestisit maruziyetinin sigara ile birlikte dikkate alınmasının önemini vurgulamaktadır.

Araştırma Kapsamının Genişletilmesi

Bu çalışmanın bazı sınırlamalarına da dikkat çekmek gerekmektedir. Belirli coğrafi bölgelerde eksik veri bulunmakta ve incelenen ilçelerin büyüklükleri ile nüfusları arasında heterojenlik söz konusudur. Ayrıca, bu araştırma, büyük olasılıkla pestisitlere yoğun şekilde maruz kalan mevsimlik ve göçmen işçileri hesaba katmamıştır. Ek olarak, çalışmada kullanılan veriler bağımsız olarak doğrulanmamış ve bireysel risklerin değerlendirilmesi için kullanılamamıştır.

Pestisitlerin insan sağlığı üzerindeki etkisi, genellikle sınırlı sayıda pestisit veya spesifik kanserlere odaklanan geniş ve kritik bir araştırma alanıdır. Bu çalışma, bölgesel eşitsizliklere dikkat çekmeye ve gelecekteki araştırma öncelikleri olabilecek daha az incelenmiş pestisitleri belirlemeye çalışan daha geniş ve kapsamlı bir yaklaşımı benimsemesi açısından öne çıkmaktadır.

Halk sağlığı üzerindeki büyük etkisi göz önüne alındığında, yazarlar, bu bulguların en savunmasız topluluklarla paylaşılmasını ve farkındalığın artırılmasını teşvik etmektedir.

pestisit ve kanser riski calismasi sigaradan daha mi zararli 952529

Asıl Suçlu Pestisit mi, Pestisit Kullanım Miktarı mı?

Pestisitlerin zararlı etkileri genellikle maruziyet miktarına bağlıdır. Yani, asıl suçlu pestisitin kendisi değil, nasıl ve ne kadar kullanıldığıdır. Yüksek dozlarda veya kontrolsüz bir şekilde kullanıldığında, pestisitler insan sağlığına ve çevreye ciddi zararlar verebilir. Doğru uygulama yöntemleri ve uygun dozajlarla, pestisitlerin zararları en aza indirilebilir. Ancak, yanlış veya aşırı kullanım, kanser gibi sağlık risklerini artırabilir. Dolayısıyla pestisit miktarı ve uygulama şekli, güvenli kullanım açısından kritik bir faktördür.

Pestisitsiz Tarım Mümkün mü?

Evet, pestisitsiz tarım mümkün, ancak geleneksel tarıma kıyasla daha fazla planlama ve bilgi gerektiriyor. Organik tarım yöntemleri, biyolojik mücadele, entegre zararlı yönetimi gibi alternatif yaklaşımlar, pestisit kullanımını minimuma indirmeyi amaçlar. Bu yöntemler, doğal yırtıcılar, faydalı böcekler ve bitki rotasyonu gibi stratejileri içerir. Ancak pestisitsiz tarım, daha fazla iş gücü ve maliyet gerektirebilir ve her zaman geleneksel yöntemler kadar verimli olmayabilir. Yine de çevre ve insan sağlığı açısından avantajlıdır.

Pestisitsiz Dünyayı Doyurmak Mümkün mü?

Pestisitsiz bir dünyayı doyurmak mümkün olabilir, ancak bu büyük bir zorluk içerir. Geleneksel tarımda pestisitler, mahsul verimliliğini artırmak ve zararlılarla mücadele etmek için yaygın olarak kullanılır. Pestisitlerin tamamen ortadan kaldırılması, mahsul kayıplarına yol açabilir ve üretim maliyetlerini artırabilir, bu da gıda arzını etkileyebilir.

Ancak, organik tarım, biyolojik mücadele ve entegre zararlı yönetimi (IPM) gibi sürdürülebilir tarım yöntemleri, pestisit kullanımını azaltarak gıda üretimini devam ettirebilir. Bu yöntemler, doğal ekosistemleri koruyarak daha çevre dostu ve uzun vadede sürdürülebilir çözümler sunar. Gelişmiş teknolojiler, hassas tarım ve genetik iyileştirme yöntemleri de tarımsal verimliliği artırarak pestisit kullanımına olan bağımlılığı azaltabilir.

Ancak, pestisitsiz tarımın dünya çapında uygulanabilirliği, iklim, toprak yapısı ve üretim ölçeği gibi birçok faktöre bağlıdır. Verimli bir şekilde uygulanabilmesi için geniş çapta eğitim, teknolojiye yatırım ve politika değişiklikleri gereklidir. Sonuç olarak, pestisitsiz bir dünya teknik olarak mümkün olsa da, bu geçişin küresel ölçekte nasıl yönetileceği önemli bir sorudur.

Gerken J, Vincent GT, Zapata D, Barron IG and Zapata I (2024) Comprehensive assessment of pesticide use patterns and increased cancer risk. Front. Cancer Control Soc. 2:1368086. doi: 10.3389/fcacs.2024.1368086

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Yaşam Sonu Kafeleri – Çay ve Kurabiye Eşliğinde Kaçınılmaz Olanı Konuşmak

Yaşam Sonu Kafeleri – Çay ve Kurabiye Eşliğinde Kaçınılmaz Olanı Konuşmak

Yaşam sonu (terminal dönem), çoğu insan için konuşulmaktan kaçınılan, rahatsızlık veren bir konu. Ancak son yıllarda,...

Tiroid Kanseri Gerçekten İyi Bir Kanser mi?

Tiroid Kanseri Gerçekten İyi Bir Kanser mi?

Tiroid kanseri, özellikle papiller tiroid kanseri, yıllardır "iyi kanser" olarak adlandırılan bir hastalık. Bunun nedeni, genellikle...

Prekanser (Kanser-öncüsü) Oluşumların Biyolojisini Anlayarak Kanseri Başlamadan Durdurmak

Prekanser (Kanser-öncüsü) Oluşumların Biyolojisini Anlayarak Kanseri Başlamadan Durdurmak

Kanser, modern tıbbın en büyük meydan okumalarından biri olmaya devam ediyor. Günümüzde birçok araştırmacı ve doktor,...

Kök Hücre Tedavisi Tip 1 Diyabeti Tersine Çevirdi – Çin'den Çığır Açan Bir Hasta Örneği

Kök Hücre Tedavisi Tip 1 Diyabeti Tersine Çevirdi – Çin'den Çığır Açan Bir Hasta Örneği

Kök Hücre Tedavisi ile Diyabete Çare mi Bulunuyor? Tip 1 diyabet, bağışıklık sisteminin pankreasta insülin üreten hücrelere...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında