0
Kanser Tedavisinde İlk Kombinasyon: CMF (Siklofosfamid+ Metotreksat + 5-FU) Tedavi Rejimi

Kanser Tedavisinde İlk Kombinasyon: CMF (Siklofosfamid+ Metotreksat + 5-FU) Tedavi Rejimi

CMF Rejimi Nedir?

CMF, üç kemoterapi ilacının bir kombinasyonudur: Cyclophosphamide, Methotrexate ve 5-Fluorouracil (5-FU). Bu protokol ilk olarak 1960'ların sonu / 1970'lerin başında meme kanseri tedavisi için kullanıldı ve modern solid tümör onkolojisinin kilometre taşlarından biri olarak kabul edilir.

CMF, tarihte ilk defa, meme kanserinin sadece memede sınırlı bir hastalık olmadığını; tanı anında vücudun başka yerlerine mikroskobik düzeyde yayılmış olabileceğini ve bu görünmeyen hücrelerin sistemik kemoterapi ile hedeflenebileceğini gösterdi. Bu yaklaşım, günümüzde "adjuvan kemoterapi" olarak bildiğimiz, ameliyat sonrası nüksü önleyici tedavinin temelini oluşturdu.

 Neden Tarihi Bir Dönüm Noktasıdır?

  • CMF'ten önce meme kanseri çoğunlukla cerrahi bir hastalık olarak görülüyordu: Tümör alınır, hasta "temiz" kabul edilirdi. Buna rağmen hastalık yıllar sonra kemik, akciğer veya karaciğerde tekrar ediyordu.
  • CMF ile ilk kez şu kavram oturdu: Meme kanseri başlangıçtan itibaren sistemik bir hastalık olabilir; yani mikrometastazlar daha tanı anında dolaşıma yayılmış olabilir.
  • Bu nedenle tümör çıkarıldıktan sonra bile (mastektomi sonrası) kemoterapi vererek nüks riskini düşürme fikri doğdu. Bu strateji "adjuvan kemoterapi" olarak bugün hâlâ standarttır.
  • CMF, sağkalımı uzatabildiği gösterilen ilk çoklu ilaçlı meme kanseri rejimlerinden biri oldu ve meme kanserinin prognozunu değiştirdi.
Klinik etki: CMF (Cyclophosphamide + Methotrexate + 5-Fluorouracil) rejimi, modern solid tümör kemoterapisinin başlangıç noktası olarak kabul edilir. Bu rejim ilk kez 1969 yılında, İtalya’nın Milano kentindeki Istituto Nazionale dei Tumori’de Dr. Gianni Bonadonna tarafından klinik olarak uygulanmıştır. Bonadonna, mastektomi sonrası meme kanseri hastalarına sistemik kemoterapi verilmesi durumunda nüks oranlarının azaldığını gösteren ilk klinik çalışmayı yürüttü. Bu yaklaşım, “lokal” hastalık kavramını kırarak meme kanserini “sistemik” bir hastalık olarak yeniden tanımladı.1976 da Bonadonna ve ekibi, CMF’nin adjuvan kemoterapi olarak sağkalımı uzattığını New England Journal of Medicine’de yayımladı. 1980 lerde CMF, erken evre meme kanseri için dünya çapında standart adjuvan tedavi oldu. CMF, sadece tek bir tümörü küçültmekten ibaret değildi. "Erken evre meme kanseri"nde bile sistemik (tüm vücudu hedefleyen) tedavinin hayat kurtarabildiğini kanıtladı. Bu, kanser tedavisinde paradigma değişimidir.

 CMF'nin İçeriği ve Mekanizmaları

İlaç Sınıf Basitleştirilmiş Etki Mekanizması
Cyclophosphamide Alkilatör (DNA hasarlayıcı) Kanser hücresinin DNA’sında çapraz bağlar oluşturarak hücrenin bölünmesini engeller. Hızlı çoğalan hücreler bu hasarı tamir edemez ve ölür.
Methotrexate Antimetabolit (folat antagonisti) Folat döngüsünü bloke eder; kanser hücresinin DNA sentezi için gerekli yapı taşlarına ulaşmasını engeller. Hücre "çalışacak yakıt" bulamaz.
5-Fluorouracil (5-FU) Antimetabolit (pirimidin analogu) DNA ve RNA sentezine sahte yapı taşı gibi girerek çoğalmayı sabote eder. Bu, özellikle hızlı bölünen tümör hücrelerini baskılar.
Neden üçlü kombinasyon? Bu ilaçlar hücre döngüsünün farklı aşamalarını hedefler. Kanser hücresine aynı anda üç yerden "kilit vurmak", tek ilaca kıyasla daha güçlü tümör kontrolü ve daha düşük nüks oranı sağlayabilir.

 CMF Hangi Hastalarda Kullanıldı?

  • Erken evre meme kanseri: Tümör cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra (mastektomi veya meme koruyucu cerrahi sonrası), mikrometastatik hastalığı ortadan kaldırmak ve nüks riskini azaltmak için adjuvan tedavi olarak.
  • Lenf nodu pozitif hastalar: Özellikle koltuk altı lenf noduna yayılım gösteren hastalarda sistemik nüks riski yüksektir. CMF bu grupta anlamlı yarar sağladı ve bu, lenf nodu tutulumu olan meme kanserinin agresifçe tedavi edilmesi gerektiği fikrini destekledi.
  • Daha ileri hastalıkta (metastatik meme kanseri): Palyatif amaçla, tümör yükünü küçültmek ve semptomları kontrol etmek için kullanıldı.

Günümüzde: CMF artık çoğu hastada ilk tercih değildir, çünkü antrasiklin (doksorubisin) ve taksan (paklitaksel, dosetaksel) içeren daha etkin rejimler ortaya çıkmıştır. Ancak kalp fonksiyonu sınırlı olan, belirli komorbiditeleri bulunan veya antrasiklin/taksan tolere edemeyen seçilmiş hastalarda CMF hâlâ bir seçenek olarak masadadır.

Klinik not: Günümüzde karar sadece "tümör büyük mü?" sorusu değildir. Hormon reseptörü durumu (ER/PR), HER2 durumu, Ki-67 proliferasyon indeksi, genomik risk skorları (ör. Oncotype DX) gibi faktörler, CMF gibi klasik kemoterapiye ihtiyaç olup olmadığını belirlemede rol oynar.

 CMF Nasıl Uygulanıyordu?

Tarihsel CMF şemaları birkaç haftalık döngüler halinde verilirdi. Siklofosfamid genellikle oral veya intravenöz, metotreksat ve 5-FU ise belirli günlerde intravenöz uygulanırdı. Bu döngüler 4 haftada bir tekrarlanır ve toplamda birkaç döngü (ör. 6 döngü) planlanırdı.

Günümüzde varsa kullanım, hastaya ve merkeze göre (oral-iv kombinasyonu, gün 1-8 uygulamaları vb.) modifiye edilir. Bu nedenle CMF, reçetede "tek tip sabit" değil; merkezden merkeze hafifçe değişen, ama ana iskeleti aynı olan bir programdır.

Bileşen Klasik yol Uygulama döngüsü
Cyclophosphamide Ağızdan veya damar yoluyla Genelde her döngüde günlük veya belirli günlerde
Methotrexate Damar yolu (IV push / kısa infüzyon) Genellikle döngünün belirlenmiş günlerinde (örn. gün 1 ve gün 8)
5-Fluorouracil Damar yolu (IV) Metotreksatla eş zamanlı günlerde uygulanırdı
İzlem: Her döngü öncesi tam kan sayımı (lökosit, nötrofil, trombosit), böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri yapılırdı. Beyaz kan hücresi sayısı çok düşerse enfeksiyon riski nedeniyle kür ertelenirdi.

 CMF'nin Yan Etkileri

Yaygın / beklenen etkiler

  • Bulantı, kusma (özellikle cyclophosphamide ve 5-FU ile ilişkili)
  • Ağız içinde yaralar (mukozit) – metotreksat ve 5-FU ağız mukozasını tahriş edebilir
  • Saç dökülmesi (alopezi), bazen tam, bazen kısmi
  • Yorgunluk ve halsizlik
  • İmmün baskılanma: Lökosit düşüklüğü → enfeksiyon riski artışı

Daha ciddi ama daha nadir etkiler

  • Şiddetli nötropeni: Bağışıklık sistemini tamamen çökertip ateşli nötropeniye yol açabilir; bu acil bir durumdur ve hastaneye yatış gerektirebilir.
  • Hematolojik toksisite: Trombosit düşüklüğü (kolay morarma, kanama) ve hemoglobin düşüşü (çabuk yorulma, nefes darlığı).
  • Organ toksisitesi: Siklofosfamid yüksek kümülatif dozlarda mesane üzerinde toksisite (hemorajik sistit) yapabilir; metotreksat yüksek dozda karaciğeri zorlayabilir; 5-FU kalp üzerinde nadir ama önemli yan etkiler (göğüs ağrısı, spazm benzeri durumlar) yapabilir.
Hastaya kritik uyarı: Ateş (38°C ve üzeri), titreme, nefes darlığı, ağızda yemek yemeyi engelleyen yaralar, idrarda kan veya anormal kanama fark edilirse, hasta acil olarak onkoloji ekibiyle iletişime geçmelidir. Bu durumlar "basit yan etki" olarak görülmemelidir.

 Bugün CMF Kime Veriliyor?

Güncel onkoloji pratiğinde CMF artık bir "varsayılan ilk tercih" değildir. Daha güçlü ve daha iyi tolere edilen protokoller mevcuttur (örneğin antrasiklin + taksan kombinasyonları veya HER2+ hastada trastuzumab ile kombine rejimler).

Buna rağmen CMF hâlâ şu gruplarda değerlendirilebilir:

  • Antrasiklin (ör. doksorubisin) kullanması kardiyak risk nedeniyle sakıncalı olan hastalar
  • Taksan (paklitaksel, dosetaksel) tolere edemeyen hastalar
  • Daha düşük yoğunlukta ama yine de sistemik kemoterapiye ihtiyaç duyan, seçilmiş postmenopozal veya kırılgan (frail) hastalar
Modern yaklaşım: - Tümör biyolojisi (ER/PR+, HER2+, üçlü negatif vs.) - Genomik risk skorları - Hastanın eşlik eden hastalıkları bu kararda belirleyici hale gelmiştir. Yani günümüzde "herkese CMF" yerine "kime hâlâ fayda sağlar?" sorusu sorulur.

 SGK Geri Ödeme ve Türkiye Pratiği

CMF, tek başına bir ticari ürün değil, jenerik kemoterapi ilaçlarının kombinasyon protokolüdür. Bu ilaçlar (siklofosfamid, metotreksat, 5-FU) Türkiye'de uzun süredir mevcut ve SGK geri ödemesi içinde yer alan standart kemoterapi ajanlarıdır. 

 Takip ve İzlem Nasıl Yapılır?

  • Kan sayımı kontrolü: Her kür öncesi beyaz küre, nötrofil, trombosit ve hemoglobin düzeyi ölçülür.
  • Böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri: Özellikle metotreksat klirensi ve 5-FU toksisitesi için önemlidir.
  • Klinik muayene: Ağız yaraları, el-ayak sendromu benzeri cilt bulguları, kilo kaybı ve infeksiyon bulguları değerlendirilir.
  • Görüntüleme: Hastalığın evresine göre belli aralıklarla BT, MR veya PET-BT ile tümör yanıtı izlenebilir. Erken evre adjuvan kullanımda ise ana amaç nüksü önlemektir, bu yüzden klinik takip ve gerektiğinde görüntüleme yapılır.
Pratik mesaj: CMF, "ilacı ver geç" değildir. Her kür öncesi laboratuvar uygun değilse kür ertelenebilir, doz azaltılabilir veya protokol tamamen değiştirilebilir. Bu esneklik güvenlik içindir.

 Kaynakça

  1. Bonadonna G, Brusamolino E, Valagussa P, et al. Combination chemotherapy as an adjuvant treatment in operable breast cancer. N Engl J Med. 1976.
  2. DeVita VT, Chu E. A history of cancer chemotherapy. Cancer Res. 2008.
  3. Chabner BA, Longo DL. Cancer Chemotherapy and Biotherapy: Principles and Practice. 6th ed.
  4. Fisher B et al. “Adjuvant chemotherapy in node-positive breast cancer”: erken dönemde sistemik tedavinin sağkalım üzerine etkisini gösteren klasik çalışmalar.
  5. Early Breast Cancer Trialists’ Collaborative Group (EBCTCG). Polychemotherapy for early breast cancer: meta-analyses of randomized trials.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Antrasiklin, Siklofosfamid (AC), Pembrolizumab Tedavi Rejimi

Antrasiklin, Siklofosfamid (AC), Pembrolizumab Tedavi Rejimi

AC (Antrasiklin + Siklofosfamid) + Pembrolizumab Tedavisi Nedir? AC +...

Neoadjuvan Karboplatin, Paklitaksel (Taxol) ve Pembrolizumab Tedavi Rejimi

Neoadjuvan Karboplatin, Paklitaksel (Taxol) ve Pembrolizumab Tedavi Rejimi

Neoadjuvan Karboplatin + Paklitaksel (Taxol) + Pembrolizumab Tedavisi Nedir? Bu...

Metronomik Kemoterapi Nedir? Hangi İlaçlar Metronomik Verilir?

Metronomik Kemoterapi Nedir? Hangi İlaçlar Metronomik Verilir?

Metronomik kemoterapi (MK), klasik maksimum tolere edilen doz (MTD) yaklaşımından...

Kolon Kanserinde FOLFİRİ ve Altuzan (Bevasizumab) Tedavi Rejimi

Kolon Kanserinde FOLFİRİ ve Altuzan (Bevasizumab) Tedavi Rejimi

FOLFIRI + Bevasizumab, metastatik kolorektal kanserde (mCRC) irinotekan/5-FU/folinik asit kemoterapisini...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında