
KOAH Nedir? KOAH Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
KOAH, uzun adıyla kronik obstrüktif akciğer hastalığı, akciğerlerde hava akımının kalıcı olarak daralıp tıkanması sonucu ortaya çıkan, nefes almayı zorlaştıran kronik bir akciğer hastalığıdır. Bu hastalık genellikle nefes darlığı, uzun süreli öksürük ve balgam çıkarma gibi belirtilerle kendini gösterir. KOAH ilerleyici bir rahatsızlık olduğundan, erken teşhis ve doğru tedavi ile hastalığın seyri yavaşlatılabilir ve kişinin yaşam kalitesi artırılabilir. Yaygınlığı oldukça yüksek olan KOAH, özellikle 40 yaş üstü yetişkinlerde görülür – araştırmalara göre 40 yaş üzerindeki her 5 kişiden 1’inde KOAH bulunabileceği tahmin edilmektedir.
KOAH Nedir?
KOAH, kronik (sürekli) ve obstrüktif (tıkayıcı) özellikte bir akciğer hastalığıdır. Bu terim aslında iki temel durumu kapsar: kronik bronşit ve amfizem. Kronik bronşit, akciğerdeki bronşların uzun süreli iltihaplanması ve buna bağlı olarak öksürük ile fazla balgam üretimiyle karakterizedir. Amfizem ise akciğerlerdeki hava keseciklerinin (alveollerin) hasar görmesi sonucu ortaya çıkar; bu durumda akciğerin esnekliği azalır ve vücuda oksijen alımı zorlaşır. Sonuçta KOAH’ta akciğerler yeterince hava alamaz ve kirli havayı dışarı atamaz hale gelir.
Bu hastalık sinsi ilerleyebilen bir sorun olduğu için belirtiler başlangıçta hafif olabilir ve yıllar içinde yavaş yavaş kötüleşir. KOAH sadece akciğerleri etkilemekle kalmaz, ileri aşamalarda vücudun diğer sistemlerini de etkileyebilir. Örneğin ileri evre KOAH’lı bir hastada oksijen yetersizliğine bağlı olarak kalp sorunları, kas zayıflığı ve kilo kaybı gibi problemler görülebilir. Bu nedenle KOAH erken dönemde fark edilip yönetilmesi gereken önemli bir sağlık sorunudur.
KOAH Neden Olur?
KOAH’ın ortaya çıkmasındaki en önemli neden sigara dumanına uzun süre maruz kalmaktır. Sigara içmek, akciğerlerde kalıcı hasar oluşturarak hava yollarının daralmasına ve iltihaplanmasına yol açar. Sadece sigara değil, diğer tütün ürünleri (pipo, puro, nargile gibi) kullanımı da benzer etki gösterir. Ayrıca sürekli sigara dumanına maruz kalan pasif içiciler de risk altındadır.
Sigara dışında, KOAH’a yol açabilen diğer etkenler de vardır. Özellikle solunan havayı kirleten maddelere uzun süre maruz kalmak KOAH gelişimini tetikleyebilir. Örneğin:
- Mesleki maruziyetler: Tozlu, dumanlı veya kimyasal gazların bulunduğu iş ortamlarında yıllarca çalışmak (maden işçiliği, inşaat, fabrika ortamları vb.) akciğerlere zarar vererek KOAH riskini artırır.
- Çevresel hava kirliliği: Dış ortam hava kirliliği yoğun olan şehirlerde yaşayan kişilerde veya ev içinde ısınma ve yemek pişirme için odun, kömür, tezek gibi biyoyakıtların kullanıldığı ve yeterli havalandırma olmayan ortamlarda KOAH daha sık görülür.
- Tekrarlayan akciğer enfeksiyonları: Çocukluk çağında ağır zatürre gibi akciğer enfeksiyonları geçirmiş olmak akciğerlerde hasar bırakarak ileride KOAH riskini yükseltebilir.
- Genetik yatkınlık: Nadir de olsa genetik bazı faktörler KOAH’a zemin hazırlayabilir. Örneğin alfa-1 antitripsin (ATT) eksikliği adı verilen kalıtsal bir durumda, kişi sigara içmese bile genç yaşta amfizeme benzer akciğer hasarı gelişebilir.
Özetle, uzun süre kötü hava kalitesine maruz kalmak ve özellikle sigara kullanımı KOAH’ın başlıca nedenleridir. Bu nedenle KOAH genellikle “sigara içenlerin hastalığı” olarak bilinir. Ancak hiç sigara içmemiş kişilerde de yukarıda sayılan diğer etkenler nedeniyle KOAH ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.
KOAH Risk Faktörleri
KOAH gelişiminde rol oynayan risk faktörleri büyük ölçüde hastalığın nedenleriyle örtüşür. En önemli risk faktörü yine sigara kullanımıdır. Uzun yıllar sigara içen kişilerin önemli bir kısmında zamanla KOAH gelişebilir. Bununla birlikte, aşağıdaki faktörler de KOAH riskini artırmaktadır:
- Sigara içme geçmişi: 10-20 yıl gibi uzun süre tütün kullanmış veya halen kullanmakta olan kişiler en büyük risk grubunu oluşturur. Sigara içmeyi bırakmış olsalar bile, bu kişiler KOAH açısından hala risk altındadır.
- Yaş: KOAH genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde görülür. Yaş ilerledikçe akciğerlerin kendini yenileme kapasitesi azalır ve uzun yılların birikimiyle hasar ortaya çıkabilir.
- Cinsiyet: Geçmişte erkeklerde daha sık görülse de, kadınların sigara dumanına karşı daha hassas olabileceği ve benzer miktarda sigara içen kadınlarda KOAH’ın daha şiddetli seyredebileceği düşünülmektedir. Günümüzde her iki cinste de risk yüksektir.
- Mesleki ve çevresel maruziyet: Madencilik, tarım, inşaat gibi tozlu veya kimyasal dumanlı işlerde çalışmak; ev içinde yoğun duman (örneğin soba, tandır) bulunan ortamlarda yaşamak KOAH riskini artırır.
- Genetik faktörler: Ailede KOAH öyküsü olması veya nadir genetik bozukluklar (örneğin yukarıda bahsedilen alfa-1 antitripsin eksikliği) kişinin yatkınlığını yükseltebilir.
- Diğer akciğer hastalıkları: Astım gibi kronik hava yolu hastalığı olan ya da çocukken ağır akciğer enfeksiyonları geçiren kişiler ileride KOAH geliştirme açısından daha risklidir.
Bu risk faktörlerini taşıyan kişilerin, özellikle de uzun süre sigara içmiş 40 yaş üstü bireylerin, nefes darlığı, öksürük veya balgam çıkarma gibi şikâyetleri varsa vakit kaybetmeden bir doktora başvurup gerekli testleri yaptırmaları önerilir. Erken tanı, KOAH’ın yönetiminde çok önemlidir.
KOAH Belirtileri
KOAH genellikle yavaş ilerlediği için belirtiler başlangıçta hafif olabilir ve kişi bu belirtileri önemsemeyebilir. En yaygın görülen KOAH belirtileri şunlardır:
- Nefes darlığı: Özellikle efor sarf edildiğinde (yürürken, merdiven çıkarken) ortaya çıkan nefes darlığı ilk fark edilen belirtidir. Hastalık ilerledikçe, dinlenirken veya gece uyurken bile nefes almak zorlaşabilir.
- Kronik öksürük: Sürekli veya sık sık tekrarlayan öksürük KOAH’ın tipik belirtilerindendir. Başlangıçta öksürük genellikle sabahları olurken, ileri evrelerde gün boyu sürebilir.
- Balgam çıkarma: Özellikle sabahları ortaya çıkan yapışkan kıvamlı balgam üretimi sık görülür. Zamanla balgam miktarı artabilir ve rengi sarı-yeşil gibi enfeksiyona işaret eden renklere dönebilir.
- Göğüste hırıltı: Nefes alıp verirken hırıltılı ya da ıslık sesi gibi sesler duyulması hava yollarının daraldığını gösterir.
- Çabuk yorulma ve halsizlik: Akciğerlerin yeterli oksijen sağlayamaması sonucu kişi günlük işlerini yaparken dahi çabuk yorulduğunu, güçsüz hissettiğini fark edebilir.
- Fiziksel aktivite kısıtlanması: Kişi eskiden rahatça yaptığı egzersizleri veya günlük işleri nefes darlığı ve yorgunluk nedeniyle yapmakta zorlanır.
- Kilo kaybı ve kas güçsüzlüğü: İleri aşamalarda, vücut yeterli oksijen alamadığı için metabolizma etkilenir; iştah azalabilir ve istemsiz kilo kaybı yaşanabilir. Kaslarda zayıflama görülebilir.
- Ayak bileklerinde şişme (ödem): İlerlemiş KOAH, kalbin de etkilenmesine yol açarak bacaklarda ve ayaklarda şişlik yapabilir. Bu genellikle kalp yetmezliği geliştiğinin bir işareti olabilir.
- Ciltte morarma (siyanoz): Oksijen seviyesinin düşmesine bağlı olarak dudaklarda, tırnaklarda veya ciltte hafif mor-mavi renk değişimi görülebilir.
Belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve yavaş başladığı için birçok kişi bunları yaşlanmanın doğal bir sonucu veya sigaranın rutin etkisi sanabilir. Özellikle öksürük ve balgam çıkarma iki yıl üst üste, her yıl en az üç ay devam ediyorsa mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına görünmek gerekir. KOAH’ta belirtiler ihmal edilip sigara kullanımı da sürerse, zamanla şikayetler şiddetlenir ve akciğer kapasitesindeki kayıp geri döndürülemez hale gelir.
KOAH Evreleri
KOAH, belirtilerin şiddetine ve solunum fonksiyon testlerindeki (nefes ölçüm sonuçlarındaki) değerlere göre dört evrede incelenir. Her evrede hastalığın ciddiyeti artar ve günlük yaşam üzerine etkileri büyür. KOAH evreleri ve özellikleri genel olarak şöyledir:
Evre | Özellikleri |
---|---|
Hafif Evre (Evre 1) | Belirtiler genellikle hafiftir. Hızlı yürüme, merdiven çıkma veya efor gerektiren işlerde hafif nefes darlığı hissedilebilir. Öksürük aralıklarla, özellikle sabahları ortaya çıkabilir. Birçok hasta bu evrede ciddi bir sorun olduğunun farkında değildir. |
Orta Evre (Evre 2) | Belirtiler belirginleşmeye başlar. Kişi günlük işlerini yaparken veya hafif efor sırasında bile nefes darlığı yaşamaya başlar. Öksürük ve balgam şikayetleri artar ve hemen her gün görülür. Bu evredeki hastalar genellikle doktora başvurur ve KOAH tanısı bu dönemde konabilir. |
Ağır Evre (Evre 3) | Belirtiler ileri derecede şiddetlenmiştir. Nefes almak, hatta gece uykusu sırasında bile zordur; nefes darlığı kişinin uyku düzenini bozar. Günlük basit aktivitelerde dahi ciddi zorlanma ve halsizlik görülür. Bu evrede ataklar (hastalığın alevlenme dönemleri) sıklaşır ve hastaneye başvurular artar. |
Çok Ağır Evre (Evre 4) | Hastalığın en ileri evresidir. Dinlenirken bile nefes darlığı mevcuttur ve hasta ev içinde yürümekte bile zorluk çeker. Akciğerler ciddi oranda hasarlanmıştır, bu da kanda oksijen düşüklüğüne ve yüksek karbondioksit seviyelerine yol açar. Kalp yetmezliği gibi ek sorunlar ortaya çıkabilir. Bu evrede hastalar genellikle evde oksijen desteğine ihtiyaç duyar hale gelir. |
KOAH’ın evresi ilerledikçe hastalığın günlük yaşamı etkileme düzeyi artar. Erken evrelerde sadece yoğun eforla ortaya çıkan şikayetler, ileri evrelerde istirahat halinde bile devam eder. Bu nedenle, KOAH’ın mümkün olduğunca erken yakalanıp tedaviye başlanması kritik önem taşır.
KOAH Nasıl Teşhis Edilir?
KOAH tanısında en önemli adım, kişinin öyküsü ve solunum fonksiyonlarının değerlendirilmesidir. Doktor, öncelikle hastanın şikayetlerini ve sigara kullanım öyküsünü ayrıntılı olarak sorgular. Ardından teşhisi doğrulamak için birkaç test yapılır:
- Solunum fonksiyon testi (Spirometri): KOAH teşhisi için temel testtir. Hasta derin bir nefes alıp spirometre cihazına üfler; bu sayede akciğerlerin kapasitesi ve hava akım hızları ölçülür. Spirometri, KOAH olup olmadığını ve varsa hangi evrede olduğunu gösterir.
- Akciğer grafisi veya BT (Bilgisayarlı Tomografi): Göğüs röntgeni, akciğerlerde KOAH’a benzer şikayetler yapabilecek başka bir sorun olup olmadığını anlamak için istenir. Gerekli görülürse doktor, daha detaylı görüntü için akciğer tomografisi de isteyebilir.
- Kan testi (Oksijen seviyesi ölçümü): Parmak ucuna takılan oksimetre cihazıyla kanda oksijen satürasyonu ölçülebilir. Ayrıca bazı durumlarda arter kan gazı testiyle kanda oksijen ve karbondioksit düzeylerine bakılır. Bu, KOAH’ın vücudu ne kadar etkilediğini göstermede faydalıdır.
- Diğer tetkikler: Doktor gerek duyarsa, özellikle genç yaşta KOAH belirtileri olan kişilerde genetik testler (alfa-1 antitripsin seviyesi gibi) ya da egzersiz testleri isteyebilir.
Tüm bu değerlendirmeler sonucunda KOAH tanısı konulabilir. Erken tanı konması, hastalığın seyrini yavaşlatma açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, risk faktörlerine sahip olan kişilerin belirti olmasa bile düzenli sağlık kontrollerinden geçmesi önerilir.
KOAH Nasıl Tedavi Edilir?
KOAH, tamamen ortadan kaldırılabilen (kür) bir hastalık olmamakla birlikte, uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir. Tedavide temel amaç, hastalığın ilerlemesini durdurmak veya yavaşlatmak, belirtileri hafifletmek ve hastanın yaşam kalitesini yükseltmektir. KOAH tedavisinde izlenen başlıca yöntemler şunlardır:
- Sigaranın bırakılması: KOAH tedavisinin en önemli ve ilk adımı kesinlikle sigarayı bırakmaktır. Sigara içmeye devam edildiği sürece kullanılan diğer tedavi yöntemleri istenen faydayı tam sağlayamaz. Sigarayı bırakmak, akciğerlerdeki hasarın ilerlemesini yavaşlatır ve hayatta kalım süresini uzatır.
- Bronş genişletici ilaçlar (İnhaler tedaviler): Hava yollarını gevşetip açan sprey veya nebül (buhar) şeklindeki ilaçlar KOAH’ta en sık kullanılan ilaç tedavisidir. Bu bronkodilatör ilaçlar nefes almayı kolaylaştırır ve semptomları azaltır. Doktor hastanın durumuna göre kısa etkili veya uzun etkili inhaler ilaçlar reçete edebilir.
- Balgam söktürücüler ve diğer ilaçlar: Yoğun balgam sorunu olan hastalarda balgamı sulandıran ve atılmasını kolaylaştıran ilaçlar kullanılabilir. Eğer solunum yolu enfeksiyonu gelişirse (örneğin bronşit atağı), uygun antibiyotikler verilir. İlerlemiş KOAH’ta kronik solunum yetmezliğine giren hastalarda bazı durumlarda kortikosteroid adı verilen iltihap baskılayıcı ilaçlar da kullanılır.
- Oksijen tedavisi: İleri evre KOAH’ta, kanda oksijen seviyesi düşen hastaların evde oksijen desteği alması gerekebilir. Doktorun önerdiği saatlerde ve uygun akış hızında oksijen konsantratörü cihazıyla hastaya sürekli oksijen verilir. Bu, özellikle çok ağır evrede hayat kalitesini artıran önemli bir destektir.
- Solunum rehabilitasyonu: Uzman eşliğinde yapılan nefes egzersizleri, fiziksel aktiviteler ve eğitimleri içeren programlar hastaların nefes kontrolünü geliştirmesine yardımcı olur. Solunum rehabilitasyonu sayesinde efor kapasitesi artar, günlük aktivitelerdeki performans iyileşir.
- Aşılar: KOAH’lı hastaların grip ve zatürre (pnömoni) aşılarını yaptırmaları önerilir. Bu aşılar, solunum yolu enfeksiyonlarını önleyerek KOAH alevlenmelerini azaltabilir ve hastaneye yatış riskini düşürebilir.
- Cerrahi ve ileri tedaviler: Çok seçilmiş ileri evre KOAH vakalarında cerrahi tedaviler gündeme gelebilir. Örneğin amfizem hastalarında, ciddi şekilde harap olmuş akciğer bölümlerini çıkarma ameliyatı (akciğer volüm küçültme cerrahisi) veya endoskopik yöntemlerle bu alanları devre dışı bırakma işlemleri uygulanabilir. Son çare olarak, uygun adaylarda akciğer nakli de bir seçenek olabilir. Ancak bu tedaviler her paciente için uygun değildir ve riskleri nedeniyle çok sınırlı sayıda hastada uygulanır.
KOAH tedavisinde her hasta için en uygun plan, hastalığın evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve ihtiyaçlarına göre hekim tarafından belirlenir. Tedavinin başarılı olabilmesi için hastanın da sigaradan uzak durmak, ilaçlarını düzenli kullanmak ve kontrollerini aksatmamak gibi sorumlulukları alması gerekir.
KOAH Nasıl Önlenir? (Korunma Yolları)
KOAH’ı tamamen iyileştirebilmek zordur, bu yüzden hiç yakalanmamak veya erken safhada yakalanıp ilerlemesini durdurmak en iyisidir. KOAH’tan korunmak için alınabilecek önlemler şunlardır:
- Tütün ürünlerinden uzak durmak: Sigara ve benzeri tütün ürünlerine hiç başlamamak, kullanılıyorsa bırakmak KOAH’ı önlemenin bir numaralı yoludur. Evinizde veya iş yerinizde başkalarının sigara dumanına maruz kalmamaya da özen gösterin (pasif içicilikten kaçının).
- Temiz hava solumak: Mümkün olduğunca temiz havalı ortamlarda bulunun. Yoğun hava kirliliği olan bölgelerde yaşıyorsanız, kirli havalarda dışarıda geçirilen süreyi kısaltın. Tozlu veya kimyasal dumanlı ortamlarda çalışıyorsanız uygun maske ve havalandırma tedbirleri alın.
- Biyoyakıt dumanından kaçınmak: Isınma veya yemek pişirme amacıyla odun, kömür, tezek gibi yakıtlar kullanılıyorsa ortamın iyi havalandırıldığından emin olun. Mümkünse soba yerine daha temiz enerji kaynakları tercih edin.
- Düzenli egzersiz yapmak: Fiziksel olarak aktif bir yaşam sürdürmek akciğerlerin kapasitesini korumaya yardımcı olur. Haftada en az birkaç gün, 30 dakika tempolu yürüyüş gibi basit egzersizler yapmaya çalışın. Aktif yaşam, KOAH riskini azaltmanın yanı sıra kalp-damar sağlığı için de faydalıdır.
- Sağlıklı beslenmek: Bol sebze-meyve içeren, dengeli bir beslenme düzeni genel sağlığı güçlendirir. Özellikle antioksidanlardan zengin besinler (C vitamini, E vitamini gibi) tüketmek akciğer sağlığına olumlu katkı sağlayabilir.
- Solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak: Grip, nezle gibi enfeksiyonlar akciğerlerde iltihaplanmaya yol açarak KOAH riskini artırabilir. Bu nedenle kalabalık ortamlarda maske kullanmak, el hijyenine dikkat etmek gibi önlemler alın. Her yıl grip aşısı olmak ve gerektiğinde zatürre aşısı yaptırmak da koruyucu olacaktır.
- Düzenli sağlık kontrolü: Özellikle risk grubundaysanız (örneğin uzun yıllar sigara içtiyseniz), belirti olmasa bile ara ara doktora gidip solunum testi yaptırmak erken belirtilerin yakalanmasını sağlar. Erken dönemde alınan önlemlerle KOAH’ın gelişmesini engellemek mümkün olabilir.
Bu önlemler sadece KOAH’ı değil, genel olarak akciğer sağlığını tehdit eden pek çok hastalığı önlemeye yardımcı olur. Unutmayın, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, akciğerlerinize yapabileceğiniz en büyük iyiliktir.
KOAH’a Ne İyi Gelir? (KOAH’lı Hastalar İçin Yaşam Tarzı Önerileri)
KOAH teşhisi almış bir kişinin, tıbbi tedavisine ek olarak günlük yaşamda yapacağı değişiklikler ve dikkat edeceği noktalar, hastalığın getirdiği şikayetleri azaltmada büyük rol oynar. KOAH’lı hastaların rahat nefes alabilmesi ve yaşam kalitesini yükseltebilmesi için şu önerilere dikkat etmeleri gerekir:
- Sigara kullanmayın: KOAH’lı bir hastanın yapabileceği en iyi şey sigarayı tamamen bırakmaktır. Sigara dumanı hava yollarını daha da tahriş ederek öksürük, balgam ve nefes darlığını artırır. Pasif içici olmaktan da kaçının; sigara içilen ortamlarda bulunmayın.
- Kirli havadan ve tozdan uzak durun: Tozlu, dumanlı yerlerde çalışmak veya bulunmak KOAH semptomlarını kötüleştirebilir. Dışarıda hava kalitesinin düşük olduğu günlerde mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamaya çalışın veya maske takın. Ev içinde toz birikmesini önlemek için düzenli temizlik yapın, odanızı havalandırın.
- İlaçlarınızı düzenli kullanın: Doktorunuzun verdiği inhaler (nefes açıcı) veya diğer ilaçları tavsiye edilen şekilde ve düzenli olarak kullanın. İlaçlar semptomlarınız azaldığında bile bırakılmamalıdır; aksi halde hastalık kötüleşebilir.
- Düzenli doktor kontrolüne gidin: KOAH, zamanla seyri değişebilen bir hastalıktır. Belirli aralıklarla doktorunuza giderek durumunuzu kontrol ettirin. Doktorunuz gerektiğinde tedavi planınızda değişiklik yapabilir veya ek tedbirler önerebilir.
- Nefes egzersizleri yapın: Diyafram nefes alıştırmaları, dudak büzerek yavaş nefes verme (pursed-lip breathing) gibi teknikler akciğerlerin etkinliğini artırabilir. Bu egzersizleri bir uzmandan öğrenerek düzenli uygulamak, nefes darlığı ataklarında kontrol sağlamanıza yardımcı olur.
- Fiziksel olarak aktif kalın: Hastalığınız izin verdiği ölçüde günlük yürüyüşler yapın veya hafif egzersizleri ihmal etmeyin. Hareket etmek, kondüsyonunuzu korumanıza ve solunum kaslarınızı güçlendirmenize destek olur. Çok ağır egzersizlerden kaçının, aktiviteleri nefesinizin el verdiği düzeyde yapın.
- Beslenmenize dikkat edin: KOAH’lı hastalar sağlıklı ve dengeli beslenmelidir. Çok tuzlu gıdalardan kaçının (aşırı tuz vücutta su tutarak nefes darlığını artırabilir). Şekerli ve işlenmiş gıdaları azaltın. Sebze, meyve, tam tahıl ve yağsız protein kaynaklarını içeren bir diyet tercih edin. Yeterli kalori almak önemli olsa da aşırı kilo almaktan kaçının, çünkü fazla kilo nefes almayı zorlaştırır.
- Bol sıvı tüketin: Gün içinde yeterince su içmek balgamınızın daha akışkan olmasını sağlar ve öksürükle balgamı atmayı kolaylaştırır. Hava kuru ise, yaşadığınız ortamı nemlendirmek (örneğin buhar cihazı kullanarak) solunum yollarınızı rahatlatabilir.
- Kontrollü öksürme tekniğini kullanın: Biriken balgamı atmak için arka arkaya zorlayıcı öksürükler yerine, derin nefes alıp kontrollü şekilde öksürmek daha etkilidir. Bu teknikle akciğerlerinizi temizlerken fazla enerji harcamamış olursunuz.
- Psikolojik destek alın: Kronik bir hastalıkla yaşamak zaman zaman stres ve depresyona neden olabilir. KOAH’lı hastaların stres yönetimi konusunda destek almaları, gerekiyorsa bir psikolog veya destek grubuyla görüşmeleri faydalı olabilir. Moralin yüksek tutulması, hastalıkla başa çıkmada önemlidir.
Bu yaşam tarzı önerileri, uygulandığında KOAH’lı kişilerin nefes darlığı ve yorgunluk gibi şikayetlerini hafifletebilir ve günlük işlerini daha rahat yapmalarına yardımcı olabilir. Elbette her öneriyi kendi sağlık durumunuza göre uygulamalısınız; bu nedenle herhangi bir değişiklik yapmadan önce doktorunuza danışmanız da önemlidir.
Sıkça Sorulan Sorular
KOAH bulaşıcı mı?
Hayır, KOAH bulaşıcı bir hastalık değildir. KOAH’ın temel nedenleri sigara kullanımı, zararlı gaz ve tozlara maruziyet veya genetik yatkınlık gibi faktörlerdir; bir mikroorganizmanın sebep olduğu enfeksiyon değildir. Bu yüzden günlük hayatta bir KOAH hastasıyla yan yana bulunmak, aynı ortamda çalışmak KOAH’a yol açmaz. Ancak KOAH’lı kişilerde bronşit, zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonları sık görüldüğü için, bu enfeksiyonlar bulaşıcı olabilir. Yani KOAH’ın kendisi bulaşmaz, fakat KOAH hastasının yakalandığı grip, nezle gibi enfeksiyonlar sağlıklı kişilere geçebilir. Bu nedenle KOAH’lı hastaların hasta kişilerle temasta dikkatli olmaları ve hijyen kurallarına özen göstermeleri gerekir.
KOAH ile astım arasındaki fark nedir?
KOAH ve astım, ikisi de nefes yollarını etkileyen kronik hastalıklardır, fakat aralarında önemli farklar vardır. Astım, genellikle çocukluk veya genç yaşta başlayan, hava yollarının dönem dönem daralmasına yol açan ve ataklarla seyreden bir hastalıktır. Astımda hava yolu daralması genellikle geri dönüşümlüdür; doğru tedavi ile astımlı kişi ataklar dışında normal nefes alabilir ve akciğer fonksiyonları büyük ölçüde normale döner. KOAH ise daha çok ileri yaşlarda, uzun süreli sigara maruziyeti sonucu ortaya çıkar ve hava yollarındaki hasar kalıcıdır. KOAH’taki nefes darlığı ve öksürük zamanla sürekli bir hal alır ve akciğer fonksiyonlarındaki kayıp tam olarak geri döndürülemez. Bir başka fark, astım hastalarının akciğerleri ataklar dışında genellikle normale yakın seyrederken KOAH hastalarının akciğerleri kronik olarak hasarlıdır. Özetle, astım daha çok alerjik ve geri dönüşlü bir hava yolu daralmasıyken, KOAH kalıcı ve ilerleyici bir hava yolu hasarıdır.
KOAH tamamen iyileşir mi?
Maalesef KOAH tamamen iyileşen bir hastalık değildir. Yani günümüzde KOAH’ı tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi (ilaç veya yöntem) bulunmamaktadır. Bununla birlikte, KOAH önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Erken teşhis konup sigara bırakıldığı, uygun ilaç tedavileri ve yaşam tarzı değişiklikleri uygulandığı takdirde hastalığın ilerlemesi büyük ölçüde durdurulabilir veya yavaşlatılabilir. KOAH hangi evrede olursa olsun sigarayı bırakmak her zaman fayda sağlar; örneğin sigarayı bıraktıktan sonraki birkaç ay içinde solunum fonksiyonlarında gözle görülür bir iyileşme olabilir. Ancak KOAH nedeniyle akciğerlerde oluşan hasarın (örneğin amfizem sonucu alveollerin harabiyeti) geri döndürülmesi mümkün değildir. Bu nedenle “iyileşmekten” ziyade kontrol altında tutmak ve ilerlemesini engellemek hedeftir. Uygun tedavi ile birçok KOAH hastası günlük yaşamını sürdürebilir, ciddi ataklar yaşamadan yaşam kalitesini koruyabilir. Önemli olan, doktorun tavsiyelerine uymak ve tetikleyici zararlı alışkanlıklardan uzak durmaktır.
KOAH krizi (alevlenmesi) nedir, nasıl önlenir?
KOAH krizi, diğer bir deyişle alevlenme dönemi, hastalığın normal seyrinin dışında aniden kötüleştiği dönemlere denir. KOAH’lı hastada rutin halde seyreden öksürük, balgam, nefes darlığı gibi şikayetler bir enfeksiyon, hava kirliliği veya başka bir tetikleyici nedeniyle aniden şiddetlenir. Örneğin soğuk algınlığı geçirildiğinde KOAH hastası bir anda çok şiddetli nefes darlığı, boğulur gibi öksürük ve artmış balgam problemi yaşayabilir; bu durum kriz (atak) olarak adlandırılır. KOAH krizinde hasta günlük aktivitelerini bile yapamayacak hale gelebilir, istirahat halinde dahi nefes almakta zorlanır. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden tıbbi yardım almak gerekir. Doktor, atak sırasında oksijen desteği, nebül cihazıyla acil nefes açıcı tedaviler veya gerekirse antibiyotik ve kortizon gibi ilaçlar uygulayabilir.
KOAH alevlenmelerini önlemek için öncelikle grip, bronşit gibi enfeksiyonlardan korunmak önemlidir. Bunun için yıllık grip aşısı olmak, kalabalık ortamlarda maske takmak, elleri sık yıkamak faydalı olacaktır. Soğuk hava da atakları tetikleyebildiğinden, kışın dışarı çıkarken ağız ve burnu bir atkıyla kapatarak havayı ılıtarak solumak işe yarayabilir. Düzenli ilaç kullanımı da krizleri önlemeye yardımcı olur; doktorun verdiği inhalerları aksatmamak gerekir. Eğer KOAH’ınız varsa ve nefes darlığınız alışılmadık derecede artmaya başladıysa, hemen bir sağlık kuruluşuna başvurarak atağın başında müdahale edilmesini sağlayın.
KOAH hastaları beslenmede nelere dikkat etmeli?
KOAH’lı kişiler için doğru beslenme, genel sağlıklarını korumak ve solunum yükünü azaltmak açısından önemlidir. Öncelikle aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalıdır. Fazla tuz, vücutta su tutulumuna yol açarak kalbi ve akciğerleri zorlar, bacaklarda ödem yaparak nefes darlığını artırabilir. Şekerli ve işlenmiş gıdalar da mümkün olduğunca azaltılmalıdır; çünkü bu tür gıdalar yüksek kalorili olup obeziteye katkıda bulunabilir ve kilo artışı nefes almayı güçleştirir. KOAH hastaları ideal kilolarını korumaya çalışmalıdır – hem aşırı zayıflık hem aşırı şişmanlık solunum kaslarını olumsuz etkileyebilir.
Bunun yerine protein ve vitamin açısından zengin, dengeli bir diyet tercih edilmelidir. Her öğünde yeterli miktarda yağsız et, tavuk, balık, baklagil gibi protein kaynakları almaya özen gösterilmelidir; protein kas kaybını önlemeye yardımcı olur. Taze sebze ve meyveler bol bol tüketilmelidir, çünkü içerdikleri vitamin ve antioksidanlar vücudun enfeksiyonlarla mücadelesini güçlendirir. Özellikle A, C ve E vitamini yönünden zengin gıdalar akciğer dokusunu korumaya katkı sunabilir. Kompleks karbonhidratlar (tam tahıllar, baklagiller gibi) basit karbonhidratlara göre tercih edilmelidir; kan şekerini daha dengeli tutar ve enerji verir.
Ayrıca KOAH’lı hastaların gaz yapabilecek yiyeceklere dikkat etmesi gerekir. Örneğin lahana, kuru fasulye, nohut gibi gıdalar bazı kişilerde şişkinlik yaparak diyaframa baskı oluşturabilir ve nefes almayı zorlaştırabilir. Her yiyeceğin etkisi kişiden kişiye değişebileceği için, hangi gıdaların rahatsızlık verdiğini takip edip ona göre diyetinizi düzenleyebilirsiniz. Son olarak, öğünleri çok büyük porsiyonlar halinde yemek yerine azar azar ve sık sık yemek de diyafram üzerindeki baskıyı azaltarak nefes almayı kolaylaştırabilir.
KOAH ölümcül bir hastalık mıdır?
KOAH, ciddi ve yaşamı tehdit edebilen bir hastalıktır fakat her KOAH hastası aynı seyri yaşamaz. Hastalığın ağırlığı, eşlik eden diğer sağlık problemleri ve yapılan tedaviye uyum gibi etkenlere bağlı olarak yaşam süresi ve kalitesi değişkenlik gösterir. Tedavi edilmez ve kişi zararlı alışkanlıklara devam ederse KOAH zamanla ilerleyerek ağır solunum yetmezliğine ve kalp yetmezliğine yol açabilir. Dünya genelinde KOAH, en sık ölümle sonuçlanan hastalıklar arasında 3. sırada yer almaktadır. Ülkemizde de solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölümlerin büyük kısmından KOAH sorumludur. Bu veriler, KOAH’ın ne denli ciddi bir hastalık olduğunu göstermektedir.
Öte yandan, erken tanı konulup doğru tedaviler uygulanan ve sigarayı bırakan hastalarda KOAH’ın seyri çok daha iyi olabilir. Birçok kişi, doktor önerilerine uyup kendine dikkat ettiğinde uzun yıllar yaşayabilmekte ve günlük işlerini idame ettirebilmektedir. Yani KOAH potansiyel olarak ölümcül bir hastalık olsa da yönetilebilir bir hastalıktır. Özellikle sigaranın bırakılması, oksijen tedavisi gibi desteklerin zamanında kullanılması ve enfeksiyonlardan korunulması, hastalığın ağır komplikasyonlarını ve ölüm riskini önemli ölçüde azaltır.
KOAH hastaları COVID-19’u daha ağır mı geçirir?
KOAH hastalarının, COVID-19 gibi solunum yolu enfeksiyonlarını sağlıklı bireylere kıyasla daha ağır geçirme riski bulunmaktadır. Bunun sebebi KOAH’lı kişilerin akciğer rezervinin zaten azalmış olması ve bağışıklık sistemlerinin kronik hastalık nedeniyle zayıflamış olabilmesidir. Nitekim COVID-19 virüsü akciğerlere saldıran bir enfeksiyondur ve KOAH gibi altta yatan bir akciğer hastalığı varsa zatürre gelişme ihtimali, solunum yetmezliği riski daha yüksektir. Bu yüzden KOAH hastaları COVID-19 enfeksiyonundan mümkün olduğunca korunmalıdır.
Alınabilecek önlemler diğer insanlarla benzerdir ancak daha titizlik gerektirir: Aşılarınızı (COVID-19 aşıları ve hatırlatma dozlarını) mutlaka yaptırın, kalabalık ve kapalı ortamlarda maske kullanın, el hijyenine dikkat edin. Ayrıca COVID-19 döneminde KOAH ilaçlarınızı kesinlikle aksatmayın ve doktorunuzun önerilerine uyun. Eğer KOAH hastasıysanız ve COVID-19 belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) geliştirirseniz, vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurun. Erken müdahale ile durumun ağırlaşmasının önüne geçilebilir. Unutmayın, KOAH’lı olmak COVID-19’u ağır geçirme riskini artırsa da, korunma tedbirleri ve zamanında tedavi ile bu risk en aza indirilebilir.