Tekrarlayan Over (Yumurtalık) Kanserinde Karın İçi Sıcak Kemoterapi (HİPEK)

Tekrarlayan Over (Yumurtalık) Kanserinde Karın İçi Sıcak Kemoterapi (HİPEK)

Over (kadın yumurtalık) kanseri, çoğunlukla ileri evrede teşhis edilir; bu aşamada tedavi seçenekleri çeşitlidir ancak süreç genellikle uzun ve zorludur. Cerrahi ve kemoterapi kombinasyonu standart tedavi yaklaşımıdır. Ancak, kanserin nüksetmesi (tekrarlaması), hastalık gidişatını olumsuz etkileyen önemli bir durumdur.

13 Kasım 2024'te The Lancet Oncology dergisinde yayımlanan CHIPOR adlı faz III klinik araştırma, tekrarlayan platin-duyarlı yumurtalık kanseri tedavisinde hipertermik intraperitoneal kemoterapinin (HİPEK) eklenmesinin hayatta kalma süresini anlamlı ölçüde artırabileceğini ortaya koymuştur. Bu yazıda, CHIPOR çalışmasının detaylarını ve bu tedavi yaklaşımının potansiyel etkilerini ele alıyoruz.

Hipertermik İntraperitoneal Kemoterapi (HİPEK), karın içine doğrudan kemoterapi verilmesini ve bu ilaçların ısıtılarak etkinliğinin artırılmasını içeren bir tedavi yöntemidir. Cerrahi sırasında uygulanan HİPEK, kemoterapi ilaçlarının 40-42°C sıcaklığa kadar ısıtılarak karın boşluğuna dolaştırılmasıyla gerçekleştirilir; bu süreç, kalan mikroskobik tümör hücrelerini hedef almayı amaçlar. HİPEK genellikle ileri evre veya nüks eden karın içi kanserlerde, özellikle yumurtalık kanseri ve mide kanseri gibi hastalıklarda uygulanır.


CHIPOR Çalışmasının Öne Çıkan Bulguları

Fransa, Belçika, İspanya ve Kanada’da 31 merkezde gerçekleştirilen CHIPOR çalışması, cerrahi yetkinliği yüksek merkezlerde yapılan geniş ölçekli bir araştırmadır. Bu çalışmaya ilk platin bazlı kemoterapiden en az 6 ay sonra nüks eden epitelyal yumurtalık kanseri hastaları dahil edilmiştir. Katılımcılar, ikinci basamak platin bazlı kemoterapi sonrası tam sitoredüktif cerrahiye HİPEK eklenmesi veya eklenmemesi durumuna göre rastgele iki gruba ayrılmıştır.

Sitoredüktif cerrahi, kanserli dokunun mümkün olduğunca azaltılması amacıyla yapılan, tümör yükünü en aza indirmeyi hedefleyen bir cerrahi işlemdir.

Tedavi Protokolü:

  • HİPEK uygulanan grupta, cerrahi sırasında 41ºC ± 1ºC sıcaklıkta 60 dakika boyunca 75 mg/m² dozunda sisplatin verilmiştir.
  • Katılımcıların performans durumu, platinsiz-süre ve cerrahiden sonra PARP inhibitörü kullanımı gibi faktörlere göre gruplar stratifiye edilmiştir.

tekrarlayan over kanserinde sitoreduktif cerrahiye hipek eklenmesinin ortanca genel sagkalim uzerin


Genel Sağkalımda Çarpıcı İyileşme

Ortanca 6.2 yıllık takip süresinde elde edilen veriler, HİPEK’in genel sağkalım süresinde anlamlı bir artış sağladığını göstermiştir:

  • Genel Sağkalım: HİPEK ile tedavi edilen hastalarda ortanca sağkalım süresi 54.3 ay iken, bu süre HİPEK uygulanmayan grupta 45.8 ay olarak hesaplanmıştır. Yaklaşık 10 aylık bir fark.
  • Risk Azalması: HİPEK, yaşam kaybı riskini %27 oranında azaltmıştır (HR = 0.73; %95 GA = 0.56–0.96; P = .024).

Bu bulgular, HİPEK’in platin-duyarlı tekrarlayan yumurtalık kanseri hastaları için umut vadeden bir tedavi seçeneği olabileceğini göstermektedir.


Yan Etkiler ve Güvenlik Profili

HİPEK’in sağkalımı artırıcı etkisinin yanı sıra, tedaviyle ilişkili bazı yan etkiler gözlemlenmiştir. Özellikle cerrahi sonrası ilk 60 gün içinde ciddi yan etkilerin görülme sıklığı HİPEK grubunda daha yüksektir (%49’a karşı %27). En sık görülen yan etkiler arasında şunlar yer almıştır:

  • Anemi: %23 (HİPEK grubu) ve %14 (kontrol grubu)
  • Elektrolit Bozukluğu: %14 (HİPEK grubu) ve %1 (kontrol grubu)
  • Böbrek Yetmezliği: %10 (HİPEK grubu) ve %1 (kontrol grubu)

Ancak, HİPEK uygulaması sırasında uzman merkezlerde alınan önlemlerle bu toksisitelerin yönetilebilir olduğu belirtilmiştir.


Kimler HİPEK için En Uygun?

Araştırmacılar, CHIPOR çalışmasının bulgularının daha önce gerçekleştirilen OVHIPEC-1 çalışmasının sonuçlarıyla örtüştüğünü ve HİPEK’in ileri evre yumurtalık kanserinde sağkalımı artırmada önemli bir rol oynayabileceğini vurgulamışlardır. Özellikle aşağıdaki hasta gruplarında HİPEK’in uygulanması önerilmektedir:

  • Platin-Duyarlı Nüks: İlk platin bazlı tedaviden sonra 6 ay veya daha uzun süre nüks etmeyen hastalar.
  • Tam Sitoredüksiyon Sonrası: Cerrahi müdahaleyle tümör dokusunun tamamen çıkarıldığı durumlar.

Bununla birlikte, bu tedavinin sadece toksisite yönetiminde deneyimli merkezlerde uygulanması gerektiği ve hastalara uygun destek tedavilerinin (örneğin, koruyucu tiyosülfat kullanımı) sağlanması gerektiği vurgulanmıştır.

Koruyucu tiyosülfat kullanımı, kemoterapi ilaçlarının özellikle böbrekler ve işitme üzerindeki toksik etkilerini azaltmak amacıyla uygulanan bir destek tedavisidir. Tiyosülfat, özellikle platin bazlı kemoterapilerde serbest radikalleri nötralize ederek organ hasarını önlemeye yardımcı olur.


Sonuç: Yumurtalık Kanserinde Yeni Bir Tedavi Standartı mı?

CHIPOR çalışması, HİPEK’in tekrarlayan yumurtalık kanserinde genel sağkalımı artırabileceğini ve toksisitelerinin yönetilebilir olduğunu göstermiştir. Ancak bu tedavi yaklaşımı, ileri cerrahi ve medikal onkoloji uzmanlığı gerektiren bir yöntemdir. HİPEK’in rutin klinik pratiğe dahil edilip edilmeyeceği, ilerleyen çalışmalardan elde edilecek uzun dönem verilerle netleşecektir.

Bu umut vadeden sonuçlar, yumurtalık kanseri tedavisinde bireyselleştirilmiş yaklaşımların önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Uzman merkezlerde HİPEK’in doğru seçilmiş hasta gruplarında uygulanması, tedavi standartlarını yeniden şekillendirebilir.

Classe, Jean-Marc et al.. Hyperthermic intraperitoneal chemotherapy for recurrent ovarian cancer (CHIPOR): a randomised, open-label, phase 3 trial. 13 Nov 2024. The Lancet Oncology.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


BRCA Mutasyonlu Erken Evre Meme Kanserinde Olaparib Zamanlamasının Önemi

BRCA Mutasyonlu Erken Evre Meme Kanserinde Olaparib Zamanlamasının Önemi

BRCA1 veya BRCA2 geninde kalıtsal mutasyon taşıyan kadınlar, özellikle üçlü negatif meme kanseri (ÜNMK) başta olmak...

HER2-pozitif Meme Kanserinde Ameliyat Öncesi Enhertu, Herceptin ve Perjeta Kombinasyonu

HER2-pozitif Meme Kanserinde Ameliyat Öncesi Enhertu, Herceptin ve Perjeta Kombinasyonu

Erken evre HER2-pozitif meme kanseri, yüksek tedavi edilebilirliğe sahip olmasına rağmen bazı hastalarda tedaviye yetersiz yanıt...

PD-L1 Negatif Baş-Boyun Kanserlerinde Kemoterapisiz Yeni Tedavi: Eftilagimod Alfa

PD-L1 Negatif Baş-Boyun Kanserlerinde Kemoterapisiz Yeni Tedavi: Eftilagimod Alfa

Soğuk Tümörlere Karşı Etkili İmmünoterapi Kombinasyonu! Soğuk tümör, bağışıklık sistemi hücrelerinin (özellikle T hücrelerinin) tümör mikroçevresine yeterince...

CRISPR ile Güçlenen TİL Hücreleriyle İmmünoterapiye Dirençli Kolorektal Kanser Tedavisi

CRISPR ile Güçlenen TİL Hücreleriyle İmmünoterapiye Dirençli Kolorektal Kanser Tedavisi

Bağışıklık Sisteminin İçsel Frenlerine Karşı Yeni Bir Saldırı İmmünoterapiler, son yıllarda kanser tedavisinde çığır açtı. Ancak pek...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında