
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Oğlunun Kansere Bağlı Yaşam Kaybı Üzerine Obama’nın Duyurduğu Hassas Tıp Hareketi!
Şu sıralar ülkemize yaptığı ziyaret ile gündemde olan ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in oğlu geçtiğimiz mayıs ayında beyin kanseri nedeniyle 46 yaşında yaşamını kaybetmişti. Bu, belki de tüm dünyayı birçok açıdan etkileyecek olan bir olaydır. Tabii ki en çok ailesini etkiledi; o sıralar Joe Biden’in ABD Başkanlığı’na aday olup olmayacağına karar vermesi gerekiyordu, fakat derin bir acı yaşadı ve eşi Jill Biden’in ifadesi ile “yapamadılar”.
ABD başkan yardımcısının oğlunun kansere bağlı yaşam kaybı bu alanda önemli bir gelişmenin öncüsü olmuştur. ABD Başkanı Obama, 12 Ocak’ta The Precision Medicine Initiative adını verdikleri bir hareketin duyurusunu yaptı. Obama, kanser tedavisi için sağlık, bilim ve teknoloji gibi birçok alanda ulusal çapta girişimlerde bulunacaklarını anlattı ve bunu “Amerika’yı kesin olarak kanseri tedavi eden ülke yapacağız” şeklinde ifade etti. Ayrıca bu girişimleri Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın yöneteceğini duyurdu.
Ancak Obama’nın konuşması iyi anlaşılmalı ve yorumlanmalı idi. Bizim gibi, kanser tedavisi ve araştırmalarında rol alan birçok çevre de bu konuşmayı yorumladı ve kanser alanında şimdiye kadar gösterilen gelişmeleri vurguladılar. Başkanın konuşmasının ardından büyük çaplı Amerikan Kanser Dernekleri, kanser araştırmalarında oldukça hızlı yol alındığını ve bu sayede hastaların yaşamlarını kurtardıklarını, kanserin ileri evresinde bile umut verebildiklerinin altını çizdi.
Hedefe yönelik ve kişiye özel akıllı ilaçlar, immunoterapiler, ileri teknolojik cihazlarla gerçekleştirilen tanısal yöntemler ve bölgesel tedaviler gibi önemli gelişmeler, kanser hastaları için yeni tedavilere dönüşmektedir.
Kanser araştırmalarına daha fazla kaynak yaratılmasını sağlamak için gösterilen çaba elbette takdire şayandır. Fakat kanserin tedavi edilmesinin amaçlanmasından çok, sigara kullanımı ve obezitenin azaltılması gibi halk sağlığı önlemleri ve zaten var olan kanser tedavilerini geliştirilerek kanser gelişiminin kontrol altına alınması daha gerçekçi hedeflerdir. Kanser görülme oranlarının bu şekilde daha etkili azaltılabileceği birçok uzmanın ortak görüşüdür.
Bakıldığında kanserlerin neredeyse yarısının yaşam şekline (sigara ve alkol kullanımı, obezite gibi) bağlı geliştiği görülmektedir. Bu nedenle finansal kaynakları halk sağlığı girişimlerine yöneltmek daha büyük bir atılım olabilir.
Öte yandan başkanın konuşmasının ardından bazıları umudun önemli olduğunu dile getirmiş ve umut veren liderlere ihtiyaçları olduğunu ifade etmişlerdir. Bu sayede kanserin yüzünün değişebileceğini düşündüklerini ve bu nedenle de konuşmasını desteklediklerini dair uzman yorumları mevcuttur. Ayrıca kanser araştırmalarına adanan onca yıllık çaba, kanseri önlemede sunulan seçenekler ve birçok kanser türünde uygulanan gelişmiş tedavilerle hem yetişkinler hem de çocuklarda elde edilen başarılı sonuçların övgüye layık olduğu vurgulanmıştır.
Başkan Obama’nın konuşmasında kullandığı tamamen iyileştirmek (cure) kelimesinin kanser tedavisinde daha temkinli kullanılması gerekmektedir. Şu an için kanseri tamamen iyileştirmenin tek yolu, hastalığı erken evrede yakalayarak ameliyatla yok etmektir. Buna ek olarak genetik bir anormalliğin kanser olarak ortaya çıkması yaklaşık 15 yıl sürebilmektedir; bu sürecin daha iyi anlaşılmasıyla kanseri gelişim sürecini durdurabilecek yeni olanaklar yaratılabilir.
Genetik ve bağışıklık sistemi (immün sistem) hakkında bilgimizin artmasıyla hedefe yönelik ve immün tedavilerde ciddi yol kat etmeye başladık. Ancak kullanılan ilaçlar oldukça pahalı. Bu konu defalarca birçok yazıda dile getirildi. Hastaların bu ilaçları elde etmesi için daha makul yollar bulunmalıdır.
ABD Devlet yetkilileri ise bu projedeki amacın, araştırmalardan elde edilen veriler yerine “gerçek hayat”tan bilgi toplayarak, bilgisayar analizi yani biyoinformatik ile kanseri daha iyi anlamak olduğunu ifade etmişlerdir. “Kanserin iç yüzünü anlamak için yıllarca verilen uğraşının çok daha çabuk fark edilmesini sağlayacağız. Ayrıca her hasta için hangi tedavinin işe yarayacağını daha iyi anlayabilecek, ek araştırmaların gerekli olduğu büyük etki yaratabilecek bölgeleri göreceğiz.”
ABD Başkan Yardımcısı Biden, kişisel web sitesinde yer verdiği yeni kanser girişimleri projesinin bazı detaylarını paylaşmıştır. “Bu projenin amacı basit: Gelişme oranının ikiye katlamak… 10 yıllık ilerlemeyi 5 yılda gerçekleştirmek…”
Tüm dünyadan çok sayıda kanser araştırmacısı, kanser doktoru ve kanser alanında yardımseverle görüşen Biden, tarafların birbiriyle daha fazla iletişim içinde olmaları gerektiğini vurgulamıştır.
ABD Başkan Yardımcısı Biden, “araştırmalarda ve tedavilerde immunoterapi, genomik, kombine tedaviler gibi geliştirilmiş alanlar mevcut. Bunlar devrim niteliğinde olabilir. Ancak bilim, veri ve araştırma sonuçları depolarda kapana kısılmış durumda. Bu da hızlı gelişimi ve hastalara daha fazla ulaşmayı engelliyor” diye ifade etmektedir. Bu depoları yıkıp birlikte çalışmak ve bilgi alışverişinde bulunmak için kanserle savaşan herkesi bir araya getirerek kanserin sonunu getirebileceklerini, ayrıca kanser araştırmaları için hem özel hem de kamu fonlarını artıracağını da açıklamaktadır.
A.B.D. Başkan Yardımcısı Biden, web sitesinde federal hükümetin fon sağlayarak kanser araştırmalarına, teşfik tedbirlerine ve özel sektör koordinasyonuna destek olacaklarının altını çizmektedir.
Bazı bilim çevreleri bu yeni atılımın, sadece politik bir konuşmanın ötesinde inanılmaz bir potansiyeli olduğunu düşündüklerini ifade etmişlerdir.
Son zamanlarda kanserin çaresi bulundu, fakat büyük devletler veya ilaç firmalarının çıkarları için saklanıyor iddialarını daha sık duyar olduk. Konunun uzmanı olmayan hastalar ve yakınları, tüm bilimsel ve teknolojik gelişmelere rağmen kanserin tedavisinin neden bulunamadığını sorgulamaktadır. Bu tamamen yanlış olan söylemi destekleyen ve yayanların birçok nedeni olmakla birlikte, en önemli sebep bilgi eksikliğidir. Herşeyden önce kanser tek bir hastalık değildir; neredeyse 100’den fazla hastalığın oluştuğu bir gruptur. Ayrıca her bir kanser çeşidinin evrelerini de hesaba katarsanız bu rakam katlanmaktadır. Dünyanın en güçlü ülkesi olan ADB başkan yardımcısının oğlunun öyküsü, belki de en çok kanser hakkındaki farkındalığın artmasına katkı sağlayacaktır. Oğlunu yitirmiş bir baba olarak Joe Biden’in konuşmalarını ve çabalarını gayet yürekten buluyorum.
Önceki yazılarımızdan birinde Precision medicine (hassas tıp) konusundan detaylıca bahsetmiştik, o yazımızı okumak için tıklayınız.
The Precision Medicine Inıtiative
https://www.whitehouse.gov/precision-medicine