Baharatlı gıdaları sevenlere güzel haber: Amerikan Klinik Araştırma Dergisi'nde yeni yayımlanan bir çalışmaya göre, acı biberde bulunan “kapsaisin” adlı madde kalın bağırsak kanseri riskini azaltabilir.

Acı biber Amerika kökenlidir. Bütün dünyada yiyecek ve ilaç malzemesi olarak kullanılmaktadır. Acı biber, Amerika’da MÖ 7500’lü yıllardan beri insanların beslenmesinin bir parçasıdır. Amerika’ya Avrupalıların gelmesiyle birlikte, önce İspanya ve Portekiz’de, daha sonra tüm Avrupa ve dünyada yayılmıştır.

Araştırmacıların elde ettiği verilere göre acı biberde bulunan kapsaisin, farelerin bağırsağında, tümör gelişimini baskılayan TRPV1 adlı bir ağrı reseptörünü (reseptör: ışığa, ısıya veya harici uyarılara yanıt veren ve duyu sinirlerine bir sinyal ileten hücre) aktive etmektedir.

TRPV1 ilk olarak duyu nöronlarında keşfedilmiş; hücreyi ısı, asit ve baharat kimyasallarının potansiyel hasarına karşı koruduğu bulunmuş, bu nedenle de TRPV1 ağrı reseptörü olarak tanımlanmıştır.

TRPV1 bağırsak tümörlerini baskılar

Bu yeni çalışmada, epidermal büyüme faktör reseptörü (EGFR) ile uyarılan bağırsak epitel hücrelerinin de TRPV1 ürettiği ortaya çıkmıştır. Epidermal büyüme faktör reseptörü (EGFR) bağırsaklarda hücre büyümesinde kritik role sahiptir.

EGFR sinyali arttığında, bu, hücre büyümesinin kontrol dışına çıkmasına sebep olur ve tümör gelişme riski artar.

Araştırma ekibinin ortaya çıkardığı sonuçlara göre TRPV1, EGFR tarafından aktive edildiğinde, EGFR üzerinde “direk negatif geribildirim” etkisiyle bağırsakta istenmeyen hücre büyümesini azaltır ve sonuçta tümör gelişim riski azalmış olur.

Ekip, fareleri genetik olarak TRPV1 eksikliği taşıyacak şekilde modifiye etmiş ve bu farelerde bağırsak tümör gelişiminin çok daha sık geliştiği gözlenmiştir. Buradan yola çıkarak, TRPV1’in çoğunlukla bağırsakta tümörleri baskıladığı ifade edilmiştir.

Bununda ötesinde, kapsaisinin TRPV1 aktivasyonunda role sahip olduğu gözlenmiştir.

Kalın bağırsak kanserine karşı kapsaisinin rolü

Kapsaisin, acı biberde bulunan ısı üreten bir bileşendir. İnsan gibi memelilerde kapsaisin tahriş edicidir, dokularımızla temas ettiğinde yanıcı bir hisse sebep olur. Biber gazının da aktif bileşenidir.

Bu çalışmada ekip, bağırsaklarında çok sayıda tümör gelişme riski genetik olarak yüksek bir fare grubunu kapsaisin ile beslemiştir. Sonuç olarak bu farelerde TRPV1’in aktive olduğu ve yaşamlarının beklenenden en az %30 daha uzun olduğu gözlenmiştir. Ek olarak, bir “COX-2 inhibitörü” (steroid olmayan anti-inflamatuvar bir ilaç) olan Celecoxib ile kombine edildiğinde, bu tip etkilerin arttığı kaydedilmiştir.

Bu verilerden yola çıkarak TPRV1’in bağırsak hücrelerinde çoğalmayı düzenlediği görülmüştür. Ayrıca gıdalarla aldığımız kapsaisinin TPRV1’i tetiklemesi ile bağırsakta tümöral gelişim baskılanmaktadır.

Sonuç olarak, gelecekte, TRPV1’i tetikleyici bir ilaç ile COX-2 baskılayıcı bir ilaç kombine edilerek insanlara uygulandığında, bu durum, adenoma ve karsinoma türü kanserlere karşı koruyuculuk sağlayabilir.

Çok yeni başka bir çalışmada, uzun süreli kapsaisin tüketmenin “kardiyak hipertrofi ve fibrozisi” (kalp krizine yol açabilen kalp kası değişiklikleri) azalttığı yönünde kanıtlar sunulmuştur. Yine başka bir çalışmada, beyindeki kapsaisin reseptörünün, geliştirilme aşamasında olan bir kimyasalla baskılanmasının, özellikle karın ağrısı, duygusal stres ve anksiyete (tedirginlik) tedavisinde umut olabileceği vurgulanmaya çalışılmıştır. Kapsaisinin tek başına veya non-steroidal antiinflamatuvar ağrı kesicilerle kombine edilerek kullanıldığında, mide - bağırsak sisteminde koruyucu ve tedavi edici özelliklerinin olduğunu gösteren çalışmalar da mevcuttur.

Baharatlı ürünler, Amerika Kıtası'ndan Avrupa’ya gelip oradan da dünyaya yayıldığından beri birçok önemli medeniyette başlıca ticaret ürünlerinden biri olmuştur. Tarihte böcek sokmalarından mantar zehirlenmesine kadar birçok hastalıkta denenmiştir. Günümüzde ise modern çalışmalar göstermeye başlamıştır ki, özellikle mide - bağırsak sisteminde potansiyel yararları mevcuttur. Tüm bu yararlarla birlikte, çok alışkın olmayanlarımız için hızlı bir başlangıç önermem...