
Bilimde Devrim – 2024'ün Yöntemi Seçilen Mekansal Proteomik ve Ali Ertürk'ün Katkıları
Biyolojik haritalama, hücreler, dokular ve organların yapısal ve işlevsel ilişkilerini anlamak için biyolojik sistemlerin detaylı bir şekilde incelenmesidir. Bu haritalar, sağlıklı ve hastalıklı durumlar arasındaki farkları keşfetmek, hastalıkların nedenlerini anlamak ve daha etkili tedavi stratejileri geliştirmek için kritik bir rol oynar.
Yeni Bir Bilimsel Çağ
Biyolojik haritalama tekniklerinin evriminde, mekânsal proteomik 2024 yılında büyük bir dönüm noktası olarak tanımlandı. Nature Methods dergisi tarafından “Yılın Yöntemi” olarak seçilen mekânsal proteomik, biyolojik sistemlerin karmaşıklığını çözmek için bir devrim niteliğinde. Bu yöntem, kanser gibi karmaşık hastalıkların temel biyolojisini anlamaktan, kişiselleştirilmiş tıp ve tedavi stratejilerine rehberlik etmeye kadar çok geniş bir yelpazede kullanılabilir.
Bu alanda öne çıkan isimlerden biri olan Türk bilim insanı Ali Ertürk, geliştirdiği yenilikçi yaklaşımlarla biyomedikal araştırmalarda yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.
Mekânsal Proteomik: Nedir ve Neden Kritik?
Mekânsal proteomik, dokulardaki proteinlerin mekânsal dağılımını profilleyen ileri teknolojilerden oluşur. Bu yöntem, hücresel düzeyde biyolojik sistemlerin haritalanmasını sağlar. Öne çıkan teknikler arasında şunlar yer alır:
- Cyclic Immunofluorescence (cycIF): Proteinlerin döngüsel olarak etiketlenmesi.
- Co-detection by Indexing (CODEX): Çok sayıda protein etiketinin aynı anda tespiti.
- Deep Visual Proteomics (DVP): Hücresel düzeyde mekânsal haritalama sağlayan, lazer diseksiyonu ve kütle spektrometrisini birleştiren yenilikçi bir teknik.
Bu yöntemler, özellikle kanser araştırmalarında doku organizasyonunu anlamak, hücreler arası etkileşimleri incelemek ve immün sistemin tümörlerle nasıl etkileştiğini görmek için kullanılmaktadır.
Ali Ertürk'ün Çığır Açıcı Katkıları
Ali Ertürk’ün Nature Methods dergisindeki makalesi, 3D biyomedikal haritalama alanında devrim yaratan çalışmalarıyla dikkat çekiyor. 12 Temmuz 2024'te yayımlanan "Deep 3D Histology Powered by Tissue Clearing, Omics and AI" başlıklı makalesi, biyolojik sistemlerin üçüncü boyutunu anlamaya yönelik yenilikçi teknolojiler sunuyor.
Ertürk’ün katkıları şunları içeriyor:
- Doku Temizleme Teknolojileri: Organ ve dokuların şeffaflaştırılması yoluyla hacimsel görüntüleme olanakları.
- Yapay Zeka Entegrasyonu: Derin öğrenme algoritmalarıyla büyük ölçekli verilerin analizini kolaylaştırma.
- 3D Haritalama: Doku temizleme ve mekânsal omiks tekniklerini birleştirerek organ ve hücre seviyesinde detaylı haritalar oluşturma.
Ertürk, mekânsal proteomik yöntemlerinin mucidi olmasa da, bu tekniklerin 3D bağlamda optimize edilmesinde ve klinik uygulamalara taşınmasında öncü bir rol oynamıştır. Onun liderliği, mekânsal proteomik teknolojilerinin kullanımını genişleten ve erişimini artıran bir dizi yeniliği beraberinde getirmiştir.
Biyolojik Atlas Projeleri ve Geleceğin Perspektifleri
Mekânsal proteomik, insan biyolojisinin haritalanmasında önemli bir rol oynayan küresel atlas projeleri ile desteklenmektedir. Öne çıkan projelerden bazıları:
- Human BioMolecular Atlas Program (HuBMAP): İnsan dokularının biyomoleküler haritalarını oluşturmayı hedefliyor.
- Human Tumor Atlas Network (HTAN): Tümörlerin mekânsal biyolojisini anlamak için veri altyapıları sağlıyor.
Bu projeler, sadece “görsel güzellikte” atlaslar yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda biyolojik keşifleri derinleştiriyor. Örneğin, HTAN konsorsiyumu tarafından geliştirilen CyLinter ve CalicoST gibi araçlar, mekânsal biyolojik verilerin analizini kolaylaştırıyor ve hassas tıp uygulamaları için kritik altyapıyı sağlıyor.
Gelecekte Beklenen Gelişmeler:
- Yapay Zeka Destekli Analiz: Görüntü işleme ve veri entegrasyonu için daha akıllı araçlar.
- Geliştirilmiş Numune Hazırlığı: Daha iyi etiketleme, sinyal amplifikasyonu ve mikroskopi teknikleri.
- Çoklu Omiks Yaklaşımları: Mekânsal proteomik, transkriptomik ve epigenetik profilleme entegrasyonu ile biyolojiyi daha bütüncül bir şekilde anlama.
Kanser Araştırmalarında Mekânsal Proteomik
Mekânsal proteomik, özellikle kanser araştırmalarında devrim yaratıyor. Hücreler arası etkileşimler, immün sistemin tümörlerle nasıl çalıştığı ve tümör mikroçevresi gibi kritik soruları yanıtlamada eşsiz bir araç sunuyor.
Bu yöntemlerin yapay zeka ile birleştirilmesi, kanser biyolojisindeki hipotezlerin oluşturulması, kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesi ve geleceğin terapötik stratejilerinin şekillenmesinde büyük rol oynayacak.
Sonuç: Bilimsel Haritaların Ötesinde Yeni Keşifler
Mekânsal proteomik, biyolojik sistemlerin karmaşıklığını anlamada devrim yaratan bir yöntemdir. Ali Ertürk’ün bu alandaki katkıları, bilimsel keşiflere öncülük eden bir liderin gücünü ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, mekânsal proteomik sadece bilimsel atlaslar yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda sağlık ve hastalık anlayışımızı dönüştürerek daha etkili tedavi stratejileri ve hastalıkların daha derinlemesine anlaşılmasını sağlıyor. Türk bilim insanlarının bu alandaki katkıları, Türkiye’nin bilim dünyasındaki yerini güçlendirmekte ve yeni nesil araştırmacılar için bir ilham kaynağı olmaktadır.
1. Method of the Year 2024: spatial proteomics. Nat Methods 21, 2195–2196 (2024). https://doi.org/10.1038/s41592-024-02565-3
2. Ertürk, A. Deep 3D histology powered by tissue clearing, omics and AI. Nat Methods 21, 1153–1165 (2024). https://doi.org/10.1038/s41592-024-02327-1