Dünyada Diyabetli Sayısı 800 Milyonu Geçti – Türkiye'de ise 11 Milyonu

Dünyada Diyabetli Sayısı 800 Milyonu Geçti – Türkiye'de ise 11 Milyonu

Diyabetin Küresel Yükü Neden Artıyor?

Dünya genelinde diyabet, halk sağlığını tehdit eden en önemli kronik hastalıklardan biri haline gelmiştir. 2022 itibarıyla dünya çapında yaklaşık 828 milyon yetişkin diyabetle yaşamaktadır. Bu, 1990 yılına kıyasla 630 milyon gibi çarpıcı bir artışı ifade etmektedir. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde diyabet prevalansındaki artış, küresel sağlık sistemlerindeki eşitsizliklerin altını çizmektedir.

Prevalans, belirli bir zaman diliminde bir popülasyonda belirli bir hastalık veya durumun mevcut olan toplam vaka sayısını ifade eder.


Araştırmanın Kapsamı ve Öne Çıkan Veriler

13 Kasım 2024'te The Lancet’te yayımlanan geniş kapsamlı bu çalışmada, 1108 popülasyon-temsilci araştırma ve 141 milyon yetişkin katılımcının verileri analiz edilmiştir. Araştırmanın temel bulguları şu şekildedir:

  • Küresel Diyabet Prevalansı (2022): Kadınlarda %13,9, erkeklerde %14,3.
  • Bölgesel Dağılım: Hindistan (212 milyon) ve Çin (148 milyon), toplam diyabet vakalarının en büyük kısmını oluşturmaktadır. Bu ülkeleri ABD, Pakistan, Endonezya ve Brezilya takip etmektedir.
  • Tedavi Edilmeyen Diyabet: 2022’de 445 milyon yetişkin diyabet tedavisi (oral hipoglisemik ilaçlar veya insülin) almamıştır. Bu, 1990’daki 129 milyona kıyasla yaklaşık 3,5 kat artışı göstermektedir.

dunyada diyabet prevalansi sikligi ve tedaviye erisimle ilgili kuresel durumu ve degisim trendlerin

Grafik 1: Bu görsel, diyabet prevalansı ve tedaviye erişimle ilgili küresel durumu ve değişim trendlerini bölgesel düzeyde göstermektedir. Görsel, dört ana başlık altında değerlendirilmiştir:

1. Diyabet Prevalansı (2022)

  • Kadınlar ve Erkekler için (18 yaş üstü):
    • Yüksek Prevalans: Güney Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika, Pasifik adaları gibi bölgelerde prevalans %20-%30’un üzerinde.
    • Düşük Prevalans: Batı Avrupa ve Sahra Altı Afrika gibi bölgelerde prevalans %10’un altında.
    • Türkiye haritada spesifik olarak işaretlenmemiş ancak genel coğrafi konumu itibarıyla Güney Avrupa ve Batı Asya arasında yer aldığından, prevalansın orta-üst seviyelerde (%10-20) olduğu varsayılabilir.

2. Diyabet Prevalansındaki Değişim (1990-2022)

  • Artış Gösteren Bölgeler:
    • Güney ve Orta Asya’da %15-20’ye varan bir artış görülmektedir. Özellikle Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerde bu artış dikkat çekicidir.
    • Latin Amerika ve Orta Doğu da yüksek artış oranlarına sahip.
  • Sabit veya Azalan Prevalans:
    • Batı Avrupa ve bazı Doğu Asya ülkelerinde (örneğin Japonya) prevalansın değişmediği veya azaldığı görülüyor.

3. Tedaviye Erişim (2022)

  • Kadınlar ve Erkekler için (30 yaş üstü):
    • Yüksek Erişim: Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya’da tedaviye erişim oranları %60’ın üzerinde, bazı bölgelerde ise %80’e yaklaşıyor.
    • Düşük Erişim: Sahra Altı Afrika, Güney Asya ve Güneydoğu Asya gibi bölgelerde tedaviye erişim oranları %20’nin altında. Bu durum özellikle Hindistan, Bangladeş ve Afrika’nın bazı ülkelerinde ciddi bir sorun.

4. Tedaviye Erişimdeki Değişim (1990-2022)

  • En Büyük İyileşmeler:
    • Latin Amerika (örneğin Meksika, Kolombiya, Şili) ve Batı Avrupa’da %20-30’luk bir artış görülmektedir.
    • Güney Kore, Kanada ve bazı Orta Doğu ülkelerinde (örneğin Ürdün) de belirgin iyileşmeler mevcut.
  • Düşük veya Hiçbir İyileşme Görülmeyen Bölgeler:
    • Sahra Altı Afrika, Güney Asya ve Pasifik Adaları’nda tedaviye erişimde anlamlı bir artış kaydedilmemiştir.

Türkiye'ye Yönelik Değerlendirme

  • Türkiye, diyabet prevalansının %10-20 aralığında olduğu ve tedaviye erişimin ise orta düzeylerde (%40-60) olduğu bir bölge içinde yer alıyor gibi görünüyor.
  • Prevalans artışı ve tedaviye erişimdeki iyileşme, Türkiye'nin ekonomik ve sağlık sistemi dinamiklerine bağlı olarak Orta Doğu ve Doğu Avrupa ile benzerlik gösterebilir.

Diyabet Tedavi Erişimindeki Eşitsizlikler

Çalışma, yüksek gelirli ülkelerde tedaviye erişimde kaydedilen gelişmelere rağmen, düşük ve orta gelirli ülkelerde bu erişimin hâlâ yetersiz olduğunu ortaya koymaktadır. Örneğin:

  • 2022 İstatistikleri: Tedaviye erişim kadınlarda %59, erkeklerde %49 olarak bildirilmiştir. Ancak Sahra Altı Afrika ve Güney Asya’da bu oranlar birçok ülkede %10’un altındadır.
  • En Yüksek Tedavi Erişimi: Güney Kore, Belçika gibi yüksek gelirli ülkelerde %55'in üzerinde tedavi erişimi sağlanmıştır.

dunya genelinde diyabetli ve tedavi edilmeyen diyabetli kisilerin dagilimi ulkeler ve bolgeler bazi

Grafik 2: Dünya genelinde diyabetli ve tedavi edilmeyen diyabetli kişilerin dağılımı, ülkeler ve bölgeler bazında gösterilmektedir. Çemberlerin boyutu, ülkelerdeki diyabetli veya tedavi edilmeyen diyabetli bireylerin sayısına göre orantılıdır. Grafiklerde yalnızca en fazla sayıda vakaya sahip ilk 20 ülke gösterilmektedir.

A) Diyabetli Kişi Sayısı (18 Yaş ve Üzeri, 2022)

  • Genel Görünüm: Dünya genelinde 18 yaş ve üzerindeki diyabetli kişi sayısı 828 milyon olarak tahmin edilmektedir.
  • En Yüksek Yük:
    • Hindistan (212 milyon, %26) ve Çin (148 milyon, %18), diyabetli nüfusun en büyük kısmını oluşturmaktadır. Bu iki ülke, dünya diyabet yükünün %44'ünü temsil etmektedir.
    • ABD (42 milyon, %5), Pakistan (36 milyon, %4), ve Endonezya (25 milyon, %3) diğer yüksek diyabetli nüfusa sahip ülkeler arasındadır.
  • Türkiye'nin Konumu:
    • Türkiye, 11 milyon diyabetli nüfus ile dünya diyabet yükünün %1’ini oluşturmaktadır ve sıralamada 12. sıradadır. Orta Doğu ve Orta Asya bölgesinde yer alarak diyabet yükünün artış gösterdiği bir konumdadır.

B) Tedavi Edilmeyen Diyabetli Kişi Sayısı (30 Yaş ve Üzeri, 2022)

  • Genel Görünüm: Dünya genelinde tedavi edilmeyen diyabetli kişi sayısı 445 milyon olarak hesaplanmıştır.
  • En Yüksek Yük:
    • Hindistan (133 milyon, %30), tedavi edilmeyen diyabet vakalarının en büyük kısmını oluşturmaktadır. Bu, Hindistan'daki sağlık sistemine ve tedaviye erişim yetersizliklerine işaret etmektedir.
    • Çin (78 milyon, %17) ve Pakistan (24 milyon, %5) diğer yüksek tedavi edilmeyen diyabet vakasına sahip ülkelerdir.
  • Türkiye'nin Konumu:
    • Türkiye, 5 milyon tedavi edilmeyen diyabet vakası ile bu sıralamada 12. sıradadır. Bu durum, diyabet yönetiminde tedaviye erişimin artırılması gerektiğini göstermektedir.

Genel Değerlendirme ve Çıkarımlar

  • Diyabet Yükü: Hindistan ve Çin gibi yüksek nüfuslu ülkeler, dünya diyabet yükünün önemli bir kısmını taşımaktadır. Bu ülkelerdeki yüksek diyabet yükü, küresel sağlık sistemlerinde ciddi bir baskı oluşturmaktadır.
  • Tedavi Erişimindeki Eşitsizlik: Düşük ve orta gelirli ülkelerde diyabetli bireylerin tedaviye erişim oranı hâlâ çok düşüktür. Hindistan, Çin, Pakistan gibi ülkelerde tedavi edilmeyen diyabet vakalarının sayısı oldukça yüksektir.
  • Türkiye'nin Durumu: Türkiye, diyabet prevalansı ve tedavi edilmemiş diyabet vakası sayısı açısından orta sıralarda yer almaktadır. Türkiye'deki bu duruma çözüm olarak, diyabet tedavisi ve yönetiminde sağlık altyapısının güçlendirilmesi, erken teşhis ve tedavi programlarının yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Diyabet ve Sosyal Belirleyiciler

Diyabet artışının altında yatan en önemli nedenlerden biri, küresel ölçekte obezite oranlarındaki artıştır. Ayrıca düşük gelirli ülkelerde sağlıklı gıdalara erişimin kısıtlı olması, işlenmiş gıda tüketiminin artması ve sağlık hizmetlerine erişimdeki yetersizlikler önemli faktörler arasında yer almaktadır. Çalışma, genetik ve çocuklukta yetersiz beslenme gibi faktörlerin Güney Asya’da diyabet prevalansının yüksek olmasında rol oynadığını vurgulamaktadır.

Diyabet Yönetiminde Etkili Stratejiler

Çalışmada, diyabetle mücadele için önerilen stratejiler dikkat çekicidir:

  1. Erken Teşhis ve Önleme: Diyabetin erken teşhisi için tarama programlarının yaygınlaştırılması. Bu, özellikle genç yetişkinlerin sağlığa daha az temas ettiği bölgelerde kritik önem taşımaktadır.
  2. Sağlık Sigortası: Evrensel sağlık sigortası, tedaviye erişimi artırmada temel bir adımdır. Ancak bu sigorta sistemleri, diyabet ilaçlarını kapsayacak şekilde genişletilmelidir.
  3. Diyet ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Diyabet önleme ve yönetiminde sağlıklı gıdalara erişimi artırmak, işlenmiş gıda tüketimini azaltmak ve fiziksel aktiviteleri teşvik etmek gereklidir.
  4. İlaç Tedarik Zinciri: İlaçların düşük maliyetle erişilebilir olması için ulusal veya çok uluslu stratejiler geliştirilmelidir.

Diyabetin Geleceği: Ne Yapılmalı?

Diyabetin yarattığı sağlık yükü, yalnızca bireylerin değil, toplumların genel sağlık sistemlerini de zorlamaktadır. Bu nedenle:

  • Küresel Sağlık Politikaları: Düşük ve orta gelirli ülkelerde diyabet tedavisinin yaygınlaştırılmasına yönelik özel programlar geliştirilmelidir.
  • Kapsamlı Önleme Stratejileri: Toplum genelinde obezite ile mücadele ve diyabet tarama programları artırılmalıdır.
  • Eşitlik Odaklı Yaklaşım: Tedaviye erişimdeki bölgesel eşitsizlikler giderilmelidir.

Sonuç: Diyabet, Sadece Sağlık Değil, Eşitlik Meselesi

Bu çalışma, diyabetin artık yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir sosyal eşitsizlik meselesi olduğunu gözler önüne sermektedir. Sağlık sistemlerinin diyabete karşı daha etkili çözümler geliştirmesi ve toplum genelinde farkındalık artırıcı adımlar atılması gerekmektedir. Etkili politikalar ve yenilikçi tedavi yaklaşımları, diyabetin yükünü azaltmak için hayati önem taşımaktadır.

Zhou, Bin et al.. Worldwide trends in diabetes prevalence and treatment from 1990 to 2022: a pooled analysis of 1108 population-representative studies with 141 million participants. The Lancet Online first November 13, 2024. Open access. DOI: 10.1016/S0140-6736(24)02317-1

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında