0
Erken Evre HER2-Pozitif Meme Kanserinde de İlk Seçenek Olmaya Aday: Trastuzumab Deruxtecan

Erken Evre HER2-Pozitif Meme Kanserinde de İlk Seçenek Olmaya Aday: Trastuzumab Deruxtecan

DESTINY-Breast05 ve DESTINY-Breast11 çalışmalarının ESMO 2025 verileri, HER2-pozitif erken evre meme kanserinde tedavi anlayışında tarihsel bir dönüm noktasına işaret ediyor. Bu sonuçlar, metastatik dönemde olağanüstü başarılar elde eden antikor-ilaç konjugatlarının (ADC), artık küratif döneme taşınabileceğini güçlü biçimde gösteriyor.

Neden Önemli ve Neden Şimdi?

HER2-pozitif meme kanseri, 1990’ların sonlarında trastuzumab’ın klinik kullanıma girmesiyle onkolojide bir devrim yaratmıştı. Bu molekül, ilk kez bir hedefe yönelik tedavinin yaşam süresini uzatabileceğini gösterdi ve “HER2 devri” olarak anılan yeni bir çağ başlattı. Ancak bu ilerlemeye rağmen, özellikle neoadjuvan tedaviye rağmen tümörü tamamen ortadan kalkmayan (rezidüel invaziv) hastalarda nüks riski yüksek kalmaya devam etti.

2019’da yayımlanan KATHERINE çalışması, bu yüksek riskli hasta grubunda trastuzumab emtansine (T-DM1) kullanımının standart haline gelmesini sağladı. T-DM1, hastalığın tekrarlama riskini %50 oranında azaltarak adjuvan (ameliyat sonrası) dönemde bir devrim yaratmıştı. Ancak yıllar içinde elde edilen veriler, bazı hastaların hâlâ metastatik nüks yaşadığını ve özellikle beyin metastazlarının tedavide önemli bir engel olarak kaldığını gösterdi.

Bu noktada sahneye, metastatik dönemde hem yüksek etkinliği hem de görece daha iyi tolere edilebilirliği ile öne çıkan trastuzumab deruxtecan (T-DXd, Enhertu) çıktı. ADC teknolojisinin ikinci neslini temsil eden T-DXd, yalnızca HER2 hedefli bir antikor değil; aynı zamanda yüksek ilaç-yük oranı (DAR), “bystander effect” ve güçlü hücre içi salınım kapasitesiyle daha derin tümör kontrolü sağlayabiliyor. Metastatik dönemde sağkalım avantajı kanıtlanmış bu ajan, artık erken evrede kür hedefiyle test ediliyor.

ESMO 2025’te sunulan DESTINY-Breast05 ve DESTINY-Breast11 çalışmaları, tam da bu sorunun cevabını aradı: “T-DXd, sadece yaşam süresini uzatan bir ajan değil, daha fazla hastayı kalıcı olarak iyileştirebilir mi?” Sonuçlar, yanıtın evet olabileceğini gösteriyor — ve bu, HER2-pozitif erken evre meme kanserinde ADC devrinin başladığı anlamına geliyor.

📊 Hızlı Özet – En Kritik Sonuçlar

HER2 pozitif meme kanseri tedavisinde, T-DXd (trastuzumab deruxtecan) adlı ilaç iki büyük çalışmada, mevcut standart T-DM1’e göre hem hastalığın tekrarlama riskini azalttı hem de tedavi öncesinde daha fazla tümörü tamamen yok edebildi.

  • DESTINY-Breast05: T-DXd kullanan kadınlarda hastalığın geri dönme ya da yaşam kaybı riski %53 oranında azaldı. Bu, T-DM1’e göre her 100 hastadan yaklaşık 9’unun fazladan kansersiz yaşadığı anlamına geliyor.
  • 3 yıllık kansersiz sağkalım oranı: T-DXd %92 iken T-DM1 %84. Yani T-DXd kullanan 100 kadından 92’si, üç yıl sonunda hâlâ hastalıksız yaşamını sürdürdü.
  • Beyin metastazı gelişimi: T-DXd grubunda daha az görüldü (HR 0.64), bu da özellikle yüksek riskli hastalar için umut verici bir bulgu.
  • DESTINY-Breast11: Henüz ameliyat olmamış, yüksek riskli hastalarda T-DXd içeren tedavi, standart tedaviye göre daha fazla tümörün tamamen kaybolmasına yol açtı; patolojik tam yanıt (pTY) %67’ye karşı %56.
  • Hormon durumuna göre fark: Hormon pozitif hastalarda %61’e karşı %52; hormon negatif hastalarda %83’e karşı %67 başarı oranı görüldü.

DESTINY-Breast05: Ameliyat Sonrası (Adjuvan) Dönemde Daha Az Nüks

Bu çalışma, ameliyattan önce kemoterapi almış ancak tümörü tamamen kaybolmamış (rezidüel hastalığı olan) 1.635 kadını kapsadı. Hastalar iki gruba ayrıldı: biri T-DXd aldı, diğeri ise o dönemin standart ilacı olan T-DM1. Amaç, hastalığın tekrar etmeden geçirdiği süreyi (hastalığa dönüşsüz sağkalım – IDFS) ölçmekti.

Sonuçlar açık: T-DXd, hastalığın tekrarlama ya da yaşam kaybı riskini yarı yarıya azalttı (%53 oranında risk azalması). Üç yıl sonunda hastaların %92’si hâlâ kansersizdi. Bu, T-DM1 kullananlara göre yaklaşık 9 puanlık bir fark anlamına geliyor.

Değerlendirilen Sonuç T-DXd ile T-DM1 ile Sonuç
3 yıllık kansersiz sağkalım %92.4 %83.7 Yaklaşık %53 daha az nüks
Beyin metastazına kadar geçen süre Daha uzun Daha kısa İyileşme eğilimi (HR 0.64)

Yorum: Bu sonuçlar, neoadjuvan tedaviye rağmen tümörü tamamen kaybolmayan kadınlarda T-DXd’nin hastalığı uzak tutma konusunda T-DM1’den daha güçlü olduğunu gösteriyor. Bu fark, gerçek yaşamda her 10 hastadan 1’inin nüks etmeden yaşaması anlamına geliyor.

DESTINY-Breast11: Ameliyat Öncesi (Neoadjuvan) Dönemde Daha Yüksek Başarı

Bu ikinci çalışma, henüz ameliyat olmamış ve yüksek riskli HER2 pozitif meme kanseri olan 927 kadını kapsadı. Amaç, verilen ilaçların tümörü ameliyattan önce tamamen yok etme oranını (tıbbi olarak “tam yanıt” veya pTY) karşılaştırmaktı.

T-DXd içeren tedavi (T-DXd-THP), klasik kemoterapiye göre çok daha fazla kadında tam tümör yanıtı sağladı: %67’ye karşı %56. Yani her 10 hastadan birinde ek iyileşme elde edildi. Bu fark, hem hormon pozitif hem de hormon negatif alt gruplarda benzer şekilde görüldü.

  • Hormon pozitif: %61 (T-DXd) vs %52 (klasik tedavi)
  • Hormon negatif: %83 (T-DXd) vs %67 (klasik tedavi)

Ayrıca, erken veriler T-DXd’nin tedavi sonrası hastalığın geri dönme olasılığını da azalttığını gösteriyor. Takip süresi henüz kısa olsa da, bu ilaç kombinasyonunun ileride standart ameliyat öncesi tedavi haline gelmesi bekleniyor.

🛡️ Güvenlilik: Dikkatli Takip, Güvenli Kullanım

Her iki çalışmada da ciddi yan etkilerin (örneğin bulantı, halsizlik, kan değerlerinde düşme gibi) görülme oranı benzerdi: T-DXd kullananlarda %50, T-DM1 kullananlarda %52 civarında. Yani yan etkiler açısından genel tablo iki ilaçta da birbirine oldukça yakın.

Ancak T-DXd tedavisinde, dikkat edilmesi gereken özel bir durum var: Akciğer iltihabı veya iltihap benzeri tablo (tıpta “interstisyel akciğer hastalığı – ILD”). Bu durum genellikle öksürük, nefes darlığı veya göğüs sıkışması gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor.

Çalışmada bu yan etki, T-DXd kullanan hastaların yaklaşık %10’unda görüldü (çok az sayıda ağır vakayla). T-DM1 kullananlarda ise bu oran %2’den azdı. Bu fark nedeniyle doktorlar artık her kontrol ziyaretinde solunum şikayetlerini sorguluyor ve gerekirse erken dönemde akciğer tomografisi (BT) istiyor.

Erken fark edilen vakalarda ilaç kesilerek ve kortizon (steroid) tedavisi başlanarak ILD’nin tamamen düzeldiği bildiriliyor. Bu nedenle hastaların öksürük veya nefes darlığı gibi yeni belirtileri gecikmeden doktora bildirmesi büyük önem taşıyor.

Genel olarak, T-DXd güçlü ve etkili bir ilaç olmasına rağmen, düzenli kontrol ve dikkatli izlemle güvenli biçimde kullanılabiliyor. Deneyimli merkezlerde ve bilinçli takip altında kullanıldığında, yararı riskinden çok daha fazla.

🔎 DROZDOGAN Akademi Yorumu

Bu iki çalışma, meme kanseri tedavisinde artık yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Artık sadece hastalığı kontrol altına almak değil, tam iyileşme olasılığını artırmak mümkün hale geliyor.

  • Ameliyat sonrası dönemde (neoadjuvan tedaviye rağmen tümörü tamamen kaybolmayan hastalarda), T-DXd, eski standart olan T-DM1’in yerini alacak kadar güçlü bir aday. Daha az hastada hastalık geri dönüyor ve daha uzun süre kansersiz yaşam sağlanıyor.
  • Ameliyat öncesi dönemde T-DXd içeren tedaviler, tümörün tamamen yok olma olasılığını anlamlı biçimde artırıyor. Bu da ileride daha az ameliyat, daha az ek tedavi ve daha uzun hastalıksız yaşam anlamına gelebilir.
  • Her güçlü ilacın olduğu gibi T-DXd’nin de dikkat gerektiren yönleri var. Akciğer iltihabı (ILD) riski düşük olsa da, dikkatli izlem ve deneyimli merkezlerde uygulama önemli. Hastaların belirtilerini zamanında bildirmesi tedavinin güvenliğini artırıyor.
  • Beyin metastazı riski taşıyan hastalarda da T-DXd umut verici sonuçlar gösterdi. Bu, gelecekte bu ilaçla daha az beyin tutulumunun görülebileceği anlamına geliyor.
  • Sonuç olarak: Bu veriler, erken evre meme kanserinde “ADC devrinin” başladığını gösteriyor. Artık hedef sadece tedavi etmek değil, daha fazla hastayı tamamen iyileştirmek. Tedavi seçiminde risk düzeyi, yan etki profili ve yaşam kalitesi her zamankinden daha dengeli değerlendirilmeli.

Klinik Pratik İçin Hızlı Yol Haritası

  1. Neoadjuvan sonrası rezidüel invaziv hastalık: Adjuvan T-DXd düşün.
  2. Neoadjuvan seçim: Yüksek riskli olgularda T-DXd-THP rejimi rasyonel; lokal kurullar ve güncel kılavuz güncellemeleri ile uyumlu ilerle.
  3. ILD izlemi: Başlangıç akciğer değerlendirmesi, erken semptom eğitimi, düşük eşikle BT; şüphede gecikmeden kes/steroid.
  4. Hasta eğitimi: Bulantı yönetimi, kardiyak izlem (düşük ama önemli), uzun dönem takip vurgusu.

📚 Kaynaklar

  1. Geyer C, et al. Trastuzumab deruxtecan (T-DXd) vs trastuzumab emtansine (T-DM1) in patients with high-risk HER2-positive primary breast cancer with residual invasive disease after neoadjuvant therapy: Interim analysis of DESTINY-Breast05. ESMO Congress 2025LBA1.
  2. Harbeck N, et al. DESTINY-Breast11: Neoadjuvant trastuzumab deruxtecan alone (T-DXd) or followed by paclitaxel + trastuzumab + pertuzumab (T-DXd-THP) vs SOC for high-risk HER2-positive early breast cancer. ESMO Congress 2025Abstract 291O.

Not: Özetler kongre sunumlarına dayanmaktadır; nihai hakemli yayınlar farklılık gösterebilir.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


HER2-Pozitif Meme Kanserinde Trastuzumab Deruxtecan (Enhertu) Çağı

HER2-Pozitif Meme Kanserinde Trastuzumab Deruxtecan (Enhertu) Çağı

DESTINY-Breast09, DESTINY-Breast05 ve DESTINY-Breast11 çalışmaları; antikor-ilaç konjugatı trastuzumab deruxtecan (T-DXd)’in...

Ameliyat Sonrası Abemasiklib Genel Sağkalımı Anlamlı Artırıyor: monarchE 7 Yıl Sonuçları

Ameliyat Sonrası Abemasiklib Genel Sağkalımı Anlamlı Artırıyor: monarchE 7 Yıl Sonuçları

Meme kanseri tedavisinde uzun süredir beklenen bir dönüm noktası yaşandı....

Memorial Göztepe Meme Kanseri Merkezi – Tıbbi Onkoloji Kalite Standartları ve Akış Şeması

Memorial Göztepe Meme Kanseri Merkezi – Tıbbi Onkoloji Kalite Standartları ve Akış Şeması

ECIBC (Avrupa Meme Kanseri Hizmetleri Kalite Güvencesi) ile uyumlu bir...

Polijenik Risk Skoru ile DCIS-LCIS Sonrası Geleceği Öngörmek: Kime Daha Yakın İzlem Gerek?

Polijenik Risk Skoru ile DCIS-LCIS Sonrası Geleceği Öngörmek: Kime Daha Yakın İzlem Gerek?

Neden önemli? Geçmişte meme kanseri riski çoğunlukla aile öyküsü ve...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında