
Erken Evre Meme Kanserinde Antrasiklinler Ne Zaman Kullanılmalı?
Erken evre, lenf nodu negatif, hormon reseptörü (HR) pozitif, insan epidermal büyüleyici faktör reseptör 2 (HER2) negatif meme kanseri hastalarında, kanserin tekrarlama riskinin yüksek olduğu durumlarda, adjuvan (ameliyat sonrası koruyucu) antrasiklinlerin taksan bazlı kemoterapiye eklenmesi, sadece taksan bazlı kemoterapiye kıyasla daha fazla fayda sağlamıştır. Bu sonuç, TAILORx çalışmasının ardından yapılan bir alt grup analizinden elde edilmiştir.
Oncotype DX genomik testi, meme kanseri gibi belirli kanser türlerinde hastalığın nüksetme riskini değerlendirmek ve kemoterapiye yanıt tahmini yapmak için 21 genin ekspresyonunu analiz eden bir moleküler tanı testidir. Test, cerrahi biyopsi ile elde edilen doku örneğinden yapılır.
Özellikle, Oncotype DX genomik testi ile tekrarlama skoru ≥ 31 olarak belirlenen hastalar, adjuvan antrasiklin tedavisinin taksan bazlı kemoterapiye eklenmesiyle daha uzun nüksüz hayatta kalma, daha uzun yeniden ortaya çıkma süreleri yaşamış, ayrıca 5 yıllık genel sağlıkta iyileşme eğilimi göstermiştir.
Bu bulguları San Antonio Meme Kanseri Sempozyumu (SABCS) 2024’te sunan Dr. Nan Chen, “Antrasiklinler, yüksek genomik riske sahip HR pozitif, HER2 negatif, lenf nodu negatif hastalarda düşünülmelidir” dedi.
Yüksek Riskli Hastalarda Adjuvan Kemoterapinin Evrimi
Yüksek riskli, erken evre HR pozitif, HER2 negatif meme kanserinde adjuvan kemoterapinin rolü giderek şekillenmektedir. Bu hastalar genellikle ya taksan bazlı rejimler ya da taksan ve antrasiklin bazlı daha yoğun kemoterapi ile tedavi edilir. Ancak, daha yoğun stratejinin kullanımını yönlendiren veriler sınırlıdır.
Dr. Chen ve ekibi, TAILORx çalışması kapsamında taksan ve siklofosfamid (TC) veya antrasiklin-taksan kombinasyonu (T-AC) alan hastaları analiz etti. T-AC rejimi, siklofosfamid ile kombine antrasiklinlerin taksan takibiyle kullanıldığı ya da eş zamanlı antrasiklin, siklofosfamid ve dosetaksel kombinasyonu gibi çeşitli şekillerde uygulandı.
Oncotype DX ve Risk Skorlarına Dayalı Tedavi
TAILORx çalışmasına dahil edilen hastaların tümü, Oncotype DX 21-gen yeniden ortaya çıkma skoru testi ile bir skor aldı. Bu skor, 0 ile 100 arasında değişiyor ve yüksek skorlar kemoterapi faydasını öngörüyordu. Skoru 11-25 arasında olan hastalar, ya sadece endokrin tedavi ya da endokrin tedavi ve hekim tercihine bağlı kemoterapi ile randomize edildi. Skoru ≥ 26 olan hastalar ise endokrin tedavi ve kemoterapi aldı.
Alt grup analizine 438 T-AC alan ve 2111 TC alan hasta dahil edildi. T-AC alan hastalar genelde daha genç (ortalama yaş 53 vs 55), premenopozal ve daha yüksek dereceli, progesteron reseptörü negatif, daha büyük tümörlere sahipti. Ayrıca bu hastaların ortalama yeniden ortaya çıkma skoru da daha yüksekti (29.6 vs 9.5).
Ana Bulgular
Çalışmanın ana sonlanım ölçütü olan 5 yıllık uzak metastazsız hayatta kalma süresi sonunda, skoru 31’in altında olan hastalarda antrasiklin eklenmesi istatistiksel olarak anlamlı bir fark yaratmadı (%97.0 T-AC vs %97.6 TC). Ancak, skoru 31 veya daha yüksek olan hastalarda bu oranlar anlamlı bir fark gösterdi: %96.1 (T-AC) vs %91 (TC) (düzeltilmiş tehlike oranı [aHR], 0.32; P = .009).
Alt grup analizlerinde, yeniden ortaya çıkma skoru 31 veya daha yüksek olan hastalarda T-AC’nin faydası, tümörü ≥ 2 cm olanlarda en belirgindi. Premenopozal ve postmenopozal hastalarda benzer bir fayda gözlemlendi, bu da etkilerin antrasiklinlerin yumurtalık baskılayıcı etkilerinden kaynaklanmadığını gösteriyor.
Chen, yeniden ortaya çıkma skoru arttıkça antrasiklin tedavisinin faydasının arttığını vurguladı. Ancak, TAILORx çalışmasındaki hastaların %5’inden azı yeniden ortaya çıkma skoru ≥ 31’e sahipti. “Bu nadir bir senaryo olmasına rağmen, HR pozitif, HER2 negatif meme kanserli hastalarda antrasiklin tedavisinden fayda görebilecek bir alt grubun tanımlanması önemlidir,” dedi.
Yorum
Erken evre meme kanserinde, ameliyat sonrası kemoterapi ihtiyacını belirlemede Oncotype DX skoru, hem hastalar hem de hekimler için en önemli yol göstericilerden biri haline gelmiştir. Bu çalışma, yüksek yeniden ortaya çıkma skoruna sahip hastalarda, özellikle skoru 31 veya üzeri olan bireylerde, antrasiklin eklenmesinin sağladığı belirgin faydayı güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır. Elde edilen veriler, bu hasta grubunda tedavi stratejilerinin daha hassas bir şekilde planlanmasını sağlayarak, yalnızca etkili tedaviye yönelmekle kalmayıp aynı zamanda gereksiz toksisite riskini de minimize etme imkanı sunmaktadır. Bu bulgular, adjuvan kemoterapinin kişiselleştirilmiş tıp yaklaşımı ile şekillenmeye devam ettiğini göstermesi açısından oldukça değerlidir.
Cite this: When to Use Anthracyclines in Early Breast Cancer - Medscape - December 16, 2024.