
Evre 3C Over Kanseri Eğitim Kılavuzu: Neoadjuvan Tedaviden Kişiselleştirilmiş İdameye
Bu kılavuz, Evre 3C Over (Yumurtalık) Kanseri tanısı alan ve tedavi sürecine yeni başlayan hastalar için hazırlanmıştır. Tedavi süreci; cerrahi öncesi kemoterapi ve hedefe yönelik ilaçları, kapsamlı bir cerrahi aşamayı ve ardından kişiselleştirilmiş idame tedavisini (uzun dönem koruma tedavisi) içerir.
Amaç, hastanın kendi tedavi yolculuğunu anlamasını kolaylaştırmak, kullanılan ilaçların (Paklitaksel, Karboplatin, Bevasizumab, Olaparib ve Niraparib) nasıl çalıştığını ve yan etkilerle başa çıkma yollarını herkesin anlayabileceği bir dille açıklamaktır.

Evre 3C over kanserinde, kanser pelvis dışındaki peritona, örneğin omentuma yayılmıştır ve peritondaki kanser 2 santimetreden büyüktür. Kanser peritonun arkasındaki lenf düğümlerine veya karaciğer ya da dalağın yüzeyine yayılmış olabilir.
I. Başlangıç: Tedavi Yolculuğunu Anlamak
A. Over Kanseri ve Evre 3C Nedir?
Over kanseri tedavisi, çok disiplinli bir ekip çalışması gerektirir. Evre 3C tanısı, kanserin pelvis dışına ve karın zarına yayılmış olduğunu, ancak genellikle karaciğer veya dalak gibi uzak organlara metastaz yapmadığını gösterir. Bu aşamada temel hedef; hastalığı olabildiğince temizlemek ve nüks riskini en aza indirmektir.
Tedavi yolculuğu üç ana aşamadan oluşur:
- Neoadjuvan İndüksiyon: Cerrahi öncesi tümörün küçültülmesi (Paklitaksel + Karboplatin + Bevasizumab).
- Cerrahi: Ara Debulking Cerrahisi (IDS) ile tümörün maksimum düzeyde çıkarılması.
- İdame (Koruma Kalkanı): Nüks riskini azaltmak için uzun süreli PARP inhibitörü ve hedefe yönelik tedavi.
B. Neoadjuvan Tedavi (NACT) Neden Önemli?
Neoadjuvan kemoterapi (NACT), Evre 3C gibi yaygın over kanserlerinde ilk adım olarak uygulanır. Amaç, büyük tümör kitlelerini küçülterek yapılacak cerrahinin başarısını artırmaktır. Tümör küçüldüğünde, cerrahın tüm kanser dokusunu tamamen çıkarması (R0 rezeksiyon) olasılığı belirgin şekilde yükselir — bu da uzun dönem sağkalımın en güçlü belirleyicisidir.
Bu aşama genellikle 3–4 kür kemoterapiden oluşur ve ilaçlar damar yoluyla (IV) uygulanır. Bu dönem, hastalığın kontrol altına alınmasında ve sonraki cerrahinin planlanmasında kritik bir “hazırlık süreci”dir.
II. Birinci Aşama: Neoadjuvan Tedavi (Paklitaksel + Karboplatin + Bevasizumab)
Bu aşama, cerrahi öncesinde tümör yükünü azaltmak ve operasyonun başarısını artırmak amacıyla planlanan hazırlık dönemidir. Tedavi genellikle 3 ila 4 kür halinde uygulanır ve üç farklı ilaç sınıfının eş zamanlı kullanımıyla maksimum etki hedeflenir.
A. Tedavi Şeması ve Uygulama Protokolü
Neoadjuvan tedavi protokolü, iki standart kemoterapi ilacı (Paklitaksel ve Karboplatin) ile hedefe yönelik tedavi olan Bevasizumab’ın kombinasyonundan oluşur. Uygulama sıklığı genellikle 3 veya 4 haftada bir olup, tüm ilaçlar damar yoluyla (IV) verilir.
Bu üçlü kombinasyon, kanser hücrelerine farklı yönlerden saldırarak hem tümör hacmini küçültür hem de cerrahi sırasında tam tümör temizliği (R0 rezeksiyon) şansını artırır.
B. İlaçlar Nasıl Çalışır? (Basitleştirilmiş Mekanizmalar)
1. Karboplatin – DNA Hasarı Oluşturarak Etki Eder
Karboplatin, kanser hücresinin genetik materyali olan DNA zincirleri arasında kalıcı çapraz bağlar kurar. Bu bağlar hücrenin kendini kopyalamasını engeller ve onarım mekanizmasını devre dışı bırakır. Bu ilaç, tedavinin “omurga etkisini” sağlar.
2. Paklitaksel – Hücre Bölünmesini Durdurur
Paklitaksel, hücre bölünmesi için gerekli mikrotübül yapılarını hedef alır. Bu yapıları dondurarak, kanser hücresinin çoğalmasını durdurur ve kontrollü hücre ölümünü (apoptoz) başlatır.
3. Bevasizumab – Tümörü Besleyen Damarları Kapatır
Kanser büyüyebilmek için yeni kan damarlarına ihtiyaç duyar (anjiyogenez). Bevasizumab, bu damarların oluşumunu sağlayan VEGF adlı proteini bloke eder. Böylece tümörün oksijen ve besin kaynakları kesilir, kemoterapi ilaçlarının etkisi artar.
Sonuç: Bu üçlü tedavi; DNA hasarı verme (Karboplatin), hücre bölünmesini durdurma (Paklitaksel) ve damar beslenmesini kesme (Bevasizumab) yollarıyla çok katmanlı bir tümör küçültme etkisi oluşturur.
C. Neoadjuvan Tedavinin Yaygın Yan Etkileri ve Yönetimi
Kemoterapi ve Bevasizumab’ın yan etkileri genellikle döngüseldir ve dikkatli yönetim gerektirir. Aşağıdaki başlıklar, en sık görülen etkiler ve korunma yollarını özetlemektedir:
- Kan Değerlerinde Düşme (Miyelosupresyon): Lökopeni, trombositopeni ve anemi gelişebilir. Ateş 38°C’nin üzerine çıkarsa hemen doktora başvurulmalıdır.
- Bulantı ve Kusma: Tedavi sonrası 8–12 saat içinde başlayabilir. Düzenli antiemetik ilaç kullanımı şarttır.
- İshal: 24 saati aşan veya ağrılı ishal durumunda doktor bilgilendirilmelidir.
- Ağız Yaraları: Yumuşak fırça ile günde 2 kez diş bakımı yapılmalıdır.
- Bevasizumab’a Bağlı Yüksek Tansiyon: Kan basıncı düzenli ölçülmeli, gerekirse tansiyon ilaçları eklenmelidir.
| İlaç | Sınıf | Basitleştirilmiş Mekanizma | NACT'deki Rolü |
|---|---|---|---|
| Paklitaksel | Kemoterapi (Taksan) | Hücre iskeletini sabitleyerek bölünmeyi durdurur. | Tümör küçülmesini hızlandırmak. |
| Karboplatin | Kemoterapi (Platin) | Kanser hücresinin DNA’sına kalıcı hasar verir. | Kanserin yok edilmesinde temel etkiyi sağlar. |
| Bevasizumab | Hedefe Yönelik (Anti-VEGF) | Tümörün kan damarı oluşumunu (beslenmesini) engeller. | Kemoterapi etkisini güçlendirir, cerrahiye hazırlar. |
III. İkinci Aşama: Cerrahi Müdahale ve İyileşme (Ara Debulking)
Neoadjuvan kemoterapi ile tümör yükü azaltıldıktan sonra amaç; karın boşluğunda gözle görülebilir tüm kanser dokusunu tamamen çıkarmaktır (R0 rezeksiyon). Bu hedefe ulaşıldığında, uzun dönem sağkalımın belirgin şekilde iyileştiği gösterilmiştir.
A. Cerrahi Zamanı ve Amacı
- Zamanlama: Genellikle 3–4 kür neoadjuvan sonrası, görüntüleme ve klinik yanıt değerlendirildikten sonra planlanır.
- Amaç: Tümörün maksimum sitoredüksiyonu (ideal olarak R0), mümkün değilse rezidüyü en aza indirmek (≤1 cm).
- Devam Planı: İyileşme sonrası adjuvan kemoterapi kürleriyle tedavi pekiştirilir.
B. Cerrahinin Kapsamı: Hangi İşlemler Gündeme Gelebilir?
Ara Debulking; hastadan hastaya değişmekle birlikte aşağıdaki girişimlerin bir bölümünü içerebilir:
- Rahim ve yumurtalıkların alınması (TAH+BSO), omentektomi
- Peritoneal implantların çıkarılması, diyafram yüzeyi temizliği (stripping)
- Gerekiyorsa bağırsak segment rezeksiyonu ve anastomoz
- Genişletilmiş lenf nodu örneklemesi/seçici diseksiyon
🎯 Hedef: Gözle görülebilir tüm tümör odaklarının tam çıkarımı. Tam çıkarım mümkün değilse, rezidü ≤1 cm kalması prognoz açısından kritik öneme sahiptir.
C. Bevasizumab Arası ve Yara İyileşmesi
- Preop kesinti: Bevasizumab, cerrahiden önce belirli bir süre kesilir; bu, yara iyileşmesini güvenceye almak içindir.
- Postop yeniden başlama: Cerrahi yaraların yeterli iyileşme bulguları görüldüğünde, onkoloji ekibi tarafından uygun zamanda yeniden planlanır.
- Kan basıncı kontrolü: Operasyon öncesi ve sonrası hipertansiyon yönetimi önemlidir.
D. Perioperatif Hazırlık ve ERAS İlkeleri
ERAS (Enhanced Recovery After Surgery) protokolleri; ameliyat sonrası ağrıyı, komplikasyonları ve hastanede kalış süresini azaltmayı amaçlar.
- Beslenme: Preop beslenme optimizasyonu, gerekirse destek ürünleri.
- Pıhtı önleme: Varis çorabı, profilaktik antikoagülasyon ve erken mobilizasyon.
- Ağrı yönetimi: Multimodal analjezi; opioid ihtiyacını azaltan yaklaşımlar.
- Barsak yönetimi: Gereksiz katı açlık ve aşırı barsak hazırlığından kaçınma; erkenden sıvı/katı tolere etme.
- Solunum egzersizleri: Spirometre, öksürme ve derin nefes çalışmaları.
E. Cerrahi Sonrası İyileşme ve Kalan Tedavi
- İyileşme süresi: Genellikle birkaç hafta; kesi yerinin bakımı, ateş takibi ve mobilizasyon önemlidir.
- Adjuvan kemoterapi: İyileşme sonrası çoğunlukla 3–4 kür ilave Karboplatin + Paklitaksel planlanır.
- Patoloji ve görüntüleme: Cerrahi materyal raporu ve gerektiğinde postoperatif görüntülemeler, adjuvan planı netleştirir.
F. Olası Komplikasyonlar ve Ne Zaman Haber Vermeli?
- Yüksek ateş (≥38°C), titreme
- Şiddetli, geçmeyen karın ağrısı veya gaz çıkaramama/kusma (ileus belirtisi)
- Beklenmedik vajinal/ rektal/ idrarla kanama
- Keside kızarıklık, akıntı, artan ağrı (yara enfeksiyonu)
- Bacaklarda şişlik, ağrı, nefes darlığı (pıhtı belirtisi)
📌 Hızlı Özet: IDS’de hedef R0. Bevasizumab cerrahi öncesi uygun sürede kesilir; postoperatif yara iyileşmesi tamamlandığında yeniden planlanır. ERAS ile erken mobilizasyon ve beslenme, iyileşmeyi hızlandırır.
| Rezidü Düzeyi | Tanım | Klinik Anlam |
|---|---|---|
| R0 (Tam Sitoredüksiyon) | Gözle görülebilir tümör yok | En iyi uzun dönem sonuçlar |
| ≤1 cm Rezidü | Mikroskobik/çok küçük odaklar | Prognoz iyi; adjuvanla pekiştirilir |
| >1 cm Rezidü | Gözle görülebilir artık doku | Daha zayıf prognoz; sistemik tedavi stratejisi güçlendirilir |
IV. Üçüncü Aşama: Kişiselleştirilmiş İdame Tedavisi (Koruma Kalkanı)
Cerrahi ve kemoterapi tamamlandıktan sonra tedavinin hedefi artık hastalığın geri gelmesini önlemektir. Bu döneme “idame tedavisi” denir ve over kanserinde uzun süreli yaşamın anahtarıdır. Tedavi sürecinin kişiselleştirilmesi, HRD testi sonuçlarına ve genetik profile göre yapılır.
A. İdame Tedavisinin Rolü ve Önemi
Cerrahi sonrası kanserin tamamen temizlenmiş görünmesi, hastalığın mikroskobik düzeyde de yok olduğu anlamına gelmez. İdame tedavisi, bu görünmeyen hücrelerin yeniden çoğalmasını engellemek için uygulanır. Amaç, hastalıksız sağkalımı uzatmak ve yaşam kalitesini korumaktır.
Bu tedavi genellikle yıllarca süren, ağızdan alınan PARP inhibitörleri veya damar yoluyla sürdürülen hedefe yönelik ilaçların kombinasyonudur.
B. HRD (Homolog Rekombinasyon Defisiti) Testi: Tedaviyi Belirleyen Genetik Pusula
HRD testi, kanser hücrelerinin DNA hasarını onarma kapasitesini ölçer. DNA onarımındaki bu zayıflık, PARP inhibitörlerine karşı duyarlılığı belirler.
- HRD Pozitif: DNA onarımı bozuk, hücre savunmasız. Olaparib + Bevasizumab kombinasyonu önerilir.
- HRD Negatif / Belirsiz: Onarım yeteneği kısmen korunmuş. Niraparib monoterapi veya Bevasizumab idamesi tercih edilir.
Bilimsel Not: Klinik çalışmalar, over kanserli hastaların yaklaşık %50’sinin PARP inhibitörlerinden anlamlı fayda gördüğünü göstermektedir. HRD testi, yalnızca BRCA mutasyonlarını değil, tüm genomik instabiliteyi (ör. LOH) değerlendirir.
C. PARP İnhibitörleri: Olaparib ve Niraparib (Sentetik Letalite Mekanizması)
PARP inhibitörleri, DNA onarımında görevli PARP enzimini bloke ederek kanser hücrelerini hedef alır. HRD pozitif hücrelerde bu, “çifte darbe” etkisi oluşturur: Hücre hem kendi onarım mekanizmasını hem de PARP yolunu kaybederek ölür. Bu biyolojik prensip Sentetik Letalite olarak bilinir.
Basit Anlatımla: PARP inhibitörleri, onarımı zaten bozuk olan kanser hücrelerine ikinci bir onarım engeli getirir. Hücre DNA hasarını tamir edemez hale gelir ve ölür.
1. Olaparib (HRD Pozitif Hastalarda)
Ağızdan alınan bir tablettir. HRD pozitif hastalarda genellikle Bevasizumab ile birlikte kullanılır. Bevasizumab tümör dokusunu hipoksik hale getirerek Olaparib’in etkisini güçlendirir; bu ikili etki daha uzun nükssüz sağkalım sağlar.
2. Niraparib (Monoterapi)
Ağızdan alınan tek ajan tedavisidir. HRD sonucu ne olursa olsun kullanılabilir, ancak özellikle HRD negatif veya Olaparib uygun olmayan hastalarda tercih edilir.
| Özellik | Olaparib (+Bevasizumab) | Niraparib (Monoterapi) |
|---|---|---|
| Kullanım Alanı | HRD Pozitif (BRCA dahil) | HRD durumundan bağımsız |
| Uygulama Şekli | Oral + IV Bevasizumab | Oral (Günlük Tablet) |
| Uzun Süreli Yan Etkiler | Anemi, bulantı, yorgunluk, hipertansiyon | Trombositopeni, anemi, yorgunluk |
| Takip Gereksinimi | Kan değerleri ve tansiyon takibi | Hematolojik izlem (özellikle trombositler) |
E. Uzun Süreli Yan Etkiler ve Yaşam Kalitesi Yönetimi
- Hematolojik Toksisite: Anemi, lökopeni ve trombositopeni düzenli takip gerektirir. İlk haftalarda haftalık, sonrasında aylık kan kontrolleri yapılmalıdır.
- Doz Ayarlaması: Kan değerlerine göre doz azaltımı veya geçici kesinti gerekebilir.
- Kronik Yorgunluk: Planlı dinlenme, dengeli beslenme ve hafif egzersiz (doktor onayıyla) önerilir.
Unutmayın: İdame tedavisi bir maraton gibidir. Başarı, sabırlı ve düzenli takip ile sağlanır. Uzun süreli ilaç kullanımında her küçük belirtiyi doktorunuzla paylaşın.
V. Tedavi Sonrası İzlem ve Uzun Süreli Yaşam Kalitesi
Tedavi tamamlandıktan sonra, hastalığın yeniden ortaya çıkma (nüks) riski devam ettiği için düzenli ve planlı takip büyük önem taşır. Bu süreç yalnızca tıbbi değil, fiziksel ve psikososyal iyileşmenin sürdürülebilmesi açısından da kritik bir dönemdir.
A. Takip Protokolünün Önemi
Takip süreci, olası bir nüksü erken evrede yakalamak için düzenlenir. Zamanında müdahale, yeniden tedavi şansını artırır.
- İlk 2 yıl: Her 3–4 ayda bir kontrol.
- 3.–5. yıllar arası: 6–8 ayda bir kontrol.
- 5 yıldan sonra: Yılda bir kontrol yeterlidir.
Her kontrolde; jinekolojik muayene, kasık ultrasonu, tümör belirteçleri (CA-125 vb.) ve gerektiğinde MR, BT veya PET-BT gibi görüntülemeler yapılır.
B. Acil Durumlarda Doktorunuzu Ne Zaman Aramalısınız?
Tedavi sonrası dönemde bazı belirtiler ciddi komplikasyonlara işaret edebilir. Aşağıdaki durumlarda bir sonraki randevuyu beklemeden hemen doktorunuza başvurmalısınız:
- Vajinadan, makattan veya idrardan beklenmedik kanama
- Yüksek ateş (≥38°C) veya titreme
- Gaz çıkaramama veya şiddetli kusma (barsak tıkanıklığı belirtisi)
- Geçmeyen, artan karın ağrısı veya kramp
- Keside kızarıklık, akıntı veya iltihap bulguları
⚠️ Uyarı: Karın ameliyatı geçiren hastalarda bağırsak tıkanıklığı (ileus) riski yüksektir. Gaz veya dışkı çıkaramama, karında şişlik ve kusma fark ederseniz vakit kaybetmeden hastaneye başvurun.
C. Uzun Süreli Sağkalım ve Yaşam Kalitesini Artırma
Kanser tedavisinden sonra yaşam, yalnızca “hastalıksız kalma” hedefiyle değil, yaşam kalitesini koruma ve güçlendirme odağıyla planlanmalıdır.
- Fiziksel Aktivite: Düzenli yürüyüş veya hafif egzersizler yorgunlukla mücadelede etkilidir.
- Beslenme: Bağışıklığı destekleyen, posa açısından zengin, dengeli bir diyet tercih edilmelidir.
- Psikososyal Destek: Kanser tedavisi psikolojik olarak da zorlayıcıdır. Destek grupları veya profesyonel danışmanlık, iyileşme sürecini güçlendirir.
💬 Hatırlatma: Kanser tedavisi bir “yolculuktur”. Bu yolculukta beden kadar ruhunuzu da koruyun. Doktorunuz, diyetisyeniniz ve psikolojik destek ekibi, bu sürecin ayrılmaz parçalarıdır.



