Kemoterapi ilişkili yaşam kaybı; yaşamın son bir ayında kemoterapi alan hastaları tanımlar. Tecrübeli modern onkoloji klinikleri bu oranı sıfıra yaklaştırmayı hedefler. Kemoterapiye bağlı yaşam kayıpları istemediğimiz bir durum olmakla birlikte işin doğası gereği her hasta için az da olsa bir olasılık söz konusudur. Bu istenmeyen durumu artıracak nedenlerden olabildiğince kaçınmak gerekir. Bu nedenleri hasta, hasta yakını ve hekim dikkate almalı ve elbirliği ile kemoterapi ile ilişkili yaşam kayıpları en aza indirilmeli.

Başlıca iki neden kemoterapiye bağlı yaşam kayıplarına neden olur:

  • Bunlardan ilki, uluslararası rehberler doğrultusunda uygulanan, hastalık yenilemesini önleyici veya yaşam süresini uzatan kemoterapiler sonrası tedavi yan etkilerine bağlı yaşam kayıplarıdır.
  • İkincisi ise aşırı tedavi sonucu yaşam kayıplarıdır.

Yan etkiler konusunda sağlık ekibine danışmaktan çekinmeyin

Kemoterapi sonrası kemoterapiye bağlı yan etkilerde “hastanın hastaneye gelmeme arzusu” en sık gördüğüm sorunlardan birisidir. Sıklıkla hasta olan birey “yakınlarımı rahatsız etmeyeyim” düşüncesi ile aslında fark ettiği ve hekiminin uyardığı durumları dikkate almaz veya bir tanıdığını arayarak içinde bulunduğu zor durumu atlatmaya çalışır.

Çoğunlukla bu durum iştahsızlık, halsizlik, bulantı, kötü hissetme, yeterince sıvı alamama ve ateş yükselmesi gibi durumlar ile başlar. Özellikle hastalarıma, bu durumların başlangıcında vakit kaybetmeden sağlık ekibine başvurmaları ve gerekli değerlendirmelerinin yapılmasını öneririm. Sağlık ekibi kısa bir değerlendirme sonrası destek tedaviler diye adlandırdığımız, bir takım serum ve ilaçlar ile hastayı rahatlatır ve önemli bir kan değer düşüklüğü veya genel durum bozukluğu yok ise ilave ağızdan ilaçlar önererek hastayı taburcu eder. Hasta ve yakınının bu yaklaşımı çoğunlukla önemli sorunları önlemeye yeter.

Hasta bu alarm belirtileri dikkate almaz ve gün içinde kötüleşmeyi bekler ise, hastaneye gelme konusunda daha isteksiz olur ve öteleme hissi ağır basmaya başlar. Tam bu noktada hasta yakını bilinçli olmaz ve hastasını sağlık ekibi ile buluşturmaz ise ilerleyen saatlerde veya ertesi gün hasta daha da ağırlaşacak ve son derece riskli durumlara davet çıkaracaktır. Kimi zaman bu süreç bir günden birkaç güne kadar uzamakta ve hasta oldukça kötü duruma düşmeden hastaneye getirilmemektedir. Özellikle yaşlı ve yandaş hastalığı olan ve performansı düşük kanser hastaları kemoterapi yan etkilerine daha fazla maruz kalabilirler. Bu grupta hekim, hasta ve yakınlarını bilinçlendirmeli, hasta ve yakını ise kemoterapi sonrası günlerde daha dikkatli ve sorumluluk sahibi olmalıdır.

Kemoterapi sonrası erken dönem ilaç yan etkileri genelde ilk hafta içinde gözlenir

Hekiminizin önerdiği yardımcı ilaçları doğru kullanmanız durumunda çoğunlukla şikayetleriniz ortadan kalkacaktır. Verilen önerileri yerine getirmenize rağmen şikayetiniz devam ediyorsa en yakın sürede sağlık ekibine ulaşmanız yaşamınızı riske etmenizi önleyecektir.

Kemoterapiye bağlı kan değer düşüklüğü ve buna bağlı enfeksiyonun belirtisi olan ateş sıklıkla 7-14. günler arasında ortaya çıkar. Bu durum onkolojinin alarm bulgularından birisidir. Vücudun savunma sisteminin yetersizliğini ve yaşamı tehdit eden enfeksiyonu (febril nötropeni) işaret eder. Vakit kaybetmeksizin, gece ve gündüz demeden acil servise başvurmalısınız. Ateş yüksekliği ve genel durum bozukluğu olan hastaların sağlık ekibine erken dönemde ulaşmamaları durumunda kemoterapi ilişkili yaşam kaybı riski ciddi oranda artacaktır.

Tüm bu süreçlerin doğru yönetilmesi için sağlık ekibinin hasta ve yakınlarını yeterince bilgilendirmesi (tedaviye yönelik eğitim), beslenme uzmanı ve psikolog ile görüşmeler son derece önemlidir. Bu süreçleri kurumsal olarak uygulayan onkoloji klinikleri ve sorumluluk sahibi, temkinli hasta ve hasta yakınları ile kemoterapiye bağlı yaşam kayıpları neredeyse sıfıra yakın düzeye çekilebilir.

Kemoterapiye bağlı yaşam kayıplarından ikincisi ise aşırı tedavi sonucu ortaya çıkan yaşam kayıplarıdır. Bir sonraki yazımızda ESMO 2016’da Fransa’dan sunulan özeleştiri niteliğindeki araştırma eşliğinde sizler ile aşırı tedaviyi ve sakınma yollarını paylaştık.