
Karaciğer Kanserinde TAKE'ye Sorafenib Eklenmesiyle Sağkalım Uzuyor
Karaciğer kanseri, dünya genelinde en yaygın görülen ve en fazla yaşam kaybına sebep olan kanserler arasında yer almaktadır. Karaciğer kanserlerinin en sık rastlanan formu hepatosellüler karsinom (HCC= HepatoCellular Carcinoma) olarak bilinir.
HCC, özellikle kronik hepatit B ve C virüsü enfeksiyonları nedeniyle gelişebilir. İleri evrelerde teşhis edilen HCC vakaları, genellikle tedaviye direnç gösterir ve bu hastalıkta kemoterapilerden ziyade hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapiler daha etkili olur. Bu sistemik tedavilerin yanı sıra, girişimsel radyoloji ve nükleer tıbbın birlikte uyguladığı TAKE ve TARE gibi yöntemler de mevcuttur.
Transarteriyel kemoembolizasyon (TAKE), karaciğer kanserinin ilerlemesini yavaşlatmayı amaçlayan lokal bir tedavi yöntemidir ve kanser karaciğerin dışına yayılmamışsa tercih edilir. Ancak TAKE tek başına uygulandığında, özellikle tekrarlayan ve orta evre HCC vakalarında sınırlı etki gösterebilir.
İleri evre HCC tedavisinde etkili olduğu bilinen sistemik ilaçlardan biri olan sorafenib, vasküler endotelyal büyüme faktörü ve trombosit türevli büyüme faktörü reseptörlerini hedef alır. Sorafenibin anti-anjiyojenik özellikleri, TAKE'nin lokal tedavi etkisiyle birlikte sinerjik bir şekilde çalışarak kanserli dokuların beslenme yollarını keser ve hastalığın ilerlemesini daha etkin bir şekilde kontrol altına alabilir.
Orta evre HCC, hastalığın ilerlemiş ancak hala lokal olarak tedavi edilebilir bir aşamasını ifade eder. Bu evre genellikle, karaciğer kanserinin yayılma oranına ve etkilediği bölgelere göre belirlenir ve genellikle birden fazla tümörün varlığı, ancak ana karaciğer damarlarına büyük ölçüde yayılmamış olması gibi kriterlere dayanır. Orta evre HCC, genellikle hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmak için müdahale edilebilir bir zaman dilimi sunar.
TAKE + Sorafenib: Çin Çalışması
20 Haziran 2024'te JAMA Oncology dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, orta evre tekrarlayan hepatosellüler karsinom (HCC) tedavisinde yeni yaklaşımlar arayan araştırmacılar, TAKE'nin tek başına "tatmin edici olmayan sağkalım faydaları" sunduğunu gözlemlemişlerdir. Bu bağlamda, sorafenib ile TAKE kombinasyonunun daha etkili bir tedavi seçeneği olabileceği düşünülmüştür.
Bu hipotezi test etmek amacıyla, Çin'deki beş farklı merkezde 2019 Ekim'inden 2021 Aralık'ına kadar süren bir randomize çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada, ortanca yaşları 55 olan ve %93'ü erkek olan 162 hasta incelenmiştir.
Çalışmanın Metodolojisi
Bu faz 3, açık etiketli, çok merkezli randomize klinik çalışmanın amacı, R0 hepatektomi sonrası mikrovasküler invazyonu (MVI) pozitif olan tekrarlayan orta evre HCC hastalarında TAKE ve sorafenib (SOR-TAKE) kombinasyonunun sağkalım üzerine etkilerini incelemektir.
R0 hepatektomi, cerrahi sırasında tümörün tamamen çıkarıldığı ve geride kanserli doku kalmadığı anlamına gelir. Bu prosedür, mikroskop altında bile kanser hücrelerinin kesim sınırlarında bulunmadığını doğrulamak için dikkatlice incelenir.
Mikrovasküler invazyon (MVI), kanser hücrelerinin küçük kan damarlarına yayılması anlamına gelir. Bu durum, tümörün daha agresif olduğunun ve tekrarlama riskinin yüksek olduğunun bir göstergesidir.
Katılımcılar, 1:1 oranında SOR-TAKE veya sadece TAKE tedavisi için rastgele olarak atanmıştır. Hastalar 24 ay boyunca takip edilmiştir. Veriler 2023 Haziran ile 2023 Eylül arasında analiz edilmiştir.
Çalışmanın Kolları
- TAKE Grubu:
- Konvansiyonel TAKE işleminde 50 mg doksorubisin, lipiodol ve çapı 150-350 μm olan jelatin sünger parçacıkları ile karıştırılmıştır.
- Alternatif olarak, ilaç salınımlı boncuk TAKE de uygulanmıştır. Bu yöntemde, 75 mg doksorubisin, çapı 100-300 μm veya 300-500 μm olan ilaç salınımlı partiküller ile karıştırılmıştır.
- SOR-TAKE Grubu:
- Hastalara, günlük olarak iki kez 400 mg sorafenib verilmiştir.
- Ayrıca, gerektiğinde konvansiyonel TAKE uygulanmıştır. Bu işlemde, 50 mg doksorubisin, lipiodol ve çapı 150-350 μm olan jelatin sünger parçacıkları ile karıştırılmıştır.
- Alternatif olarak, ilaç salınımlı boncuk TAKE de uygulanmıştır. Bu yöntemde, 75 mg doksorubisin, çapı 100-300 μm veya 300-500 μm olan ilaç salınımlı partiküller ile karıştırılmıştır.
Çalışmanın birincil sonlanım noktası, genel sağkalımdır.
Sonuçlar
- Yaş ve Cinsiyet: Hastaların ortanca yaşı 55 (28-75) yıl olup, %93,2'si erkekti.
- Genel Sağkalım: SOR-TAKE grubundaki hastaların ortanca genel sağkalımı, sadece TAKE grubuna göre anlamlı derecede daha uzun oldu (22,2 ay vs 15,1 ay; risk oranı [HR], 0.55; P < .001).
- Progresyonsuz Sağkalım: SOR-TAKE grubu, progresyonsuz sağkalım süresini de uzattı (16,2 ay vs 11,8 ay; HR, 0.54; P < .001).
- Yanıt Oranı: SOR-TAKE grubunun objektif yanıt oranı, TAKE grubuna göre daha yüksekti (SOR-TAKE %80,2 vs TAKE %58; P = .002).
- Advers Olaylar: SOR-TAKE grubunda herhangi bir derecede advers olaylar daha yaygındı, ancak tüm yan etkiler tedaviye iyi yanıt verdi.
- Güvenlik: Çalışmada beklenmeyen advers olaylar veya tedaviye bağlı yaşam kayıpları görülmedi.
Yorum
Bu sonuçlar, R0 hepatektomi sonrası mikrovasküler invazyonu pozitif olan tekrarlayan orta evre HCC hastalarında sorafenib ve TAKE kombinasyon tedavisinin dikkate alınması gerektiğini göstermektedir. Ancak, çalışmanın açık etiketli olması bazı yanlılık potansiyelleri yaratabilir. Ayrıca, çalışmaya katılan hastaların çoğu kronik hepatit B virüsü enfeksiyonunun yaygın olduğu bir bölgeden geldiği için, bu bulguların HCC'nin farklı nedenlere sahip diğer popülasyonlara genelleştirilmesi sınırlı olabilir.
Fan W, Zhu B, Chen S, et al. Survival in Patients With Recurrent Intermediate-Stage Hepatocellular Carcinoma: Sorafenib Plus TACE vs TACE Alone Randomized Clinical Trial. JAMA Oncol. Published online June 20, 2024. doi:10.1001/jamaoncol.2024.1831