Kanserin 10 temel özelliğinden biri de damar oluşturma yeteneğine sahip olmasıdır. Kanser hücreleri normal hücrelerden çok hızlı çoğaldığı için fazla miktarda enerjiye ve atık maddelerin uzaklaştırılmasına ihtiyaç duyar. Aynı zamanda kanser hücresinin farklı doku ve organlara yayılması için damar oluşturması gereklidir. Kanser hücresinin, var olan damarlardan yeni damar uzantıları oluşturmasına anjiyogenez ya da anjiojenez denir.

Kanser kendisi için nasıl damar oluşturur?

1 asama tümörün anjiojenik faktörler salgılaması ve ekstraselüler matriksi parçalaması

Tümör mikroçevresinde kontrolsüz büyümeyi, anjiogenezi, metastazı ve ilaç dirençliliğini destekleyici bir ortam oluşur. Kanser hücresinin hızlı metabolizmasından dolayı karbondioksit oranı artmaktadır. Buna bağlı olarak hipoksi (oksijen azlığı) ve inflamatuvar faktörler de artar. Hipoksi ortamında kanser hücresi damar oluşturmayı destekleyen anjiogenik faktörler salgılar. Bu faktörlerin salgılanması ile tümör ve damar arasındaki hücre dışı bölge (ekstraselüler matriks = ECM) proteinlerinin parçalanmasını sağlayan enzimler aktif hale gelir. Aynı zamanda kanser hücresindeki onkogenlerin varlığı damar oluşturmayı desteklemektedir.

2 asama tumore dogru damarlanmanin baslamasi anjiojenez

Damarda bulunan endotel ismi verilen hücreler tümöre doğru göç etmeye başlar. Damar uzantıları belirgin hale gelir.

3 asama ajiyogenezin tamamlanmasi yeni tümör damar agi

Endotel hücreleri tümöre uzantı oluşumunu tamamlar. Tümör hücrelerinin damar oluşturması için pro-anjiyogenik (damar oluşturmayı destekleyen) faktörler ile anti-anjiyogenik (damar oluşturmayı engelleyen) arasındaki dengenin bozulması gerekir.

Peki anjiogenez kanser tedavileri açısından neden bu kadar önemli?

Tümör hücresinin oluşturduğu damarlar normal damarlardan farklıdır. Düzensiz dizilmiş damar hücrelerinin varlığı ve belirli yerlerde sızıntıların meydana gelmesi tümör hücresinin oluşturduğu damarların özellikleridir. Bu sebeple bu tip hücreler ve damarlar hedef alınabilir. 

Laboratuvar çalışmalarında, yeni damar oluşumunu önleyici (anti-anjiyogenik) tedaviler umut vaat etmektedir. Klinik çalışmaları halen sürmektedir.

Kanser hücresi genomik kararsızlıktan dolayı kemoterapi ilaçlarına karşı direnç geliştirmektedir. Ancak damarları oluşturan endotel hücrelerinin genetik yapısı fazla değişiklik göstermez. Endotel hücrelerini hedef alan ilaçlar etkili olabilir.

Anti-anjiyogenik ilaçların diğer kemoterapi ilaçları ile birlikte kullanılma olanağı vardır. Damar yapısının farklı olması kanser ilaçlarının etkili olarak gönderilmesini sağlar.

Tümörün uzun dönem kontrolünde anti-anjiyogenik tedavilerin etkili olabileceği düşünülmektedir.