Birçok kanser ileri evrelerinde kemiklere metastaz yapma (yayılma) eğilimindedir. Ağrılı kemik metastazlarına radyoterapi uygulamak, kanser tedavisinde standart bir yaklaşımdır. Ancak kemik metastazlarına radyoterapi kullanımını değerlendiren yeni bir çalışma beklenmedik bir sonuç verdi: asemptomatik (herhangi bir belirti-şikâyete neden olmayan) kemik metastazlı hastalara verilen profilaktik (koruyucu) radyoterapinin sadece iskeletle ilgili olayları ve hastaneye yatışları azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda sağkalımı / yaşam süresini uzattığı gösterildi.
Türünün ilk çalışmasında, beşten fazla yüksek riskli metastazı olan yaklaşık 80 hasta, profilaktik radyoterapi veya standart tedavi almak üzere rastgele atandı.
Radyoterapi uygulanan hastalarda iskeletle ilgili olay sıklığında bir azalma görüldü ve hiçbirinin hastaneye yatırılması gerekmedi. Ancak sonuçlar, kontrol grubundakilerle karşılaştırıldığında genel sağkalımda %55'lik bir iyileşme gösterdi ve bu hastalara ek 8 aylık bir yaşam süresi sağladı.
İlgili konu: Kemik metastazı nedir? Kanserler neden kemiğe metastaz yapar, nasıl tedavi edilir?
New York City'deki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde radyasyon onkoloğu olan baş yazar Dr. Erin F. Gillespie, "Ağrıyı önlemek için radyasyonun potansiyel olarak yaşamı uzatabileceğini düşündürücü" dedi.
Gillespie, asemptomatik kemik metastazlarına radyoterapi vermenin genel sağkalım farkı yaratacağının "beklenmediğini", ancak palyatif bakımın "genel sağkalımı iyileştirme yeteneğine sahip olduğunu" gösteren önceki çalışmalarla bu sonucun tutarlı olduğunu sözlerine ekledi.
Bu çığır açıcı araştırma, 23 Ekim 2022’de Amerikan Radyasyon Onkolojisi Derneği (ASTRO) Yıllık Toplantısı’nda sundu.
Bu sonuçlar, dünya genelinde çok sayıda kanser profesyoneli tarafından coşkuyla karşılandı.
Kemik metastazları ile ilişkili iskelet olaylarına örnek olarak “kemik kırığı”, “omuriliğe bası”, “bası nedeniyle felç” ve “şiddetli kemik ağrısı” verilebilir. Kanser hastalarında iskeletle ilgili olayların önlenmesi "hastalar için gerçekten önemli"dir. Kemik metastazlarına radyoterapi uygulamasının genel sağkalımı artırması “beklenmediktir”, fakat artık radyoterapinin profilaktik (koruyucu) bir tedavi olarak düşünülmesi gerekiyor.
Omurilik sıkışması gibi ciddi durumların olasılığını artıran bazı özelliklere sahip bir hasta için radyoterapiyi daha önce düşünmek bu çalışma ile "sezgisel görünüyor". Asemptomatik kemik metastazlarına radyoterapi uygulamak, bu bölgelerdeki kanser hücrelerini öldürüp, vücuttaki tümör yükünü azaltarak sağkalımı uzatıyor olabilir.
Ancak şimdiye kadar, asemptomatik kemik metastazlarına önceden radyoterapi vermenin etkili olacağına dair "kanıtımız yoktu" ve bu çalışma bunu sağlamada "gerçekten önemli bir adım".
Hayatta kalma yararının büyüklüğü göz önüne alınırsa, bu farkı yaratan eğer bir ilaç olsa idi, o zaman bunun peşinden giden çok büyük ve ilgili bir ilaç pazarı olurdu.
Bununla birlikte, müdahalenin radyoterapi olmasının "bir avantajı", zaten bir bakım standardı olması ve "her yerde ve geniş çapta erişilebilir" olmasıdır.
"Topluma, ödeyene veya hastaya ek bir ek maliyet yok" dedi. "Bu büyük bir kazanç", çünkü daha sonra verildiğinde daha az etkili olacak bir tedaviyi erkene çekmek hastaya ve doktorlarına ek bir yük getirmiyor.
Bu çalışma nispeten küçük bir faz 2 denemesi olmasına ve bu nedenle daha ileri denemelerde teyit edilmesi gerekmesine rağmen, asemptomatik kemik metastazı olan hastalar için sonuçlar çok umut verici.
"Aşırı tedaviden kaçınmak" için radyoterapinin "uygun kullanımını optimize etmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç bulunmaktadır". Aynı zamanda bu hastaların hala asemptomatik kemik metastazları varken nasıl tanımlanacağı da ayrı bir konudur, çünkü kemik metastazları her zaman net bir şekilde görülmeyebilir.
Çalışmanın Detayları
Bu çalışma için, Dr. Gillespie ve meslektaşları, yüksek riskli asemptomatik kemik metastazı olan hastaları radyoterapi alacak ya da almayacak şekilde rastgele iki gruptan birine atadı. Hastalar kanser ve aldıkları tedavi çeşitlerine göre sınıflandırdı.
Hastaların 18 yaşında veya daha büyük olması ve ECOG performans durumunun 0-2 olması, solid (organ kaynaklı) tümör ve görüntülemede beşten fazla metastatik bölgeye sahip olmaları gerekiyordu. Bu metastazlardan en az biri, 2 cm'den büyük veya kalça, omuz veya sakroiliak eklemleri, uzun kemikleri veya omurgayı tutan hacimli hastalık olarak tanımlanan yüksek riskli olmalıdır.
Ekip üç kurumdan 78 hastayı rastgele atadı ve radyoterapi kolundaki 35 hasta (62 lezyonlu) ve kontrol grubundaki 36 hasta (49 lezyonlu) ile ilgili veriler değerlendirilebilirdi.
Hastaların ortanca yaşı 61-65 yıldı ve yaklaşık yarısı kadındı. En sık görülen kanser türleri akciğer, meme ve prostat kanseri idi ve %90'ına sistemik tedavi planlandı. Hastaların yaklaşık yarısı bifosfonatlar gibi kemik düzenleyici bir ajan almıştı.
Çalışmanın birincil sonlanım noktası, patolojik kırık, omurilik basısı, kırık bölgesine cerrahi veya ağrı için radyoterapi olarak tanımlanan iskeletle ilgili olaylardı.
- Profilaktik radyoterapi verilen hastaların sadece %1.6'sında, radyoterapi verilmeyen kolda ise %29'unda iskeletle ilgili bir olay meydana geldi (P < .001).
- 2,4 yıllık medyan takipten sonra, medyan genel sağkalım radyoterapi ile 1,7 yıl ve radyoterapisiz 1 yıl (P = 0,011). Radyoterapi uygulanmasının, yaşam kaybı riskini %55 azalttığı bulundu.
- Ayrıca tedavi edilmeyen kolda 4'e karşılık radyoterapi alan hastalar arasında hastaneye yatış olmadı (P =.045) ve ayrıca Kısa Ağrı Envanteri puanlarında da anlamlı bir iyileşme oldu (P = .039).
Güvenlik açısından, radyoterapi kolundaki hastaların %38'inde ve kontrol grubundaki hastaların %21'inde, sırasıyla %13 ve %3 ile potansiyel olarak tedaviyle ilişkili olduğu düşünülen derece 2 veya daha yüksek yan etkiler bildirildi. En yaygın yan etkiler mide bulantısı, kusma, eritem (döküntü), yorgunluk ve ishaldi ve bunların çoğu ılımlı idi (2. derece).
Sonuç olarak herhangi bir şikâyete yol açmayan kemik metastazlarını sadece sistemik tedavilerin kaderine bırakmayıp, sorun çıkarmadan müdahale etmek artık onkoloji profesyonellerinin aklında olacaktır. Şimdi akla gelen soru şu, kemik metastazları bulunan kanser hastalarına radyoterapi tedavisi hangi aşamada uygulanmalı? Birden fazla metastaz bölgesi olan birçok hasta var, ancak sorun yaratma olasılığı en yüksek olan lezyonları nasıl tanımlayacağız? Diyelim bunu yapmaya karar verdik, radyoterapiden fayda görebilecek hastaların bu tedaviye erişmesini yoğunluk vb sebeplerle nasıl sağlarız?