Neden Bazı Meme Kanserli Kadınlar, Sağkalım Faydası Olmasa da Her İki Memeyi Aldırıyor?
Zehra Hanım bir telefon çağrısı aldı. O gün 60 yaşına basmıştı, ancak bu, kutlama amaçlı bir mesaj değildi.
Doktorunun ofisi arıyordu, rutin tarama mamografisinin sonuçları gelmişti. Zehra'ya taramanın sol memesinde bir şey bulduğunu ve daha fazla test için geri gelmesi gerektiği söylendi.
“İçimde bir hisle, bunun kesinlikle kanser olduğunu hissettim,” dedi Zehra.
Ve haklıydı.
Biyopsiden yaklaşık 2 hafta sonra bir Pazartesi akşamı, Zehra doktorundan sol memesinde kanser olduğunu doğrulayan bir telefon aldı. Ertesi gün meme cerrahıyla görüştü.
Cerrahi, ilk adım olacaktı – 13 yıl önce ablasının meme kanseri ameliyatı sonrası bu süreci ve tedavi seçeneklerini yakından biliyordu.
Cerrahı, mastektominin en iyi yaklaşım olduğunu, ancak bir veya iki memenin alınması kararının kendisine ait olduğunu söyledi.
Hayatta Kalma Üzerindeki Ek Faydası Yok
Meme kanseri teşhisi, her kadının hayatında dönüm noktası niteliği taşıyan bir deneyimdir. Bu süreçte alınan kararlar, sadece tıbbi sonuçlara değil, aynı zamanda duygusal ve estetik kaygılara da dayanır. Son yıllarda, kanser sadece tek bir memede teşhis edilmesine rağmen, birçok kadın çift taraflı mastektomiyi (her iki memenin cerrahi olarak alınması) tercih etmektedir. Peki, bu kararın ardındaki nedenler nelerdir? Bilimsel veriler bu kararı desteklemese bile, neden birçok kadın çift mastektomiye yöneliyor?
Meme kanserinin cerrahi tedavisinde temel hedef, kanserli dokunun ortadan kaldırılması ve hastanın hayatta kalma oranlarının artırılmasıdır. Ancak, son araştırmalar göstermiştir ki, meme kanseri sadece tek bir memede teşhis edildiğinde çift taraflı mastektomi, hastanın yaşam süresini uzatma açısından bir avantaj sağlamamaktadır.
15 Temmuz 2024'te JAMA Oncology’de yayımlanan son bir çalışma, tek taraflı meme kanseri olan hastalarda lumpektomi (sadece kanserli bölgenin çıkarılması), tek taraflı mastektomi (sadece kanserli memenin çıkarılması) veya çift taraflı mastektomi seçenekleri arasında hayatta kalma oranları açısından fark olmadığını ortaya koymuştur. 20 yıllık takip süresi sonunda, çift taraflı mastektomi uygulanan hastaların meme kanserine bağlı yaşam kaybı oranı %16,7 iken, tek taraflı mastektomi yapılan hastalarda bu oran %16,3 olarak tespit edilmiştir.
Bu veriler ışığında, çift mastektomi yaptırmanın meme kanseri hastalarının genel sağkalım oranlarını iyileştirmediği açıkça görülmektedir. Ancak birçok kadın yine de bu daha agresif cerrahi yöntemi tercih etmektedir. Peki neden?
Zehra ayrıca çift taraflı mastektominin kanserin geri gelmesini önlemeyeceğini biliyordu; adjuvan kemoterapi ve hormonal tedavi en iyi şansıydı.
Ancak Zehra, ablasının yaptığı gibi çift taraflı mastektomi ile memelerini tamamen aldırma kararını aldı.
“Karar bir kez verildikten sonra, bir daha asla sorgulamadım,” dedi.
Çift Mastektomi Tercihi Yaygın
Zehra yalnız değil. Birçok kadın, sadece bir memesinde kanser olmasına rağmen her iki memesini aldırmayı tercih ediyor.
Meme kanseri tanısı alan kadınlarda çift mastektomi oranları 1990’ların sonlarında artmaya başladı ve 2010’ların sonlarında daha kapsamlı cerrahinin hayatta kalma oranlarını iyileştirmediğini gösteren araştırmalara rağmen yüksek kalmaya devam etti.
Peki, bu görünen çelişkinin nedeni ne?
Tek taraflı veya çift taraflı mastektomi kararı, sadece hayatta kalma istatistiklerinin değerlendirilmesinden daha karmaşıktır.
Hayatta kalma verilerine rağmen, çift taraflı mastektomi bazı kadınlara daha büyük bir güvenlik hissi verebilir. Diğerleri için sürekli taramaların ve olası biyopsilerin fiziksel, zihinsel ve mali yükü vardır. Ve bazı kadınlar da her iki memeyi aldırarak estetik simetriyi tercih eder.
1. Güvenlik Hissi ve Estetik Kaygılar
Birçok kadın, çift taraflı mastektomiyi tercih ederek kendini daha güvende hissetmektedir. Meme kanserinin tek bir memede bulunmasına rağmen, diğer memede de kanser gelişme ihtimali düşük olmasına karşın (yıllık %0,1 ila %0,6 arasında), çift mastektomi bu riski neredeyse tamamen ortadan kaldırmaktadır.
JAMA Oncology çalışmasına göre, çift taraflı mastektomi sonrasında 20 yıl içinde diğer memede kanser gelişme riski sadece %0,7 iken, tek taraflı mastektomi yapılan hastalarda bu risk %6,1 ve lumpektomi yapılan hastalarda %7,8 olarak saptanmıştır. Ancak bu düşük riskin azalması, genel hayatta kalma oranlarını etkilememektedir. Yani, çift mastektomi, yaşam süresini uzatmasa da, hastalara zihinsel olarak bir güvenlik hissi verebilir.
Ayrıca estetik kaygılar da bu kararda önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle simetri kaygısı taşıyan kadınlar, iki memeyi birden aldırarak daha simetrik bir görünüm elde etmeyi hedefler. Bu, kadınların kendilerine olan güvenini ve beden algısını da etkileyebilir.
2. Tarama Yükünün Getirdiği Baskı
Çift mastektomiyi tercih eden hastalar için bir diğer önemli neden, sürekli tarama ve biyopsilerin getirdiği fiziksel, duygusal ve finansal yükten kurtulma isteğidir. Meme kanseri olan kadınlar, genellikle düzenli mamografi, ultrason ve MRI gibi taramalara tabi tutulur. Yoğun meme dokusuna sahip olan kadınlar için bu taramalar daha da sık yapılabilir.
Bazı kadınlar için bu süreç ciddi bir anksiyete kaynağıdır. Tarama sonuçlarını beklemek, her seferinde bir şeylerin yanlış olabileceği korkusu yaratabilir. Bu durum, bazı hastaların daha radikal bir cerrahi müdahaleyi tercih etmelerinin ana sebeplerinden biridir. Örneğin, çift mastektomi geçiren Zeynep Hanım, bu kararı "tarama kaygısı" nedeniyle aldığını belirtmiştir. Tarama sürecinin getirdiği duygusal yük, birçok hasta için operasyonel riskleri göze almaya değer olabilir.
3. Faydaların Abartılması
Ortalama riskli hastaların bir memede kanser olmasına rağmen çift mastektomi tercih etmelerinin bir nedeni, diğer memede kanser gelişme riskini abartmalarıdır.
Birçok onkolog ve meme cerrahının, erken evrelerde meme kanserine sahip hastaları için tedavi planlamaları sırasında en çok zaman harcadığı konu da budur.
Her iki memenin birlikte alınması daha büyük bir ameliyattır ve bu uygulamanın riskleri de vardır; bazı veriler, çift taraflı mastektomilerin olumsuz olay oranlarını artırdığını göstermektedir.
Yine de, bu konudaki veriler karışıktır ve diğer araştırmalar, komplikasyon oranlarında anlamlı farklar bulmamıştır. Sonuç olarak, meme rekonstrüksiyonu cerrahisi, komplikasyon risklerini daha belirgin şekilde artırır.
Bir başka hasta Ayşe Hanım 65 yaşında, yaklaşık 2 yıl önce çift mastektomi yaptırdı. İlk kanseri duktal karsinoma in situ (DCIS) idi. Ancak yeni olan invazivdi, yani klasik meme kanseri.
Tek taraflı mastektomi bir seçenek olabilirdi, ancak “Yıllar boyunca taramalar sonucu gösterilen ve biyopsi yapılması gereken [iyi huylu] şeylerden sonra, artık bunu istemediğime karar verdim. Yorulmuştum,” dedi.
4. Diğer Önemli Faktörler
Meltem Hanım için ise maliyet önemli bir faktördü. 42 yaşında olan Meltem, DCIS ve evre 1 invaziv duktal karsinom nedeniyle ameliyat geçirdi. Başlangıçta tek taraflı mastektomi tercih etmişti, ancak diğer memesini aldırmayı düşünüyor.
Yoğun meme dokusu nedeniyle rutin taramalarda kanseri tespit edilememişti ve kanser ancak bir yumru hissettiğinde teşhis edilmişti.
Yüksek Risk Grupları İçin Gerçekten Faydalı Olabilir
BRCA1 ve BRCA2 gen mutasyonlarına sahip kadınlar için çift mastektomi, diğer memede kanser gelişme riskini önemli ölçüde azaltabilir. BRCA mutasyonu taşıyan kadınlarda, 10 yıllık bir sürede diğer memede kanser gelişme riski %30-40 civarındadır. Bu yüksek risk grubundaki kadınlar için çift taraflı mastektomi, bilimsel olarak daha anlamlı bir seçenek olabilir. Amerikan Meme Cerrahları Derneği de bu hastaların çift mastektomiyi değerlendirmesini önermektedir.
Sonuç: Doğru ve Yeterli Bilgilendirme Sonrası Kişisel Alınması Gereken Bir Karar
Çift mastektomi kararı, sadece tıbbi verilerle açıklanamaz. Bu karar, hastaların kendilerini daha güvende hissetme, tarama yükünden kurtulma ve estetik kaygılar gibi birçok faktörü içerir. Ancak her ne olursa olsun, doktorların hastalarını bu süreçte dikkatlice bilgilendirmesi ve onların kişisel tercihlerini göz önünde bulundurarak rehberlik etmesi hayati önem taşır.
Her hastanın ihtiyaçları ve beklentileri farklıdır. Kimi kadınlar, çift mastektomiyle kendilerini daha güvende hissederken, kimi kadınlar için tek taraflı bir müdahale yeterli olabilir. Önemli olan, bu sürecin her bir hasta için bireyselleştirilmiş bir şekilde yönetilmesidir.
Sonuç olarak, meme kanseri tedavisinde cerrahi seçenekler hakkında kapsamlı bilgiye sahip olmak ve hastanın duygusal, fiziksel ve estetik ihtiyaçlarını dikkate alarak bir karar vermek, tedavi sürecinin en önemli aşamalarından biridir.
Giannakeas V, Lim DW, Narod SA. Bilateral Mastectomy and Breast Cancer Mortality. JAMA Oncol. 2024;10(9):1228–1236. doi:10.1001/jamaoncol.2024.2212