
Pankreas Kanserinde Erken Tanı Neden Hâlâ Zor? Gençlerde Neden Artıyor?
Pankreas Kanseri Neden Sessiz İlerliyor?
Pankreas kanseri, erken teşhisi en zor kanser türlerinden biri olmaya devam ediyor. Hastaların neredeyse yarısı, hastalık metastatik (4.) evreye ulaştığında teşhis ediliyor. Son yıllarda artan kanıtlar, bu ciddi kanserin giderek yaygınlaştığını ve özellikle genç bireyler arasında yükselişte olduğunu gösteriyor. Ancak birçok kişi hâlâ risk altında olduğunun farkında bile değil.
Yakın zamanda yapılan bir anket, 50 yaş altı 1000 katılımcının %33'ünün pankreas kanserinin yalnızca yaşlıları etkilediğini düşündüğünü ortaya koydu. Daha da çarpıcı olan ise, bu kişilerin yarısından fazlasının hastalığın erken belirtilerini tanıyamayacaklarını söylemeleri. Bu belirtiler arasında açıklanamayan kilo kaybı, yorgunluk, sarılık, sırta yayılan karın ağrısı, mide bulantısı ve kusma yer alıyor.
Bu farkındalık eksikliği, pankreas kanserinin tanısını daha da zorlaştırıyor. Artan vaka sayısına ve belirsiz risk faktörlerine rağmen hastalık, genellikle geç evrelerde teşhis ediliyor.
Erken Teşhis Neden Zor?
Şu anda pankreas kanseri vakalarının yalnızca %15’i, cerrahi olarak çıkarılabilecek erken evrede tespit ediliyor. Bu evrede, hastaların 5 yıllık sağkalım oranı %44 gibi nispeten yüksek bir seviyede. Ancak hastalığın daha ileri evrelerinde teşhis edilmesi durumunda, hayatta kalma oranları dramatik şekilde düşüyor:
- Bölgesel (yayılmamış) hastalıkta 5 yıllık sağkalım oranı: %16
- Uzak metastaz yapmış hastalıkta 5 yıllık sağkalım oranı: %3
- Evre 4 pankreas kanserinde 5 yıllık sağkalım oranı: %1
Gençlerde Pankreas Kanseri Vakaları Artıyor
Pankreas kanseri oranları, 2001 yılından bu yana her yıl yaklaşık %1 oranında artıyor. Ancak bu artış özellikle gençler ve kadınlar arasında daha belirgin.
Yakın zamanda Gastroenterology dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, 15-34 yaş aralığında pankreas kanseri vakaları düşük seviyede kalmasına rağmen, bu yaş grubundaki yıllık vaka artışı oldukça dikkat çekici:
- Kadınlarda artış oranı: %6,45
- Erkeklerde artış oranı: %2,97
Buna karşılık, 55 yaş ve üzerindeki bireylerde yıllık artış oranı kadınlar için %1,11, erkekler için ise %1,17 olarak ölçüldü. Annals of Internal Medicine dergisinde yayımlanan başka bir analiz de 2011-2019 yılları arasında 15-39 yaş aralığında benzer bir artış gösterdi.
Pankreas kanseri hâlâ büyük ölçüde ileri yaş hastalığı olarak kabul edilse de (%90’dan fazlası 55 yaş üstünde teşhis ediliyor), bilim insanları bu hastalığın artık 40'lı yaşlardaki bireylerde çok daha sık görülmeye başladığını belirtiyor. Bu oldukça endişe verici bir eğilim ve nedenini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.
Ancak bilim insanları şu an için bu artışın kesin nedenini bilmiyor. Erken yaşta ortaya çıkan pankreas kanseri daha agresif olma eğiliminde, ancak bunun altında yatan mekanizmalar net değil. Kullanım sıklığı artan alkol ve yaygınlaşan obezite önemli iki sebep olabilir. Bazı çalışmalar, genç hastaların farklı moleküler özelliklere sahip olabileceğini öne sürerken, diğer araştırmalar genç ve yaşlı hastalar arasında genetik profiller açısından büyük bir fark olmadığını gösteriyor.
Bunun yanında, genç hastaların sigara ve alkol kullanımına daha fazla eğilimli olmaları, belirtileri önemsemeyip doktora geç gitmeleri ya da doktorların bu belirtileri daha az ciddiye alması da tanı gecikmelerine yol açıyor olabilir.
Pankreas Kanserini Daha Erken Yakalamak Mümkün mü?
Artan vaka oranları göz önüne alındığında, erken teşhis hayati önem taşıyor.
Pankreas kanseri için bazı genetik ve medikal risk faktörleri tanımlanmış durumda:
- Genetik faktörler: BRCA1, BRCA2 mutasyonları ve Lynch sendromu gibi kalıtsal hastalıklar.
- Tıbbi durumlar: Kronik pankreatit, tip 2 diyabet, obezite ve pankreas kanseri aile öyküsü.
- Yaşam tarzı faktörleri: Aşırı alkol tüketimi, sağlıksız beslenme (özellikle işlenmiş ve kırmızı et tüketimi), sigara kullanımı.
- Özellikle sigara içen bireylerde pankreas kanseri riski iki kat daha fazla. Ancak bu risk faktörleri bilinse de, bunlara dayanarak hastalığı erken teşhis etmek neredeyse “iğneyle kuyu kazmak” kadar zor.
Son yıllarda, likit (sıvı, kandan) biyopsi tabanlı erken tanı testleri, pankreas kanseri için umut vadeden bir yaklaşım olarak öne çıkmaktadır. Kan dolaşımında serbest dolaşan tümör DNA’sı (ctDNA) ve diğer biyobelirteçleri tespit eden bu testlerden bazıları, pankreas kanserine özgü olarak geliştirilmektedir. Ayrıca Multikanser Erken Teşhis (MCED) testleri, pankreas kanseri dahil olmak üzere birden fazla kanser türünü tek bir kan örneğinden belirlemeyi amaçlamaktadır.
Bu testlerin bir kısmı klinik kullanıma girmiş ve ticari olarak erişilebilir hale gelmiştir. Ancak, bu teknolojilerin yaygın kullanımını sağlamak için duyarlılık ve özgüllük oranlarının daha da iyileştirilmesi gerekmektedir. Gelişen bu yeni nesil testler, pankreas kanserinin erken teşhisinde önemli bir rol oynayabilir ve geleneksel tarama yöntemlerine ek bir araç olarak kullanılabilir.
Tarama önerileri:
Amerikan Kanser Derneği, genetik yatkınlığı veya aile öyküsü olan bireylerin yıllık olarak endoskopik ultrason veya MRG (manyetik rezonans tarama) taramalarından geçmesini öneriyor.
ABD Önleyici Hizmetler Görev Gücü (USPSTF) ise ortalama risk taşıyan bireyler için rutin taramanın gereksiz olduğunu belirtiyor. Çünkü aşırı tarama, gereksiz teşhislere ve aşırı tedaviye yol açabilir.
Nitekim Annals of Internal Medicine dergisinde yayımlanan bir araştırma, gençlerde artan vaka oranlarının büyük ölçüde pankreas nöroendokrin tümörlerindeki teşhis artışından kaynaklandığını, ancak yaşam kaybı oranlarında kayda değer bir değişiklik olmadığını gösterdi. Bu durum, gereksiz teşhislerin ve aşırı tedavilerin olası bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
Erken Tanı İçin Ne Yapılmalı?
Pankreas kanserinin erken teşhisi oldukça zor olsa da, hem hastaların hem de doktorların risk faktörlerini dikkate alarak daha bilinçli hareket etmeleri büyük önem taşıyor. Özellikle genç hastalarda bu kanser türü genellikle ileri evrelerde teşhis ediliyor. Bunun en büyük nedeni, pankreas kanserinin belirti vermeden ilerlemesi ve ortaya çıkan semptomların spesifik olmaması. Bu durum, tanıyı geciktirerek tedavi şansını azaltıyor.
Hekimler, gereksiz korku yaratmadan hastaları bilinçlendirmeli ve risk faktörlerine karşı daha dikkatli olmalarını sağlamalıdır. Genç bireyler ise bazı önlemler alarak pankreas kanseri risklerini azaltabilirler. Bu önlemler şunlardır:
✅ Düzenli egzersiz yapmak
✅ Sigara ve alkol tüketimini azaltmak
✅ Sağlıklı ve dengeli beslenmek
✅ Kırmızı ve işlenmiş et tüketimini sınırlamak
Sonuç olarak, pankreas kanseri teşhisinin zor olması nedeniyle, doktorların şüpheli semptomları göz ardı etmemesi ve ileri tetkiklerden kaçınmaması hayati önem taşıyor.