Propolisin diğer isimleri

  • Arı propolis
  • Propolis reçinesi
  • Propolis mumu
  • Arı tutkalı
  • Arı macunu

Propolis nedir?

Propolis, bazı ağaçların ve bitkilerin tomurcuklarından bal arıları tarafından toplanan polen ve balmumuna ait reçineli bir karışımıdır. Geleneksel tıpta tedavi ve hastalıkları önlemek için kullanılagelen ürünlerden biridir.

Propolis hangi tıbbi amaçlar için denenmektedir?

Propolisin bal veya etil alkol ile birlikte kullanıldığında laboratuvar ortamında antimikrobiyal (mikrop öldürücü) etkileri gözlenmiştir. Propolis ayrıca, insan glioblastoma (beyin tümörü) hücre serilerinde temozolomid adlı kemoterapi ilacının antitümör etkilerini arttırmıştır. Bir başka laboratuvar çalışmasında propolisin, akciğer kanseri ve fibrosarkom hücrelerine karşı 5-fluorourasile kıyasla daha fazla sitotoksik (hücre öldürücü) aktiviteye sahip olduğu bulundu.

Çok sayıda olumlu denebilecek laboratuvar çalışmasına rağmen propolisin çok az sayıda klinik çalışması yapılmıştır. Örneğin propolis kremi ayak mantarı enfeksiyonlarının tedavisinde yardımcı olabilir, ancak doğrulayıcı çalışmalara ihtiyaç vardır. Bir başka çalışma, etanolik propolis özütünün antimikrobiyal etkinliği sayesinde, periodontal (diş eti) hastalıklarının tedavisine yardımcı olabileceğini düşündürmüştür. Klinik veriler, propolisin ayrıca astım ve siğil tedavisinde rolü olabileceğini göstermiştir. Bir propolis / çinko şurubunun çocuklarda akut otitis media (orta kulak iltihabı) enfeksiyonlarının sayısını azalttığı bildirilmiştir.

Propolis kanserde işe yarar mı?

İn vitro (laboratuvar) çalışmalar, bir dizi aktif propolis bileşenini ve potansiyel mekanizmalarını tanımlamıştır. Genellikle, antimikrobiyal ve antioksidan aktiviteler toplam fenolik içeriğe bağlıdır; kafeik asit fenetil ester (CAPE) ve artepillin C, iyi bilinen anti-inflamatuar bileşenlerdir; ve antikanser etkinliği en çok araştırılan bileşenleri CAPE ve krysindir. Bununla birlikte, bu unsurların dereceleri coğrafi kökene göre değişir.

Kanser tedavisi amacıyla propolis kullanımının şimdiye kadar bildirilen olumlu bir insan çalışması yoktur. Sadece kemoterapiye bağlı ortaya çıkabilen ağız yaraları (mukozit) için propolisin yardımcı olabileceğini değerlendiren birkaç çalışma vardır. Kanserden korunma adına yapılan kapsamlı (randomize, plasebo kontrollü, çift kör) bir çalışmada, ek olarak propolis almanın, kolon kanserini önlemede etkili olmadığı, hatta kalp kası (miyokard) hücreleri de dahil olmak üzere kas dokuları üzerinde olumsuz etkiler olduğu görülmüştür.

Propolisin kemoterapi ile tetiklenen ağız yaraları üzerine etkileri, sadece iki küçük çalışma ile değerlendirildi. İlk çalışmaya kemoterapiye bağlı 2. ve 3. derece ağız yarası gelişen 90 hasta dahil edildi. Hastalara bal, özel bir bal karışımı, zeytinyağı-propolis ekstraktı ve balmumu krem şeklinde (topikal) uygulandı. Çalışmanın sonucunda sadece propolisli gurbun değil, bal ürünleri uygulanan tüm hastaların ağız yaralarının kontrol grubuna göre daha hızlı iyileştiği gözlendi. Diğer çalışmada ise ciddi mukozitli çocuk (pediatrik) kanser hastalarda kendiliğinden uygulanan topikal propolisin tek başına bir yararı bulunmadı.

Arı poleni, propolisin bir bileşeni olup, yiyecek depolamak üzere arılar tarafından biçimlendirilen bitki polenleri, nektar ve arı tükürüğünün karışımıdır. Arı poleninin kimi zaman “her derdin devası” ve bunun yanı sıra yaşlanma karşıtı (anti-aging), dayanıklılık arttırıcı ve kronik prostat iltihabı (prostatit) tedavisine yardımcı olduğu iddia edilmektedir. Arı poleni protein içeriği yüksek iyi bir besin olabilir, fakat klinik veriler bu hastalıkların tedavisi adına iddiaları doğrulayamamıştır ve atletik performansı geliştirmede sadece sınırlı bir fayda sağladığı görülmektedir.

Propolis ve arı poleni kullanımı nispeten zararsızdır. Bununla birlikte, bu takviyelerin her birine karşı alerjik reaksiyonlar bildirilmiştir. Ayrıca kan sulandırma amaçlı warfarin (coumadin) kullanıyorsanız, propolis bu ilacın etkisi artırıp kanama zamanını uzatabilir.

Buna ek olarak, bir takım laboratuvar çalışmaları propolis veya bileşenlerinin antikanser etkilerini gösterse de, bu bileşenler aynı zamanda normal hücreler için de mutajenik ( mutasyon oluşturucu ) ve hücre öldürücü ( sitotoksik ) etkiler yaratabilir. Bu nedenler özellikle kanser tedavisi amacıyla denenmesinin faydadan çok zarar getirebileceği akılda bulundurulmalıdır.

Bilim dünyası kanserlerin kompleks mekanizmalarını daha iyi anladıkça ve kanser hücresini daha iyi tanıdıkça, kanserleri tedavi etmek için bitkilerden veya doğadan saflaştırılacak herhangi bir ürünün işe yaramayacağını, kanser hücrelerine özgü genetik ve immün tedavilerin kanser tıbbının geleceği olacağını artık çözmüş durumdadır.

İLGİLİ KONULAR

- Çörek otu yağının tıpta kullanımı ve kanser tedavisindeki yeri

- Kanserin kompleksitesi: kanserler neden tamamen tedavi edilemedi?

- Nasıl şarlatan olunur?