Pitsburg Üniversitesi Kanser Merkezi tarafından yapılan araştırma, hızlı ilerleyen ve tedaviye direnç gösteren baş ve boyun tümörlerinde (ağız ve yumuşak damak, farinks, larinks (gırtlak), paranazal sinüsler ve tükrük bezlerinin yassı hücreli kanserleri) etken maddesi Nivolumab olan Opdivo adlı ilaç ile uygulanan tedavinin az bir yan etkiyle genel yaşam süresini iki kat artırdığını göstermiştir. Ayrıca Nivolumab bu grup hastaların yaşam kalitelerini de anlamlı derecede  artırmıştır. Çalışmanın sonuçlarının çok çarpıcı olması üzerine araştırma, karşılaştırma grubundaki hastalara da Nivolumab uygulanması için erken durdurulmuştur.

Yapılan çalışmadan elde edilen bulgular 2016 Amerikan Kanser Derneği’nin (ASCO) Şikago’da yapılan yıllık toplantısında sunulmuştur. Sonuçların alt başlığı Amerikan Kanser Araştırma Derneği tarafından bu yıl içinde daha önceki bir toplantıda açıklanmıştır.

Uzmanlar bu heyecan verici sonuçların başka tedavi seçeneği olmayan baş boyun kanserli hastalar için yeni bir standart tedavi seçeneği olduğunu ifade etmektedir.

bbk

Çalışma Detayları

Yapılan çalışmaya özellikle hastalık seyri kötüye giden, hızlı yayılım gösteren ve platin bazlı kemoterapiye yanıt vermemiş olan 361 metastatik (4. evre) veya tekrarlayan skuamöz hücreli baş boyun kanserli hasta katılmıştır. Bu hastaların bir kısmına tümör ilerleme/yayılım gösterene kadar yeni nesil kanser immünoterapi ilacı nivolumab verilirken bir kısmına standart kemoterapi uygulanmıştır.

Standart kemoterapi alan hastalara nazaran nivolumab alan hastalarda daha olumlu sonuçlar elde edildiği görülmüştür. 12 ay sonra nivolumab tedavisi gören hastaların 36%’sı hayatta kalırken, standart kemoterapi alan hastaların 17%’sinin hayatta kaldığı gözlenmiştir.

Nivolumab tedavisi, 6 aylık tedavi sonrası hastalığı ilerlemeyen ve tümörü küçülen hasta sayısını ikiye katlamıştır. Önemli bir başka nokta ise, bu olumlu sonuçlar standart kemoterapi tedavisi alan hastaların sadece 1/3’ünde ciddi yan etki şikayetleri ile görülmüştür.

Buna ek olarak nivolumab alan hastalarda yaşam kalitesi stabil (sabit) kalırken veya araştırma süresince iyileşme gösterirken, kemoterapi alan hastalarda yaşam kalitesi azalmıştır.

Nivolumab tedavisi genel anlamda uygulanan tüm hastalarda yaşam süresini arttırsa da, en fazla başarı özellikle insan papillom virüsü (HPV) pozitif olan hastalarda görülmüştür. Baş boyun kanserlerinin HPV enfeksiyonu ile olan ilişkisinin son yıllarda %250 artması nedeniyle bu sonuç önemlidir.

Baş ve Boyun Kanserlerinin Geleceği

Ne yazık ki bu çalışmadaki hastaların çoğunda kanserin yine de ilerlediği görüldüğü için uzmanlar yapılacak daha çok iş olduğunu düşünmektedir. Ancak baş boyun kanserlerinde az bir yan etkiyle hastaların yaşam kalitesini artırabilen ve yaşam süresini uzatabilen yeni bir ajan, bir başka deyişle immünoterapi olduğu için gelecek hiç olmadığı kadar aydınlık gözükmektedir.

Uzmanlar, hastaların tedaviye verdiği yanıtı geliştiren etkili kombine tedavileri en iyi nasıl tasarlayacaklarını ve kanser ilaçlarına karşı direncin nasıl geliştiğini gösterecek yeni biyobelirteçler üzerinde halen çalışmaktadırlar.