B12 Vitamini Ne İşe Yarar, Nasıl Kullanılmalı, Yararları, Yan Etkileri?

B12 Vitamini Ne İşe Yarar, Nasıl Kullanılmalı, Yararları, Yan Etkileri?

B12 vitamini; vücudun sağlıklı çalışması için hayati bir vitamindir. Eksikliği durumunda kansızlık ve sinir sistemi sorunları ortaya çıkabilir.

B12 vitamini (kobalamin), vücudumuzda kırmızı kan hücresi üretimi, sinir sistemi sağlığı, DNA sentezi ve enerji metabolizması gibi kritik görevleri olan, suda çözünen bir vitamindir. Bu vitamin vücutta üretilemez; dolayısıyla dışarıdan besinlerle veya takviye yoluyla alınmalıdır. B12 vitamini en çok et, balık, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvansal gıdalarda bulunur. Yetersiz alındığında veya emilim problemlerinde B12 seviyeleri düşebilir ve bu durumda B12 vitamini eksikliği denilen tablo ortaya çıkar.

Sağlıklı bir yetişkinin günde yaklaşık 2,4 μg (mikrogram) B12 vitamini alması önerilir. Hamilelikte ihtiyaç biraz artarak günde ~2,6 μg, emzirme döneminde ise ~2,8 μg kadardır. B12, suda çözünen bir vitamin olduğu için fazlası genellikle idrarla atılır ve toksisite riski düşüktür. Ancak eksikliği çok yaygın olabileceğinden, özellikle risk grubunda olan kişilerin B12 seviyelerine dikkat etmesi gerekir.

Bu yazıda B12 vitamininin faydaları, B12 eksikliğinin belirtileri ve nedenleri, B12'nin bulunduğu besinler ile eksiklik durumunda tedavi yöntemleri ve B12 takviyesi kullanırken dikkat edilmesi gerekenler detaylı şekilde ele alınmıştır.

B12 Vitamini Ne İşe Yarar? (Görevleri ve Faydaları)

B12 vitamini, vücudumuzun pek çok sisteminde önemli roller üstlenir. Ne işe yarar? Aşağıda B12 vitamininin başlıca görevleri ve sağladığı faydalar listelenmiştir:

  • Kırmızı kan hücresi üretimi: B12, kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin yapımında folik asitle birlikte görev alır. Yeterli B12 olmadığında sağlıklı alyuvar üretimi bozulur ve anemi (kansızlık) gelişebilir.
  • DNA sentezi: Vücut hücrelerinin genetik materyali olan DNA’nın üretimi için B12 gereklidir. Hücre bölünmesi ve yenilenmesi süreçlerinde B12 kritik bir kofaktördür.
  • Sinir sistemi işleyişi: B12 vitamini, sinir hücrelerini saran myelin kılıfının sentezinde rol alır ve sinir iletim hızını arttırır. Bu sayede beyin ve sinir sistemi fonksiyonlarının sağlıklı sürmesine katkıda bulunur. B12 eksikliği, ellerde-ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve refleks zayıflığı gibi nörolojik sorunlara yol açabilir.
  • Enerji metabolizması: B12, besinlerden aldığımız yağ ve proteinlerin vücutta kullanılmasında ve enerji üretiminde görev alır. B12 eksikliğinde kişiler kendini sürekli yorgun ve halsiz hissedebilir.
  • Kalp ve damar sağlığı: Yeterli B12 alımı, kandaki homosistein düzeylerini kontrol altında tutmaya yardımcı olarak kalp hastalığı riskini azaltabilir. Dolaylı olarak B12, kardiyovasküler sağlığı destekler.
  • Saç, cilt ve tırnak sağlığı: B12 vitamini, hücre yenilenmesini destekleyerek sağlıklı saç, cilt ve tırnak büyümesine katkı sunar. Eksikliğinde ciltte solgunluk veya hiperpigmentasyon (bölgesel koyulaşma), saç dökülmesi ve tırnak problemleri görülebilir.
  • Hamilelik ve doğurganlık: B12, gebelikte bebeğin sinir sistemi gelişimi için gereklidir. Özellikle folik asitle birlikte çalışarak nöral tüp defektlerinin önlenmesine yardımcı olur. B12 eksikliği olan hamilelerde, bebeğin sinir gelişiminde ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Ayrıca yeterli B12 düzeyleri, üreme sağlığını ve doğurganlığı olumlu etkiler.

Yukarıdaki maddelerden de görüldüğü üzere B12 vitamini, genel sağlık için vazgeçilmez bir unsurdur. Bağışıklık sistemi üzerinde de dolaylı etkileri bulunur; vücudu dış etkenlere karşı korumaya destek olur. Özetle, yeterli B12 alımı sağlanırsa vücut; kansızlık, sinir hasarı, hafıza sorunları, depresyon gibi birçok problemden korunmuş olur.

B12 Vitamini Eksikliği Nedir?

B12 eksikliği, vücudun ihtiyacı olan B12 vitaminini yeterince alamaması veya kullanamaması sonucu ortaya çıkan klinik bir durumdur. Kanda B12 seviyesinin normalin altına düşmesiyle birlikte çeşitli belirtiler gözlenir. Genellikle kan düzeyi 200 pg/mL altında olması B12 vitamini eksikliği olarak tanımlanır; 200–300 pg/mL arası sınırda kabul edilir, 300 pg/mL üzeri ise normal olarak değerlendirilir.

B12 eksikliği, başlangıçta hafif seyredebilir ve kişi fark etmeyebilir. Ancak uzun süre tedavi edilmezse megaloblastik anemi (B12 eksikliğine bağlı kansızlık) ve geri dönüşü zor sinir sistemi hasarları gelişebilir. Özellikle B12 düzeyleri çok düşünce, vücutta DNA sentezi yavaşlar, alyuvarlar anormal büyüklükte ve işlevsiz hale gelir (megaloblastik hücreler), sinir hücrelerinde myelin kaybı başlar. Sonuç olarak hem fiziksel hem de nörolojik belirtiler ortaya çıkar.

B12 eksikliği her yaşta görülebilse de, ileri yaşlarda daha sık görülür. Örneğin, 50 yaş üzerindeki kişilerin önemli bir kısmında B12 seviyeleri sınırda veya düşük bulunmuştur. Bunun nedeni yaşlandıkça mide asidinin ve intrinsik faktörün azalmasıyla B12 emiliminin zorlaşmasıdır.

Aşağıda B12 vitamini eksikliğinin en yaygın belirtileri ve bu durumun oluşma nedenleri detaylı şekilde açıklanmıştır.

B12 Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

B12 vitamini eksikliği, vücuttaki pek çok sistemi etkilediği için çok çeşitli belirtilere yol açabilir. Semptomlar genellikle yavaş gelişir ve zamanla şiddetlenir. İşte B12 eksikliğinin başlıca belirtileri:

  • Sürekli yorgunluk ve halsizlik: Kendini bitkin, enerjisiz hissetme, çabuk yorulma.
  • Kansızlık bulguları: Ciltte solukluk veya hafif sarı renk, sık üşüme, nefes darlığı ve çarpıntı B12 eksikliğine bağlı aneminin belirtileridir. Kişi efor sarf ettiğinde çabuk nefes nefese kalabilir.
  • Baş dönmesi ve denge sorunları: Ayağa kalkınca baş dönmesi, sık sık bayılacak gibi olma hissi veya denge kaybı yaşayabilirler.
  • Kas güçsüzlüğü ve uyuşma: Özellikle el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma (uyuşukluk hissi) sık görülür. Ellerde güçsüzlük, nesneleri tutmada zorlanma veya bacaklarda ağırlık hissi olabilir.
  • Sinir sistemi hasarı: İlerlemiş eksiklikte reflekslerde zayıflama (arefleksi), yürümede zorluk, ayaklarda yanma hissi veya denge bozukluğu ortaya çıkabilir. Görme bulanıklığı veya görme kaybı da nadir de olsa görülebilen nörolojik belirtilerdendir.
  • Dil ve ağız belirtileri: Dil üzerinde ağrı, kızarıklık veya şişme (glossit) B12 eksikliğinin klasik bulgularından biridir. Ayrıca ağız içinde tekrarlayan yaralar (aftlar) görülebilir. B12 eksikliği olan kişilerde iştahsızlık ve bunun sonucu kilo kaybı da meydana gelebilir.
  • Cilt ve saç belirtileri: Ciltte hiperpigmentasyon adı verilen bölgeler halinde koyulaşma veya tam tersi solukluk oluşabilir. Bazı vakalarda vitiligo (ciltte beyaz lekeler) ile ilişkilendirilmiştir. B12 eksikliği uzun sürerse saç dökülmesi, tırnak kırılması gibi sorunlar da ortaya çıkabilir.
  • Zihinsel ve psikolojik belirtiler: B12 vitamini sinir sistemi için önemli olduğundan, eksikliğinde bilişsel işlevlerde azalma görülebilir. Unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, zihinsel bulanıklık ve öğrenmede zorluk olabilir. İleri düzeyde eksiklik, demans benzeri belirtilere veya davranış değişikliklerine yol açabilir. Ayrıca depresyon, aşırı sinirlilik, huzursuzluk gibi duygu durum bozuklukları da sık bildirilen belirtilerdendir.
  • Diğer belirtiler: B12 eksikliği olan bazı kişilerde ellerde titreme, kulaklarda çınlama, işitme problemleri veya tat ve koku duyusunda azalma gibi farklı belirtiler de ortaya çıkabilir. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı sık enfeksiyon geçirme de dolaylı belirtiler arasındadır.

b12 vitamini eksikligi belirtileri 516766

Belirtiler kişiden kişiye değişebilir ve herkes tüm semptomları yaşamayabilir. Örneğin sadece hafif unutkanlık ve halsizlik şikayetiyle doktora başvuran bir kişide B12 eksikliği saptanabilir. Tanı koymak için en güvenilir yöntem, kan testinde B12 vitamin düzeyine bakılmasıdır. Eğer yukarıdaki belirtilerden birkaçını yaşıyorsanız, bir sağlık kuruluşunda B12 düzeyinizi ölçtürmeniz tavsiye edilir. Erken tanı ile basit takviye tedavileri sayesinde bu belirtiler geri döndürülebilir. Tedavi edilmediği durumda ise kalıcı sinir hasarı ve ciddi anemi gelişebileceğini unutmayın.

B12 Vitamini Eksikliği Neden Olur? (Nedenleri ve Risk Faktörleri)

B12 eksikliğinin altında yatan çeşitli nedenler ve eksiklik gelişimine zemin hazırlayan risk faktörleri vardır. Bunları birkaç başlık altında toplayabiliriz:

  • Yetersiz besin alımı: Vücut B12’yi üretemediği için, yeterli B12 içeren gıdalar tüketilmezse eksiklik ortaya çıkar. Vejetaryen veya vegan beslenen kişiler, hayvansal ürün tüketmedikleri için risk altındadır​. Bitkiler doğal olarak B12 vitamini içermez; bu nedenle uzun süre katı vegan diyeti uygulayanların gıda takviyeli tahıllar, besin mayaları veya doğrudan B12 takviyesi alması gerekir. Aynı şekilde, genel olarak yetersiz ve dengesiz beslenen kişilerde de B12 eksikliği görülebilir. Bebeklik döneminde sadece bitkisel besinlerle beslenen çocuklar da ciddi risk altındadır.
  • Emilim bozuklukları (malabsorpsiyon): Alınan B12’nin bağırsaklardan emilebilmesi için sağlıklı bir mide ve bağırsak sistemi gerekir. Midede salgılanan intrinsik faktör adlı protein, B12 vitaminiyle birleşerek emilimini sağlar. Mide iç yüzeyinin otoimmün bir hastalığı olan pernisiyöz anemi durumunda, intrinsik faktör üretilemez ve B12 emilimi ciddi biçimde azalır. Bu da ağır B12 eksikliğine yol açar. Ayrıca Çölyak veya Crohn hastalığı gibi ince bağırsak hastalıkları, kronik gastrit gibi mide problemleri B12 emilimini azaltabilir. Uzun süren pankreatit veya bağırsaklarda aşırı bakteri çoğalması da emilim sorunlarına neden olabilir.
  • Cerrahi operasyonlar: Mide veya bağırsak ameliyatı geçiren kişilerde (örneğin bariatrik cerrahi ile mide küçültme, bağırsakların bir kısmının alınması gibi işlemler) B12 emilimi kalıcı olarak bozulabilir. Özellikle mide bypass ameliyatlarından sonra intrinsik faktör salınımı azaldığı için bu kişiler yaşam boyu B12 takviyesi almak zorunda kalabilirler.
  • İlaç kullanımı: Bazı ilaçlar uzun süre kullanıldığında B12 vitamininin emilimini veya kullanımını olumsuz etkileyebilir. Özellikle mide asidini azaltan proton pompa inhibitörleri (omeprazol, lansoprazol vb.) ve H2 reseptör blokerleri (ranitidin, famotidin vb.) mide asidini düşürerek B12’nin besinlerden ayrılmasını zorlaştırır. Yıllarca bu ilaçları kullananlarda B12 seviyesi düşebilir. Diyabet tedavisinde kullanılan metformin de B12 emilimini azaltabilen bir ilaçtır. Ayrıca doğum kontrol hapları gibi bazı diğer ilaçlar da B12 düzeylerini etkileyebilir. Bu tür ilaçları kullananların B12 seviyelerini aralıklarla kontrol ettirmesi önerilir.
  • Yaşlılık: İlerleyen yaş, B12 eksikliği için önemli bir risk faktörüdür. Yaşlı bireylerde mide asidi üretimi azalır (atrofik gastrit sık görülür) ve buna bağlı olarak gıdalardaki B12’nin serbestleşip emilmesi zorlaşır. Ayrıca yaşlılarda intrinsik faktör salgısı da azalabileceğinden 65 yaş üstü kişilerde B12 eksikliği yaygın olarak saptanır. Bu nedenle ileri yaştaki bireylerin düzenli olarak B12 düzeylerini ölçtürmeleri ve gerekirse takviye almaları önemlidir.
  • Otoimmün ve endokrin hastalıklar: Pernisiyöz anemi zaten otoimmün bir rahatsızlıktır; bunun yanı sıra Tip 1 diyabet veya tiroid hastalıkları gibi diğer otoimmün koşullar da B12 eksikliği riskini artırabilir. Bu tip hastalıklarda vücudun kendi dokularına saldırması söz konusu olduğundan, sıklıkla mide parietal hücrelerine karşı antikorlar gelişip intrinsik faktörü azaltabilir. Dolayısıyla bu bireylerin de B12 seviyeleri yakından izlenmelidir.
  • Kronik alkol kullanımı ve sigara: Aşırı alkol tüketimi, mide ve bağırsak mukozasına zarar vererek B12 emilimini bozabilir. Alkoliklerde beslenme bozukluğu da sık olduğundan B12 eksikliği çift yönlü gelişebilir. Sigara içimi ise mide asidini ve besin emilimini olumsuz etkileyebileceği gibi, genel beslenme düzenini de bozarak eksikliğe katkıda bulunabilir.

Yukarıdaki faktörlerin bir veya birkaçı sizde mevcutsa, B12 eksikliği yaşama ihtimaliniz daha yüksektir. Kimler risk altında? Kısaca özetlemek gerekirse; vegan/vejetaryen beslenenler, 50 yaş üstündekiler, kronik sindirim sistemi hastalığı olanlar, mide/bağırsak ameliyatı geçirenler, uzun süre belirli ilaçları kullananlar ve kötü beslenme alışkanlığı olanlar B12 eksikliği açısından yakından izlenmelidir. Bu risk gruplarına giriyorsanız doktorunuzla görüşüp kan B12 düzeyinize baktırmakta fayda vardır.

B12 Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur?

B12 vitamini en çok hayvansal gıdalarda bulunur. Et, balık, süt, yumurta gibi besinler iyi birer B12 kaynağıdır.

B12 vitamini doğada sadece mikroorganizmalar tarafından üretildiğinden, insan beslenmesinde esas olarak hayvansal kaynaklardan elde edilir. En zengin B12 içeren besinler şunlardır:

  • Karaciğer ve sakatatlar: Özellikle dana karaciğeri B12 deposudur. Karaciğer ve böbrek gibi sakatatlar, tüm gıdalar içinde en yüksek B12 vitamini içeriğine sahiptir.
  • Kırmızı et: Dana, kuzu gibi kırmızı etlerde bol miktarda B12 bulunur. Örneğin 100 gram kıymada günlük ihtiyacın tamamını karşılayacak kadar B12 olabilir.
  • Beyaz et ve kümes hayvanları: Tavuk, hindi eti gibi beyaz etlerde de B12 vardır ancak kırmızı ete göre miktarı biraz daha düşüktür. Yine de düzenli tüketimde iyi bir kaynaktır.
  • Balıklar ve deniz ürünleri: Somon, ton balığı, sardalya, alabalık gibi balıklar yüksek oranda B12 içerir. Ayrıca midye, istiridye, karides gibi deniz ürünleri de zengin B12 kaynaklarıdır. Örneğin 100 gram midye veya istiridye günlük B12 ihtiyacının katbekat fazlasını sağlayabilir.
  • Yumurta: Bir adet büyük boy yumurta, az da olsa (yaklaşık 0.5-0.6 μg) B12 vitamini içerir. Diyetinde et bulunmayanlar için yumurta, B12 alımına katkı yapabilir.
  • Süt ve süt ürünleri: Süt, peynir, yoğurt gibi süt ürünleri iyi birer B12 kaynağıdır. Özellikle sert peynirler (cheddar gibi) ve kefir gibi fermente süt ürünleri B12 sağlar. Bir su bardağı süt, günlük ihtiyacın %15-20’sini karşılayabilir.
  • Güçlendirilmiş (zenginleştirilmiş) gıdalar: Bitkisel beslenme uygulayanlar için piyasada B12 ile zenginleştirilmiş bazı ürünler bulunur. Kahvaltı gevrekleri, soya sütü, besin mayası (nutritional yeast) gibi ürünlerin etiketlerinde B12 ilavesi varsa, bunlar da B12 vitamini alımına destek olur.

Yukarıdaki hayvansal gıdalar düzenli olarak tüketildiğinde genellikle B12 eksikliği gelişmez. Örneğin dengeli beslenen ve hayvansal üründen tamamen kaçınmayan sağlıklı bir yetişkin, beslenme yoluyla ihtiyacı olan B12’yi alabilir. B12’nin emilim kapasitesinin bir sınırı olduğunu ve öğünlerde çok yüksek dozlarda alınan B12’nin tam olarak kullanılmayabileceğini belirtmek gerekir. Bu nedenle, B12 alımını gün içine yaymak (örneğin her öğünde biraz B12 içeren besin tüketmek) vücudun faydalanmasını maksimize edecektir.

b12 vitamini hangi besinlerde bulunur 160184

Not: Bitkisel besinlerde doğal olarak B12 bulunmadığını tekrar vurgulayalım. Bazı su yosunları veya spirulina gibi ürünlerin B12 içerdiği iddia edilse de, bunlar aktif formda olmayabilir ya da emilimi güvenilir değildir. Bu nedenle vegan beslenenlerin güvenilir B12 takviyelerini kullanmaları tavsiye edilir.

B12 Vitamini Eksikliği Nasıl Tedavi Edilir?

B12 eksikliği tanısı konduğunda, altta yatan nedene ve eksikliğin şiddetine göre uygun tedavi yöntemine başlanır. Tedavinin amacı B12 depolarını doldurarak belirtileri gidermek ve uzun vadede eksikliği önlemektir. Başlıca B12 tedavi yöntemleri şunlardır:

Beslenme düzenlemesi: Eksiklik hafif düzeyde ve beslenmeye bağlı ise, ilk adım B12’den zengin gıdaların diyete eklenmesidir. Kırmızı et, balık, süt ürünleri, yumurta gibi gıdaların tüketimi artırılır. Vejetaryen/Vegan kişiler için B12 ile zenginleştirilmiş tahıl gevrekleri veya bitkisel sütler önerilir. Ancak tek başına diyet, orta ve ağır eksiklikte genellikle yeterli olmaz, takviye gerektirir.

Oral B12 takviyeleri (hap veya damla): Emilim sorunu olmayan ve eksikliği hafif olan kişilerde B12 vitamin hapları ve damlaları etkili olabilir. Piyasada 1000 mcg gibi yüksek dozlarda metilkobalamin veya siyanokobalamin içeren haplar ve sıvı formda damlalar bulunmaktadır. Bu takviyeler ağızdan günlük veya haftalık olarak alınarak B12 düzeyi yükseltilebilir. Özellikle çocuklarda, iğne yapılması zor olan bireylerde veya vejetaryen/vegan kişilerde B12 hapları ve damlaları sıklıkla tercih edilir. Ağızdan alınan yüksek doz B12’nin bir kısmı pasif difüzyonla emilebildiğinden, emilim bozukluğu olsa bile çok yüksek dozlarla kısmen başarı sağlanabilir.

Popüler B12 Hapları ve Damlaları:

  • Benexol B12 – B1, B6 ve B12 içeren kombinasyon takviyesi
  • Apikobal – Siyanokobalamin formunda B12 vitamini içeren takviye
  • Beheptal B12 – Karaciğer destekleyici özellikleriyle bilinen B12 takviyesi
  • Dodex B12 – Enjeksiyon formu dışında tablet versiyonu da bulunan popüler bir B12 takviyesi
  • Nurobion B12 – Sinir sistemi destekleyici B1, B6 ve B12 kombinasyon takviyesi
  • Mecobalamin 1000 mcg – Metilkobalamin içeren yüksek doz B12 vitamini
  • Solgar B12 – Vejetaryen ve veganlara uygun, dil altı (sublingual) formda B12 vitamini
  • Jamieson B12 – Sprey ve tablet formda sunulan B12 takviyesi
  • Nature’s Bounty B12 – Emilimi artırılmış formüle sahip B12 takviyesi
  • GNC B12 – Metilkobalamin içeren çiğnenebilir tablet B12 takviyesi

Bu B12 takviyeleri tablet, kapsül, dil altı (sublingual), sprey veya damla formunda olabilir. Hangi B12 hapı daha etkili? sorusuna yanıt olarak, kişinin ihtiyacına bağlı olarak metilkobalamin veya siyanokobalamin formu seçilebilir. Emilim sorunu olan hastalar için dil altı form veya damla önerilirken, normal bireyler için hap veya kapsüller de yeterli olabilir.

Not: Herhangi bir B12 takviyesi kullanmadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir. B12 ihtiyacı ve tedavi süreci kişiye özeldir ve kan testleri ile belirlenmelidir.

Vitamin B12 enjeksiyonları (iğne): Orta ve ileri derecede eksikliklerde veya emilim problemi varsa kas içi B12 enjeksiyonu standart tedavidir. B12 iğnesi genellikle siyanokobalamin veya hidroksokobalamin formunda uygulanır. Tedavi protokolü olarak ilk hafta her gün veya gün aşırı, sonraki birkaç hafta haftada 1-2 kez, devamında aylık enjeksiyonlar şeklinde dozlar verilebilir​. Örneğin yaygın bir uygulama, ilk 1-2 hafta her gün 1000 mcg B12 iğnesi, ardından birkaç hafta haftada bir, idame olarak da ayda bir şeklindedir. Bu sayede vücut depoları hızla doldurulur. Enjeksiyonlar genellikle kalça veya kol kasına yapılır. B12 iğnesi, eksikliği en hızlı gideren yoldur.

Dil altı (sublingual) veya burun spreyi formları: Bazı durumlarda dil altı tabletler veya burundan sprey şeklinde uygulanan B12 takviyeleri kullanılabilir. Bunlar doğrudan kana karışarak emilim sorunlarını bypass etmeyi hedefler. Ancak yaygın kullanımda en güvenilir yöntem halen intramüsküler enjeksiyonlardır.

Tedavinin süresi ve izlenmesi: B12 eksikliği tedavisine başladıktan birkaç ay sonra kan değerleri yeniden kontrol edilir. Genellikle belirtiler birkaç hafta içinde düzelmeye başlar (özellikle halsizlik, dil yaraları gibi sorunlar hızla geriler). Anemi varsa hemoglobin düzeyi yaklaşık 6-8 haftada normale gelir. Nörolojik semptomlar daha yavaş iyileşebilir; çok ileri vakalarda tam düzelme olmayabilir. Bu yüzden tedaviye erken başlamak önemlidir. B12 düzeyi normale geldikten sonra da idame dozu gerekebilir. Örneğin, pernisiyöz anemisi olan bir hasta yaşam boyu ayda bir B12 iğnesi olmalıdır. Emilim sorunu olmayan, diyetine dikkat eden bir kişi ise eksiklik giderildikten sonra doktor önerisiyle takviyeyi bırakıp düzenli beslenmeyle devam edebilir.

Altta yatan nedenin tedavisi: Burada önemli bir nokta, B12 eksikliğine yol açan asıl sebebi çözmeye çalışmaktır. Örneğin vejetaryenlik ise diyet düzenlenir; çölyak hastalığı ise glutensiz diyete uyum ile bağırsak iyileştirilmeye çalışılır; mide ameliyatı olmuşsa ömür boyu takviye planlanır; metformin kullanıyorsa doz ayarlanır veya ek takviye verilir vb. Yani, B12 takviyesi yanı sıra neden olan faktöre yönelik tedavi yapmak uzun vadede tekrarlamaması için şarttır​.

B12 Vitamini İğnesinin Yan Etkileri Var mıdır?

B12 vitamini suda eriyen ve genelde güvenli bir vitamin olduğundan, fazla alındığında ciddi bir toksik etki göstermez. Vücut ihtiyaç fazlasını kolaylıkla atar. Bu nedenle B12 takviyesinin üst sınır dozu için belirlenmiş bir toksisite düzeyi yoktur. Ancak özellikle B12 enjeksiyonları sonrasında bazı yan etkiler görülebilir. Bunlar genellikle hafif ve geçicidir:

  • En sık rastlanan yan etki, enjeksiyon bölgesinde ağrı, kızarıklık veya kaşıntı gibi lokal reaksiyonlardır. İğnenin yapıldığı yerde hafif bir acı ve birkaç gün sürebilen hassasiyet olabilir.
  • Bazen hafif ishal, mide bulantısı veya vücutta şişkinlik hissi bildirilebilir. Bu etkiler kısa sürede geçer ve genellikle ciddi değildir.
  • Çok nadiren alerjik reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bu durumda enjeksiyon sonrası döküntü, deride şişme, kaşıntı, ateş veya aşırı halsizlik görülebilir. B12 preparatına (özellikle siyanokobalamine) karşı gerçek alerji son derece enderdir, ancak meydana gelirse derhal doktora başvurmak gerekir.
  • Ciddi yan etkiler son derece nadirdir, fakat literatürde bildirilmiştir. Örneğin hızlı yapılan enjeksiyonlar sonrasında baş dönmesi, kalp atımında düzensizlik, göğüs ağrısı gibi reaksiyonlar çok seyrek de olsa oluşabilir. Yine aşırı duyarlılık durumlarında yüz, dil ve boğazda şişme, nefes darlığı, konuşma güçlüğü gibi anafilaksi belirtileri gelişebilir. Bu tür durumlar acil müdahale gerektirir.

Genel olarak B12 iğnesi çoğu kişi tarafından iyi tolere edilir. Yan etkilerden kaçınmak için enjeksiyonun uygun teknikle ve önerilen dozda yapılması önemlidir. Herhangi bir olağandışı belirti hissedilirse sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Oral B12 takviyeleri ise genellikle herhangi bir belirgin yan etki yapmaz; nadiren hafif mide rahatsızlığı veya ciltte kızarıklık görülebilir. Yine de herhangi bir takviye kullanımında vücudunuzu gözlemleyip, beklenmedik etkilerde doktorunuza danışmanız en doğrusudur.

B12 Vitamini Kullanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

B12 vitamini takviyesi alırken veya B12 yönünden zengin beslenirken aşağıdaki noktalara dikkat etmek, tedavinin etkinliği ve güvenliği açısından faydalı olacaktır:

İlaç etkileşimleri: Düzenli kullandığınız ilaçlar varsa, B12 takviyesine başlamadan önce doktorunuzu bilgilendirin. Özellikle aspirin gibi kan sulandırıcılar, bazı antibiyotikler, metformin (şeker hastalığı ilacı), mide koruyucu ilaçlar (PPI’lar, H2 blokerleri) ve doğum kontrol hapları uzun süreli kullanımda B12 vitamin seviyelerini etkileyebilir. Doktorunuz bu ilaçları kullanırken ekstra B12 takviyesi almanızı önerebilir veya B12 dozunu ayarlayabilir.

Diğer vitamin ve mineraller: B12 eksikliği olan kişilerde zaman zaman folik asit (B9 vitamini) veya demir eksikliği de birlikte bulunabilir. Bu vitamin ve mineraller de kan yapımı için gerekli olduğundan, doktorunuz eksik gördüklerini birlikte takviye edecektir. Sadece B12’yi düzeltip folik asit eksik kalırsa anemi tam düzelmeyebilir. Dolayısıyla genel bir vitamin paneline baktırmak iyi bir fikirdir.

Alerji ve özel durumlar: Nadir de olsa, B12 vitaminine (siyanokobalamin formuna) veya içerdiği kobalt elementine karşı alerji görülebilir. Eğer geçmişte bir B12 iğnesi sonrası alerjik reaksiyon yaşadıysanız mutlaka sağlık ekibine söyleyin. Ayrıca Leber hastalığı (kalıtsal optik sinir hasarı) olanlarda yüksek doz B12 görme problemlerini kötüleştirebilir, bu durumda takviye kesinlikle doktor kontrolünde olmalıdır. Polisitemi vera (yüksek kan hücresi sayımı ile giden bir hastalık) durumunda B12 seviyeleri yüksek olabileceğinden gereksiz takviyeden kaçınılmalıdır. Hipokalemi (düşük potasyum) sorunu olanlarda, yoğun B12 tedavisiyle hücre yapımı hızlanınca potasyum ihtiyacı artabilir; bu hastaların elektrolitleri izlenmelidir. Kısacası ciddi bir sağlık sorununuz varsa B12 takviyesini kendi kendinize değil, doktor önerisiyle yapın.

Düzenli takip: B12 eksikliği tanısı alıp tedavi olduysanız, belli aralıklarla kan B12 düzeyinizi kontrol ettirmek iyi bir uygulamadır. Özellikle ömür boyu riskiniz varsa (pernisiyöz anemi gibi) doktorunuz yıllık veya altı aylık kontroller önerebilir. B12 seviyenizin referans aralıkta olduğundan emin olun. Gereksiz yere çok aşırı yüksek dozlar almaya devam etmek ekonomik açıdan zarar verebilir, ancak sağlık açısından genellikle bir sorun yaratmaz (idrarda atıldığı için).

Takviyenin formu: B12 takviyeleri genellikle siyanokobalamin veya metilkobalamin olarak bulunur. Her ikisi de etkili olsa da, metilkobalamin vücutta aktif form olduğu için bazı kişilerce tercih edilir. Ancak emilim ve fayda açısından belirgin fark yoktur. Doktorunuzun önerdiği formu kullanın ve orijinal, güvenilir markaların ürünlerini tercih edin.

Sonuç ve Özet

B12 vitamini, vücudumuz için vazgeçilmez sekiz B vitamininden biridir ve özellikle kan yapımı ile sinir sistemi sağlığında kritik rol oynar. B12 eksikliği yaygın görülen bir sorundur ve halsizlik, kansızlık, unutkanlık, ellerde-ayaklarda uyuşma gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Başta ileri yaştakiler, vejetaryen/veganlar ve kronik hastalığı olanlar olmak üzere herkes bu vitaminin düzeyine özen göstermelidir.

Sevindirici olan, B12 eksikliğinin kolaylıkla teşhis edilebilmesi ve etkili tedavilere sahip olmasıdır. Kan testi ile tanı konduktan sonra eksiklik durumunda B12 enjeksiyonları veya ağızdan takviyeler ile depolar doldurulur ve semptomlar geriler. Tedavi edilmemiş ciddi B12 eksikliklerinin geri dönüşümsüz hasarlara yol açabileceği unutulmamalıdır.

Kısaca, B12 vitamini yönünden zengin beslenmek (et, süt, yumurta, balık tüketmek), risk grubundaysanız düzenli kontroller yaptırmak ve gerekirse takviye kullanmaktan çekinmemek, sağlıklı bir yaşam için önemli adımlardır. Vücudunuzun verdiği sinyallere kulak verin; aşırı yorgunluk, unutkanlık gibi şikayetleriniz varsa basit bir kan testiyle B12 seviyenize baktırın. Doktorunuzun önerileri doğrultusunda hareket ederek B12 vitaminiyle ilgili tüm sorunların üstesinden gelebilir, enerjik ve sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz.

1. Wong CW.

Vitamin B12 deficiency in the elderly: is it worth screening?

Hong Kong Med J. 2015 Apr.

2. Gilsing AM, Crowe FL, Lloyd-Wright Z ve ark.

Serum concentrations of vitamin B12 and folate in British male omnivores, vegetarians and vegans: results from a cross-sectional analysis of the EPIC-Oxford cohort study.

Eur J Clin Nutr. 2010 Sep.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Epilepsi Nedir? Belirtileri, Türleri, Nedenleri ve Tedavisi

Epilepsi Nedir? Belirtileri, Türleri, Nedenleri ve Tedavisi

Epilepsi, halk arasında sara hastalığı olarak bilinen, beyindeki anormal elektriksel aktiviteden kaynaklanan ve tekrarlayan nöbetlerle seyreden...

Candida Mantarı Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Candida Mantarı Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Candida Mantarı Nedir? Candida mantarı, insan vücudunda doğal olarak bulunan bir mantar türüdür. Genellikle ağız, bağırsak, cilt...

CRP nedir? CRP Testi Yüksekliği ya da Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

CRP nedir? CRP Testi Yüksekliği ya da Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

CRP testi, vücuttaki iltihaplanma (enflamasyon) düzeyini ölçen basit bir kan testidir. “CRP” kısaltması C-reaktif protein adındaki...

Böbrek Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Böbrek Yetmezliği: Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Böbrek yetmezliği, böbreklerin normal görevlerini yerine getirememesi durumudur. Böbrekler vücuttaki atık maddeleri ve fazla sıvıyı süzerek...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında