Marketlerin her koridorunda tahıllardan fıstık ezmesine, makarnaya, çorbalara ve diğer ürünlere kadar birçok yiyecekte glutensiz etiketleri bulunmaktadır. Birçok mağazada glutensiz bölümler bile var. Ancak glutensiz yiyeceklerin sizin için her zaman daha iyi olduğunu düşünmeyin.

Gluten nedir?

Gluten buğday, çavdar ve arpada bulunan bir proteindir.

Hamurun kabarmasına yardımcı olur, ekmeğin dağılmasını önler, çiğnenebilir olmasını sağlar ve lezzetini arttırır. Kıvam artırmak için genellikle kekler, gevrekler ve makarna gibi diğer yiyeceklere eklenir.

Gluten yemekten kaçınmalı mıyım?

Çoğu insan gluten tüketebilir. Bundan kaçınmak için gerçek bir tıbbi nedeniniz yoksa, dengeli bir diyet yemek için çok çeşitli yiyecekler arasından seçim yapabilirsiniz.

Ancak kanıtlanmış Çölyak hastalığı olanlar gibi bazı insanlar, glutenden kaçınmalıdır. Bu insanlar için, gluten bağırsaklarına zarar verebilir. Yapılan araştırmalara göre Çölyak hastalığı, nüfusun %1'ini veya daha azını etkilemektedir.

Gluten alerjisi / duyarlılığı / intoleransı veya cilt hastalığı dermatit herpetiformis olan kişiler de, glutensizlikten fayda görebilir. Ve glutensiz bir diyet, irritabl barsak sendromu (IBS), nörolojik bozukluk gluten ataksi, tip 1 diyabet ve HIV ile ilişkili enteropatili bazı insanlara yardımcı olabilir.

NOCEBO ETKİSİ - Gluten alerjisi abartılıyor mu?

Plasebo etkisini herkes duymuştur. Plasebo etkisi, bir kişiye, ilaç görünümlü fakat içinde aktif madde olmayan bir tablet verildiğinde, test edilen durumla ilgili kişide olumlu etkiler görülme durumudur. Nocebo etkisi ise, plaseboya benzer fakat daha az bilinen bir kavramdır. Nocebo etkisi, kişinin bir durumla alakalı negatif beklentilerinin, kişiyi olumsuz etkilemesi anlamına gelmektedir.

Son zamanlarda birçok kişi gaz, şişkinlik ve düzensiz dışkılama gibi şikayetlerle birçok besin grubunu keserek, şikayetlerini kontrol altına almaya çalışmakta. Bunun iki meşhur örneği laktoz ve glutendir. Örneğin, bir insanın laktoz intoleransı varsa bile, kişinin günlük 12 grama kadar laktozu tolere edebildiği kabul edilmektedir.

Laktozla ilgili nocebo etkisine bakan bir araştırmada, gerçekten laktoz intoleransı olmayan kişilerde, neredeyse katılımcıların yarısının süt ürünleri tükettiğinde, sanki laktoz intoleransı varmış gibi tepkiler verdiği gözlemlenmiş. Bunun nedeninin nocebo etkisi, yani negatif beklentilerin kişiyi olumsuz etkilemesi olduğu düşünülmüş.

Yani kişinin bir besin türüne karşı intoleransı / duyarlılığı / alerjisi olduğuna inanması ve bu şekilde bir beklenti oluşturması, kişide buna karşı bir intolerans olmasa bile, intolerans varmış gibi tepkiler vermesine neden olabiliyor.

Sözde bilimsel içeriklerin, bilimselmiş gibi paylaşılmasından dolayı, herkesin laktoz, gluten ve daha birçok şeye intoleransı varmış gibi algının oluştuğu bir dönemdeyiz. Seneleridir süt veya glutenli ürünler tüketiyor, hiçbir sorun yaşamıyorduysanız, fakat son zamanlarda internette veya TV'de dolanan manüplatif bilgiler sonrası bir anda bu ürünlere tepki verdiğinizi gözlemliyorsanız, nocebo etkisini hatırlamakta ve bu ihtimali değerlendirmekte yarar olabilir.

Gluten ve Kanser ilişkisine dair yapılan bilimsel çalışmalar

Gluten ve kanser riski arasında net bir ilişki şu ana kadar yapılan çalışmalarda bulunamamıştır. Ancak kişi Çölyak hastası ya da gerçek bir gluten intoleransına sahipse, bağırsak kanseri riskinin arttığına yönelik çalışmalar mevcuttur.

Bu konudaki çalışmalar;

  • 2007 yılında Kuzey İrlanda’da yaşayan Çölyak hastalığı ya da gluten intoleransına sahip kişilerde kanser sıklığı ve yaşam kaybı nedenleri incelenmiştir. 13 bin katılımcıyla yapılan araştırmada Çölyak ya da gluten intoleransına sahip kişilerde mortalite (yaşam kaybı) oranı yüksek bulunmuştur. Bu durum hastalar teşhis aldıktan 1 sene ve daha fazla sürede devam etmiştir. Bununla birlikte enteresan bir şekilde meme kanseri, gluten intoleransına sahip kişilerde anlamlı derecede daha az bulunmuştur [kaynak 1]. Kadınlarda meme kanseri riskinin düşük çıkmasının sebebi, bağışıklık sistemi aracılı olabileceği araştırmacılar tarafından öne sürülmüştür.
  • 2012 yılında 28 bin Çölyak hastası, 12.860 enflamasyona sahip hasta ve 3705 latent çölyak hastanın katılımıyla yapılan araştırmada; teşhisten sonra ilk 1 yıl içinde çölyak, enflamasyon ve latent çölyakta mide-bağırsak kanseri riski artmasına karşın; daha sonra riskte herhangi bir artış görülmemiştir.

İki araştırmada birbiriyle zıt sonuçlar bulunmuştur. Ancak iki çalışmada da gluten intoleransı farklı tanımlanmıştır. Buna rağmen gluten intoleransı ve kanser riskine dair sorular henüz cevaplanamamıştır.

Glutensiz yiyecekler daha sağlıklı mı?

Sırf glutensiz bir şey olması otomatik olarak daha sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Bazı glutensiz yiyecekler yağ, şeker ve toplam kaloride daha yüksek olabilir ve lif ve vitaminlerde normal versiyonlara göre daha düşük olabilir. Gelişmiş ülkelerde buğday ürünlerinin çoğu folat, tiamin, riboflavin ve niasin gibi vitaminlerle zenginleştirilmiştir. Glutensiz unlarla yapılan yiyecekler değildir.

Sonuç olarak

gluten ve kanser ilişkisine dair net bilimsel veriler mevcut değildir. Gerçekten gluten duyarlılığı olan kişiler, elbette gluten tüketimini azaltmalıdır. Fakat bu durumun toplumda oldukça nadir görüldüğünü, günümüzde gluten intoleransının abartıldığını ve bu konudaki negatif inançların da kişileri olumsuz etkileyebileceğini akılda tutmakta fayda vardır. Glutenden uzak durması gereken bir sağlık sorununa sahip kişilerin, en besleyici seçenekleri bulmak için yiyecek etiketlerini okuması gerekir. Kinoa, karabuğday, teff, darı, mısır ve pirinç gibi glutensiz kepekli tahıllar iyi doğal folat, tiamin, riboflavin, niasin ve demir kaynakları ile protein ve lif içerir.