Türünün ilk örneği olan çalışmanın sonuçlarına göre, bir tedavi türü olarak plasebo hapları kanserin kendisi veya tedavisi nedeniyle olan yorgunluğu hafifletebilmektedir.

Plasebo Nedir?

Plasebo, içinde aktif etken madde bulunmayan bir ilacın telkine dayalı bir etki ortaya çıkarma halidir. Kelime anlamı “hoşnut etmek”tir ve Latince kökenlidir. Plasebo ilacı, tıpkı diğer gerçek ilaçlar gibi vücuda ağız veya enjeksiyon yoluyla verilebilir.

ABD’li araştırmacılar, kanser ağrısı olan 74 hastayla tek merkezli randomize bir çalışma yürüterek, rutin tedavide olduğu gibi günde iki kere olmak üzere plasebo hapı verdiler ve normal normal bakım alanlarla kıyasladılar.

Bu araştırmada; 21 günlük bir süre boyunca plasebo hapı müdahale grubu (39 kişi), kontrol grubuna (35 kişi) kıyasla, yorgunlukla ilişkili iki durumda (şikayetin şiddeti ve yaşam kalitesindeki bozulma) istatistiksel olarak anlamlı iyileşmeler gösterdi.

Özellikle, kontrol hastaları ile karşılaştırıldığında, plasebo hapı alan grup yorgunluk şikayetlerinde %29'luk ve yorgunluğun etkilediği yaşam kalitesi azalmasında % 39'luk bir iyileşme bildirdi, bu büyük bir etkidir.

Tüm katılımcıların en az orta derecede (klinik olarak önemli) yorgunluğu vardı, fakat çoğunun (% 62) aşırı yorgunluğu vardı. Hepsi tedavi sonrasındaydı (6 ay ila 10 yıl arasında). Çoğu kadındı (% 74) ve beyaz ırktı (% 69).

Bu çalışmada plasebonun yeni kullanımı, klinik çalışmalarda bilinen plasebo kullanımından farklıdır. Normalde araştırmacılar kapalı bir plasebo kullanırlar, böylece katılımcı ilaç mı yoksa plasebo mu aldığını bilmez. Bu çalışmada ise katılımcıya aslında plasebo aldığı söylendi. Bu, kronik bir olumsuz durumu olan kanser popülasyonundaki ilk açık etiketli plasebo çalışmasıdır.

Kanserde yorgunluğun günümüzde en kabul görmüş tedavileri fiziksel aktiviteyi artırmak ve psikososyal veya zihin-vücut müdahaleleridir. Ayrıca yorgunluğun etkili bir şekilde ele alınması için uyku düzeni ve uykusuzluk da değerlendirilmelidir. Kanserde yorgunlukla ilgili modafinil ilacı yaygın kullanılmaktadır ve orta derecede etkilidir, fakat çalışmalarda bu ilaç plasebodan daha etkili önemli bulunmamıştır ve uyumada zorluk gibi yan etkileri vardır.

Açık etiketli plasebonun daha önce düzensiz (irritabl) bağırsak sendromu, aralıklı akut migren atakları, kronik bel ağrısı, alerjik rinit ve depresyon gibi diğer durumlar için etkili olduğu gösterilmişti.

Çalışmanın araştırmacılarından Hoenemeyer, plaseboyu tedavi olarak kullanma fikrinin klinisyenleri şok etmemesi gerektiğini belirtti ve ekledi: “Birçok hekim plasebo benzeri tedavileri tıbbi uygulamalarında kullanmaktadır. Örneğin, hiçbir laboratuvar sonucu bakılmadığı halde vitamin ilavesi ya da antibiyotik reçete edilmesi gibi.” Hoenemeyer, hekimlerin hastalara tedavinin plasebo olduğunu söylediği takdirde plaseboların tıbbi kullanımda etik olduğunu söylüyor.

Plasebonun Gücü Hala Gizemini Koruyor

Şaşırtıcı bir şekilde, plasebo etkisi hakkında bilgi sahibi olsak da, onu anlamıyoruz. Plasebo araştırmacıları hala plaseboların nasıl çalıştıklarını çözmeye çalışıyor.

Plasebo hapları ile ilgili şüphelerini belirten hastalara bu durumun anlaşılabilir olduğu söylendi, ve ne olduğunu görmeleri için teşvik edildiler. Bilgilendirmeden sonra hastalara tedavi gruplarını belirten bir zarf verildi. 11. gün tüm hastalar kanser merkezi çalışanları tarafından telefonla kontrol edildi. 21 günlük çalışmayı tamamladıktan sonra yorgunluk ile ilgili çalışma anketlerini tamamlamak için kliniğe geri geldiler.

Yazarlar, klinisyenlerin özenli bakımının, plasebo etkisini artırabileceğini söylüyorlar: "Etkinin çoğu, hastaya destek olan kişinin etkileşimi ile ilgili gibi görünüyor."

Ana çalışma sonuçlandıktan sonraki 21 gün boyunca açık etiket plasebo diğer gruba da kullandırılıyor ve toplamda 35 katılımcıdan 34'ü bunu deniyor. Bu grup yorgunluk şiddeti ve yorgunluk nedenli yaşam kalitesi bozulmalarında benzer iyileşmeler bildiriyor (sırasıyla % 23 ve% 35).

Plasebo tedavisiyle ilgili bu sonuçlar oldukça kışkırtıcıdır ve açık etiketli plasebonun, kanser tedavisi görmüş kişilerin karşılaştığı eklem ağrıları ve el ve ayak uçlarında anormal hisler (nöropati) gibi diğer kronik durumlarda da etkili olup olmadığına bakmak da oldukça ilginç olacak gözüküyor.