İyimserliğin, Uzun Yaşama Olan Sıra Dışı Katkısı
İyimserlik, genel olarak iyi şeylerin gerçekleşeceği umudu ya da geleceğin olumlu olacağı inancı ile tanımlanan psikolojik bir durum halidir. 26 Ağustos 2019'da PNAS adlı dergide yayımlanan bir araştırma, iyimserliği yüksek olan bireylerin daha uzun yaşama eğiliminde olduğunu ve 85 yaşını geçme olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermiştir.
Bu güne kadar istisnai uzun ömür araştırmalarının birçoğu, biyolojik ve fiziksel faktörlerin etkisine odaklanma eğiliminde olmuştur. Ancak son zamanlarda yapılan çalışmalar biyolojik olmayan faktörlerin de uzun yaşam için önemli olduğunu göstermektedir. Örneğin, iyimserliğin uzun yaşama katkısı konusunda çalışmalar yapılmış ve bazılarında da iyimser mizaçtaki kişilerde bazı kronik (uzun süreli) hastalıkların ve erken ölümlerin daha az sıklıkta görüldüğü gözlenmiştir.
Yeni çalışmada, araştırmacılar özellikle 85 yaş ve üzeri olarak belirlenen "istisnai uzun ömür"e ulaşmada daha yüksek iyimserliğin rolünü değerlendirmişlerdir.
Söz konusu çalışmada, 69 bin kadın ve 1.429 erkeğin dahil olduğu iki farklı çalışma grubu üzerinde analizler yapıldı. İlk grupta kadınlar 1976'dan beri takip edilmekteydi. Kadınlara anketlerle 10 yıl boyunca (2004-2014) iyimserlik değerlendirmesi yapılmış ve ölüm durumu izlenmişti. Erkekler ise 1961’den başlayarak izlendi; 30 yıl (1986-2016) iyimserlik değerlendirmesi yapıldı ve ölüm durumu izlendi.
Çalışma sonucunda araştırmacılar;
Takip başlangıcında en yüksek iyimserlik seviyesine sahip kadın ve erkeklerin, en düşük iyimserlik düzeylerine göre ortalama % 11-15 daha uzun yaşadıklarını buldular.
Ayrıca, iyimserlik düzeyi en yüksek olan kadın ve erkeklerin, % 50-70 daha fazla oranda 85 ve üzeri yaşlara ulaşabildiği gözlenmiştir.
Araştırmacılar, analizleri sırasında sonucu değiştirebilecek faktörlerden yaş, eğitim başarısı, kalıcı hastalıklar, depresyon, fiziksel aktivite, diyet, alkol kullanımı, sigara kullanımı ve doktor ziyaretleri gibi değişkenlerin etkileri hesaba katarak değerlendirme yapmışlardır.
İyimserliğin daha uzun bir yaşam süresine olan katkısının birçok nedenden olabileceği düşünülmüştür. Ancak daha iyimser olan kişilerin sigara içmemesi ve fiziksel olarak daha aktif olmak gibi sağlıklı yaşam alışkanlıklarının fazla olmasının yanı sıra duygu durumlarını daha çabuk toparlayabilmesi ve stresten daha hızla kurtulabilme eğiliminde olmaları sonuca etki eden makul nedenler arasında sayılabilir.
Bu sonuçlarla iyimserliğin, sağlığa ve uzun ömre katkısı olan, psikolojik bir kaynak olduğunu söylemek mümkündür. Bu çalışma aynı zamanda, başka pozitif tutum ve davranışların da, uzun ömre olan katkısını araştırmak için umut olması açısından değerlidir.
Yazımızı, değerli şair, romancı, tarihçi, gazeteci ve senarist Atilla İlhan'ın "Aranıyor" şiirinden güzel bir mısra ile bitirelim:
"gülümse tozu gitsin yalnızlığımızın".