Çoğunlukla kanserin kendisinin veya daha az sıklıkta kanser tedavilerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan ağrı, kanserli hastalar arasında yaygın bir sorundur. Kanser ağrısı genellikle yetersiz bir şekilde değerlendirilir ve tedavisine maalesef yeteri önem verilmez; bu da yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Geleneksel ağrı yönetiminde kullanılan opioidlerin (narkotik ağrı kesiciler / kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçlar) yan etkileri ve kötüye kullanım potansiyeli nedeniyle, ağrıyı hafifletmek için ilaç-dışı yaklaşımlar tercih edilmektedir. Akupunktur ve masaj terapisi gibi yöntemler ise, bu alanda alternatif tedavi seçenekleri olarak dikkat çekmektedir.

Akupunktur ve Masajın Tanımları

Akupunktur, geleneksel Çin tıbbının ayrılmaz bir parçası olup, vücudun belirlenmiş noktalarına ince iğnelerin yerleştirilmesini içerir. Bazen bu iğnelere tedavinin etkinliğinin artması amacıyla elektrik uyarımı verilebilir. Masaj ise kasları ve vücudun yumuşak dokularını manipüle ederek dolaşımı artırır ve rahatlama sağlar.

Kanser tedavisi tamamlanan hastalarla uzun vadede yapılan araştırmalarda akupunkturun ağrı yönetimine katkı sağlayabildiği gösterilmiştir. Masaj terapisinin, palyatif bakım veya terminal dönem destek tedavi görenler de dahil olmak üzere kanser hastalarında ağrıya karşı fayda sağladığı görüldü, ancak bu fayda kısa ömürlü oldu.

Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO) ve Bütünleyici Onkoloji Derneği'nin 2022'de kanser ağrısını yönetmek için akupunktur ve masajı bir ortak kılavuz yayınladı. Ancak bu yöntemlerin uzun vadeli etkileri ve ileri evre kanser hastalarındaki karşılaştırmalı etkinliği bilinmemektedir.

IMPACT Çalışması

Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde yürütülen IMPACT çalışması, ileri evre kanserli hastalarda ağrı için akupunktur ve masajın karşılaştırmalı etkinliğini değerlendirmiştir.

Çalışmaya katılan 298 hasta, en az 1 ay ve önceki ayın en az 15 günü boyunca ağrı yaşamış ve bir doktor tarafından en az 6 ay yaşama olasılığı olduğu belirlenmiştir.

Hastalar, 26 haftaya kadar her hafta 10 seans akupunktur veya masaj tedavisi almıştır.

Bulgular

26. haftanın sonunda ölçülen değerlere bakıldığında;

  • Akupunktur grubunda ortalama değişim -2.53, masaj grubunda ise -3.01 olarak bulunmuştur.
  • Her iki grup da, ağrıyla ilgili fonksiyonel müdahale, yorgunluk, uykusuzluk ve fiziksel yaşam kalitelerinde iyileşmeler rapor etmiştir.
  • 26. haftada ağrı ilaçları kullanan hastaların oranı, akupunktur grubunda %27.5'e, masaj grubunda %35.6'ya düşmüştür.

Yan Etkiler

Yan etkiler genellikle hafif olup, akupunktur grubunda morluk, lokal ağrı ve kanama; masaj alan hastalarda ise geçici ağrı ve baş ağrısı olarak gözlemlenmiştir.

Sonuç

İleri seviye kanser hastalarının yaşamlarını uzatan yenilikçi tedaviler ve ağrıyı hafifletmek için opioid kullanımıyla ilgili çok sayıda zorluk sebebiyle, güvenli ve etkili seçeneklere ciddi bir ihtiyaç vardır.

İleri evre kanserli hastalarda ağrıyı hafifletmek için akupunktur ve masajın uzun süreli etkinliği ilk kez IMPACT çalışmasıyla gösterilmiştir. COVID-19 pandemisi sırasında bile güvenli bir şekilde uygulanan bu terapilerin, kanser merkezlerinde daha geniş bir şekilde sunulması gerekmektedir. Bu tedavileri kullanırken, kanserli hastalarla çalışma deneyimine sahip ve akredite edilmiş uygulayıcıları tercih etmek önemlidir.

Bu çalışma, ağrı yönetiminde akupunktur ve masajın etkili ve güvenli tedavi yöntemleri olarak değerlendirilmesini sağlamaktadır. İleri evre kanserli hastalar için yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynayabilecek bu yöntemlerin, onkoloji sağlayıcıları tarafından tedavi planına dahil edilmesi önerilmektedir.