
Kanserli Bireylerde Depresyon Hafife Alınmamalı
Depresyon ergenlik çağından sonraki yaşlarda genel nüfusun %7.6’sını etkiliyor ve kanser dahil kronik başka rahatsızlıklar yaşayan kişilerde ise daha da yüksek oranlarda gözleniyor. Depresyon yaşayan kanserli bireylerde uyku, iştah gibi fiziksel rahatsızlıkları da artırdığı için kanser tedavi süreci ve tedavi yan etkileriyle birlikte daha da zor olabilmektedir. Ayrıca, kanserli bireylerin yaşam süresini etkilediğine dair çalışmalar mevcuttur.
2009-2017 yılları arasında, kanser hastalarında depresyon ve yaşam süresi arasındaki ilişkinin araştırıldığı çalışmalar incelendi. Araştırmacılar akciğer, meme, baş-boyun ve kolorektal kanserleri dahil olmak üzere daha yüksek depresyon riski olan kanser türlerini inceleyen çalışmalara odaklanmıştır.
Seçilen Bulgular Şöyle Özetlenmiştir;
- Akciğer kanseri olan 1790 hasta, gözlemsel bir çalışmada, depresyon ölçeklerinden biri ile değerlendirildi. Yaşam kaybı (mortalite) oranlarının, depresyon belirtileri görülen erken evre akciğer kanserli hastalarda 1.7 kat; ileri evre hastalarda 1.3 kat arttığı bulundu. Bu hastaların takiplerinde depresyon belirtileri hafifleyenlerin veya ortadan kalkanların, yaşam kaybı oranlarının, depresyon belirtisini hiç yaşamayan hastalarla benzer olduğu görüldü. Bu sonuç, kanser hastalarında depresyon tedavisinin önemini göstermektedir.
- 2017'de yapılan başka bir çalışmada, baş-boyun kanserli 3466 hastada depresyonun 5 yıllık sağ kalım oranları üzerindeki etkileri değerlendirildi. Çalışma süresince hastaların % 18.5'i depresyon teşhisi aldı. Bu çalışma sonucunda da, kanser tanısı öncesi veya sonrasında depresyon tanısı alan kanser hastalarının, yaşamlarını kaybetme riskinin depresyon tanısı almayanlara göre daha fazla olduğu ortaya çıktı.
Kanserli bireylerde depresyon genel nüfusa göre 3-4 kat fazladır. İleri (4.) evre kansere sahip olma, düşük sosyal destek, daha önce depresyon öyküsü veya başka psikiyatrik rahatsızlık öyküsü durumlarındaki hastalarda bu risk daha fazladır. Depresyon yaşam kalitesini ve tedavi uyumunu olumsuz yönde etkileyebilir ve daha kötü hayatta kalma oranı ile ilişkilendirilebilir.
Kanser hastalarının depresyonlarının psikiyatrik ilaçlarla ve/veya psikolojik destekle tedavi edildiğinde, hastaların genel sağlık durumları ve yaşam süreleri için daha iyi sonuçlar alındığı gösterilmiştir. Kanser hastalarında depresyon belirti ve bulgularının farkında olmak çok önemlidir. Kilo kaybı, uyku düzeninde değişiklikler, iştah kaybı ve enerji eksikliği gibi belirtiler depresyon olmayan kanser hastalarında da tedavi yan etkileriyle ortaya çıkabilir ve bu nedenle bu belirtiler kanser veya tedavinin yalnızca bir parçası olarak yanlış yorumlanabilir. Bu nedenle hastaların kendilerinin farkında olmaları ve yakınlarının da dikkatli olmaları önerilmektedir.
1. Sherrill C, Smith M, Mascoe C, Bigus E, Abbitt D.
Effect of treating depressive disorders on mortality of cancer patients.
Cureus. 2017.
2. Sullivan DR, Forsberg CW, Ganzini L, et al.
Longitudinal changes in depression symptoms and survival among patients with lung cancer: a national cohort assessment.
J Clin Oncol. 2016.
3. Rieke K, Schmid KK, Lydiatt W, Houfek J, Boilesen E, Watanabe-Galloway S.
Depression and survival in head and neck cancer patients.
Oral Oncol. 2017.