Saygın bilim dergisi Nature’da Ekim 2016’da yayımlanan çalışmaya göre, üçlü (triple) negatif meme kanserli hastalarda prolaktin adlı hormonun hücre yüzeyinde bulunan algacı (prolaktin reseptörü), hastaların yaşam sürelerinin artmasında ve yoğun tedavilere maruz kalmasının önlenmesinde önemli bir belirteç olabilir.

Üçlü negatif meme kanseri, hastalık seyrinin agresif, hedefe yönelik tedavi seçeneklerinin diğer meme kanserlerine göre az olduğu ve kendi içinde de alt türler barındıran bir meme kanseri çeşididir.

Araştırmada üçlü negatif negatif meme kanseri tanısı almış 580 hastadan alınan doku örnekleri ileri genetik analizlere tabi tutulmuştur. Bu genetik analizler prolaktin üretiminde görev alan genleri (PRL, JAK2, STAT5a) de içermektedir.

Araştırmanın en ilgi çeken sonucu, prolaktin reseptörünü yoğun barındıran tümörlere sahip hastaların yaşam sürelerinin daha uzun olmasıdır.

Bunun yanı sıra, prolaktin hormonunun kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği deney hayvan modellerinde yapılan çalışmayla tespit edilmiştir.

Peki bu çalışma klinik açıdan ne ifade ediyor?

  • Meme kanserinin 4 alt türünden biri olan üçlü negatif meme kanseri tek tip bir hastalık değildir; kendi içinde de çeşitlilik göstermektedir. Bu durum doktorların uygun tedavileri seçmesi için biyolojik belirteçlere ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Prolaktin reseptör yoğunluğunun tespit edilmesi hastaya en uygun tedavinin seçilmesine yardımcı olabilir.
  • Prolaktin reseptörü pozitif tümörlere sahip hastalarda gelecekte prolaktin ve kemoterapi kombinasyonu kullanılabilir.
  • Prolaktin, anne sütü üretiminde görev alan bir hormondur. Emzirme, meme dokusunda prolaktin seviyesini yüksekte tutmanın en doğal yoludur. Bu araştırma sonuçları aynı zamanda emzirmenin meme kanserindeki koruyucu etkisini desteklemektedir.