Prostat Kanserinde Robotik Cerrahi ile Açık Cerrahinin ilk Karşılaştırması
Prostat kanseri ülkemizde erkeklerde akciğer kanserinden sonra en yaygın görülen kanser çeşididir. Dünya genelinde ise her yıl yaklaşık 1 milyon erkek prostat kanserine yakalanmaktadır. Erken evre prostat kanseri için en yaygın uygulanan tedavi cerrahi müdahale ile prostat bezinin çıkarılmasıdır. Ancak bazı prostat kanseri hastalarında cerrahi sonrası üriner ve cinsel fonksiyonlarında problemler görülmektedir. Aynı zamanda cerrahi müdahale sonrası her 3 erkek hastanın 1’inde kanser tekrarlamaktadır (nüks).
2000’li yıllarda “Robot-Assisted Laparoscopic Prostatectomy (RALP)” geliştirilmesiyle birlikte prostat kanserinde robotik cerrahi hızla yaygınlaşmaya başlamıştır. Robot 3 boyutlu, yüksek çözünürlük sunan ve 10-20 kat büyütmeli olarak görüntü sağlar. Cerrahi müdahale boyunca, cerrah robotik kolları kontrol ederek operasyonu gerçekleştirmektedir.
Robotik cerrahi ile açık cerrahinin yaşam kalitesi ve onkolojik açıdan getirdiği farklılıklar son yıllarda tartışma konusuydu. The Lancet adlı saygın tıp dergisinde 26 Temmuz’da yayımlanan ve çok ses getiren bir çalışmayla prostat kanseri için uygulanan robotik cerrahinin yaşam kalitesinde herhangi bir fark yaratmadığı tespit edilmiştir.
Araştırmada 308 prostat kanseri hasta yer almış ve hastalar rastgele iki gruba ayrılarak 151 hastaya robotik cerrahi, 151 hastaya da açık cerrahi uygulanmıştır. 12 hafta boyunca hastaların idrar kaçırma, ağrılı idrar yapma veya idrarda kan gibi üriner ve cinsel fonksiyonları takip edilmiştir. Analizlerin sonucunda her iki hasta grubunda da yaşam kalitesi açısından farklılık gözlemlenmemiştir.
Aynı zamanda;
- Açık ameliyat yapılan hastaların hastanede kaldıkları süre daha fazla olmasına karşın, iki hasta grubunda da eşit sürelerde iş yaşamlarından uzak kaldıkları görülmüştür.
- Açık cerrahi müdahale geçiren hastalarda 3 kat daha fazla kan kaybı görülmektedir. Ancak cerrahi süresince kan tekrardan vücuda geri verilebilmektedir.
- Robotik cerrahi ile müdahale edilen hastalar daha az ağrı çekmektedir ve ilk 6 haftada daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olduğu görülmüştür. Fakat 12.haftaya gelindiğinde ise her iki hasta grubu da eşit yaşam kalitesine sahip hale gelmiştir.
Cerrahide yeni teknolojilerin geliştirilmesi elbette hastaların yaşam kalitesine ve hastalık seyirlerine (prognoz) katkılar sağlamaktadır. Ancak bu tip çalışmalar, yeni geliştirilen tekniklerin değerlendirilmelerinin gerekli olduğunu göstermektedir.
Önemle vurgulamak gerekir ki, bu sonuçlar iki yıllık bir çalışmanın ilk basamağına aittir. Prostat kanserinde cerrahi müdahale sonrasında üriner ve cinsel fonksiyonun tam değerlendirmesinin 3 yılı bulabileceği araştırmacılarca belirtilmiştir. Ayrıca genel sağkalım sonuçları da uzun dönemde belirlenebilecektir. Bu sebeplerle uzun dönem etkilerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
John W Yaxley, FRACS, Geoffrey D Coughlin, FRACS, Prof Suzanne K Chambers, PhD.
Robot-assisted laparoscopic prostatectomy versus open radical retropubic prostatectomy: early outcomes from a randomised controlled phase 3 study.
The Lancet, 26 July 2016, DOI: https://dx.doi.org/10.1016/S0140-6736(16)30592-X