Şeker Hastaları Meyve Yiyebilir mi? Meyveler ve Diyabet Hakkında Faydalı Bilgiler

Şeker Hastaları Meyve Yiyebilir mi? Meyveler ve Diyabet Hakkında Faydalı Bilgiler

Şeker hastalığı (diyabet) teşhisi almış birçok kişi “Meyve yemem gerekir mi, yoksa meyveden uzak durmalı mıyım?” diye merak eder. Meyveler doğal şeker içerdiği için diyabetli bireyler arasında kafa karışıklığı yaratabilir. Oysa meyveler, vitaminler, mineraller ve özellikle lif açısından zengin besinlerdir ve doğru şekilde tüketildiğinde diyabet beslenmesinin sağlıklı bir parçası olabilir. Bu makalede, şeker hastalarının meyve tüketimiyle ilgili en sık sorulan soruları yanıtlayacak, glisemik indeksi düşük meyveler ve yüksek olanlar hakkında bilgiler verecek, meyvelerin şeker içeriklerini bir tabloda gösterecek ve diyabetliler için meyve tüketiminde dikkat edilmesi gereken ipuçlarını paylaşacağız.

Meyve Yemek Şeker Hastaları İçin Zararlı mı?

Şeker hastaları meyve yemeli mi yoksa kaçınmalı mı? Bu sorunun cevabı özetle: Meyve, ölçülü ve doğru tercih edildiğinde, şeker hastaları için zararlı değil aksine faydalıdır. Diyabetli bireylerin kesinlikle meyve yiyebileceği bilimsel olarak kabul görmektedir. Önemli olan, porsiyon kontrolü yapmak ve doğru meyve türlerini seçmektir.

Meyvelerin içerdiği şeker, doğal fruktoz şeklindedir ve genellikle yüksek oranda lif ile birlikte bulunur. Lif, meyvedeki şekerin bağırsaklardan emilimini yavaşlatır. Bu sayede meyve yemek, saf şeker veya tatlı tüketimine kıyasla kan şekerini daha yavaş ve kontrollü yükseltir. Örneğin bir orta boy elma veya armut yediğinizde, içindeki lifler kan şekeri dalgalanmalarını azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca meyveler; vitamin, mineral ve antioksidan içerikleriyle genel sağlığa katkı sağlayarak kalp hastalığı, felç ve obezite riskini azaltır. (Obeziteyi önlemek de tip 2 diyabet riskini düşürmede önemli bir faktördür.)

Amerikan Diyabet Birliği (ADA)’ne göre, diyabetli kişiler alerjileri olmadığı sürece meyve tüketebilirler. Hatta ADA, taze meyvelerin diyabet diyetine dahil edilmesini teşvik eder. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta meyvenin hazırlanış şekli ve miktarıdır. Taze veya dondurulmuş meyveler, şeker eklenmemiş kuru meyveler, konserve yerine kendi doğal halinde olanlar tercih edilmelidir. Kurutulmuş meyveler ve meyve suları ise çok daha konsantre şeker içerir ve lifleri azalır. Bu nedenle işlenmiş meyveler kan şekerini daha hızlı ve ani yükseltir. Örneğin 1 bardak portakal suyu yapmak için birkaç portakal kullanılır ve posa olmadığı için bu meyve suyu kan şekerini, bir tane portakal yemekle kıyaslandığında çok daha çabuk yükseltir. Uluslararası sağlık otoriteleri (örneğin NIDDK) de şeker hastalarının meyve suyu tüketmekten kaçınmasını önermektedir. Eğer meyve suyu tüketilecekse porsiyonun 100 ml’yi aşmaması ve içindeki posanın (meyve püresi halinde) korunması daha uygun olur. Kısacası diyabetliler için en iyi seçenek, meyvenin kendisini taze olarak tüketmektir.

Özetlemek gerekirse: Meyve yemek diyabet hastaları için yasak değildir. Tam tersine, pek çok meyve düşük glisemik indekse sahiptir ve ölçülü tüketildiğinde kan şekeri kontrolüne yardımcı olur. Asıl önemli olan, “İstediğim kadar meyve yiyebilirim” yanılgısından kaçınmak ve her şeyde olduğu gibi meyvede de dengeli davranmaktır. Aşağıda, meyvelerin şeker ve glisemik indeks değerleri ile ilgili daha detaylı bilgiler bulacaksınız.

Glisemik İndeks Nedir? Diyabette Neden Önemlidir?

Diyabet ve meyve tüketimi konusunu anlamak için glisemik indeks (GI) kavramını bilmek faydalı olacaktır. Glisemik indeks, karbonhidrat içeren bir yiyeceğin kan şekerini ne kadar hızlı yükselttiğini gösteren 1 ile 100 arasında bir değerdir. Yüksek glisemik indeksli besinler (GI 70 ve üstü), tüketildikten sonra kan şekerini hızlı ve yüksek miktarda yükseltir. Düşük glisemik indeksli besinler (GI 55 ve altı) ise şekerin kana karışmasını yavaşlatarak daha kontrollü bir yükseliş sağlar. Diyabet yönetiminde düşük GI değerine sahip gıdalar tercih etmek, kan şekeri dalgalanmalarını minimize etmek açısından önem taşır.

Meyvelerin büyük çoğunluğu düşük veya orta glisemik indeks aralığındadır. Bunun sebebi meyvelerdeki şekerin yapısı ve meyvelerin lif oranının yüksek olmasıdır. Örneğin çilek, elma, armut gibi meyveler düşük GI değerine sahiptir, bu nedenle kan şekerini yavaş yükseltirler. Öte yandan karpuz veya hurma gibi bazı meyveler yüksek GI değerleriyle kan şekerini daha hızlı etkileyebilir. Olgunlaşma durumu da glisemik indeksi etkileyebilir: Çok olgun (aşırı tatlılaşmış) bir muz, ham haline göre daha yüksek GI değerine sahip olabilir.

Ayrıca glisemik yük kavramı da önemlidir: Bir yiyeceğin içerdiği toplam karbonhidrat miktarı ile glisemik indeksinin birleşimi, kan şekerine olan gerçek etkisini belirler. Mesela karpuzun GI değeri yüksek olsa da 100 gram karpuzdaki karbonhidrat (şeker) miktarı düşüktür; bu nedenle sınırlı miktarda yendiğinde glisemik yükü fazla olmayabilir. Yine de diyabetliler için genel kural, yüksek glisemik indeksli meyveleri küçük porsiyonlarda ve nadiren tüketmek şeklindedir.

Meyvelerin Şeker Oranı ve Glisemik İndeks Değerleri (Tablo)

Aşağıdaki tabloda çeşitli meyvelerin yaklaşık şeker içerikleri (100 gramdaki doğal şeker miktarı) ve glisemik indeks (GI) değerleri verilmiştir. GI değeri yanına, ilgili meyvenin düşük, orta veya yüksek kategorisine girdiğini de belirttik:

Meyve Şeker (100g) Glisemik İndeks (GI)
Elma ~10 g ~36 (düşük)
Armut ~10 g ~30 (düşük)
Greyfurt ~7 g ~25 (düşük)
Çilek (Yedikule)** ~5 g ~40 (düşük)
Kiraz ~8 g ~25 (düşük)
Muz ~12 g ~50 (orta)
Üzüm ~15 g ~50 (orta)
Ananas ~10 g ~66 (orta)
Karpuz ~6 g ~75 (yüksek)
Hurma (Kuru) ~63 g ~70 (yüksek)

Notlar:

  • Glisemik indeks değerleri yaklaşık ortalama değerlerdir ve meyvenin cinsine, olgunluğuna göre değişiklik gösterebilir.

  • Karpuz gibi GI değeri yüksek görünen bir meyve, porsiyon küçültülerek yenirse toplam alınan şeker az olacağından glisemik yükü daha düşük olacaktır. Ancak diyabetli bireyler yine de karpuz tüketirken dikkatli olmalıdır.

  • Hurma ve kuru incir, kuru üzüm gibi kuru meyveler ağırlıkça çok yüksek oranda şeker içerir. Örneğin 100 gram kuru hurma, neredeyse 60-70 gram şeker barındırır. Bu nedenle kuru meyvelerin porsiyonu taze meyvelere kıyasla çok daha küçük tutulmalıdır (örneğin 2 adet kuru kayısı veya 1 adet hurma, 1 porsiyon meyve yerine geçebilir).

Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi birçok meyve düşük GI değerine sahiptir. Elma, armut, çilek, kiraz gibi meyveler kan şekerini yavaş yükseltirken; muz ve üzüm gibi orta GI’li meyveler ölçülü tüketildiğinde genellikle sorun yaratmaz. Karpuz ve hurma gibi yüksek GI’li veya yüksek şeker yoğunluklu meyveler ise diyabet yönetiminde en çok dikkat gerektirenlerdir.

Şeker Hastaları Hangi Meyveleri Yiyebilir?

Peki diyabetli bireyler için en uygun meyveler hangileri? Genel olarak lif oranı yüksek, glisemik indeksi düşük meyveler şeker hastaları için daha uygundur. Aşağıda şeker hastalarının güvenle tüketebileceği bazı meyveler ve faydaları listelenmiştir:

  • Orman meyveleri (çilek, böğürtlen, ahududu, yaban mersini) – Bu meyveler, doğal şeker oranı düşük; lif, vitamin C ve antioksidan açısından ise çok zengindir. Glisemik indeksleri düşüktür, bu nedenle kan şekerinde ani sıçramalara yol açmazlar. Özellikle böğürtlen ve yaban mersini gibi meyveler güçlü antioksidan içerikleriyle diyabetin komplikasyon risklerini azaltmaya da katkı sağlayabilir. Tatlı isteğini bastırmak için bir avuç taze orman meyvesi iyi bir ara öğün seçeneği olacaktır.

  • Elma ve Armut – Elma ve armut, posalı yapıları sayesinde tok tutan ve kan şekerini kontrollü yükselten meyvelerdir. Orta boy bir elma ya da armut yaklaşık 1 porsiyondur ve içerdiği çözünebilir lif (pektin) sayesinde bağırsak sağlığını destekler, kolesterolü düşürmeye de yardımcı olabilir. Diyabetli kişiler tatlı krizini bastırmak için elmayı tarçınla fırınlayarak sağlıklı bir tatlı alternatifi elde edebilirler. Armut da benzer şekilde C vitamini ve potasyum içerir; günün herhangi bir ara öğününde bir orta boy armut tüketilebilir.

  • Turunçgiller (portakal, mandalina, greyfurt, limon) – Turunçgil meyveler C vitamini deposu olmalarının yanı sıra yüksek lif içerikleriyle de öne çıkarlar. Orta boy bir portakal (~130 gram) bir porsiyon meyve yerine geçer ve günlük C vitamini ihtiyacınızın büyük bir kısmını karşılar. Greyfurt, portakal ve mandalina glisemik indeksi düşük meyvelerdir ve ölçülü tüketildiklerinde diyabet diyetine uygundur. Dikkat: Greyfurt bazı tansiyon, kolesterol veya diğer hastalık ilaçlarıyla etkileşime girebilir; düzenli ilaç kullanan diyabetlilerin greyfurt tüketimini doktorlarına danışmalarında fayda vardır.

  • Kiraz ve Erik – Kiraz, glisemik indeksi en düşük meyvelerden biridir. İçerdiği antosiyanin gibi antioksidanlar ile iltihap önleyici özellikleri vardır. 10-15 adet kadar kiraz (bir avuç dolusu) bir porsiyon meyve yerine geçer ve kan şekerini belirgin şekilde yükseltmeden tatlı ihtiyacını karşılayabilir. Benzer şekilde erik (özellikle mürdüm eriği gibi koyu renkli erikler) lif ve antioksidan içerir, orta boy 2 adet taze erik bir porsiyondur ve diyabetik beslenmede tercih edilebilir.

  • Avokado – Avokado her ne kadar tatlı bir meyve olmasa da diyabetliler için çok değerli bir meyvedir. Şeker oranı çok düşüktür (neredeyse yok denecek kadar az fruktoz içerir) ve glisemik indeksi ihmal edilebilecek kadar düşüktür. Buna karşın sağlıklı yağlar (tekli doymamış yağ asitleri), lif, potasyum ve magnezyum açısından zengindir. Avokado tüketimi, yapılan araştırmalara göre, insülin duyarlılığını artırabilir ve kalp sağlığını destekler. Diyabetli bireyler avokadoyu salatalara ekleyerek veya ezip tam tahıllı bir ekmek üzerinde sürerek tüketebilir. (Kalorisi yüksek olduğundan yarım avokado bir porsiyon olarak düşünülebilir.)

Yukarıdaki meyvelerin ortak noktası, düşük glisemik indeks ve yüksek posa (lif) içermeleridir. Bu meyveler, aynı zamanda vitamin ve mineral deposu olarak diyabet hastalarının bağışıklık sistemi ve genel sağlığına da katkıda bulunur. Elbette her bireyin metabolizması farklıdır; bu nedenle diyabet hastaları, hangi meyvenin kendilerine daha iyi geldiğini kan şekeri ölçümleriyle de takip edebilirler. Ancak genel anlamda, listelenen meyveler güvenli seçenekler olarak öne çıkar.

seker hastalari meyve yiyebilir mi meyveler ve diyabet hakkinda faydali bilgiler 2 535290

Şeker Hastaları Hangi Meyvelerden Kaçınmalı?

Her ne kadar çoğu meyve diyabetliler için uygun olsa da bazı meyveler ve tüketim şekilleri konusunda dikkatli olmak gerekir. İşte şeker hastalarının tüketirken sınırlaması veya mümkünse kaçınması önerilen meyve türleri:

  • Yüksek Glisemik İndeksli Meyveler: Glisemik indeksi 70’in üzerinde olan meyveler kan şekerini hızlı yükseltebilir. Karpuz buna klasik bir örnektir. Karpuz çok fazla su içerdiği için 100 gramında yalnız ~6 gram şeker bulunur, ancak GI değeri yüksektir. Diyabetli bir kişi karpuz yemek isterse, miktarı 1 ince dilim (küçük bir üçgen dilim) ile sınırlamalı ve mümkünse yanında peynir, yoğurt gibi proteinli bir yiyecekle tüketmelidir. Hurma (özellikle Ramazan hurması gibi kuru hurmalar) da GI değeri yüksek ve şeker yoğunluğu fazla bir meyvedir. 1-2 adet kuru hurma, bir porsiyon meyve yerine geçer; bundan fazlası hızla kan şekerinizi yükseltebilir.

  • Kurutulmuş Meyveler: Kuru meyveler (kuru incir, kuru üzüm, kuru kayısı, kuru erik vb.), taze hallerine göre hacimce çok daha fazla şeker içerir. Örneğin 1 küçük kase kuru üzüm, belki 2 salkım taze üzümün içerdiği şekere eşdeğerdir. Dolayısıyla kuru meyve tüketecekseniz çok küçük porsiyonlar tüketmelisiniz. Diyabet hastaları için kuru meyveler tamamen yasak olmasa da, kontrolsüz yenildiğinde kan şekerini hızla yükseltebileceğini unutmamak gerekir. Özellikle ara öğün niyetine avuç avuç kuru meyve yemek doğru bir tercih değildir. Bunun yerine birkaç adet kuru kayısıyı ceviz, badem gibi yağlı tohumlarla karıştırarak tüketmek şeker etkisini azaltabilir.

  • Meyve Suları ve Püreler: Paketli meyve suları yüksek oranda ilave şeker içerir ve lif barındırmaz. Bu nedenle şeker hastaları için uzak durulması gereken başlıca ürünlerden biridir. Taze sıkılmış meyve suyu dahi posasız olduğu için kan şekerini tam meyve yemeye göre daha hızlı yükseltir. Eğer meyve suyu içilecekse miktar çok sınırlı olmalıdır (örneğin yarım çay bardağı kadar) ve mümkünse taze sıkılmış meyve suyu, posasıyla birlikte (smoothie şeklinde) tüketilmelidir. Yine de en sağlıklısı, meyvenin bütün haliyle yenmesidir. Unutmayın, bir bardak portakal suyundaki şeker yükü, bir portakalı yemekten çok daha fazladır.

  • Aşırı Olgun Meyveler: Çok fazla olgunlaşmış, bal gibi tatlılaşmış meyvelerin şeker içeriği ve glisemik indeksi, daha az olgunlara göre yüksektir. Örneğin çok olgun bir muz, hafif olgun bir muza kıyasla kan şekerine daha hızlı etki eder. Bu nedenle bal gibi tatlı meyveleri fazla tüketmemeye özen gösterin. Muz, ananas, incir, çok tatlı üzüm gibi meyveleri yerken porsiyon kontrolü yapmak önemlidir. Örneğin muz seviyorsanız, küçük boy bir muz tercih edin veya büyük bir muzun yarısını bir öğünde tüketin.

  • Şeker Eklenmiş Meyve Ürünleri: Reçel, marmelat, komposto (içine şeker eklenmiş), şekerleme haline getirilmiş meyveler gibi ürünler diyabetli bireyler için uygun değildir. Bunlar zaten meyve formundan çıkarılıp yoğun şeker ilavesiyle hazırlandığından, kan şekerini yükseltme potansiyeli çok yüksektir. Diyabet hastaları tatlandırıcı ile hazırlanmış şekersiz reçelleri bile ölçülü tüketmelidir, çünkü bunlar da meyvenin konsantre halidir.

Yukarıdaki maddelere dikkat ederek, hangi meyvelerin sizin için riskli olabileceğini yönetebilirsiniz. Özetle, glisemik indeksi yüksek meyveleri tamamen hayatınızdan çıkarmak zorunda değilsiniz ancak tüketimini seyrekleştirmek ve miktarı çok kontrollü tutmak gerekir. Ayrıca meyveleri tek başına yerine, yanında protein veya sağlıklı yağ içeren bir besinle (örneğin yoğurt, peynir, badem) tüketmek o meyvenin kan şekerine etkisini yavaşlatabilir.

Şeker Hastaları Meyve Tüketirken Nelere Dikkat Etmeli?

Diyabetli bireyler için meyve tüketiminin püf noktaları şunlardır:

  • Porsiyon Kontrolü Yapın:“Meyve sağlıklıdır, istediğim kadar yiyebilirim” düşüncesi yanlıştır. Her meyvenin içerdiği karbonhidrat miktarı farklıdır ve kan şekerinizi etkiler. Genel bir kural olarak, orta boy bir meyve veya 1 avuç dilimlenmiş meyve 1 porsiyon kabul edilir. Diyabetli bireyler için günde 2-3 porsiyon meyve genellikle uygundur, ancak bu ihtiyaç kişiye ve tedavi planına göre değişir. Diyetisyeniniz size özel bir porsiyon rehberi verebilir. Asla bütün bir kase dolusu meyveyi tek seferde tüketmeyin; meyvenizi gün içine yayın.

  • Öğün Zamanlamasına Dikkat Edin: Meyveleri tercihen ana öğünlerden 2 saat sonra ara öğün olarak tüketmek faydalı olabilir. Bu sayede hem ani kan şekeri dalgalanmalarını önler hem de bir sonraki öğüne tok kalmanızı sağlar. Aç karna yüksek miktarda meyve yemek kan şekerinizi hızlı yükseltebilir, özellikle de sabah açlık insülininiz düşükse. Öğün aralarında veya öğünle birlikte meyve tüketmek daha dengeli bir kan şekeri seyri oluşturur.

  • Meyveyi Tek Başına Yemeyin, Yanında Protein Ekleyin: Bir ara öğünde sadece meyve yemek yerine, meyvenizi biraz protein veya sağlıklı yağ ile birlikte tüketirseniz kan şekeriniz daha dengeli seyreder. Örneğin elmanın yanına birkaç tane fındık eklemek, veya bir kase yoğurt içine çilek doğramak iyi bir yöntemdir. Protein ve yağ, midenin boşalma süresini uzatarak meyvedeki şekerin emilimini yavaşlatır. Bu da daha az kan şekeri dalgalanması demektir. Aynı şekilde bir dilim peynir ile bir dilim karpuz yemek, karpuzun etkisini dengeleyebilir.

  • Meyvenin Lifini Korumaya Çalışın: Meyveleri mümkünse kabuğuyla yenebilenleri (elma, armut gibi) soyup yemek yerine kabuğuyla tüketin, çünkü vitamin ve lifin çoğu kabukta ve hemen altındadır. Blendar’dan geçirilmiş smoothie tüketirken dahi posasını içmeye özen gösterin. Posasız meyve (örneğin süzülmüş meyve suyu) kan şekerini yönetmek açısından dezavantajlıdır. Meyve suyu yerine meyvenin tamamını yemek her zaman daha iyidir.

  • Yavaş Yiyin ve İyi Çiğneyin: Hızlı yemek yeme, kan şekerinin daha hızlı yükselmesine sebep olabilir. Meyvenizi yavaş yavaş, iyice çiğneyerek tüketin. Bu hem sindirimi kolaylaştırır hem de tokluk sinyallerinizin beyne ulaşmasına zaman tanır. Aceleyle bir büyük meyveyi birkaç dakikada yemek yerine, küçük dilimler halinde sakince yerseniz daha az miktarla doyduğunuzu fark edebilirsiniz.

  • Kan Şekerinizi Takip Edin: Yeni bir meyve denediğinizde veya belirli bir meyveyi normalden fazla tükettiğinizde, sonrasında kan şekeri ölçümü yaparak vücudunuzun tepkisini gözlemleyin. Her diyabetli bireyin farklı meyvelere yanıtı değişebilir. Örneğin bazı kişiler için yarım muz sorun yaratmazken, bazıları çeyrek muzla bile yükselme yaşayabilir. Kendi vücudunuzu tanıyın ve meyve tüketiminizi buna göre ayarlayın.

  • Diyetisyen ve Doktor Tavsiyelerini İzleyin: Diyabet yönetimi kişiye özeldir. Meyve tüketimi konusunda en doğru planı, sizi izleyen diyetisyen veya doktorunuzun önerileri belirler. Onların verdiği karbonhidrat sayımına uyun. Özellikle insülin kullanan diyabetliler için meyvenin ne zaman ve ne kadar yenileceği, insülin doz ayarıyla koordine edilmelidir. Bu nedenle, bu genel bilgileri kendi tıbbi planınızla birlikte değerlendirmeniz önemlidir.

  • Meyveleri Çeşitlendirin: Her gün aynı meyveyi yemek yerine farklı meyveler tüketmeye çalışın. Bu sayede farklı vitamin ve antioksidanlardan faydalanmış olursunuz. Bir gün kivi yediyseniz ertesi gün çilek, sonraki gün elma gibi rotasyon yapabilirsiniz. Mevsiminde meyve yemek de hem besin değeri hem de ekonomi açısından olumludur. Mevsim dışı sera meyveleri yerine zamanında çıkan taze meyveleri tercih edin.

Son Olarak

Şeker hastalığı, beslenmenizi tamamen kısıtlayıcı bir yaşam tarzı anlamına gelmek zorunda değildir. Meyveler, diyabet beslenmesinin tatlı ama sağlıklı bir parçası olabilir. Önemli olan, meyveleri doğru türde, doğru miktarda ve doğru şekilde tüketmektir. Doğal şeker kaynağı olan meyveler; lif, vitamin ve antioksidan içeriğiyle, diyabet yönetiminde akıllıca kullanıldığında sizin dostunuzdur. Bu bilgiler ışığında, hem canınız gönül rahatlığıyla meyve çektiğinde ölçülü olarak tüketebilir, hem de kan şekeri hedeflerinizi kontrol altında tutabilirsiniz. Unutmayın, dengeli ve çeşitli beslenme diyabetle sağlıklı yaşamın anahtarıdır. Her zaman kendi sağlık uzmanlarınızın tavsiyelerini öncelikli olarak dikkate almayı ihmal etmeyin. Sağlıklı ve mutlu günler dileriz.

Caroline Leopold.

Fruits for Diabets : All You Need to Know.

Tue 21 June 2016. https://www.medicalnewstoday.com/

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Tereyağı ve Yaşam Kaybı Riski: 200 Bin Kişilik Araştırmanın Çarpıcı Sonuçları

Tereyağı ve Yaşam Kaybı Riski: 200 Bin Kişilik Araştırmanın Çarpıcı Sonuçları

Tereyağ Tartışmaları Yeni Bir Boyut Kazandı Her geçen gün mutfaklarımızda daha çok kullanılan tereyağı hakkında halkın da...

Evlilik Erkeklerde Obezite Riskini Üçe Katlıyor – Kadınlarda Aynı Etki Görülmüyor

Evlilik Erkeklerde Obezite Riskini Üçe Katlıyor – Kadınlarda Aynı Etki Görülmüyor

Dünya genelinde obezite oranları 1990'lı yıllardan bu yana iki katından fazla arttı. Günümüzde 2,5 milyardan fazla yetişkin...

Hekimler Obeziteyi Hala Bir Hastalık Olarak Görmüyor!

Hekimler Obeziteyi Hala Bir Hastalık Olarak Görmüyor!

"Obezitenin bir hastalık olarak kabul edilmesi ve tedavi edilmesi gerekiyor." Bu, 5-8 Mart 2025 tarihleri arasında...

Bağırsak Sağlığı – Önemli Olan Ne Yediğiniz Değil, Gıda Kalitesi!

Bağırsak Sağlığı – Önemli Olan Ne Yediğiniz Değil, Gıda Kalitesi!

Beslenme ve Mikrobiyom Sağlığı: Diyetiniz Bağırsaklarınızı Nasıl Şekillendiriyor? Diyet ve bağırsak mikrobiyomu arasındaki ilişki, sağlıklı yaşamın önemli...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında