Hepimiz yaşadığımız olumsuz olayları veya bizi heyecanlandıran bir durumu ya da duyduğumuz kötü bir haberi çevremizdeki kişilerle paylaşmak isteriz. Yeni bir araştırmaya göre birebir iletişim ve etkileşime önem veren kişiler, ihtiyaç duyduklarında yeni bir iletişim biçimi olan sosyal ağlardan da fayda görmekte.

İnsanlar kötü hissettiklerinde, çevreleriyle iletişime geçme ihtiyacı duyarlar çünkü bir şekilde duyguları ifade etmek olumsuz hisleri azaltmaya ve iyi hissetmeye yardımcı olmaktadır.

Sosyal etkileşimler, hafif fiziksel aktiviteyi ve bilişsel fonksiyonları harekete geçirmekte ve bilişsel düşüşü de önlemede etkili olabilmektedir. Biriyle yüz yüze görüşmeye veya telefonda konuşmaya çekindikleri veya rahat hissetmedikleri noktada Facebook'ta bir durum güncellemesi paylaşmak veya Twitter'dan tweet atmak, insanların yargılanmayacakları ve istemedikleri diyaloglara girmeyecekleri bir şekilde daha geniş kitleye ulaşmalarını sağlar. Aslında atılan kısa mesajlar ya da kısa bir paragrafı içeren yazılar kişilerin duygularını ifade etmelerine yardımcı olarak onların sosyalleşme ihtiyaçlarına cevap verebilir. Örneğin kanserli hasta veya yakınları dahil olacakları sosyal medya ağları kendilerini daha iyi ifade edebilir, benzer durumları yaşamış başka hastalarla zaman ve mekan derdi olmadan iletişime geçebilir.

Kişilerin sosyal açıdan endişeli hissettikleri zamanlarda kendilerini sosyal medyada oluşturdukları ağlarda ifade etmeye eğilimleri ve bunun faydalı olup olmadığını ortay koymak üzere bir grup insanla çalışma yapıldı.

Bu kişiler iki gruba ayrıldı ve ilk gruptan bir partide kimseyle konuşmadığı bir durumda içlerinden gelen bir şeyleri yazmaları istendi. Kontrol grubundan ise iş yerindeki ürünlerle ilgili yazı yazmaları istendi. Daha sonra herhangi bir sosyal ağ hesabı olan katılımcıların oturum açmaları ve sosyal ağlarında iki dakika geçirmeleri istendi.

Sonrasında, insanlara bir paylaşımda bulunup bulunmadığı soruldu. Sonuçlar, sosyal olarak endişeli hissedenlerin kendilerini ifade eden sosyal paylaşımlarının daha olası olduğu görüldü.

Bu kişilere sosyal bunalım ölçeği testi uygulandı ve sosyal bunalım ölçeği düşük olan kişiler, yüz yüze görüşmeye veya sosyal medya mesajlarına daha çok yer veriyorlardı. Yani bir şekilde duygularını ifade eden kişilerdi.

Sonuç olarak, yüz yüze iletişim kurmanın internette paylaşımda bulunmaktan çok daha önemli olduğuna dair birçok araştırma var ve sosyal medya, tek iletişim biçimi olarak kullanıldığında zararlı olabilir; ancak akıllıca kullanıldığında, yazılan paylaşımlar olumsuz duyguları sosyal etkileşim yoluyla dindirmenin değerli bir aracı olabilir.

İlginizi Çekebilir: