Ekim 2018'de Nature Communications'da yayımlanan çalışmada, ultra küçük silika nanopartiküller (cornel dots olarak da bilinir), HER2 antikoruyla dizayn edilerek agresif meme kanseri başarıyla teşhis edildi.

Dilimize bağısan olarak çevrilen, fakat hemen herkesin antikor olarak kullanmayı tercih ettiği bu terim, bağışıklık sistemimizin, kendisine yabancı gelen yapılara karşı geliştirdiği glikoproteinin yapısındaki molekülleri ifade etmektedir. Antikorlar, vücutta B-hücreler tarafından üretilir, bununla birlikte günümüzde birçok antikor, laboratuvarda, ilaç olarak üretilebilmektedir. Bu sayede, hastalıklarla ilişkili moleküller (örneğin reseptörler) hedef alınabilmektedir. HER2 de, meme, yemek borusu, mide ve akciğer kanseri için önemli bir hücre zarı reseptörüdür.

Antikorlar, kanserin teşhisinde ve tedavisinde büyük faydalar sunan önemli moleküllerdir. Son zamanlarda antikorları kullanarak kanseri teşhis etmeye yönelik çalışmalar artmıştır. Ancak klinik çalışmalardaki en büyük problemlerden biri de güvenilirlik kaygısıdır.

Tümörün etkili bir şekilde hedeflenememesi kanser teşhisindeki zorluklardan biridir. Onkolojik görüntüleme için yollanan radyoaktif madde kemik iliğinde, karaciğerde ve böbreklerde birikmektedir. Bu sebeple, immunolojik ajanlarla birlikte tasarlanan nanopartiküller üzerine yoğunlaşılmıştır.

Ancak bu nanopartiküller (20 nanometreden fazla büyüklüğe sahip) böbrekten atılamamaktadır. Bu çalışmada, HER2'ye karşı antikor içeren ultra küçük nanopartiküller (8 nanometreden küçük) tasarlanmıştır. Hayvan modelleri ve insan kanser hücresi modelleri ile yapılan çalışmalarda yeni nesil nanopartiküllerle HER2 pozitif meme kanseri hücreleri başarıyla hedef alınmıştır.

Peki bu Çalışma Bize ne İfade Ediyor?

  • Antikorlar ve ultra küçük nanopartiküllerin kanser teşhisinde kullanılabileceğini gösteren ilk çalışmadır.
  • HER2 antikoruyla birlikte tasarlanan ultra küçük nanopartiküller hem tümörü etkili bir şekilde hedef alıyor hemde böbreklerden kolaylıkla atılabiliyor.
  • Tasarlanan bu sistem, HER2 pozitif meme kanserinin teşhisini kolaylaştırabilir.
  • Önemle vurgulamak gerekir ki, bu nanopartiküller henüz laboratuvar aşamasında denenmektedir. Klinik çalışmalarda güvenirliği kanıtlandıktan sonra kullanılabilecektir.