Ameliyat Edilebilir İleri Evre Melanomda İmmünoterapi – Ameliyattan Önce mi Sonra mı?
Melanom, cilt kanserlerinin en agresif türü olmakla birlikte immünoterapilerin en etkili olduğu kanserdir. Dünya Kanser İstatistikleri'ne göre, 2020 yılında dünya çapında cilt kanseri vakalarının %4'ü melanomdu.
Melanomlar evrelerine ve belli genetik özelliklerine göre göre sınıflandırılır. 3. evre melanom, cildin altındaki dokulara veya lenf düğümlerine yayılmıştır, ancak uzak organlara yayılmamıştır. Standart tedavi, tümörü çıkarmak için cerrahi müdahale ve ardından lenf düğümlerinin çıkarılmasıdır. 4. evre ise tümörün vücudun diğer bölgelerine metastaz yaptığı (yayıldığı) evredir.
Melanom için Yeni Bir Kavram: Periadjuvan
Melanom tedavisi gören, cerrahi operasyonla alınabilir 3. ve 4. evre melanom hastalarına uygulanan periadjuvan (ameliyat öncesi başlayan ve sonrası devam eden) pembrolizumab immünoterapisi, yalnızca adjuvan (ameliyat sonrası) pembrolizumab tedavisine kıyasla daha iyi sonuçlar sağlayabilir. Bu sonuçlar New England Journal of Medicine'de 2 Mart 2023'te yayımlandı.
Bu yeni yaklaşım, neoadjuvan ve adjuvan immünoterapi tedavisi kombinasyonudur.
Bu çalışmada, evre 3 veya 4 melanom hastalarının cerrahi sonrası adjuvan terapide immünoterapi kullanımının yararlı olduğu, ancak cerrahi öncesi kullanımda daha fazla antitümör T hücresi aktivasyonu sağlayabileceği hipotezi test edildi.
Araştırmacılar, periadjuvan pembrolizumab tedavisi alan hastaların, adjuvan grup hastalarından daha uzun bir olaysız sağkalım (EFS) süresine sahip olduğunu gözlemledi.
Türkçesi "olaysız sağkalım" olan event free survival (EFS), bir tedavi veya müdahale sonrası hastalarda hastalıksız sağkalım süresini ifade eder. Yani, tedavinin başladığı andan itibaren hastanın hastalığın geri dönüşüne veya yaşam kaybına kadar geçen süre. Bu ölçüm, hastanın tedavinin etkinliği açısından ne kadar başarılı olduğunu değerlendirmede kullanılır.
SWOG S1801 Çalışması
Bu açık etiketli, 2. faz klinik denemede, cerrahi olarak çıkarılabilen evre IIIB-IVC melanomu olan 313 hasta yer aldı.
- 154 hasta neoadjuvan (ameliyat öncesi) pembrolizumabın 3 dozu ve adjuvan pembrolizumabın 15 dozu ya da
- 159 hasta sadece 18 doz adjuvan pembrolizumab almak üzere rastgele iki gruptan birine atandı.
14.7 aylık takip süresinde, periadjuvan gruptaki hastalarda olaysız sağkalım oranı anlamlı şekilde daha uzundu (P = 0,004).
2 yıllık olaysız sağkalım oranı, periadjuvan tedavi uygulanan grupta %72, sadece adjuvan tedavi uygulanan grupta ise %49 idi.
2 yıllık olaysız sağkalım, tüm alt gruplarda periadjuvan tedavi lehineydi.
Periadjuvan grupta, 50 hasta tüm adjuvan tedavi döngülerini tamamlarken, bunların hiçbiri hastalık nüksü (tekrarı) yaşamadı. Adjuvan grupta 38 hasta tüm adjuvan tedavi döngülerini tamamlarken, bunların 4'ü (%11) hastalık nüksü yaşadı.
Aşağıda, hasta alt-gruplarına göre detaylı olaysız sağkalım analizi görülebilir.
Her iki tedavi grubunda da, hastaların çoğu cerrahi operasyona girdi: periadjuvan tedavi alan hastaların %88'i ve sadece adjuvan tedavi alan hastaların %95'i. Periadjuvan gruptaki 10 hasta, analiz sırasında hala neoadjuvan pembrolizumab tedavisi alıyordu.
Periadjuvan gruptaki hastaların cerrahiye girmeme nedenleri arasında hastalık ilerlemesi (12 hasta), hastanın klinik çalışma onamını geri çekmesi (2 hasta), toksisite (1 hasta) ve eşlik eden hastalıklar (1 hasta) yer aldı. Ek olarak, klinik tam yanıt elde eden bir hastanın cerrahiye girmeyi reddettiği ve 31.5 ay takip sonunda olaysız sağkalımının devam ettiği bildirildi.
Sadece adjuvan tedavi grubunda ameliyat yapılmamasının nedenleri arasında onayı geri çekme (7 hasta) ve programlama sorunları (1 hasta) yer almaktadır.
Periadjuvan grubta, 19 grad 3-4 (ciddi) yan etki neoadjuvan terapiye ve 7 ciddi yan etki adjuvan terapiye atfedilirken, adjuvan tek başına grupta 11 ciddi yan etki adjuvan terapiye atfedilmiştir. Her iki grupta da pembrolizumaba atfedilen yaşam kaybı olmamıştır.
Sonuç olarak bu çalışma, periadjuvan pembrolizumabın adjuvan pembrolizumaba kıyasla daha iyi bir etkinlik sağladığını gösteriyor. Bu sonuçlar, ameliyat edilebilir 3. ve 4. evre melanom hastalarında neoadjuvan ve adjuvan immünoterapi tedavisi kombinasyonunun kullanımının faydalarını ortaya koymaktadır. Ancak, tedavinin yan etkileri de dikkate alınmalıdır. Bu çalışma, immünoterapinin zamanlamasının hastaların sonuçları üzerinde önemli bir etkisi olabileceğini de göstermektedir.