Besin değeri yüksek olan B, E, K vitaminleri ile potasyum minerali yönünden oldukça zengin olan Avokado, aynı zamanda kanda kötü kolesterolü de düşürücü etkiye sahiptir. Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde salata ve sos halinde sıkça tüketilen, ancak bizim sofralarımızda yeterince yer bulamayan avokadonun, içerisinde barındırdıkları bunlarla sınırlı değildir. Kanada’da yapılan bir çalışmada; avokado içerisinde bulunan Avocatin B isimli bir bileşiğin, akut myeloid lösemide kanserli hücrelerin öldürülmesinde yarar sağlayabileceği gösterilmiştir.

Kan kanseri olarak da anılan lösemi, kemik iliğinin anormal hücreler ile dolması ve bu hücrelerin kan yoluyla yayılması sonucu belirti veren bir kanser türüdür. Lösemiler akut veya kronik, hücre tipine göre de genel olarak myeloid ve lenfoid olarak sınıflandırılır. Lenfoid lösemiler, beyaz kan hücrelerinden olan lenfositlerden köken alır. Myeloid lösemiler ise, diğer beyaz kan hücresi türleri olan granülosit ve monositlerden köken alır ve bunların öncü genç hücreleri olan myeloblastların anormal çoğalması sonucu oluşur. Akut miyeloid lösemide (AML) fonksiyon görmeyen genç hücreler; olgun beyaz kan hücrelerine dönüşemediğinden vücut mikroplara karşı savunmasız kalır. Aynı zamanda kemik iliğinde, kırmızı kan hücreleri ve pıhtılaşmada görevli hücrelerin yapımı bozulur. Ve pıhtılaşma anormallikleri ile anemi ve buna bağlı halsizlik, nefes darlığı, kolay yorulma gibi problemler ortaya çıkar. Hastalığın tedavisinde öncelikli hedef, kanserli hücreleri olabildiğince yok etmektir. Bunun için tedavinin temelini kanserli hücrelerin öldürülmesini amaçlayan kemoterapi ilaçları oluşturmaktadır. Bu tedaviye yanıt alınamayan veya hastalığı tekrarlayan hastalarda ise; yüksek dozajlı kemoterapi ve‎ kemik iliği nakli elde kalan kısıtlı seçenekleri oluşturmaktadır. Akut myeloid lösemide, tedavileri geliştirmeye yönelik sarf edilen tüm çabalara rağmen yaşam süreleri düşüktür. Bu yüzden bu hastaların tedavisinde etkili olacak yeni yöntem ve stratejiler üzerinde çalışılmaktadır. Kanada’da yapılan çalışma; bu hastalar için geliştirilecek yeni ilaçlar adına umut verici, ancak temkinli yaklaşılması gereken bir gelişmedir.

AML’li hastalardan elde edilen hücreler üzerinde laboratuar ortamında yapılan bu çalışmada; avokado meyvesinde bulunan Avocatin-B isimli bir bileşiğin; AML’de hücre öldürücü aktiviteye sahip olduğu tespit edilmiştir. Çalışmada ayrıca, Avocatin-B kanserli hücrelerin yaşayabilirliğini azaltırken, normal kan hücrelerini etkilememiştir. Avocatin-B, kanserleşmeyi tetiklediği bilinen reaktif oksijen türlerinin oluşumunu azaltmış, mitokondriden birtakım proteinlerin, hücre ölümünü uyaran faktörlerin, enzimlerin salınımını sağlamıştır. Bu durum reaktif oksijen türlerine bağımlı lösemi hücrelerinin ölümüne neden olmuştur. Ancak çalışma laboratuar ortamında yapılmış olduğundan, şu an için bu konuda kesin bir dille konuşmak doğru değildir. Çalışmanın anlam ifade etmesi için hastalar üzerinde yapılan klinik çalışmalara ihtiyaç vardır. Bunun hazırlığında olduğunu ifade eden araştırma ekibinin, yeni çalışmaları da yayınlandığında mutlaka sizlerle paylaşacağız.

Sonuç olarak bu çalışma, Avocatin-B’nin ilerleyen dönemlerde ilaç bileşenleri arasında yer alması için güzel bir başlangıçtır. Ancak bu çalışmadan çıkarılacak sonuç, kesinlikle AML hastalarının bol bol avokado tüketmesi gerektiği değildir. Sadece avokado değil, her türlü gıdayı ölçülü tüketmek; tedavi amacıyla yüksek miktarlarda tüketmemek gerekir. Zararlı olmayacağını düşündüğünüz bitkiler tedavi amaçlı kullanıldığında, içeriğindeki maddeler gereğinden fazla alınmakta ve bazen ciddi zararlara dahi sebep olmaktadır. Bu yüzden lütfen hekimlerinizin bilgisi olmadan, tedavi amaçlı hiçbir ürünü kullanmayın.