Birleşik Krallık Exeter Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları tarafından gerçekleştirilen çalışmaya göre, hastaların sağlık bakımı aynı doktor tarafından sağlandığında, yaşam kaybı oranları düşmektedir.

Bu çalışmanın araştırmacılarından Profesör Philip Evans, sağlık bakımında devamlılığın sadece hasta ve doktor arasında tekrarlanarak aşina olunan ve iyi bir iletişim ile şekillenen bir ilişki biçimi olduğunu açıkladı. Hastayı tanıyan bir hekim tarafından sağlık hizmeti almak, daha çok hasta memnuniyeti ve hastanede yatış oranlarının düşüşü gibi oldukça faydalı sonuçlara yol açmaktadır.

İlgili Konu :

Sistematik bir derleme olarak yayımlanan bu çalışmada farklı dönemlerde, farklı kültürler ve sağlık sistemleri olan dokuz farklı ülkede yapılan 22 yüksek kaliteli çalışma kullanılmıştır. Sonuçta, sağlık hizmetinin devamlılığının korunması, yüzde 82 daha az yaşam kaybı ile ilişkilendirilmiştir.

Araştırmacılar, bir hasta aynı doktor tarafından periyodik olarak veya devamlı görüldüğünde, yaşam kaybı oranının düştüğü sonucuna vardılar. Çalışma, "potansiyel hayat kurtarıcı" rolü ile tıbbi uygulamalarda insan etkileşimlerinin önemine dikkat çekti. Hatta bu konunun ileri teknolojilere ve yeni tedavi yöntemlerinden daha fazla önceliğe sahip olması gerektiği sonucuna varıldı.

Bu çığır açıcı bulgu, aile hekimleri, psikiyatri, onkoloji ve cerrahi uzmanları gibi tıbbın birçok alanını kapsamaktadır.

Araştırmacılar doktor ve hasta arasındaki iletişimin hayati rolünü görmenin önemini daha iyi anladıklarını ifade etti. Bugüne kadar hastaların kendi seçtikleri bir doktora görünme konusundaki yaklaşımları daha kolay ve nezaketli bir yaklaşım olarak görülmüştü. Artık bundan sonra ise, sağlık hizmeti devamlılığının da, sağlık bakımının kalitesinde önemli bir rolü olduğu akılda tutulmalıdır.

Sağlık sorunlarının çözümü konusunda doktor doktor gezme şeklinde bir tutum ülkemizde de çok yaygındır. Fakat hastalıkların doğası gereği tanı koyma veya mevcut sorunun çözümüne yönelik en uygun tedaviye ulaşma, sıklıkla, ilk adımda mümkün olmayabilmektedir; bazen olası ihtimalleri eleme, bazen de birbirini takip eden adımları uygulama şeklinde doğru tanı veya tedaviye ulaşılmaktadır. Bu çalışma, hasta hafızasına sahip bir doktora devamlılığın öneminin göstermektedir ve aslında ikinci görüş sistemini de desteklemektedir. Çünkü ikinci görüş, kanser gibi hastalıklarda, hastanın birincil hekimi de destekleyen bir uygulamadır. Hatta günümüzde doktorların bizzat kendisi, hastanın tedaviye daha tatminkar ve aklındaki soru işaretlerini azalmış bir şekilde devam etmesi için, hastayı ikinci görüş almaya motive etmektedir.