Sirkadiyen saat vücudumuzun saatidir. Vücudumuzda var olan pek çok fizyolojik süreç sirkadiyen ritimle düzenlenmektedir. Sirkadiyen saat beynin suprakiazmatik çekirdeğinde konumlanmış, zamanın saptanmasını sağlayan vücudun doğal mekanizmasıdır. Bu bizim sirkadiyen ritmimizi fiziksel, zihinsel ve davranışsal süreçlerde 24 saatlik bir döngüde yakından takip ederek kontrol eder.

İnsanlarda ve diğer canlıların çoğunda sirkadiyen ritim birincil olarak aydınlık-karanlık döngüsünden etkilenmektedir. Örneğin geceleyin sirkadiyen saat melatonin ürünlerinin artırılmasını tetikleyerek, hücrelere uyku saatinin geldiğini söylemektedir.

Sirkadiyen saatin vücudumuzu nasıl etkilediğini ve özellikle kanserle arasındaki ilişkiyi, değerli hocamız Aziz Sancar'ın Nobel Ödülü'ne ulaşmasını sağlayan çalışmasını anlattığımız yazımızda açıklamaya çalışmıştık. Ve yine o yazımızda kronoterapi kavramından bahsetmiştik. Kısaca hatırlayacak olursak; kanser de dahil olmak üzere pek çok hastalık sirkadiyen ritimden etkilenmektedir. Sirkadyen ritmin tüm detayları henüz çözülmedi, ama gelecekte tedaviler sirkadiyen saat göz önünde bulundurarak uygulanabilir ve daha başarılı sonuçlar elde edilebilir.

Geçtiğimiz günlerde Journal of the American Society of Nephrology’de (JASN) yayımlanan yeni bir çalışmada ise sirkadiyen saatin bir başka boyutu ortaya konulmuştur. Sirkadiyen saatin böbrekler ile olan ilişkisine değinilen çalışmada ana başlıklar şu şekildedir:

  • Böbreğin sirkadiyen saatinden kaynaklanan günlük değişimler (iniş ve çıkışlar) çeşitli aminoasit, yağ ve diğer bileşenlerin seviyelerinde önemli bir etkiye sahiptir.
  • İlaç içen bireylerde, böbreğin sirkadiyen saati vücuttan ilaç atımını kontrol etmektedir. Bu sebeple de tedavideki ilacın etki ve etkinlik sürecini de etkisi altına alabilmektedir.

Araştırmacılara göre böbrekler, pek çok metabolik işleyişten sorumlu olan bir sirkadiyen saat içermektedir. Araştırmacı ekip çalışmalarında böbreklerin içindeki bu sirkadiyen saatin böbrek fonksiyonlarında nasıl bir anahtar rol oynadığını açıklamaktadır.

Böbreklerin ana görevi, atık ürünlerin ve fazlalık durumundaki sıvıların kandan temizlenmesidir. Böbrekler milyonlarca nefron (kanı filtreleyen fonksiyonel üniteler) içermektedir. İstenmeyen ürünler vücuttan idrar şeklinde atılmaktadır.

Böbrek Saati Düzenlemeleri Aydınlık-Karanlık Döngüsüne Uyum Göstermektedir

Çalışmaya göre, böbreklerden idrar oluşumu ve atılımı en kolay saptanabilir ritmik süreçlerinden biridir ve varsayımlarında da bu ritmik sürecin en azından bir kaç parçasının sirkadiyen saat mekanizmasına bağımlı olduğunu öne sürmüşlerdir.

Araştırmacılar, çalışmalarını doğrulamak amacıyla organların sirkadiyen saat mekanizması içerisindeki kritik önemi olan böbreklerdeki Bmal1 olarak adlandırılan bir geni bloke etmişlerdir.

Bu işlemin sonucunda doğuştan gelen sirkadiyen saatin böbreğin yeteneklerinin günün aydınlık ve karanlık dilimlerine uyumlu olarak, etkinlik ve dinlenimleriyle uyum içerisinde düzenlendiğini bulmuşlardır.

Daha da ötesi, ekip, böbreklerin içindeki sirkadiyen saatin ilaçların vücuttan atılmasını (imhasını) düzenlediğini bulmuşlardır. Buna göre de; bu iç sirkadiyen saat ilaç tedavisinin vücudu nasıl etkileyebileceğini ve vücutta ne uzunlukta kalacağını etkileyebilecektir.

Sonuç olarak sirkadiyen saat, aydınlık-karanlık döngüler üzerinden günlük ritmi takip ederek hücrelere, dokulara, organlara ve vücudun tamamına yardım etmektedir. Çalışmada gösterildiği üzere de böbreklerdeki sirkadiyen saat metabolik pek çok süreçte önemli bir rol üstlenmektedir.