Diyabet Hastalarının Tüketebileceği ve Uzak Durması Gereken 10 İçecek

Diyabet Hastalarının Tüketebileceği ve Uzak Durması Gereken 10 İçecek

Diyabet (halk arasında şeker hastalığı) kan şekerinin kronik olarak yüksek seyretmesiyle karakterize bir metabolizma bozukluğudur. Beslenme alışkanlıkları diyabetin yönetiminde kritik rol oynar. Şeker içeriği yüksek denince akla genellikle tatlılar ve unlu gıdalar gelse de içecekler de en az katı besinler kadar kan şekerini etkileyebilir. Özellikle şeker katkılı içecekler hızlı kan şekeri yükselmesine ve günlük alınan şeker miktarının kontrolsüzce artmasına yol açabilir. Nitekim Amerikan Diyabet Derneği (ADA), şekerli içeceklerin mümkün olduğunca tüketilmemesini ve yerine su gibi kalorisiz seçeneklerin tercih edilmesini önermektedir. Örneğin 330 ml’lik tek bir kutu gazoz (kola) yaklaşık 35-40 gram şeker içerir ve bu miktar Dünya Sağlık Örgütü’nün günde en fazla 25 gram olarak belirttiği şeker tüketim sınırını tek başına aşmaktadır. Bu nedenle diyabet hastalarının, tükettikleri içeceklerin içerdiği şeker miktarı ve glisemik indeks (kan şekerini yükseltme hızı) konusunda bilinçli olmaları çok önemlidir.

Aşağıda, diyabet hastalarının rahatlıkla tüketebileceği düşük şekerli / düşük glisemik indeksli içeceklerle kesinlikle kaçınması gereken yüksek şeker yüküne sahip içecekler sıralanmıştır. Kan şekerini daha yavaş yükselten, besleyici seçeneklere yönelmek diyabetin kontrol altında tutulmasına yardımcı olacaktır. Öncelikle diyabet hastaları için uygun içeceklerden başlayalım:

Diyabet Hastaları Hangi İçecekleri Tüketebilir?

Diyabetliler için kan şekerini yükseltmeyen veya çok düşük oranda etkileyen içecekler tercih edilmelidir. En iyi 5 içecek şu şekildedir:

  • Su – Kan şekerini yükseltmeyen, en sağlıklı ve temel içecektir. Vücudun hidrasyonunu sağlar.
  • Şekersiz çay (bitki çayları dahil) – Kalori içermez; sıvı alımını artırırken kan şekerini etkilemez.
  • Şekersiz kahve – Kan şekerine nötr etkisi olan, ölçülü tüketildiğinde faydalı bir içecektir.
  • Sebze suyu (taze sıkılmış, yeşil sebzelerle) – Meyve suyuna göre çok daha az şeker içerir; vitamin-mineral deposudur.
  • Yarım yağlı süt, ayran veya kefir – Laktoz içerdiği için bir miktar karbonhidrat barındırsa da glisemik indeksi düşüktür; protein ve kalsiyum kaynağıdır.

Şimdi bu içeceklerin faydalarını ve dikkat edilmesi gereken noktaları tek tek inceleyelim:

Su

Su, diyabet hastaları için en güvenli ve vazgeçilmez içecektir. Saf su, kan şekerini yükseltmez ve yüksek kan şekeri sonucu oluşabilen aşırı susuzluğun giderilmesine yardımcı olur. Yeterli miktarda su içmek aynı zamanda kan dolaşımındaki fazla glikozun idrar yoluyla atılmasını destekler. Enstitüye (Institute of Medicine) göre yetişkin erkekler günde yaklaşık 3 litre, kadınlar ise 2.2–2.7 litre suya denk gelen sıvı tüketmelidir. Diyabetli bireyler de bu oranda su tüketmeye özen göstermelidir, çünkü iyi hidrasyon kan şekeri dengesine katkı sağlar.

Eğer sade su içmekte zorlanıyorsanız, suyunuzu sağlıklı aromalarla tatlandırmayı deneyebilirsiniz. Örneğin bir sürahi suya ekleyeceğiniz birkaç dilim limon veya lime, birkaç parça çilek ya da salatalık dilimi suya hoş bir tat ve koku verebilir. Bunun yanında taze nane yaprakları veya bir çubuk tarçın da suyunuzu doğal yolla aromalandırarak içimini kolaylaştırır. Bu şekilde su tüketiminizi artırıp hem vücudun susuz kalmasını engeller hem de gereksiz kalori almamış olursunuz.

Çay (Şekersiz)

Şekersiz olarak tüketildiğinde çay, diyabet hastaları için rahatlıkla tercih edilebilir bir içecektir. Özellikle bitki çayları (adaçayı, ıhlamur, rezene, papatya gibi) kalori içermez ve gün boyu sıvı alımını destekleyerek hidrasyonu sağlar. Gün içinde tüketeceğiniz 1-3 fincan bitki çayı, özellikle soğuk havalarda içinizi ısıtırken kan şekerinizi yükseltmez. Bu çaylar aynı zamanda antioksidan içerikleriyle genel sağlığa da fayda sunar.

Siyah çay veya yeşil çay gibi kafeinli çaylar da şekersiz olmak kaydıyla ölçülü miktarda tüketilebilir. Ancak günlük kafein alımını kontrollü tutmak adına bu çaylarda aşırıya kaçmamak önemlidir. Örneğin günde 2-3 fincandan fazla demli siyah çay veya 1-2 fincandan fazla yeşil çay tüketmemeye çalışın. Fazla kafein almamak, özellikle diyabetle birlikte görülebilen yüksek tansiyon veya çarpıntı gibi sorunları önlemeye yardımcı olur. Çayınızı tatlandırmak isterseniz şeker yerine bir dilim limon ekleyebilir, böylece ekstra kalori almadan ferah bir aroma katabilirsiniz.

Kahve (Şekersiz)

Kahve, doğru şekilde tüketildiğinde diyabetli bireyler için uygun bir içecektir. Kahvenizi şekersiz, kremasız ve şurupsuz olarak hazırlarsanız kan şekerinize neredeyse nötr bir etkisi olacaktır. Sade filtre kahve veya espresso, içerdiği kafein sayesinde zihinsel uyanıklık da sağlar. Günlük 1-2 fincan şekersiz kahve, diyabet hastaları için genellikle güvenlidir ve kan şekerini yükseltmez. Hatta bazı araştırmalar kahve tüketiminin tip 2 diyabet riskini azaltabileceğini öne sürmektedir; elbette bu etki kahvenin şekersiz tüketilmesine bağlıdır.

Kahve tüketirken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, eklenen tatlandırıcılar ve kremalardır. Şekerli şuruplar, tam yağlı süt kreması veya aromalı kahve beyazlatıcılar kahvenin kalori ve şeker yükünü artırarak diyabet yönetimini zorlaştırır. Bunların yerine kahvenize tarçın tozu ekleyerek tatlımsı bir aroma verebilir veya az miktar yarım yağlı süt ile yumuşatabilirsiniz (sütü de şekersiz tercih ettiğiniz sürece). Ayrıca kahvenin kafein içeriğini de göz önünde bulundurun. Aşırı kafein alımı (günde 400 mg’dan fazla, yani yaklaşık 4 fincan filtre kahve) çarpıntı, tansiyon yükselmesi veya uyku problemlerine yol açabilir. Bu nedenle kahvenizi de ölçülü tüketmeniz, gün içinde çok geç saatlerde kahve içmekten kaçınmanız önerilir.

Sebze Suyu

Taze sıkılmış sebze suları, diyabet hastaları için meyve sularına kıyasla çok daha iyi bir alternatiftir. Özellikle yeşil yapraklı sebzeler ve düşük şeker içerikli sebzelerle hazırlanan karışımlar, kan şekerini yükseltmeden vitamin-mineral alımınızı artırır. Örneğin ıspanak, pazı, maydanoz, salatalık, kereviz sapı gibi sebzelerle yapılmış bir yeşil sebze suyu bol miktarda potasyum, magnezyum, C vitamini ve antioksidan sağlayabilir ve içerdiği karbonhidrat minimum düzeyde kalır. Bu sayede hem besleyici hem de glisemik indeksi düşük bir içecek elde edersiniz.

Meyve suyu yerine sebze suyu tercih etmek, lif alımını da destekleyebilir. Mümkünse sebze suyunu hazırlarken posasını tamamen süzmek yerine blender ile püre şeklinde tüketerek lifleriyle birlikte içmeye çalışın. Lif, kan şekerinin daha yavaş yükselmesine yardımcı olur. Özellikle havuç veya kırmızı pancar gibi nispeten daha tatlı sebzelerin suyu, yeşil sebzelere oranla daha fazla doğal şeker içerir (havuç suyunun glisemik indeksi ~40 iken, pancar suyu ~64 gibi daha yüksek değerlere çıkabilir). Bu nedenle eğer havuç, pancar gibi kök sebzeleri suyunuzda kullanıyorsanız miktarlarını sınırlayın ve yanında mutlaka yeşil sebzeler de kullanın ki toplam şeker yükü dengelensin. Sebze sularınızı tatlandırmak için birkaç damla limon suyu veya taze zencefil de ekleyebilirsiniz. Tuz eklemekten kaçının (özellikle hazır satılan sebze sularında sodyum oranı yüksek olabilir). Evde hazırlanmış taze ve tuzsuz sebze suyu, diyabet yönetiminde güvenle tüketebileceğiniz ferahlatıcı bir seçenektir.

Yarım Yağlı Süt / Ayran / Kefir

Süt ve süt ürünleri, içerdiği protein, kalsiyum ve D vitamini ile sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır. Diyabet hastaları da uygun porsiyonlarda süt, ayran, kefir gibi süt ürünlerini tüketebilirler. Sütte bulunan laktoz adlı karbonhidrat, kana geçer ancak sütün glisemik indeksi düşüktür (yaklaşık 30 civarında) ve içerdiği protein ile yağ, kan şekerinin çok hızlı yükselmesini engeller. Özellikle yarım yağlı süt veya yağsız süt, tam yağlı süte göre daha hafif bir seçenek olduğundan günlük beslenmenize ekleyebilirsiniz. Bir bardak (250 ml) yarım yağlı süt yaklaşık 12 gram doğal şeker (laktoz) içerir ve bu, kontrollü bir miktardır. Sütü tek başına ara öğün olarak veya ana yemeğin yanında tüketebilirsiniz. Protein içeriği sayesinde tokluk hissini artırır ve kan şekeri dengesine olumlu katkı yapar.

Ayran, yoğurdun su ile karıştırılmasıyla elde edilen ve genellikle tuz da eklenen geleneksel bir içecektir. Şekersiz olduğu için (sadece yoğurdun kendi laktozu bulunur) diyabetikler için uygundur. Hatta terleme yoluyla elektrolit kaybı yaşanan sıcak günlerde veya egzersiz sonrasında, şekerli sporcu içecekleri yerine ayran tercih edilmesi daha sağlıklıdır. Dikkat edilmesi gereken nokta, eğer yüksek tansiyon sorununuz varsa ayrandaki tuz miktarını sınırlamaktır (tuzsuz veya az tuzlu ayran yapabilirsiniz).

Kefir ise probiyotik açıdan zengin, fermente bir süt içeceğidir. Kefir de laktoz içerir ancak fermente olduğu için laktoz miktarı bir parça azalmış, protein ve faydalı bakteri içeriği artmıştır. Diyabet hastaları için kefir, hem bağırsak sağlığını destekleyen probiyotikleri sayesinde dolaylı yoldan metabolik dengeye katkı sağlayan hem de kan şekerini yavaş yükselten bir seçenektir. Yine kefiri de şekersiz olarak tüketmek gerekir; marketlerde meyveli veya aromalı satılan kefirler ilave şeker içerir, bunlardan kaçınmalısınız.

Bitkisel süt alternatifleri de (badem sütü, soya sütü, hindistan cevizi sütü vb.) diyabet hastaları tarafından tercih edilebilir, özellikle inek sütü tüketemeyen veya sevmeyen kişiler için iyi bir seçenektir. Badem sütü gibi bazı bitkisel sütlerin şekersiz versiyonları neredeyse 0 gram şeker içerir ve çok düşük kalorilidir. Ancak burada da dikkat: şekersiz (unsweetened) ibaresi olanları seçmek şartıyla! Bazı bitkisel sütlerin vanilyalı, ballı vb. tatlandırılmış çeşitleri ciddi miktarda ilave şeker barındırabilir. Dolayısıyla diyabetiniz varsa, bitkisel süt alırken etiketini okuyup ilave şeker olmadığından emin olun. Süt, ayran veya kefiri ara öğünlerde birkaç ceviz veya bir küçük tam tahıllı sandviçle birlikte tüketerek dengeli bir öğün oluşturabilirsiniz. Bu içecekler hem kan şekerinizi ani yükseltmez hem de ihtiyacınız olan kalsiyum, protein gibi besin öğelerini sağlar.

Diyabet Hastaları Hangi İçeceklerden Uzak Durmalı?

Kan şekerini hızla yükselten veya yüksek şeker içeriğiyle diyabet kontrolünü bozan içeceklerden kaçınmak gerekir. Diyabet hastalarının en çok sakınması gereken 5 içecek şunlardır:

  • Gazoz ve şekerli gazlı içecekler – Çok yüksek miktarda eklenmiş şeker içerir; kan şekerini hızla yükseltir.
  • Enerji içecekleri – Yüksek şeker ve kafein içerikleriyle diyabet için riskli içeceklerdir.
  • Meyve suları (taze sıkılmış dahil) – Lif içermediğinden, doğal şeker dahi olsa kan şekerini hızla yükseltir.
  • Tatlandırıcılı “diyet” içecekler – Şeker içermeseler de aşırı tüketimleri metabolizmayı olumsuz etkileyebilir.
  • Alkollü içecekler – Hem şeker içeriği hem de kan şekeri üzerinde dalgalanmalara yol açma potansiyeli nedeniyle dikkatle yaklaşılmalıdır.

Şimdi diyabetlilerin uzak durması gereken bu içecekleri ve nedenlerini inceleyelim:

Gazoz ve Şekerli İçecekler (Kola, Meyveli Soda vb.)

Gazoz, kola, meyveli sodalar, şekerli limonatalar gibi gazlı içecekler, diyabet hastalarının kaçınması gerekenlerin başında gelir. Bu tarz şekerli gazozlar besleyici değeri olmayan, “boş kalori” kaynağı içeceklerdir. Bir kutu (330 ml) kola yaklaşık 35-40 gram şeker içerir ki bu yaklaşık 10 çay kaşığına denk gelir. Tek bir içecekte bu denli yüksek miktarda şeker almak, kan şekerinde ani ve büyük bir yükselişe sebep olur. Özellikle insülin direnci olan veya insülin kullanan diyabetiklerde gazoz gibi içecekler kan şekerini hızla yükselterek hiperglisemiye (yüksek kan şekeri) yol açar. Ayrıca şekerli içecek tüketmek toplam kalori alımını da çok artırır: Örneğin bir kutu kola yaklaşık 150 kaloridir ve sık tüketildiğinde kilo alımına katkıda bulunur. Şekerli gazlı içeceklerin fazlası obeziteye zemin hazırlayarak diyabet kontrolünü daha da zorlaştırır; ayrıca yüksek şeker diş çürüğü riskini de arttırır. Bu nedenlerle ADA, tip 2 diyabetten korunmak ve diyabet yönetimi için şekerli meşrubatların tamamen bırakılmasını önermektedir.

Ne yapmalı? Canınız gazoz veya kola gibi bir içecek istediğinde, alternatiflere yönelin. En iyi alternatif su olsa da, bazen sadece o karbonasyon hissini arıyor olabilirsiniz. Böyle durumlarda soda (maden suyu) iyi bir seçenektir. Doğal maden suyu, şeker içermez ve içindeki mineraller (kalsiyum, magnezyum gibi) faydalıdır. Ancak sodyum içeriği yüksek olabileceğinden yüksek tansiyon hastaları soda tüketiminde dikkatli olmalıdır. Eğer tansiyon probleminiz yoksa, sade maden suyu veya sodaya birkaç damla limon sıkarak ya da taze nane atarak içebilirsiniz. Bunun yanı sıra, piyasada bulunan “light” veya “zero” kolalar şeker içermez (yapay tatlandırıcı ile hazırlanır); bunlar kan şekerini doğrudan yükseltmese de tamamen masum değillerdir (bu konuya aşağıda değineceğiz). En ideali, şekerli gazlı içecek alışkanlığını bırakıp su, şekersiz buzlu çay, bitki çayı gibi sağlıklı alternatiflere geçiş yapmaktır. Eğer ille de gazlı bir şeyler tüketmek isterseniz, suyunuzu soda ile karıştırıp içine meyve dilimleri ekleyerek kendi sağlıklı “meyveli sodanızı” yapabilirsiniz.

Enerji İçecekleri

Enerji içecekleri, kafein ve şeker bombası olarak tanımlanabilecek ürünlerdir. Diyabet hastaları için özellikle uygunsuz bir içecek grubudur. Bir kutu (genellikle 250 ml) enerji içeceği çoğunlukla 25-30 gram civarında şeker içerir ki bu miktar gazozla yarışır düzeydedir. Örneğin popüler bir enerji içeceği olan 250 ml’lik kutu Red Bull, yaklaşık 27 gram şeker ve 80 mg kafein içerir. Hem yüksek şeker hem yüksek kafeinin bir arada alınması, diyabetli bireylerde kan şekeri kontrolünü güçleştirir. Yapılan çalışmalar, enerji içeceği tüketiminin sağlıklı bireylerde bile kan şekerinde ani yükselmelere neden olabildiğini göstermektedir. Diyabetli bir kişi için ise bu ani yükselişler tehlikeli boyutlara varabilir.

Kafein içeriğinin yüksek olması da ayrı bir sorundur. Aşırı kafein alımı; çarpıntı, sinirlilik, tansiyon yükselmesi ve uyku bozuklukları yapabilir. Diyabet hastalarında stres hormonlarının artışı ve uykusuzluk, insülin direncini daha da kötüleştirebileceği için bu etkiler istenmeyen durumlardır. Ayrıca enerji içeceklerinde bulunan bazı taurin, guarana gibi uyarıcı maddelerin de metabolik etkileri tam olarak bilinmemekte ve güvenilir bulunmamaktadır.

Sonuç olarak, enerji içeceklerinden uzak durmak en doğrusudur. Egzersiz öncesi veya sırasında enerjiye ihtiyaç duyuyorsanız, bunu şekerli bir içecekle değil; örneğin bir porsiyon meyve yemekle veya doktorunuzun/diyetisyeninizin önerdiği şekilde yapmanız daha sağlıklı olur. Spor yaparken sıvı ihtiyacınızı suyla veya eğer uzun süreli efor söz konusuysa şekersiz sporcu içecekleri ile karşılayabilirsiniz (birçok sporcu içeceğinin “şekersiz” veya elektrolitli ama karbonhidratsız versiyonları mevcuttur). Unutmayın, enerji içeceği adı sizi yanıltmasın: Diyabet yönetiminde enerjiyi içeceklerden değil, dengeli beslenmeden almaya odaklanmalısınız.

Meyve Suyu

Meyveler, vitamin, mineral ve lif içeriği sayesinde sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır. Ancak iş meyve suyu tüketimine gelince, diyabet hastalarının çok dikkatli olması gerekir. Meyve suyu, meyvenin kendisine kıyasla kan şekerini çok daha hızlı yükseltir. Çünkü meyveyi sıkıp suyunu içtiğinizde, posadaki lifin çoğunu atmış olursunuz ve geriye sadece meyvedeki doğal şekerin yoğunlaştığı sıvı kısım kalır. Örneğin bir su bardağı (250 ml) portakal suyu elde etmek için 2-3 adet portakal kullanılabilir. Bu durumda bir bardak taze portakal suyu, 2-3 portakalın şekerini içerir (yaklaşık 20-25 gram karbonhidrat). Bu miktar, kan şekerini hızlıca yükseltmeye yeterlidir çünkü bu şeker herhangi bir lif matriksi içinde değildir. Oysa aynı 2 portakalı bütün halde yeseniz, içerdikleri lif sayesinde şeker emilimi daha yavaş ve kontrollü olur, ayrıca daha çabuk doyarsınız.

Taze sıkılmış meyve suları dahi kontrollü tüketilmelidir. Diyabet hastaları için genel öneri, eğer meyve suyu içilecekse porsiyonun çok küçük tutulması yönündedir. Porsiyon kontrolü için pratik bir kural: Yarım bardak (100 ml) meyve suyu = yaklaşık 1 porsiyon meyve denk kabul edilebilir. Bu yarım bardakta bile ortalama 10-15 gram doğal şeker bulunur. Dolayısıyla diyabetiniz varsa, meyve suyu tüketeceğiniz zaman bardağınıza sadece 100 ml kadar koyup, geri kalan hacmi su ile tamamlayarak meyveli bir su gibi tüketmek daha makul olacaktır. Hatta mümkünse meyve suyunu tamamen çıkarmak ve doğrudan meyvenin kendisini tüketmek en iyisidir.

Paketli (hazır) meyve suları ise diyabetliler için daha da sakıncalıdır. Hazır meyve sularında meyvenin kendi fruktozunun yanı sıra genellikle ilave sofra şekeri veya yüksek fruktozlu mısır şurubu gibi tatlandırıcılar bulunur. Bu da onların glisemik yükünü taze sıkılmışlara göre bile çok daha yüksek hale getirir. Örneğin %100 portakal suyu olduğunu iddia eden birçok ürün, tadını kuvvetlendirmek için bir miktar ekstra şeker içerir ve bu da kan şekerini adeta gazoz içmişçesine hızlı yükseltir. Ayrıca bu paketli meyve sularının çoğu pastörize edildiği için vitamin değerlerinde de kayıplar olur; yani düşündüğünüz kadar masum veya besleyici de olmayabilirler.

Özetle, diyabet hastaları için meyve suyu önerilmeyen bir içecektir. Susadığınızda veya kahvaltıda meyve suyu yerine su, şekersiz bitki çayı gibi alternatifleri seçin. Meyve ihtiyacınızı ise bütün meyvelerden karşılayın; hem posasıyla birlikte tükettiğiniz için daha uzun süre tok kalırsınız hem de kan şekeriniz daha dengeli seyreder. Eğer illa meyve suyu içmek isterseniz, bunu nadiren ve çok küçük miktarlarda yapın, mümkünse su ile seyreltip için. Unutmayın, bir meyvenin suyu değil, kendisi diyabet yönetimi açısından daha sağlıklı bir tercihtir.

Tatlandırıcılı (Diyet) İçecekler

Diyabet hastalarının sık düştüğü bir diğer hata da “şekersiz” veya “diyet” ibareli içecekleri sınırsızca tüketebileceklerini sanmaktır. Şeker tüketemediği için diyet kola gibi yapay tatlandırıcı içeren içeceklere yönelen birçok diyabetli bulunmaktadır. Doğru, yapay tatlandırıcı ile hazırlanmış kola, gazoz, meyve suyu benzeri içecekler kalori veya karbonhidrat içermez, bu yüzden kan şekerini doğrudan yükseltmez. Örneğin bir bardak diyet kola 0 gram şeker içerir ve glisemik indeksi 0’dır. Ancak bu, bu içeceklerin tamamen zararsız olduğu anlamına gelmez.

Günümüzde yapay tatlandırıcıların (aspartam, asesülfam-K, sukraloz, stevia vb.) metabolik etkileri üzerine pek çok çalışma yapılmaktadır. Bilimsel veriler, tatlandırıcılı içeceklerin aşırı tüketilmesi durumunda vücutta olumsuz değişimler olabileceğini gösteriyor. Örneğin fazla miktarda yapay tatlandırıcı tüketen kişilerde bağırsak bakterilerinin kompozisyonunun bozulabileceği ve buna bağlı olarak insülin direncinin artabileceği bazı çalışmalarda rapor edilmiştir. 2015 yılında yayınlanan bir araştırmada ise düzenli olarak diyet soda içen bireylerde metabolik sendrom gelişme riskinin artabileceği bulunmuştur. Metabolik sendrom; yüksek kan şekeri, hipertansiyon, yüksek trigliserid, düşük HDL (iyi huylu kolesterol) ve bel çevresinde artış gibi kalp-damar sağlığını tehdit eden durumların bir arada görüldüğü bir tablodur. Diyet içecek tüketimi tek başına buna sebep olur demek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olsa da, veriler iç açıcı değildir.

Öte yandan, yapay tatlandırıcı ile aşırı tatlı tadına alışan bireylerde zamanla gerçek meyve gibi daha az tatlı gıdaların lezzetsiz gelmesi, tat eşiğinin değişmesi de mümkündür. Bu da sağlıklı beslenmeyi psikolojik olarak zorlaştırabilir. Ayrıca bazı çalışmalar, tatlandırıcılı içecek tüketen kişilerin “nasıl olsa şeker almadım” düşüncesiyle daha fazla yemek yeme eğiliminde olduğunu, bunun da toplam kalori alımını artırdığını ileri sürmektedir.

Tüm bu nedenlerle, diyet kolalar ve diğer yapay tatlandırıcılı içecekleri de ölçülü tüketmek şarttır. Arada bir, canınız çok istediğinde bir bardak light içecek içmenizde sakınca yoktur; sonuçta kan şekerinizi yükseltmeyecektir. Ancak bunu her gün ve büyük porsiyonlarda alışkanlık haline getirmeyin. Susadığınızda ilk tercihiniz yine su olsun. Tatlandırıcılı ürünleri haftada birkaç kezyle sınırlandırmaya çalışın ve daha çok doğal bitki çayları, maden suyu, şekersiz kahve gibi seçeneklere yönelin. Unutmayın, “şekersiz” ibaresi, o içeceğin sağlıklı olduğunu göstermez; sadece kan şekerine etkisi olmadığı anlamına gelir. Diyabet yönetiminde hedefimiz ise sadece kan şekerini değil, genel metabolik sağlığı iyileştirmek olmalıdır.

Alkollü İçecekler

Alkol tüketimi, diyabet hastaları için karmaşık bir konudur. Tamamen yasak olmasa da, çok dikkatli olunması gereken bir alandır. Alkollü içeceklerin diyabet üzerine etkisi birkaç şekilde ortaya çıkar:

  1. Şeker ve Kalori İçeriği: Birçok alkollü içecek karbonhidrat içerir. Özellikle birada maltose ve dekstroz gibi mayalanabilir şekerler bulunur. 330 ml standart bir bira yaklaşık 12-15 gram karbonhidrat içerir ve glisemik indeksi oldukça yüksektir (~70 civarı). Tatlı şaraplar, likörler, kokteyller ise ciddi miktarda ilave şeker barındırabilir. Örneğin tatlı bir kokteyl (mudslide, pina colada gibi) veya meyve suyu eklenmiş karışımlar hem alkol hem şeker bombasıdır. Bu tip içecekler diyabetli biri için kan şekeri üzerinde çift etki yapar: hem alkolün metabolizması, hem şeker yükü bir arada işin içine girer.

  2. Kan Şekerinde Dalgalanmalar: Alkol alımının en önemli etkilerinden biri, saatler sonra ortaya çıkabilen hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) riskidir. Alkol alındığında vücut öncelikle alkolü parçalamakla meşgul olur; karaciğer ise aynı anda iki işi birden yapamaz. Karaciğer, normalde açlık durumunda depolarından kana şeker salar (glikojenoliz) ve kan şekerini dengede tutmaya çalışır. Ancak alkol alındığında karaciğer önceliği alkolün parçalanmasına verdiği için, kan şekeri düzenleme görevi ikinci plana itilir. Özellikle aç karna alkol alındığında veya diyabet tedavisinde insülin ya da sülfonilüre grubu ilaçlar kullanılıyorsa, alkolün bu etkisi nedeniyle ciddi kan şekeri düşüşleri yaşanabilir. Bu hipoglisemi gece uykuda bile ortaya çıkabilir ve tehlikeli olabilir.

  3. Diyabet Komplikasyonları Üzerine Etki: Diyabet nedeniyle yüksek tansiyon veya sinir hasarı (nöropati) gelişmiş bireylerde alkol bu sorunları kötüleştirebilir. Alkol tansiyonu yükseltebilir ve nöropati semptomlarını ağırlaştırabilir. Ayrıca fazla alkol tüketimi karaciğer yağlanması, pankreatit gibi ek problemler yaratabilir ki bunlar diyabetli bir kişi için istenmeyen durumlardır.

Peki diyabet hastası hiç mi alkol alamaz? Elbette bu, kişinin genel sağlık durumuna ve doktorunun önerisine bağlıdır. Diyabeti iyi kontrol altında olan, herhangi bir diyabet komplikasyonu geliştirmemiş ve karaciğer sağlığı yerinde olan bir birey, doktorunun onayı ile ölçülü miktarda alkol tüketebilir. Ölçülü tüketimden kasıt, genel olarak kadınlar için günde en fazla 1 standart içki, erkekler için günde en fazla 2 standart içki şeklindedir. (1 standart içki = 150 ml şarap veya 330 ml bira veya 45 ml yüksek dereceli distile içki olarak tanımlanır). Bu sınırların üzerinde düzenli alkol alımı ise diyabet ve genel sağlık açısından zararlıdır; sık sık günde 3’ten fazla içki tüketmek kan şekeri kontrolünü bozabileceği gibi uzun vadede A1C değerini de yükseltebilir.

Eğer alkol alacaksanız, bazı önlemler almak gerekir:

  • Aç karnına içmeyin: Alkollü içeceğinizi mutlaka bir ana öğünle veya en azından karbonhidrat/protein içeren bir atıştırmalıkla birlikte alın. Bu, hipoglisemi riskini azaltır. Örneğin bir kadeh şarabınızı akşam yemeğiyle birlikte yavaşça yudumlayın, veya birayı çerez yerine bir miktar peynir, yoğurtlu mezeler gibi proteinli gıdalarla tüketin.
  • Şekerli mikserlerden kaçının: Kokteyllerde kullanılan meyve suları, şuruplar, likörler ciddi şeker yükü getirir. Diyabetliyseniz düz içkileri tercih edin (ör. sek şarap, light bira, soda + viski gibi). Örneğin votka içecekseniz şekerli meyve suyu yerine soda ve limon ile karıştırın; “diyet tonik” ile gin tonic yapın veya tamamen şekersiz karışımlar kullanın.
  • Miktarı sınırlı tutun: Belirtilen ölçülü tüketim sınırlarını aşmayın. Haftada birkaç kez alkol alıyorsanız, art arda iki günden fazla içmemeye çalışın ve karaciğerinize dinlenme fırsatı verin.
  • Kan şekeri takibi yapın: Alkol aldığınız akşam ve sonrasındaki sabah kan şekeri ölçümlerinizi daha sık yapın. Gece alkol aldıysanız yatmadan önce kan şekerinizi kontrol edin; eğer insülin kullanıyorsanız doz ayarlaması konusunda doktorunuzun önerilerini izleyin. Bazı durumlarda doktorunuz alkol alacağınız gün için insülin dozunu biraz düşürmenizi önerebilir.
  • Doktorunuza danışın: Düzenli bir ilaç kullanıyorsanız (özellikle insülin, sülfonilüre veya metformin), alkolle etkileşimlerini öğrenmek için doktorunuza danışın. Örneğin metformin kullanan diyabetiklerde ağır alkol tüketimi nadir de olsa laktik asidoz riski doğurabilir. Bu tür riskleri doktorunuz size anlatacaktır.

Özetle, diyabet hastaları alkol konusunda çok temkinli olmalıdır. Mümkünse alkol tüketimini sınırlamak, hatta tamamen bırakmak en sağlıklı seçenektir. Alkol almaya karar verirseniz de yukarıdaki tedbirleri uygulayarak ve doktor onayıyla, gerçekten ölçülü düzeyde kalmaya özen gösterin.

Yukarıda ele aldığımız içeceklerin içerdiği şeker miktarı ve glisemik indeks değerlerini aşağıdaki tabloda da karşılaştıralım. Bu tablo, hangi içeceğin kan şekerinizi ne düzeyde etkileyebileceğine dair genel bir fikir verecektir:

İçeceklerin Şeker İçeriği ve Glisemik İndeksi

İçecek Porsiyon (≈250 ml) Şeker (g) Glisemik İndeks (GI)
Su 1 bardak (250 ml) 0 g 0 (yükseltmez)
Şekersiz çay 1 fincan (200-250 ml) 0 g ~0 (yükseltmez)
Şekersiz kahve 1 fincan (200-250 ml) 0 g ~0 (yükseltmez)
Sebze suyu (yeşil sebzeler) 1 bardak (250 ml) ~3-5 g (doğal) Düşük (≈15-30)
Yarım yağlı süt 1 bardak (250 ml) ~12 g (laktoz) Düşük (~30)
Ayran (tuzsuz) 1 bardak (250 ml) ~5-7 g (laktoz) Düşük (~30)
Kefir (doğal) 1 bardak (250 ml) ~8-10 g (laktoz) Düşük (~25)
Meyve suyu (taze, %100) 1 bardak (250 ml) ~20-25 g (fruktoz) Orta (~45)
Gazoz (kola vb.) 1 kutu (330 ml) ~35-40 g (sofra şekeri) Yüksek (~60)
Enerji içeceği 1 kutu (250 ml) ~25-30 g (sofra şekeri) Yüksek (~70)
Diyet kola (tatlandırıcılı) 1 kutu (330 ml) 0 g 0 (ancak metabolik etkileri olabilir)
Bira (örnek alkollü) 1 şişe (330 ml) ~12-15 g (malt şekeri) Yüksek (~70)
Tatlı kokteyl (örnek) 1 kadeh (150 ml) 20-30 g (şurup + meyve) Yüksek (70+)
Kuru şarap (örnek) 1 kadeh (150 ml) ~1-4 g (fruktoz) Düşük (~30)

Notlar: Glisemik indeks (GI) değeri, bir besinin kan şekerini saf glikoza göre ne hızla yükselttiğini gösterir. GI 0-55 arası düşük, 56-69 arası orta, 70 ve üzeri yüksek kabul edilir. Su, çay, kahve gibi karbonhidrat içermeyen içeceklerin GI değeri yoktur (0 kabul edilir). Süt ve türevlerinin GI’si düşüktür çünkü laktoz kana yavaş karışır. %100 meyve suları orta GI değere sahiptir; lif içermedikleri için bütün meyveden daha hızlı şeker yükseltirler. Gazoz ve enerji içeceği gibi şekerli içecekler yüksek GI değerine sahiptir ve hızla kan şekerini yükseltir. Diyet kola gibi tatlandırıcılı içecekler ise karbonhidrat içermedikleri için GI’siz kabul edilse de, yukarıda belirtildiği gibi aşırı tüketimleri durumunda insülin direnci ve metabolik denge üzerine olumsuz etkiler görülebilir. Alkollü içeceklerin etkisi ise karmaşıktır: Bira gibi karbonhidratça zengin alkoller yüksek GI’lıdır, fakat örneğin kuru şarapta şeker az olduğu için GI düşüktür. Ancak alkolün kan şekerini düşürücü etkisi ayrı bir faktördür, bu yüzden diyabetik bireyler için alkol alımı her koşulda dikkat gerektirir.

diyabet hastalarinin tuketebilecegi ve uzak durmasi gereken 10 icecek 2 435234

Sık Sorulan Sorular (SSS)

Diyabet Hastaları Günde Ne Kadar Su İçmeli?

Diyabetli bireylerin su ihtiyacı, diyabeti olmayanlardan farklı değildir; ancak kan şekeri yüksek seyrettiğinde idrarla sıvı kaybı artabileceği için yeterli su tüketmek özellikle önem kazanır. Genel olarak yetişkin bir erkeğin günde yaklaşık 3 litre (13 bardak), yetişkin bir kadının ise 2-2.5 litre (9-10 bardak) sıvı alması önerilir. Bu miktarın büyük kısmı sudan gelmelidir. Diyabet hastaları da gün içinde düzenli aralıklarla su içerek vücutlarını nemli tutmalıdır. Susama hissini beklemeden su içmek, kan şekerinin çok yükseldiği durumlarda oluşabilecek dehidrasyonu önler. Özellikle egzersiz yapıyorsanız veya hava sıcaksa su tüketiminizi artırın. Eğer sürekli yüksek kan şekeri nedeniyle çok su içme ve çok idrara çıkma durumu (poliüri ve polidipsi) yaşıyorsanız, bu diyabetinizin kontrol altında olmadığının işareti olabilir; böyle bir durumda doktorunuza başvurmalısınız. Sonuç olarak, diyabet hastaları günlük en az 8-10 bardak su içmeyi hedeflemeli, ihtiyaç halinde daha fazlasını tüketmelidir. Su içmek kan şekerini dengelemeye yardımcı olmasa da, vücudun optimal çalışması ve kan dolaşımındaki fazla şekerin atılması için gereklidir.

Diyabet Hastaları Meyve Suyu İçebilir mi?

Meyve suyu tüketimi diyabet hastaları için önerilmez, ancak tamamen yasak da değildir – küçük porsiyonlarla ve nadiren tüketilebilir. Tercihen diyabetliler meyveyi bütün olarak yemeli, meyve suyu ihtiyacını minimumda tutmalıdır. Çünkü meyve suyu lif içermez ve meyvenin doğal şekerini yoğun biçimde barındırır, bu da kan şekerinde hızlı yükseliş anlamına gelir. Örneğin, canınız portakal suyu istiyorsa, bunun yerine bir küçük portakal yemek çok daha sağlıklıdır. Hem lif almış olursunuz hem de aynı miktarda şekeri daha yavaş emersiniz. Yine de meyve suyu içecekseniz, %100 meyve suyu olmasına dikkat edin (ilave şeker eklenmemiş olmalı) ve miktarı yarım su bardağını (100 ml) geçmemelidir. Bu miktar yaklaşık 1 porsiyon meyveye denk gelir. Meyve suyu içeceğiniz zaman, kan şekerinizi sık aralıklarla kontrol edin ve mümkünse su ile seyreltip yudum yudum tüketin. Kesinlikle meyveli gazoz veya meyve nektarı türü içecekleri tüketmeyin, bunlar hem meyve suyu değil hem de çok yüksek şeker içerir. Sonuç olarak diyabet hastaları için meyve suyu güvenli bir tercih değildir; en iyisi meyvenin kendisini tüketmektir.

Diyet Kola Gibi Light İçecekler Diyabetliler İçin Tamamen Güvenli mi?

Diyet kola, light meşrubatlar veya “şekersiz” enerji içecekleri, kan şekerini yükseltmedikleri için diyabetikler tarafından tercih edilir. Kısa vadede kan şekeri kontrolü açısından normal (şekerli) koladan elbette daha güvenlidirler – örneğin bir diyet içecek sıfır şeker içerirken, şekerli versiyonu büyük bir şeker yükü getirir. Ancak bu içecekler tamamen güvenli de sayılmaz. Öncelikle içerdikleri yapay tatlandırıcılar (aspartam, sukraloz vb.) üzerine tartışmalar sürmektedir. Bazı araştırmalar, düzenli ve yüksek miktarda yapay tatlandırıcı tüketiminin iştahı artırabileceğini, bağırsak mikrobiyotasını olumsuz etkileyebileceğini ve insülin duyarlılığını bozabileceğini öne sürmektedir. Yani her ne kadar diyet kolanız kan şekerinizi yükseltmese de, günde 1-2 litreyı bulan alışkanlıklar uzun dönemde metabolik sorunlara zemin hazırlayabilir. İkincisi, diyet içeceklerin asitlik derecesi yüksektir ve diş minesine zarar verebilir; ayrıca kafein içerikleri de yüksektir (diyet kolanın da kafeini vardır), bu da fazla tüketimde çarpıntı ve tansiyon sorunları yaratabilir. Bu nedenle, light içecekleri “sınırsız” olarak görmemek gerekir. Diyet içecekler, arada bir şekerli içeceklere duyduğunuz özlemi bastırmak için birer araç olabilir ama günlük sıvı tüketiminizin çoğunu bunlar oluşturmamalıdır. En ideali su, maden suyu, şekersiz çay/kahve gibi içeceklere ağırlık vermek; diyet kolayı ise haftada birkaç kezle sınırlamaktır. Böylece hem kan şekeri kontrolünüzü riske atmamış hem de olası uzun vadeli etkilerden korunmuş olursunuz.

Diyabet Hastaları Alkol Alabilir mi?

Diyabet hastaları alkol alabilir, ancak bu konuda çok dikkatli ve bilinçli olmak şartıyla. Alkolün kan şekeri üzerine çift yönlü etkisi vardır: Başlangıçta özellikle karışımın içindeki şeker nedeniyle kan şekerini yükseltebilir, ancak birkaç saat sonra hipoglisemiye (düşük kan şekeri) neden olabilir. Bu nedenle, doktorunuza danışmadan alkol tüketimine başlamamanız en doğrusudur. Eğer doktorunuz belirli koşullar altında alkol almanıza izin verdiyse, aşağıdaki kurallara uyun:

  • Miktarı sınırlayın: Kadınlar için günde en fazla 1 kadeh, erkekler için en fazla 2 kadeh standardı aşmamaya özen gösterin. Hatta bu bile her gün değil, haftada birkaç günle sınırlı olmalıdır.
  • Tercihlerinizi gözden geçirin: Tatlı likörler, kokteyller veya şeker eklenmiş içkiler yerine daha az şekerli seçenekleri tercih edin. Örneğin sek beyaz ya da kırmızı şarap, light bira, saf distile içkiler (viski, votka, cin gibi) daha iyi tercihlerdir. Bu içkileri de meyve suyu yerine soda, diyet tonik gibi şekersiz karışanlarla içebilirsiniz.
  • Yemekle birlikte alın: Alkolü asla aç karna tüketmeyin. Mutlaka karbonhidrat ve protein içeren bir öğünle beraber alın ki kan şekeriniz ani düşüşlere karşı güvende olsun. Örneğin bir kadeh şarabınızı akşam yemeğiyle alın, birayı aperatiflerle birlikte yudumlayın.
  • Kan şekerinizi takip edin: Alkol aldığınız gün, özellikle gece yatmadan önce ve ertesi gün sabahtan kan şekerinizi ölçün. Hipoglisemi riskine karşı hazırlıklı olun. Eğer insülin veya diyabete yönelik ilaç kullanıyorsanız, doktorunuzun bu gibi durumlar için verdiği talimatlara (örneğin gece ara öğün alımı veya insülin doz ayarı gibi) uyun.
  • Düzenli tüketimden kaçının: Her gün alkol almak yerine, özel durumlarla sınırlı tutun. Düzenli alkol alımı metabolizmanızı olumsuz etkileyebilir ve karaciğerinizi yorar.

Unutulmamalıdır ki alkol herkes için riskler barındırır, diyabet hastaları için bu riskler biraz daha fazladır. Bazı diyabetli bireyler için hiç alkol alınmaması en iyisidir (özellikle pankreas, karaciğer problemi olanlar, trigliserid değeri çok yüksek olanlar veya hamileler gibi). Sizin durumunuza uygun olup olmadığını en iyi doktorunuz değerlendirecektir. Eğer alkol almanıza izin verildiyse de, yukarıdaki önlemlere mutlaka uyun. Güvenli tarafta kalmak adına, mümkün olduğunca alkol yerine daha sağlıklı içecekleri tercih etmeye çalışın.

Sonuç

Sonuç olarak, diyabet hastalarının ne yediği kadar ne içtiği de kan şekeri kontrolünde büyük rol oynar. Şekerli ve glisemik indeksi yüksek içecekler, kan şekerinde ani dalgalanmalara yol açarak diyabet yönetimini zorlaştırır. Bu nedenle su, şekersiz çay/kahve, ayran, kefir, sebze suyu gibi sağlıklı içecekler günlük sıvı ihtiyacını karşılamak için tercih edilmeli; gazlı içecekler, meyve suları, enerji içecekleri gibi şeker yüklü içeceklerden uzak durulmalıdır. Bilinçli seçimler yaparak ve porsiyon kontrolüne dikkat ederek diyabetle daha uyumlu bir yaşam sürmek mümkündür. Diyabet hastası olmak, tüm lezzetli içeceklerden tamamen mahrum kalmak demek değildir; önemli olan doğru alternatifleri bulmak ve dengeyi sağlamaktır. Ayrıca, kişisel durumlar farklı olabileceği için bir beslenme uzmanı veya doktor ile görüşüp size özel bir sıvı tüketim planı oluşturmak da faydalı olacaktır. Unutmayın, diyabette hedef sadece kan şekerini düşürmek değil, genel sağlığınızı iyileştirmektir. Doğru içecek tercihleri de bu hedefe giden yolda atacağınız önemli adımlardan biridir. Sağlıklı günler dileriz.

Medically reviewed by Kathy W. Warwick, R.D., CDE — Written by Daniela Ginta on May 11, 2020. What Can I Drink If I Have Diabetes?

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Uzun Yaşamın Sırrı Olan Diyet Nedir?

Uzun Yaşamın Sırrı Olan Diyet Nedir?

Gün geçtikçe yaşlanan dünya nüfusu, sadece hastalıkları önlemeyi değil, aynı zamanda zihinsel, fiziksel ve ruhsal olarak...

Kolesterol Gerçeği: Bilmeniz Gereken 12 Şey – Yumurta, Kilo, Statinler ve Daha Fazlası

Kolesterol Gerçeği: Bilmeniz Gereken 12 Şey – Yumurta, Kilo, Statinler ve Daha Fazlası

Neden Bu Konu Önemli? Kolesterol, kalp krizi ve felç gibi ölümcül kalp-damar hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden...

Gluten Hassasiyeti Nedir? Nedenleri ve Gluten Kansere Yol Açar mı?

Gluten Hassasiyeti Nedir? Nedenleri ve Gluten Kansere Yol Açar mı?

Gluten hassasiyeti (gluten intoleransı), buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten adlı proteine karşı vücudun...

Zayıflayarak Tip 2 Diyabet Geri Döndürülebilir mi?

Zayıflayarak Tip 2 Diyabet Geri Döndürülebilir mi?

Diyabetle Mücadelede Yeni Bir Umut mu, Yanıltıcı Bir Söylem mi? Tip 2 diyabet, dünya genelinde milyonlarca insanın...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında