0
Doz-Dens Kemoterapi Nedir? Meme Kanserinde Sağkalımı Nasıl İyileştiriyor?

Doz-Dens Kemoterapi Nedir? Meme Kanserinde Sağkalımı Nasıl İyileştiriyor?

Kişiye özel doz-dens (yoğun) adjuvan kemoterapi, 10 yılda nükssüz sağkalım, olaysız sağkalım ve uzak hastalıksız sağkalımı iyileştirdi.

Doz Dens Kemoterapi Nedir?

Doz dens kemoterapi, standart kemoterapiye kıyasla daha sık aralıklarla (örneğin, iki haftada bir) uygulanan bir tedavi yöntemidir. Bu yaklaşım, kanser hücrelerinin büyüme ve bölünme hızını daha etkili bir şekilde hedef almayı amaçlar. Hastalar arasında genel sağkalım ve tedavi yanıtlarını iyileştirmek için kullanılır.

Adjuvan Tedavi ve Doz Dens Mantığı

Adjuvan tedavi, kanser cerrahisi sonrasında uygulanan ve kanserin tekrarlama riskini azaltmayı amaçlayan ek tedavilerdir. Doz dens kemoterapi ise, kemoterapinin daha sık aralıklarla verilerek kanser hücrelerinin büyüme ve bölünme hızını daha etkili bir şekilde hedef almayı amaçlar. Bu yaklaşım, özellikle yüksek riskli kanser türlerinde tedavi sonuçlarını iyileştirmek için kullanılır.

PANTHER Çalışması

Kişiye özel doz-yoğun adjuvan kemoterapi, yüksek riskli erken evre meme kanseri hastalarında standart adjuvan kemoterapiye göre uzun dönem sonuçları iyileştirebilir. Bu sonuçlar 17 Temmuz 2024'te Journal of Clinical Oncology'de yayımlanan faz 3 PANTHER çalışmasının nihai analizinden elde edildi.

Bu çalışmada, doz dens tedavinin 10 yılda meme kanseri nükssüz sağkalım, olaysız sağkalım ve uzak hastalıksız sağkalımı iyileştirdiği gösterildi. Ancak, tedavi kolları arasında genel sağkalımda anlamlı bir fark bulunmadı.

  • Nükssüz sağkalım, kanserin tedavi sonrası yeniden ortaya çıkmama süresini;
  • Olaysız sağkalım, hastanın herhangi bir ciddi komplikasyon veya hastalık ilerlemesi yaşamadan geçirdiği süreyi;
  • Uzak hastalıksız sağkalım ise, kanserin vücudun başka bir bölgesine yayılmadan geçirdiği süreyi ifade eder.

Faz 3 PANTHER çalışması, 18-65 yaş arası, metastatik-olmayan, yüksek riskli meme kanseri için ameliyat olmuş kadınları kapsamaktadır.

Hastalar şu şekilde rastgele gruplara ayrıldı:

  • Doz dens tedavi alan grup (1001 hasta), epirubisin ve siklofosfamid içeren bir tedavi aldı; bu tedavi 2 haftada bir 4 döngü, ardından 2 haftada bir 4 döngü doksetaksel ile devam etti ve hematolojik ve hematolojik olmayan yan etkiler esas alınarak önceden belirlenmiş bir algoritmaya göre doz ayarlaması yapıldı.
  • Kontrol tedavisi alan grup (1002 hasta), 3 haftada bir 3 döngü florourasil, epirubisin ve siklofosfamid, ardından 3 haftada bir 3 döngü doksetaksel aldı. Hastalar ayrıca ulusal ve yerel yönergelere göre radyoterapi, endokrin tedavi ve trastuzumab alabiliyordu.

Sonuçlar

metastatik olmayan yuksek riskli meme kanseri icin adjuvan tedavilerin 10 yillik sonuclarinin karsi

Ortanca 10.3 yıllık takip süresinde;

  • Doz dens tedavi alan hastalarda kanserin tekrarlamadan geçirdiği süre, kontrol grubundaki hastalara göre anlamlı derecede iyileşme gösterdi (HR, 0.80; %95 CI, 0.65-0.98; P =.030). 10 yıl içinde, doz dens tedavi alan grupta kanserin tekrarlama oranı %18.6 iken, kontrol grubunda bu oran %22.3 olarak gözlendi.
  • Deneysel tedavi, olaysız sağkalımı da iyileştirdi (HR, 0.78; %95 CI, 0.65-0.94; P =.009). Bu, deneysel gruptaki hastaların ciddi komplikasyon veya hastalık ilerlemesi yaşamadan daha uzun süre hayatta kaldığını gösterir. 10 yıllık olay oranı deneysel grupta %23.2, kontrol grubunda %27.6 idi.
  • Deneysel tedavi, uzak hastalıksız sağkalımı da iyileştirdi (HR, 0.79; %95 CI, 0.64-0.98; P =.030). Bu, deneysel gruptaki hastaların kanserin vücudun başka bir bölgesine yayılmadan daha uzun süre hayatta kaldığını gösterir. 10 yıllık olay oranı deneysel grupta %17.2, kontrol grubunda %20.9 idi.
  • Genel sağkalımda iki grup arasında anlamlı bir fark yoktu (HR, 0.82; %95 CI, 0.65-1.04; P =.109). Bu, her iki grupta da genel olarak hayatta kalma oranlarının benzer olduğunu gösterir. 10 yıllık olay oranı deneysel grupta %15.1, kontrol grubunda %16.6 idi.

Araştırmacılar, primer analizden bu yana yeni güvenlik sinyalleri olmadığını ve yeni akut miyeloid lösemi (AML) veya miyelodisplastik sendrom (MDS) vakalarının bildirilmediğini belirtti. Deneysel grupta 3 AML/MDS vakası, kontrol grubunda ise 2 vaka vardı.

İlk Çalışma

Bu çalışma, her 3 haftada bir standart dozda ardışık EC [epirubisin ve siklofosfamid] ve doksetaksel kontrolüne kıyasla, doz dens kemoterapi ile iyileşmiş sonuçları gösteren ilk çalışmadır. Bu sonuçlar, karşılaştırma tedavisinden bağımsız olarak doz yoğun tedavi programlarının üstünlüğünü göstermektedir.

Yorum

Bu çalışmanın sonuçları, doz yoğun kemoterapinin yüksek riskli erken evre meme kanseri hastalarında standart kemoterapiye göre daha etkili olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Doz yoğun tedavi, hastaların daha uzun süre kanserin tekrarlamadan, ciddi komplikasyonlar yaşamadan ve kanserin yayılmadan hayatta kalmalarını sağlamaktadır. Bu bulgular, tedavi protokollerinde doz yoğun kemoterapinin daha fazla tercih edilmesi gerektiğini düşündürmektedir ve hastaların uzun dönem sağkalım oranlarını iyileştirmek için önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Matikas A, Mobus V, Greil R, et al. Tailored dose-dense versus standard adjuvant chemotherapy for high-risk early breast cancer: End-of-study results of the randomized PANTHER trial. J Clin Oncol. Published online July 17, 2024. doi:10.1200/JCO.24.00178

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Tek Bir Kan Testiyle Kanserde Erken Tanı Gerçek Olmaya Ne Kadar Yakın?

Tek Bir Kan Testiyle Kanserde Erken Tanı Gerçek Olmaya Ne Kadar Yakın?

Tek Bir Kan Testiyle 13 Kanser Türü Tespit Edilebilir mi? Yeni Geliştirilen MCED Testinin Umut Veren Verileri...

Microsoft’un Yapay Zekâsı MAI-DxO En Zor Vakaları Çözmede Doktorlardan 4 Kat Daha Başarılı

Microsoft’un Yapay Zekâsı MAI-DxO En Zor Vakaları Çözmede Doktorlardan 4 Kat Daha Başarılı

Tanı Gecikmesi: Sağlık Sistemlerinin Sessiz Krizi Tıbbi tanı, modern sağlık hizmetlerinin en karmaşık ve maliyetli uğraklarından biridir....

Canlılığı Tanımlayan 7 Temel Özellik: Bilim Gözünden Yaşam

Canlılığı Tanımlayan 7 Temel Özellik: Bilim Gözünden Yaşam

Yaşamı / canlılığı anlamak ve onu derinlemesine incelemek, insanlık tarihi boyunca merak konusu olmuştur. Nobel ödüllü...

Akciğer Kanserinde Son 20 Yılda Yaşam Süreleri Nasıl Değşti? Büyük Devrim!

Akciğer Kanserinde Son 20 Yılda Yaşam Süreleri Nasıl Değşti? Büyük Devrim!

Akciğer kanseri, dünya genelinde kansere bağlı yaşam kayıplarının birinci nedeni olmaya devam ederken, en yaygın alt...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında